erbain
177 (hevesli)
beşinci nesil yazar 2 takipçi 1.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    beni ne kadar çok seviyorsun

    10.
  1. +beni ne kadar seviyorsun?
    - üç metre.

    yaşanmıştır:)
    1 ...
  2. aklidengegorecelibikavramdir

    211.
  3. nicki altındaki entrylerin 3'de 1'i kendisine aittir. cevap vermeden duramaz. belli ki sindirim sorunu var. açtığı başlıklar ilgi görmezse daha sonra 2. entryi kendi girer. ister ki bana saldırsınlar ben de onların foyalarını(kendince) ortaya çıkartayım falan. bu arkadaşa göre her şeyin sebebi islamdır. misal ismail güldüren başlığına girdiği entrye bak anlarsın ne demek istediğimi. küçümsemek için söylemiyorum ama çok dikkate alınacak biri değil bence. tutarsız da tabii. bi taraftan düşmanı olduğu kişileri kan dökmekle suçlar ama diğer taraftan istiklal mahkemeleri kurulsun çığırtkanlığı yapar, üstüne de insanlıktan bahseder. tuhaf.

    hee unutmadan; bir de her şeyi bildiğini zannetmesi var ya, tadından yenmez.
    6 ...
  4. metrobüs fiyatını eleştiren zihniyet

    9.
  5. yapılan bu tür uygulamaların lütuf değil de hizmet olduğunu düşünen, bu hizmetlerin zaten kendisinden oluk gibi kesilen vergilerle yapıldığını bilen, şehir içi ulaşımın bir lüks değil insani bir hak olarak gören ve ayrıca bu uygulamaları yapan belediye vb. kurumların kar amacı gütmemesi gerektiğini farzeden zihniyetle aynı olması kuvvetle muhtemel.
    0 ...
  6. kutsal emanetleri putlaştırmak

    4.
  7. allah resulü'ne ait olup olmadığı bile emin olunmayan bir takım şeyler kutsallaştırılırsa putlaşması bonus olarak yanında kaçınılmazdır. ki kendisine ait olsa bile bir hırka, bir kıl tanesi kutsal mıdır? bence asıl soru bu.
    0 ...
  8. en iyi sound track albüm

    5.
  9. tüm zamanların en iyi filmi

    2.
  10. ittifakla citizen kane'dir. sinemanın akışını belirlemiştir.
    1 ...
  11. kadir gecesi

    104.
  12. minder amiri

    25.
  13. buzdağının görünen kısmıdır.
    1 ...
  14. kıraç ın ben müslüman milliyetçi komünistim demesi

    21.
  15. aya nikola butik otel

    1.
  16. kesinlikle tavsiye etmem.

    yazık verdiğiniz onca paraya. iki kişi gecelik oda fiyatı hafta içi 250 tl ve hafta sonu 300 tl.
    ayrıca en az iki gün ayırtmak zorundasın odayı.
    kış sezonu bi de, kim bilir yazın nasıl bir fiyat geçiriliyordur .

    oda pislik içinde yatarken bile iğreniyorsunuz.
    elini attığın her eşya elinde kalıyor.
    hamam diye gösterilen banyo tam bir kazık, iki kurna koyunca hamam olmuyor.
    kahvaltı desen 5 çeşit zeytinle sofrayı kalabalık göstererek eksikleri saklayamazsın.

    personelin denyoluklarına hiç girmiyorum bile...

    soğuktan donmuşuz odalar esintiden uçacak neredeyse
    odun istiyorsun, saçma, yalandan bahane.
    neymiş odunluk çökmüş de odunları çıkaramıyorlarmış o yüzden idareli kullanmamız gerekiyormuş.
    odunları çalmak zorunda kaldık en sonunda.
    ne kötü bir yalandır...

    ben sana parayı öderken bahane sunuyormuyum.
    tamı tamına alıyorsan paranı, karşlığında vaad ettiğin hizmeti sunmak zorundasın.

    4 yıldızlı otel fiyatına 2 yıldızlı otel hizmeti (o iki yıldızı da manzara ve şöminesine verilir ancak)

    yaşadığımız son şok ise ödemeyi yaparken gerçekleşti.
    odaya istediğimiz iki tabak salata ve biraz peynir için ekstra 120tl fiyat çıkarmışlar.
    kelimelerin bittiği andır artık...
    3 ...
  17. kurak but

    7.
  18. okyanus

    131.
  19. takım giyince beraat edeceğini zanneden sanık

    5.
  20. - objection your honor takım sarardandı ama.
    2 ...
  21. nihat doğan ın israil i uyarması

    43.
  22. nede olsa, bir zamanlar arkasında sabahların sultanı vardı *
    2 ...
  23. okul zilinin requiem for a dream ile calmasi

