ilgisini ve bilgisini mevcut haber kaynaklarını da kullanarak yansıtabilecek, günlük ve tercihen uzun vadeli çalışacak, taze kalemler arıyoruz. site içi iletişim formundan başvuru yapabilirsiniz. aynı isimde facebook grubu da mevcuttur.
not: emeğimizden ekmek yiyenlerin aksine, site olarak, biz ekmek yemiyoruz. meraklısına duyurulur.
ben de bırakıyorum. uzun uzadıya yazacak değilim, sonuçta sanal bir sistem ve duygusal bir bağ oluşturmak için fazla mekanik. benim kullanma amacım, eğlenmek dışında, veri aktarımı sağlayarak daha sonra (unuttuğumda aratmak suretiyle) bu mevcut bilgilerden kendim faydalanmaktı. bilginin ve kaynağın sonu yok, hepimiz öğrendiğimiz şeyleri kendi süzgecimizden geçirip yorum katarak yeni bir forma ulaştırıyoruz; bu bağlamda kendi birikimlerimi aktarırken başkalarına da faydalı olduysam -ve olacaksam- ne âlâ. bırakma sebebime gelince, harcadığım emeğin bana manen geri dönmemesi diyebilirim. bunda oy kaygısı değil, bugüne kadar "eşitlikten ve doğruluktan yana" kullandığım yetkileri buraya, sözlüğe taşıyamamak anlaşılmalı. dışarıda ve içeride -sanalda- beni bekleyen uğraşlarım zaten var, buraya ekstra emek vereceksem yetki dahilinde bir sıçrama tahtası olmalı diye düşündüm ve böyle bir ışık görmediğimden musluğu kesmeye karar verdim.
burada kimseye kendimi sevdirmek için uğraşmadım, "her devrin adamı" olmayı doğru bulmuyorum. belli bir kesime yakın olup sevilmektense saygıyla anılmayı tercih ederim. bu yüzden arkamda bir polemik bırakmamak adına sebeplerimle birlikte bu yazıyı kendim kaleme alıyorum, tekrar ve tekrar dönüp cılkını çıkarmamak için de üstüne mührü basıyorum. yazmaktaki ilk amacım kendime kaynakça oluşturmak olduğundan, yazdıklarımı silmek bir yana, onları editlemek veya taşımak amacıyla yazarlığımı aktif durumda bırakıyorum. gammazlık dahilinde kalan zamazingolar alınabilir. herkesin doğrusu kendine, ben kendi doğrularım sebebiyle sözlükten ayrılıyorum. bunu da belirttikten sonra hoşçakalın diyor, herkese sevgilerimi gönderiyorum.
--spoiler--
... Bundan sonra şu gerçeği unutmayın: Tek önemli vakit vardır; içinde bulunduğunuz an. O an en önemli vakittir, çünkü sadece o zaman elimizden birşey gelebilir. En önemli kişi, kiminle beraberseniz odur, zira hiçkimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez; ve en önemli iş iyilik yapmaktır, çünkü insanın bu dünyaya gönderilmesinin tek sebebi budur. (lev tolstoy)
--spoiler--
"herkes birikimini aktarsın, sözlük platformunda sanal kütüphane oluşturalım" ideasının 50 karakterle sınırlanmış mottosudur. günübirlik, uzun vadede bir fonksiyonu olmayan ve sözlüğü şişiren entrylerin elbette önü alınamaz, ama en azından herkes kendinden bir şeyler katar, hem başkalarına, hem "ön bellekte depoladığı bilgiyi unuttuğu vakit" kendine faydalı olacak paylaşımlarda bulunursa; sözlük zenginleşir ve uzun vadede bir "bilgi platformu" haline dönüşür.
bireysel uğraşlarımızın üstünde asıl iş, belli konularda eğitim almış ve uzman olan yazarlarımıza düşüyor. ne yazık ki çoğu yazar birikimini bir yere aktarmıyor, kendisiyle beraber mezara götürmek üzere beyin kıvrımlarının derinliklerinde hapsediyor. oysa taze girilen bilgi, unutulduğu vakit, kişiye de ganimet olarak geri dönecektir.
"sözlüğü ambar niyetine kullanmak" diye de dillendirebileceğimiz anlayış yerleşir ve çoğalırsa hem biz, hem sonraki nesil bu bilgilerden faydalanır ve aldığımız eğitimi, edindiğimiz tecrübeyi boşa yaşanmamış kılarız. unutmayın ki söz uçar yazı kalır.
1990'ların başı, pop ve rock müzik tarihi açısından büyük isimlerin sonradan başyapıtları sayılacak eserlerini yayınlamalarından son kaliteli dönem olarak adlandırılabilir. doksanların ortalarına kadar uzatılabilecek bu evrede özellikle 1991 tarihi öne çıkıyor. neden mi? buyrunuz: