BiZiM ŞARAP iÇMEMiZ NE KEYFiMiZDEN,
NE DiNE, EDEBE AYKIRI GiTMEMiZDEN;
BiR AN GEÇMEK iSTiYORUZ KENDiMiZDEN:
iÇiP iÇiP SARHOŞ OLMAMIZ BU YÜZDEN.
(bkz: Ömer Hayyam)
"Türkiye'de muhalefetin amacı iktidar olmak değildir, muhalefetten düşmemektir. Çünkü muhalefette olmak, iktidarda olmaktan çok daha iyidir. Aynı maaşı alırsın, bol çene yaparsın ve hiçbir sorumluluk altına girmezsin." https://youtu.be/9X_ZTyXFrMg
Baleyi tek başına sanattır veya spordur diye nitelemek mümkün değildir. Bale, hem fiziksel beceriye hem de sanatsal ifadeye odaklanan, sanat ve sporun karışımıdır. "Sanatsal spor" tanımı tam olarak uygun olacaktır.
"Mustafa Kemal Paşa, 'Türk nerede kendisinin efendisidir?' deyimine her zamanki 'Cehennemde' cevabı yerine 'Türkiye'de!' cevabını vererek bu sözün aksini kanıtlamıştır. Bu sözler Mustafa Kemal Paşa'nın politikasının temelini özetlemektedir. O, insanları yabancı otoriteye boyun eğme batağından kurtarmış, onların içkin niteliklerinin farkına varmalarını sağlamış; onları düşünce ve eylem bağımsızlığına kavuşturmuştur."
Kablolu kulaklıkların şâhı... Hiçbir zaman fiyat/performans tahtını kaptırmamıştır. Bluetooth kulaklıklar gibi çıtkırıldım değildir, sonuna kadar yoldaşınız olur. Ortalama birçok bluetooth kulaklıktan daha kaliteli bir ses performansına sahiptir.
Ortama girişimiz epey afili oldu (bkz: büyük patlama). Ya sonumuz? Özet geçeyim: ya donacağız ya çökeceğiz ya da bozunacağız.
1- Büyük donma: Evren sonsuza kadar genişlemeye devam ederse yaşayacağımız muhtemel son. Evren genişledikçe, galaksiler birbirinden daha da uzaklaşacak ve sonunda, ısı transferi son bulacak. Evrenin sıcaklığı mutlak sıfıra yaklaşacak ve tüm fiziksel süreçler durma noktasına gelecek. Tir tir titremeye vakit bile bulamayacağız yani.
2- Büyük Çöküş: evrenin genişlemesi gittikçe yavaşlayacak, genişleme tersine dönecek ve evren kendi üzerine çökecek. Tüm madde ve enerjinin sonsuz yoğunluk ve sıcaklıkta tek bir noktaya sıkışması anlamına geliyor. Son gözlemler, evrenin genişlemesinin aslında yavaşlamak yerine hızlandığını öne sürdüğü için bu teorinin şimdilik gerçekleşmesi olası değil.
3- Vakum Bozunması: En egzotik teori bu. Teoriye göre bir kuantum dalgalanması, evrenin daha düşük enerjili bir duruma çökmesini tetikleyecek ve bu da evrendeki her şeyi yok edecek feci bir enerji salınımına yol açacak. Konu hakkında Kurzgesagt'ın açıklayıcı bir videosu da var: https://youtu.be/ijFm6DxNVyI
16 saatlik bir eğitim sürecidir. Eğitimin son günü yapılan teorik ve pratik sınavlardan başarıyla geçmek için 85 ve üstünde bir puan almak gerekmektedir. Teorik sınav 40 sorudan oluşmaktadır. Pratik sınavda ise yetişkin, çocuk ve bebek mankenler üzerinde TYD (temel yaşam desteği) ve OED uygulaması, kurtarma pozisyonu, şok pozisyonu, heimlich manevrası sorulmaktadır. Başarılı olan adaylara verilen belge 3 yıl süreyle geçerlidir.
Hristiyanlıkta birçok mezhep; isa'nın Tanrı, özellikle de Baba, Oğul (isa) ve Kutsal Ruh'tan oluşan Kutsal Üçleme'nin ikinci kişisi olduğu inancına sahiptir. Bu doktrin " (bkz: Teslis)" olarak bilinir ve Tanrı'nın üç farklı kişi olarak var olduğunu ancak ortak bir ilahi doğaya sahip olduğunu savunur.