    1.
  24. bu güzel filmin bu kadar muhteşem müziği her saçma habercik kanallarından böyle fütursuzca tüketildiğindendirki, çocuklarda da korkuya sebebiyet verebilir.
    3 ...
  25. teyzelerin popolarının üzerinde oluşan ikinci popo

    1.
  26. yapı kredi nin adios kredi kartı reklamı

    31.
  27. diğer her tip kredi kartı reklamlarında olduğu gibi hesabında bol rakamları olanlar için gayet mayhoş bir reklam.
    2 ...
  28. bir gecede kaşların beyazlaması

    3.
  29. saçlar dururken kaşların beyazlaması durumun pek de üzüntü vermediğini gösterir.
    2 ...
  30. herhangi haziran

    1.
  31. ...
    biz
    herhangi bir vakitte
    dört kişiydik.
    o zamanlar her zaman daha haziran
    tümü gece oluyordu olan
    alnımızdaki leke simsiyahtı,
    kazıdıkça altından başka renkler çıkan.
    biz tek gayesi olan dört anlamdık
    korkmazdık ve sapmıyorduk yolumuzdan
    en istekli halimizdi düşlerimizdeki yaşam.

    bazen bir anahtar oluyordu hayatımız
    bilmeden bir kapı arayan
    bazen kilitli bir hal alıyorduk
    yanlış anahtarlarla acıyan.

    aşk bizde su gibiydi
    neyse o oluyorduk.
    akıyorsak ırmak deniliyordu bize,
    durgunsak deniz, bir ağaca can,
    bir avuçtaysak sahibine hayat da verebilirdik
    kiminin gözyaşına karışır
    onda ağlanmak isterdik.
    biz su gibiydik
    bulutlar bizi yüklenince gri olurdu,
    yağmur bizi yağardı
    yaprakta yeşil, bir çiçekte kırmızı olurduk
    biz anlam veriyorduk her şeye,
    bizimle renk buluyordu her mekan
    oysa unuttuğumuz bir şey vardı
    eksiliyorduk almadığımız zaman

    biz nereye gidersek gidelim
    sızıları da götürüyorduk yanımızda
    sözlerimiz kapılmıyordu ama hayata
    gerçek bellemiştik çünkü bulunduğumuz yolu
    paçalarımızı gündüze bulaştırmadan yürüdüğümüz
    o günlerde pek belli olmuyordu akşamın sağı solu.
    geceyi ağustos böceklerinden dinliyorduk
    bir sabah bir kumru anlattı çünkü bize,
    ağustos böceğinin bir yıldıza olan aşkını
    ama biz ona söylemedik
    yıldızın bir kırmızı düşü kandırdığını
    anlatamadık bize bile, bizden neyi aldığını.

    biz
    herhangi bir vakitte
    dört renktik.
    biz
    herhangi bir cümlede
    tek nedendik.
    biz
    herhangi bir nedenle
    bizdik.
    zaman, hala daha haziran.*
    4 ...
  32. sırrı sakık

    26.
  33. bir bardak sümen altı paket okyanus

    1.
  34. ..
    akılda kalıyor kuzey rüzgarları
    çeperlerindeki savurgan kuşları gergin.
    asi yaprakları şimdi çayırların efendisi
    bulutları küf yağıyor iki kıtalı şehrin.

    bulanık rüyaları mağaralara uzanan
    alaycı uykusuna böğründe yer açıyor.
    kıvrımlarındaki hoyrat mehtabın
    gediklisi bütün çömezler,
    iliştiği gövdeden sanıyor dürteni
    yaraya pas bağlamakla hünerli ustaları
    çözeltim payı yok
    iki yasalı şehrin yaması pek sıkı
    bir yakası mermi üretiyor yerken karşı yakası
    karşı yara üretiyor geçsin diye bir yarası
    ne tuhaf
    çabuk tutmayan kabuğun hesabının
    yerkabuğundan sorulması.
    ki o da yaraydı bir zaman
    soğudu sıcağı kabuk bağladı
    işkillendi nesil gölge alametinden
    pıhtıdan başlamak ağır geldi, sırtlayamadı.

    susantıydım ben fakat susamama sebep
    dilimdeki bu sağır düğüm kör ağıt
    batmadan filikalarca uzaklaşanlara kanıt
    budur kanırttığım
    kana kana dinlediğim
    sular seller gibi bildiğim
    okyanus hikayelerine dikiz kesilmişim.
    dizlerim nereliyse
    oradandı gözümün avazı
    demediklerim didik didik her yokuş sonrası.
    bu ekleyiş

    bu sükûn
    yorgundu bana değen dalga
    yorgundu hece, çarptığımda dünyasına
    tek adım kaldı diyen o ses yorgundu
    yorgundum ben, sükûtu pişman değildi
    pişmanlık tarifli tarihçilerin önerisiydi.
    bense başındayken tarihteki yerimin
    oyunum bölündü kaç sınıfa mühredildi
    türün; çatış, öğüt, gücen
    elim pençeye, paham formüle çevrildi.

