türkiye’de son yıllarda yapılmış en iyi belgesellerden biri. ciddi bir emek var. müzik ve dublaj enfes.
müziklerini incesaz grubundan da tanıdığımız bora ebeoğlu ve cengiz onural ikilisi yapmış. belgeselin sonunda oya küçümen’in seslendirdiği harika bir de vokal yer alıyor. roll caption akarken dinleyebilirsiniz. seslendirmesinde cahit şaher imzası var.
haccı saf inanç boyutuyla katıksız bir duyguyla anlatmayı başarmış.
kısa adı mesad olan aşağıdaki basın bildirisi ile kurulmuş ankara merkezli dernek. kuruluş amaçlarını; türkiye’de sinema ve tiyatroyu taklitçilikten kurtararak, bu topraklara yaslanan, ülkemizin kendi kültürünü ve geleneğini taşıyacak yeni bir dille yapacağız diyerek açıklamışlar.
basın bildirisi;
Ülkemizde sinemaya, tiyatroya ve birçok sanat koluna yeterince değer verilmediği ortadadır. Türk toplumunun, devletin, üniversitelerin, şirketlerin ve bürokrasinin sinema ve tiyatroya dönük ilgisinin artırılması, ilgiden öte desteklerin çoğaltılması gerekmektedir. Sinema ve tiyatro bir toplumu değiştiren, ona yön çizen çok özel alanlardır. Dolayısıyla bu alanlarda yapılacak olumlu değişimin ülkemizin geleceğini de olumlu yönde etkileyeceğinden hiç kuşkumuz yoktur. Bu bakımdan bu alanda dayanışmanın artırılması zaruri hale gelmiştir.
Bu zaruriyet durumundan hareketle, çok sayıda akademisyen, sanatçı, yazar, şair, aktör ve diğer meslek gruplarının önde gelen isimleriyle istişareler ve görüşmeler yaptık. Yaptığımız tüm istişareler ve görüşmeler sonucunda bir dernek çatısı altında birleşerek; başta sinema ve tiyatro olmak üzere diğer kültürel alanlarda yol açıcı, eğitici, dayanışmayı güçlendirici faaliyetler yapılması kararı alındı. Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda sinemacı, tiyatrocu, akademisyen, yazarın katılımıyla Ankara’da istişare ve kuruluş toplantısı gerçekleştirdik. Toplantıda ivedilikle sinema ve tiyatro alanlarında faaliyet gösterecek bir dernek kurulması kararı alındı. Derneğin yapısı ve gelecekte neler yapacağı hakkında kararlar verildi. Derneğin adı “Medya ve Sanat Akademisi Derneği” olarak belirlendi. Derneğin genel merkezi Ankara olarak belirlenirken diğer illerde de şube açılabileceği kararı alındı.
Medya Sanat Akademisi Derneği Başkanı Mücahit Gündoğdu, kuruluş toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türkiye’de sinema ve tiyatroyu taklitçilikten kurtararak, bu topraklara yaslanan, ülkemizin kendi kültürünü ve geleneğini taşıyacak yeni bir dille yapılmasını hedefliyoruz. Medya ve Sanat Akademisi Derneği olarak başta sinema ve tiyatro ile ilgili gençlere kendini yetiştirebilecekleri bir okul olmayı hedefliyoruz. Hem yazın alanında hem de pratikte uzman kişiler eşliğinde kaliteli bir eğitim ortamı oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu sayede büyük maddi imkanı olmayan yetenekli gençleri de keşfederek Türk sineması ve tiyatrosuna kazandırmış olacağız. Derneğimiz hayırlı olsun. Güzel çalışmalar yapmayı temenni ediyoruz.
Derneğimizin yapmayı planladığı çok sayıda faaliyet var. Bundan sonra düzenli olarak siz değerli medya mensuplarıyla bunları paylaşmayı sürdüreceğiz. Kolaylıklar diliyoruz.
Türkiye'de 9 aydır IŞiD eylemi olmuyorsa bu sayemizde olmuyor diyerek IŞiD'in Türkiye'de yapmış olduğu tüm eylemlerin arkasında Amerika'nın olduğunu itiraf etmiş olmasıyla ortaya çıkan nazik durum.
