Hala sözlüğe arada bir uğrayıp hüzünlenen eski yazar. Gelir baştan sona okur, şimdi okuyamadıklarının hepsi ise vaktinde binlerce kez okuduğundan ezberindedir. Eskiden buralar “güzel kişi tatlı kişi görüldüğünde kalbin pat pat attığı dehşet ül vahşet güzellik” ti tabi güzeldi okuması. 12 yıl önce sözlük arasına sığan hayalleri bile vardı. Şimdi onlara geç kalmış veya erken geldiği için kırılmış.
Sözlüğe arada bir uğrayıp hüzünlenen, yıllar sonra entry girme cesareti gelmiş ona da ne yazacağını bilememiş eski yazar. Ve aradaki yıllarda her şey nasıl değişmiş..
show tv nin yeni saçma ve mütemadiyen yayınladığı program. benim gibi tv izleme süresi günde on dakikayı geçmeyen biri bile her açtığında bu programı görmektedir.
belirsiz ifadedir. şayet basan kişi kadınsa damat utancından kaçabilir bu benim eski sevgilim mi diye. ve kadın damat için düğünü basmıştır. yok erkekse, damat korkusundan kaçabilir o zaman da müstakbel karısını başka bir adama bırakmış olur. düğün kadın uğruna basılmıştır.
genelde ilkokulda yapılır bu. eğer siz ağlamama taraftarı iseniz bozulabilirsiniz. çünkü kederli arkadaş kuvvetle muhtemel ağlamaya devam edip sizi hiçe sayacaktır. işte o an ölümdür. hayata küsersiniz.
paketindeki devenin ön bacaklarında kadın arka bacaklarında erkek silueti olduğu söylenen sigara markası. herostratos kişisini hatırlattığından tercih edilmez.
sevgilinizin eski sevgilisini becerdiğinin öğrenilmesidir. becerdiği kızın da çok yakın sınıf arkadaşınız olduğunu öğrendiniz mi tamamdır. inanmayabilirsiniz. bunu yapan melek gibi sevgiliniz midir? size dokunmaya kıyamayan? güvendiğiniz? inandığınız? tanıdığınız? bildiğiniz? sevdiğiniz? öyledir. kendisi de söyler nihayet. sarhoştum der. aklım başımda değildi der. seni seviyorum der. hiç bir şey demezsiniz. sözcükler özgürleşemez. boğazınızda düğüm olur ve hıçkırıklara dönüşür. yine de tek laf etmezsiniz. gözlerinizin dolduğunu görmesin diye çekip giderken sonunda ağlarsınız. sonra o anlar geldikçe içiniz acır. tiksinirsiniz ikisinden de. sabır dersiniz.. hala birine güvenebildiğinize küfrederek.. sabır..
en kısa diyalog muhtemelen tarafımca gerçekleştirilmiştir. çıkılmaya başlandıktan sonraki ilk konuşma:
eski sevgili: sen benim sevgilim misin şimdi inanamıyorum.
eticin: evet ben de inanamıyorum. ilk defa sevgililer günüm yalnız geçmeyecek. şaşkınım.
es: napıyoruz o zaman 14 şubatta?
e: babam otel ayarlamış oraya gidicez biz ailecek.
es: izin vermiyorum benimle geçireceksin. bıdır bıdır bıdır...
e: izin?! bsg!
Haydi artık gidelim bu kapıdan
Işık söndü ayaz bastı gönlüm
Tanıyanlar nerden diye sormadan
Terk edelim sokağını
Gönlüm gönlüm...
Başımın belası..
Yavaş yavaş alışalım geceye ,
Umut etme ne yarına seneye,
iki de bir tutupta pencereye
Dönüp dönüp bakma artık
Gönlüm gönlüm gönlüm
Başımın belası...
Şimdi şurdan çıkacağız caddeye
Yaralıyız belli etme kimseye
Yardan kalan bu ateşi sinede
Yaka yaka kül olalım
Gönlüm gönlüm
Başımın belası....
Yavaş yavaş alışalım geceye ,
Umut etme ne yarına seneye,
iki de bir tutupta pencereye
Dönüp dönüp bakma artık
Gönlüm gönlüm gönlüm
Başımın belası... *
dinlenesi şiddetle tavsiye edilen mazlum çimen şarkısıdır.
bu sözü nesimi ve hallac-ı mansur söylemiştir. neticesinde nesimi nin dersi yüzülmüş hallac-ı mansur da bağdat ta asılarak uzuvları kesilerek iskence ile öldürülmüştür.
bir de bu tanıma alakasız olarak bir mazlum çimen çağrışımı:
daha enel hak demeden, yüzdüren sen değil misin
değil misin değil misin, yüzdüren sen değil misin..