    yaş yaşa eklendi
    nefese nefes pekiştirdim.
    bir gölgede solukken
    ilk solukta zehirlendim.

    yırtısı ezberinde çığırtkanları
    moral danışırken dükkanlarında
    anlam sunaklarında tereddütsüz ete katık edildim
    sancısı alınmış tezgahlarda
    dünyanın sakalı ağarsın diye çevrilen
    binbir dolabın içinden geçtim
    hırsalı mahallere çınladığında kapı
    sümen rengi sinmiş hırpalı bir sebeptim.
    belirdim bu tarafında kayıpsamam gerekirken
    her sözde ayaklanışımda tökezledim
    özrüm yok önce bu tarafında biraraya gelmeliyim
    özürlüyüm bu tarafında
    çünkü çok özür dilendim.

    bu tarafında bekleyiş böldüren yüzüm
    parafin benizli kart niyetlere serpişti
    çilingir partilerinin budalası bilekçem
    uyuşan istifimin özle bağı delindi
    kapıyı açan emre kiplenemedim.
    kısaldı ateş, tenbih acemice verildi
    bu tarafında kudurdu
    bu tarafında duruldu
    istifna düşkünü topraktan olmayan nedenim.*
    3 ...
  35. faşist saldırılara karşı anti faşist saflara

    16.
  36. sokak duvarlarından sözlük ortamına taşınan masalsı slogan...
    3 ...
  37. unuttum nasıldı annemin yüzü

    3.
  38. Her mimiğin temelini oluşturan ve anlam veren yüzümüzdeki bir çift göz değil midir açılan perdeli bir demir kapı içimize.
    hangi renkte yansısa da dış dünyaya nasıl bir geçirgen bağ kurduğu kadardır kalan hafızalarda.

    Baktığında o sevgi içine işlemiyorsa aslında hangi bakışın kimden olduğunun hiçbir önemi olmuyor.
    Ne kadarda sık bakışmış olsanız da, sadece bakan donuk ve yoksun bir çift göz ona dair hafızanda.

    Böylesi adamı daha bir sebepsiz kanatıyor.
    4 ...
  39. ruhunu fahiseye satan erkek

    2.
  40. hiçbir yere ait olmamak

    10.
  41. gidişler hiç bitmedi hayata asılı kalma savaşında.
    çıkarken bir bilinmezliğine daha, sana kalan birkaç sahne sığdırdığın kadar.
    zorlama nafile, olamazsın hiçbir yerin yerlisi.
    geçiştirirken bir yerlerden, üzerine yapıştırdığın paçavralar değil seni yerli kılan.
    her seferde kaçmak için vursanda kendini yollara, taşırsın geride bırakamadıklarını.
    5 ...
  42. atesnagme

    1.
  43. bir murat yılmazyıldırım şarkısıdır.

    Eşref saatim geldi;bir düşe yattım
    Gökten indirdim resmini;kalbime batırdım
    O battıkça aktım
    Yürüdüm ağır ağır
    Serap olur gibi düştüm gözlerinden
    Meçhul bir sevdaya yakılmışım ben
    Acım büyük ben yanarım
    Can yandıkça güle açarım
    Gülen gülde ağladım ben
    3 ...
  44. 27 temmuz 2008 güngören patlaması

    172.
  45. ölü sayısının 17 olarak kayıtlara geçmesi, ne gariptir ki anne karnında ölen diğer bir canın doğum tarihi ve kimliği olmaması onun da kaybedilen bir can olarak görülmediğini açıklıyor.
    3 ...
  46. yaprak dokumu dizisinin yan etkileri

    19.
  47. aynı tür dizilerin yan etkileriyle, düşünce zehirlenmesine katkıda bulunmak.*
    3 ...
  48. başka türlü bir şey

    17.
  49. varlığımın sebebi "o" imiş bilemedim.

    geldiğimde zaten kazınmış hafızamdan ona giden her eğim.
    düşerken bu dipsiz boşluğumda, bir tek ona varma aşkıymış aldığım her nefes,
    öğrendim.

    ararken eşref-i hürriyetimi, her çırpınışta etten ve kemikten inşa etmişim mahpusluğumu, anladım.

    yol almak için huzura, her kertede kustum hayatımı yeniden yol almayı hak etmek için.

    geride kalan bir tek iz, ekmek kırıntısındaymış meğer,
    bilemedim

    koşarken kırıntının peşi sıra, çarptım duvara tüm bildiklerimle ve ufalandım
    ufalandıkça ufaldım ve utandım tüm yaşanmışlığımdan.
    8 ...
  50. küçükken insanı rahatsız eden şeyler

    46.
  51. yetişkinlerin sadece kendisinden önce düneyvi tecrübelere sahip olma hakkını bir güç olarak kullanmaları.*
    6 ...
  52. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük