üstat freud davranışlarımızın ve beğenilerimizin altında da cinsellik olduğunu söyler. abartılacak bir şeydir. abartılmalıdır, ki zaten kaçıncı yüzyılda olursak olalım abartılacaktır.
Kadınlara biçimler belirleyip, onları kalıplara sokup sonra mantıksız davranışlar sergilediklerinde onları yargılıyor musunuz?
Bu programların halkı uyutma politikası olduğunun farkındayız evet. ama düşünmediğiniz bir nokta var ki o da şudur; her insanın hayalleri vardır ve kadınlar sizin tahmin ettiğiniz gibi evin içinde güzel eşyalarla oturup mutlu olacak canlılar değillerdir. Aslında hiç bir insan değildir.Peki nereden geliyor bu evlilik merakı? Bu altınlar, bu ev gösterişi, bu kıyafet merakı, kocişim merakı? Hiç düşündünüz mü ciddiyetle? Sanmıyorum.
Ataerkil bir toplum yapısında yaşadığımız için günümüzde bile kadınların belirli görevleri, misyonları vardır. Bunlardan birincil olanı ev hanımlığıdır. Okutulması pek hoş karşılanmayan, okutulsa bile hep bir baskı altında ve kendi kararlarına saygı duyulmadan çizilen yolda ilerleyen kızlarımız eninde sonunda yuva kurma baskısıyla da karşı karşıya kalır. Çoğu sadece çocuk yapmak ve bir aile kurmuş olabilmek için evlenir. sever mi ? Kim bilir.. sevse eğer eşya takıntısı ya da maddiyat düşkünlüğü olur mu ? Çok nadir görülen bir durumda belki. Peki madem severek evlenmiyor neden eşya istemesin, mala mülke düşkün olmasın.. o insanların hayatta yapabildikleri en iyi şey bir aile kurabilmektir. Bu özünde saygı duyulması gereken bir olgudur ama sorun ki o evliliği hangi baskılarla hangi gerekçelerle yapmıştır. Bunları düşünmez genelde eleştiririz. Çünkü kolaydır tü demek kaka demek. "Okusaydı" demek. "ne kadar aptal baksana" demek.
Bu programı açtığımda sürekli düşünürürüm masa örtüsüyle tabağı uyumlu olmamış diye birbirlerini yerden yere vururlar. Çok garip gelir bana. o insanların hayatlarını ve amaçlarını düşünür sonra onlar için üzülürüm. Maddi bir savaş yaparlar resmen bunun başka açıklaması yoktur. Bunları düşünürken bu programları neden yayınlıyorlar diye de düşünürüm. Televizyon kitlelere yön verebilecek büyük bir güçtür. Amaç bellidir.
Şimdi bu kanalda bu programın yayınlanması saçma gelmiyor da oradaki kadının ağlaması,ilgi toplamaya çalışması mı garip geliyor?
Kusura bakmayın bu troll içerikli başlığı ciddiye alıp,gerçekleri yazdım.
Penisi var diye kendini delikanlı ve mert sanan erkeklerden pek de farksız olmayan kızdır. Zannımca bu erkek modellerinden bıkıp onlara, onların anlayacağı dilden konuşandır.
biraz daha içe dönük ve yalnız insanlar olarak tanımlamak daha doğru olur. bazıları müzikte alt yapı entrüman vs.. ararlar bazıları içinse sözler önemlidir.
okuldan bahsediyorsak bu saçmalığın daniskasıdır. Üniversite çağında kendi iradesini geliştirememiş insanlar varken sen neden ilk okul, lise çağındaki kızın saçının görünmesine karışıyorsun ya. Bence bu din sevgisi falan değil gericilik. sen o kıza baskı uygulamasan sor bakalım kapatmaya çok mu meraklı sabim. hele kız çocukları saçlarına çok düşündür tarasın, örsün biri saçıyla ilgilensin bayılırlar. ama kalkıp günah dersen, allah baba bize günah yazar cehennemde derilerin yanar dersen kapatırsın başını da beynini de. ayrıca bu türban olayları daha canlanmadan önce lise arkadaşlarımdan bazıları vardı her saç telinin yılan olup boynuna dolanacağına falan inanıyordu. şaka değil yani bunlar. çok ciddi bir problem. eğitimsizlik berbat bir şey gerçekten hele şu başlık altındaki entryleri okudukça gülsem mi yoksa acısam mı bilemiyorum.
Eskiden bana da pahalı geliyordu 5 sene önce mesela. Ama şimdi saçma sapan cafelerde tatsız kalitesiz kahvelerin fiyatlarıyla aynı. Kapital sistem olayı kafamı çok kurcalıyor ama benim ülkemin bir cafesinde türk kahvesi neden 3-4 tl değil diye düşünüyorum. Kendi halkına pahalıya satacaksa ben daha kaliteli yabancı markayı seçebilirim o zaman.
Bahçede içine çekemediği sigarayla öksüre tıksıra dolaşıp tüm bölüme rezil olan aşağılık kompleksli tuba isimli bir kızı hatırlatan başlıktır.
Sigarayı milletten otlanması da unutmadığım ayrıntılardan.
