uzuun bir aradan sonra yeni bir entry giriyor. Bu sürede iphone 3-4-5 (ücgen gibi oldu) serileri curutmus 6'yı çıkartmış. Masaüstü bilgisayarlardan laptop'a geçilirken, artık o da kalmayıp tablet devrine geçiş olmuş. galatasaray bilmem kaç kere teknik direktor değiştirmiş, sebze meyve fiyatları çok artmış. Yaprak dokumu dizisi bile bitmiş. Yani azizim, gunler yıllar geçiyor, yaşlanıyoruz. Neyse, uzun süre sonra yazdım entry'mi, ben gidiyorum yine yaşlanmaya. Sevgiyle kalın
' bu takım ne zaman düzelecek ya?' sorusunu tekrar sogrulatmış maç. her sezon gibi bu sezon da takır takır futbol beklerken yine gs nin tıkır tıkır döküldügü sezon acilisi olmus. beklentilerin oldugug futbolculardan, eboue cok cok daha iyi olmaliydi. ama adamin sucu yok, yillarca sag bek oynamis adami sola alir isen, bu sonuca katnalirsin. melo ya ne yaptigini cok iyi biliyor, ya da ne yaptigindan haberi bile yok. ikisini de kanitlayan hareketleri vardı mac icinde. ujfalujsi cabaliyor ama kesinlikle cok daha iyisini gormustuk, gormeliyiz de kendisinden. baros'ta ilyas salman in ya ya ya sa sa sa
filmindeki son halleri goruluyodu, kuvvet yok, cabaliyor am yere yigiliyor, faydali olamıyor vs vs.. kimse sorumluluk almiyor, ceza sahasinin girisinde sut cekmekten korkuyor herkes. bu is boyle yurumez, boyle devam edilir ise gecen senekinden daha kotu bir tablo ile karsilasilabilinir ! cok calismak lazim coook..
yeni izleme fırsatı buldugum film. gercekten mukemmel uyarlanmis bir yapit. burokrasi yuzunden enteresan sonuclar cikiyor; yazar adam hapse giriyor, alex in elemanlardan 2 si polis oluyor falan.. * bir insanın yaptıklarını degistirtebilirsin ama yapısını degisteremezsin, yani alex saldırgan bir manyaktı, sakin bir manyak oldu sonucta. her neyse, izleyin derim izlemeyenlere.
ha belirtmek isterim ki gordugum en iyi girise sahip filmlerden birisi, belki de en iyisi.
birçok genç yarışçının ölmesi ile suçlanır kendisi. ancak bunu kabul etmez zira yalnızca bir tanesinin geri gelmesi için bütün herşeyini vereceğini söyler *. sonuç olarak, ferrari yi hiç yoktan yaratan efsanevi kişiliktir.
standartlarından ödün vermemek için her yola başvuran kahveci. soyle ki, calisan bir arkadasim var orada. bir kadın başka bir yerde içtiği içeceğin aynısını bu arkadaşın çalıştığı yerde de söylemiş. ancak ilk içtiği yerdeki tadı alamadığını ileri sürerek 7 kere kahveyi değiştirtmiş ve tek kurus odememis, daha dogrusu firma talep etmemis.
son zamanlarda tek düze oldugunu düşünüyorum. eskidi kadar keyif vermiyor kanımca.
ancak şunu da eklemeden gecemeyecegim, su haber bomba gibi düşmüş gündeme:
galatasaray ve besiktas in erken havlu attigi ancak fenerbahce nin son haftaya kadar kovaladigi ve bunlara bagli olarak fenerbahce ile birlikte sampiyonlugun en guclu adaylarindan bir tanesi olup 2009-2010 sezonunu fenerbahce den 1 adim onde bitirerek tarihindeki ilk super lig sampiyonluguna ulasan bursaspor u tebrik ederiz.
yabancı bir kulüp -ki burada bahsi gecen valencia- eger bir türk futbolcuyu bonservis bedeli vererek almaya geliyorsa, türk futbolunda gercekten bir ilerleme vardır. nice türk oyuncuların 'para kazandırarak' yabancı kulüplere, hatta hatrı sayılır kulüplere (bkz: valencia) açılmaları dilegiyle..
noktadan öncesini ntv spor da tanınan * bir yorumcu söylemişti, sonunu ben ekledim. *