Ankara'da tarım bakanlığı kampüsündeki tarmeg tarım markette bulunabilecek türkiye'nin en uygun fiyatlı doğal katkısız enfes balıdır. bu bir reklam değildir. ağızda kalan tadın, boğazda bıraktığı burukluğun dile gelmiş halidir.
ankara'da tarım ve köyişleri bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren tarımsal ürünler mağazası. çeşit çeşit mandıra, taze meyve ve sebzeyi uygun fiyata bulabileceğiniz bir market. eskişehir yolu üzerindedir.
isviçre'nin cenevre şehrinde bugün kapılarını açan ve 18 mart tarihine kadar sürecek olan, 180 araç ya da yeni teknolojinin tanıtılacağı, 80 ülkeden 260 şirketin katılımıyla gerçekleşecek otomobil fuarı.
yaşı kemale ermişler tarafından normal karşılanmalıdır. zira laf söyelemek ve onu eşiğine koymak biraz hayat tecrübesi gerektirir. klavye başında harflerle masturbasyon yapmaya benzemez.
stratejik ortaklık adı altında kurduğumuz ilişkiyle, israil'le dost, en sadık komşularımız iran ve suriye ile kanlı bıçaklı olmaya doğru giden süreci doğru okuyabilen her vatanseverin içinden geçirdiği küfürümsü söz.
büyük ortadoğu projesi'nin kapitalizmin en büyük kozu para ile hayata geçirildiğini görmek insanın kanını dondurmaya yetmektedir.
bugün cereyan eden hadiseler sol ya da eski sağ iktidarlar döneminde gerçekleştirilmiş olsaydı eminim iktidar vatanı satmakla, müslüman ve arap düşmanlığıyla, siyonizme ve büyük sermaye sahiplerine hizmet ertmekle suçlanır, cuma namazları sonrası amerika ve israil'i lanetleyen büyük gösteriler yapılırdı.
şimdi avrupa birliği fonları, bol keseden dağıtılan krediler ve devlet kanalıyla sağlanan avantalarla karnı tok ve keyfi yerinde köküne kadar burjuvalaştırılmış müslüman güruh olayaları büyük bir rahatlıkla izlerken başlarına gelecek olandan habersiz suriye'yi mi vursak iranı mı diye gerzeklik yapmaktadır.
48'inci uluslararası altın portakal film festivali kapsamında az önce verilen sinemada emek ödülüne layık görülmüştür. 1960'lı yıllarda yönetmen metin erksan'ın çalışkanlığıyla gözüne girmesiyle kamera arkasında yüzlerce yeşilçam filmine emek vermiş set işçisidir. bu yaşlı delikanlı zaman zaman kamera önüne geçerek oyunculuk da yapmıştır. lakabı godzilla selahattindir.
kendileri, analitik yönü kuvvetli, iletişim yeteneği güçlü, sorumluluk sahibi, kişisel gelişime açık, araştırmacı, pratik zekasına güvenen, yönetme ve yönlendirme becerilerine sahip, türkiye'nin ve dünya'nın çeşitli bölgelerinde görevlendirilmek üzere 35 yaşını doldurmamış eleman alacaklarmış.
ilan akla şu soruyu getirmektedir:
bu üstün insani özelliklere sahip bir kişi neden ajan olmak ister ki? yapabileceği daha faydalı işler varken.
girdikleri haberde, teröristleri isyancı olarak niteleyerek, pkk'dan terör örgütü yerine, kürdistan işçi partisi diye bahsetmeleriyle ortaya çıkan durum.
karıncakapitalizmin sembolüdür.* kaderinin kendi elinde olmadığını asla bilmeden devamlı çalışır. sonu gelmez şekilde biriktirir. diğer böceklere yiyecek kalıp kalmadığını aklından geçirmez. bütün nimetlerin kendisi için bahşedildiğini zannederek gücünün yettiği kadar etraftaki yiyecekleri toplar ve ihtiyaçlarından kat kat fazlasını kurmuş olduğu sistemde istifler. * diğer böceklerin ne halde olduğu umrunda bile değildir. bilakis yiyecek toplarken karşısına çıkan olursa gözünün yaşına bile bakmaz, öldürür. bu yüzden bir karınca açlıktan değil olsa olsa açgözlülüğünden ölür.
ulan madem iyi bombalarınız vardı, ne diye bir ay boyunca o dağları yerle bir etmediniz de 30 askerin ölmesini beklediniz diyerek isyan etme sebebidir.
dışişleri bakanı ahmet davutoğlu'nun, "eğer operasyonlar durmazsa bundan böyle bu süreç üzerinde atılacak adımlar konusunda konuşulacak bir şey kalmaz" demesiyle akıllara gelen önerme. önce lazkiye'ye denizden indirme yapılması ve ardından şam yakınlarında bir hisar inşa edilmesiyle işe başlanır.