Problem bu erotikliği kaldıramayan pis libidolarınız. Erotik olsa dahi ne olmuş ya. Etrafınızdaki tüm insanlar çiftleşme yani seks sonucu oluşmuşlardır. Bundan bu kadar korkulur mu yobazlar.
''trip atmak''
yahu trip ne demek. ne saçma bir söz öbeği. biz ergenliğimizi atlattık üstüne kardeşimizi yetiştirdik trip ne demek? kırılıp cevap vermek istemezsin ''ne o trip mi?'' he babanın nüfus cüzdanı canım.
Ne için yaşıyorum? hayat amacım ne ? bu soruları kendime sorarken aslında başkalarına da sorduğumu fark ettim. sorgulamakla geçen ve sorguladıkça beni mutsuzluğa iten bir hayatın içindeyim. Baktım insanların çoğu sormuyor. Yaptığı işi sevip sevmediğini, evli olduğu insandan sıkılıp sıkılmadığını, hatta hayatının zorluklarıyla onu baş başa bırakan ebeveynlerinin sevgilerini bile sorgulamadıklarını gördüm. Aslında nedensellik içerisinde belirli izlerden çıkarımlar yapabiliriz. ama bunu yapmıyoruz. yani yapmıyorlar. Sorgulamadıkları için o kişilere aldıkları maaşla kıt kanaat geçindikleri hayat normal geliyor. amaçlarının olduğunu zannediyorlar. mesela o şekilde bir hayat süren bir kişiden bahsedersek hafta sonu şile'ye kaçmak onun için bir amaç oluyor. Ya da para biriktirip otomobil almak. Ya da işinde bir kademe yükselme amacı. küçük amaçlar ve uyuyan hayatlar. Oysa amacım yok dediğinde sana acırlar. acıyan bakışlarını iç organlarında bile hissedebilirsin. Amaçsızım demek o kadar kolay bir hadise değildir. Amaçsızım diyebilmek için bu konuda düşünmüş olmak, uykularının kaçtığı uzun geceleri yaşamış olmak gerekir. Güzel amaçları olan insanlar da yaşıyor buralarda. ne mutlu.. onlardan olamadık sanırım. sevdiğimiz sanat dalında yükselme şansımız yoktu belki, belki de kulağımızı tıkayamadığımızdan sistemin bizi sürüklediği yere geldik. Nihayetinde bizim de amaçlarımız vardı ama sindirildik ya da hayallerimiz yaşadığımız ülkeden daha büyüktü ve hissizleştirildik. zevk almayan, zamanı değerlendirmeye çalışan insanlar olup çıktık. Keşke böyle olmasaydık.
"Bir iki üç yallaaah" diyerek kendi ölümünü gerçekleştirmiş insandır.
Üzülmedim açıkçası. Kürt olması beni zerre kadar ilgilendirmez. Hangi ırktan olursa olsun yorumum aynı olurdu. Sonuçta beynimizin süs olmadığı aşikar. O yükseklikte yaptığı hareket sonucunda acaba ne bekliyordu merak ettim. Tam yere indiği sırada sırtından kanatlar çıkmasını falan mı? O teknoloji yok henüz canım ya.
O baz alınarak eşcinseller hakkında genelleme yapılamaz. O baz alınarak gayler hakkında bir yargıya varılamaz. iyisi, kötüsü, saçma ya da mantıklı davranışlarıyla Türkiye topraklarında doğmuş dünya insanıdır sadece.
Bu duruma kendini gerçekten inandırmış kişiler varsa da açıklama bile yapma gereksinimi duymadan muhatap almamak, insani bir getiri olarak bu zavallı şahsiyetler adına sadece utanmak, yerinde bir davranış olacaktır.
Bu insan tipine sormak istediklerim şunlardır;
- Sabah işe gitmek için uyandığında havanın henüz aydınlanmadığını gördüğünde mutlu olabilecek misin ey kardeş ?
- Elektrik, doğalgaz ya da kömür gibi yakıtsal harcamaların, cebinden paranı banka hortumcusu gibi çektiğinde mutlu olabilecek misin ey kardeş ?
- Kışın gelişiyle birlikte dayandığımız iskenderler, pideler, pizzalar, lahmacumlar ve bilumum yağlı yiyecekler yüzünden sevgilinle sevişmeye utanacağın bir vücut peydah olduğunda mutlu olabilecek misin ey kardeş ?
- Yazın parkta bahçede düşük bütçeli buluşmalarla gününü geçirirken kışın kapalı bir yerde oturmak ve otururken mutlaka bir şey yeyip içmek zorunda kalacağından ek iş yapacak kadar parasız kaldığında mutlu olacak mısın eyy kışsever kardeş ? (erkekler için söylüyorum )
Bunları bir kenara bırakırsak kışın sokakta ıslanan hayvanları gördüğünde, evsizleri düşündüğünde ve evinde sobasını yakacak kömürü dahi olmayan insanları gördüğünde gerçekten mutlu olabilecek misin ?
Bencilce düşünecek olursak evet sıcak evimde kitabımı okurken kahvemi yudumlayabileceğim için kışı ben de sevebiirim.