bence, bir tek karakterin*birçok derin psikolojik hissiyatı, bir film boyunca izleyiciye aktarabilmesi, bu filmi eşsiz kılmıştır. ayrıca; casey affleck'in performansı da fena değildir. "baba bi ekşın film koy da izleyelim" diyenler olursa bu filmi koymayın derim.
korkulacak kadar kallavi olmayan hastalık. hastalığı yeni atlattım.
geçen hafta pazar günü sadece öksürük ile başladı. pazartesi günü aşırı halsizlik ve ve yüksek ateş başladı.ilerleyen saatlerde müthiş
bir vücut ağrısı, özellikle kaburgalarım ve ciğrelerim, inanın ağrılardan uykumdan uyandım, ve bi daha uyuyamadım. salı doktora gittim, "çok kötü üşütmüşsün" dedi, ama domuz gribisin demedi,
ve 3 günlük verdiği rapora akut bronşit yazdı. sonradan öğrendim ki,
h1n1 vakalarını tanı ve teşhisi haiz yetkili birkaç hastane varmış, artık nasıl bir
politikaysa.. doktor 1lt'lik bir serum verdi. içinde ateş düşürücüsünden, ağrı kesicisine herşey var. o serumdan sonra rahatladım. çarşamba ilaçları kullanmaya başladım. antibiyotik, vitamin ve öksürük şurubu ilaçlarım. ayrıca dengeli beslenme ve bol bol mandalina, limon, elma. perşembe çok iyiydim. cuma, bugün dışarı çıktım, bi cigara yaktım, gezdim, domuz gribi ne la, pfssss.
not: dostlar, hastalık süresince dışarı çıkmayın, bu hastalıkta en önemli nokta istirahat. ve ilginç birşey daha, hastalık süresince ne bir kere hapşurdum ne de burnum aktı, domuz gribinde hapşurma ve burun akıntısı olmuyor, bi bakıma bu iyi.
osmanlı viyana kuşatmasından sonra gerilemeye başlamış ve evet, hasta adam olmuştur, fakat "daşşak malzemesi" deyimi atalarımızın devlet-i aliyyesi için yersiz ve terbiyesizce bir deyimdir. son 200 yılında dünyanın 4. süper gücü olan devlet-i aliyye'nin devamı olan türkiye'nin - ki türkiye kelimesi fransızca'dır - dünyanın birçok ülkesinde adı sanı bilinmemekte ve şu an ki dünya düzeninde fikir ve görüşleri kale alınmamaktadır. devlet-i aliyye'yi yaftalamadan önce, onun devlet düzenini ve toplumun içtimai hayatını incelemeli, ve şimdiki iptidai düzenin çıplak gerçekliğiyle kıyas edilmelidir ki konuyu açanın bunu yaptığını kesinkes düşünmemekteyim. amaç yine kuru kavga ve gürültü. gülüp, geçilmelidir.
sol frame kazmalardan açılmışken,bir de fenrbahçe'den gelsin diyoruz. maç hangi maç tam hatırlayamıyorum, maçın ortaları sağ kanattan ilker'in ortasında, kemal altı pastan- kalye tam tamına 1.5 metreden- topu üstten aut a yollar. saç baş yoldurur.
çift okey vurup yaz-boz a ayakkabısının izini çıkartan, ilk elde biten, 2. elde okey vuran, tek renk biten ve ardına bakmadan ufukta kaybolan adamlarla oynanmaması gerken oyundur.
cassio lincoln gelirken de aynı reaksiyonu gösteren insandır. zira şunu da belirtmeden geçemem, iki kıytırık oyuncu ** için sidik yarışına giren iki büyük takımın taraftarları olarak, ne kadar acınacak haldeyiz. bilmem anlatabiliyor muyum?
fenerbahçe'nin honved maçından önceki son hazırlık maçıdır. saat 20.45'te şükrü saraçoğlu'nda oynanacaktır.
dos santos ve christian'ı görmek açısından izlenebilecek bir maçtır. fakat, ne yazık ki maç d-smart'tadır.
fethi niye zor olacakmış, illa yavşayıp, önünde diz mi çökecez, dil mi dökecez?
olursa olur, olmazsa olmaz, nedir yani bu kadına yüklenen kutsallık, yücelik, ulvilik? şımartıyosunuz böyle sonra eliniz sikinizde geziyosunuz.
şu sıralar hamit altıntop transferi dedikodusu ile gündemde olan takım. yine medyanın sallamasyonu ise problem yokta; gerçekse bu hamit nerede oynayacak ve hangi eksik mevki için gelecek allah aşkına? sağ kanat için, mehmet topuz ve gökhan gönül gibi iki sağlam oyuncu varken çok gereksiz bir transfer olur.
trt1'de ki, bizim evin halleri dizisinde, rüya ulusoy'u canlandıran oyuncudur. bilkent üniversitesi tiyatro bölümü mezunudur. benden başka hayranları var mıdır, bilinmez.