günün birinde iyi bir dayak yemesi muhtemel insan türüdür.inanmıyorsun,anladıkta ağzından allah'ın adını düşürmemen nedendir be adam?
allah'ın varolabilme ihtimalinide düşündüklerinden o'na hakaret ederek içlerindeki korkuyu bir şekilde hafiflettiklerini sanıyorum.
islamdan önceki arap toplumu putlara tapar,kız çocuklarını diri diri gömer ve asla bu yapılanların ne derece mantıksız olabileceğini sorgulamazlardı.yani kendine hayrı olmayan bir puttan medet umar ve ona saygıda kusur etmezlerdi.mustafa kemalin heykeli önünde anlamsızca bekleyen insanların durumundan farklı olarak o putlar helvadanda yapılır ve en azından acıkınca bir işe yarayabilirdi.kemalistlerin ise her yere mustafa kemal heykeli dikmek ve okullarda karşısında durdurmaktan ne zevk aldığını bilemiyoruz.tamamen mantık dışı olan bu cahiliye geleneğinden kurtulmak için tekrar bir peygamber gelmesine ihtiyaç olmaz diye umuyorum zira sonuncusuda allah tarafından gönderilmiştir.
sultan vahdettin han'ın vatanı satmadığını anlamak için alim olmaya gerek yoktur.eğer topkapı sarayı'nın tüm eserleri yerinde duruyor ve satılmamışsa,padişah ayrılırken sadece bir aylık maaşını yanına almışsa ve bu adam borç içinde ölüp cenazesi bile ortada bırakılmışsa nasıl ve neyi satmıştır bu insan?
tamam osmanlıyı sevmiyorsunuz,nefret ediyorsunuz bunu anlayabilirim ama nasıl bu kadar kolay iftira atabiliyorsunuz?hala ilköğretim tarih bilgileriyle hareket etmek neden? vahdettin'in başarısız bir padişah olduğu söylenebilir,siyaseti bilmediğide söylenebilir ama bunu söylerken bile mustafa kemal'e milleti örgütleme görevini verdiğini unutmamak gerek.aksi halde bir albayın tüm yetkileri elinden alınmışken ve idam kararı çıkmışken kazım karabekir gibi bir komutanın ( ki o dönemde mustafa kemal kazım karabekir'i ancak rüyasında görebilir,rüyasında bile esas duruşa geçerdi) gelip mustafa kemal'in emrine girmesini nasıl açıklayabilirsiniz?
mustafa kemal:"isteseydi,Topkapı Sarayı'nın bütün cevahirini götürüp öyle bir ordu kurup dönerdi ki... Ama yapmadı." demiştir.
son olarak, sultan vahdettin han diyor ki:
"Ben milletin ateşli külü üzerine oturdum; taht-ı saltanatın kuş tüyünden minderleri üzerine oturup gömülmedim! Bunlardan kimseye bahsedilmiyor, millete de malumat verilmiyor. Elbette bir gün tarih bu hakayıkı (hakikatleri) yazar.
halk arasında ''peygamber sünneti'' olarakta adlandırılan durumdur.
sünnetli doğumların olmadığına inanan bazı gerizekalılarda vardır.
ayrıca sünnetli doğduğum için bunun olabileceğini kendimden biliyorum.
atatürk'ün belli bir kesim tarafından sevilmemesinin nedeni sadece mustafa kemal'in görüşleri değildir.
o'nu bir ilah gibi göstermeye çalışanlar,muhafazakarlara yapılan zulümlerin hepsini ''mustafa kemal böyle istedi'' gerekçesiyle yaparak aslında atatürk'e karşı bir nefret oluşturuyorlar.ayrıca kemalist olduğunu iddia edenlerin büyük bir çoğunluğu mustafa kemal'i tam olarak tanımıyor bile.can dündar'ın mustafa filmiyle anlattığı gerçek mustafa kemal'i bu zihniyetin kabul edemeyişinin nedenide atatürk'ün getirdiği rejimin zayıflayacağının düşünülmesidir.o'nu olduğu gibi kabul etseler hem gerçek bir kemalist olacaklar hemde bu kadar itici göstermeyecektirler atalarını.