Bununla birlikte, teslise inanmayan ve isa'nın doğası hakkında farklı inançlara sahip olan Hıristiyanlar da vardır. Örneğin, (bkz: Üniteryen mezhebi) ve (bkz: Yehova Şahitleri) gibi bazı Hıristiyan mezhepleri, isa'nın bir peygamber veya ilahi bir varlık olduğuna ancak Tanrı'nın kendisine olmadığına inanır.
islam'da ise isa bir peygamber olarak kabul edilir, Tanrı veya Tanrı'nın oğlu olarak kabul edilmez.
Finlandiya eğitim sistemi, küresel eğitim sıralamasında sürekli olarak üst sıralarda yer almaktadır. sosyo-ekonomik geçmişleri veya diğer faktörler ne olursa olsun tüm öğrencilere eşit fırsatlar sağlamaktadır. Finlandiya okulları; sosyal becerilerin ve yaratıcılığın gelişimi için oyun temelli öğrenmeyi kullanır. Finli öğretmenlerin yüksek lisans derecesine sahip olması elzemdir. Fin okulları, öğrenciler arasındaki rekabetten çok iş birliğine ve grup çalışmasına önem verir. Bu da topluluk duygusu geliştirir. Finlandiya eğitim sistemi, müfredatta ve öğretim yöntemlerinde büyük ölçüde esneklik sağlar. Öğretmenler, derslerini ve değerlendirmelerini tasarlamak için çok fazla özerkliğe sahiptir, bu da öğretimlerini bireysel öğrencilerin ihtiyaçlarına göre uyarlamalarına olanak tanır.
Paralel evrenle ilgili birkaç farklı teori ve model vardır. Popüler fikirlerden biri, kuantum mekaniğinin "çoklu dünya" yorumudur. Bu teoriye göre, her kuantum olayı meydana geldiğinde (radyoaktif bir atomun bozunması gibi), evren, her biri olayın farklı bir sonucuna karşılık gelen çok sayıda dala ayrılır. Bu şekilde, her biri evrenimizin tarihinde meydana gelen her kuantum olayının farklı bir olası sonucunu temsil eden sonsuz sayıda paralel evren olabilir. Paralel evrenlerle ilgili bir başka teori de evrenimizin sürekli genişleyen ve yeni evrenler yaratan birçok "balon"dan sadece biri olduğunu öne süren "ebedi şişme" modelidir. Bu diğer evrenler farklı fiziksel özelliklere sahip olabilir ve hatta farklı sayıda boyuta sahip bile olabilir.
Büyük Patlama, evrenin sonsuz yoğunluk ve sıcaklıktaki tek bir noktadan genişlemeye başladığına inanılan, evrenimizin tarihinde bilinen en eski noktadır. Ancak zaman kavramının kendisinin Büyük Patlama ile başladığı düşünüldüğünden, ondan "önce" olanlardan bahsetmek anlamlı değildir. Diğer bir deyişle, Big Bang'den önce zaman yoktu, yani geleneksel anlamda "öncesi" yoktu. Bazı teoriler, Büyük Patlama'nın birçok olaydan sadece biri olduğu ve evrenimizin daha büyük bir çoklu evrenin parçası olabileceğini düşünüyor. Ancak çoklu evren kavramını destekleyecek kanıtlar ne yazık ki yoktur.
Spikerlerin, eşlerinden daha fazla göz göze geldiği alettir. bakan kişinin ezberlemek zorunda kalmadan doğal bir şekilde konuşuyormuş gibi görünmesini sağlar.
ilk Ulusal Doktorlar Günü, 30 Mart 1933'te, Dr. Crawford W. Long tarafından cerrahide genel anestezinin ilk kullanımının yıldönümünü anmak için Georgia, Winder'de kutlandı. 1990'da ABD Kongresi 30 Mart'ı resmi olarak Ulusal Doktorlar Günü olarak tanıdı.
Hayatın içsel bir anlamı veya değeri olmadığını, varoluşa anlam veya değer empoze etmeye yönelik tüm girişimlerin nihayetinde beyhude olduğunu öne süren felsefi bir görüş.
Evreni yaratan ve yöneten, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen bir varlık olarak geleneksel Tanrı kavramının modern toplumdaki geçerliliğini ve otoritesini kaybettiği inancını temsil eden Nietzsche sözü.
Çelişkili veya saçma görünen ancak daha yakından incelendiğinde içerisinde bazı gerçekler ve derin anlamlar bulunduran ifade veya durumdur. (bkz: büyükbaba paradoksu)