edosdiyorlar
182 (mavi jojoba tanesi)
dokuzuncu nesil yazar 4 takipçi 21.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    özlenmeyen şeyler

    1.
  1. mide sancısı.
    ıspanak yemeği.
    converse.
    okul.
    eski arkadaş.
    amca.
    anne dırdırı.
    baba.
    bezelye yemeği.
    patates soymak.
    nar ayıklamak.
    bebek bezlemek.
    burun silmek. (grip olmak.)
    amca çocukları.
    komposto.
    kabak tatlısı.
    5 ...
  2. sevgi kavanozu

    1.
  3. sevgiliye verilecek en siktiri boktan hediye.
    içinde hazır olarak yazılmış sevgi kelimeleri bulunuyor.
    (bkz: seni çok özledim)
    (bkz: sana teslim oldum)
    (bkz: seninle saatlerce konuşmayı seviyorum)
    http://c1212.hizliresim.com/14/f/gvrx3.jpg
    0 ...
  4. sessizlikler ve hikayeler

    ?.
  5. bir özlü söz söyleyip çekilmek istiyordum. şu az konuşan gizemlilerden veya öylesine konuşulan her şeyin başka insanların acıları olabileceğinin farkında olanlardan. saygı uyandırıcı. bunu yapmadım. ben çok konuştum.
    dünyada var olan milyonlarca insandan sadece biri olduğumu unuttum. kendimi ifade etme derdine düştüm. çünkü en büyük aşkı elbette ben yaşıyordum, öfkeyle dolmuş olmamın haklı sebepleri vardı.
    anlattıkça vasatlaştım. güzel bir cümleyle kalpleri kazanabilirdim. anlattıkça, sesimi yükselttikçe insanlar nazarında silikleştim.
    şimdi kendimi geriye çekip uzak coğrafyalardan, anneanne yemeklerinden, yakışıklı dedelerin gençlik hikayelerinden, doğu masallarından, dinlerden, türkülerden bahsedelim istiyorum. hayata bulaşan, ölümsüzlüğe ulaşan ne varsa.
    yaşayamayan ben, yıllar önce yaşamış ne varsa halen aldıklarına inandığım nefeslerini hissetmek istiyorum. çünkü eyleme dökemediğim temiz hislerimin bana sadece yük olduğunun farkındayım. çok konuştum bak yine. ben hikaye dinlemek istiyorum.
    0 ...
  6. yaş yirmi beş olmuş

    1.
  7. günlüğüme,"insan, kendisine verdiği sözleri tuttuğu sürece mutlu olacaktır" şeklinde not düştüğümde yaşım on dörtmüş. kendime verdiğim sözler içerisinde meslek lisesini kazanmak falan yoktu.
    akıl hep beş karış havadaymış. ta o zamanlardan.
    bugün kendime verdiğim sözleri tuttum. aferin bana.
    daha fazla ertelemeden, aldım elime notları felsefe çalıştım. tek kişiyle kurulan şirkete "anonim" ismi verilmemeli değil mi ya?
    zeliş, çay ısmarladı. zeliş, yemek ısmarladı. zeliş, yol paramı verdi. bütün bunlar paramı kimse bozmadı diye, "bozuk yok mu abla?" dediler diye. "hiç mi yok abla?" şeklinde direttiler diye. işte bütün bunlar varlık içinde yokluk.
    kedilere karşı içimde bir korku barındırdığım için mi bilinmez ama kedilerin benden korkmadığını söylüyorum, inanmıyorlar. sanırım kediler ve benim aramda korkunç bir sır olarak kalacak bu.
    iş hayatını hiç özlemiyorum. ama renkli insanlar vardı. herkesle eğleniyordum.
    çok gülerdim. onlarda bana gülerdi. iki taraf gülünce gül gibi geçiniyorsun işte.
    kötü olan hiçbir şeyi net hatırlamıyorum. hafızamın bana bir kıyağı olsa gerek. o günlükte de yazmamışım hiç.
    yazılmayan unutuluyor. hafıza yerinde duruyor. yazmayınca unutuyorsun. yazma.
    ne güzel yazardım defterlere.
    burada duraksıyorum. radyoda "ah bu gönül arzu eder seni" diye şarkı söylüyor kadın. "seni seni yar seni" . samimiyet, tekrarlanan "seni"lerde gizli. şarkıdaki iç çekişler onlar.
    şikayet etmek yok. günde en az 55 kere tekrarlıyorum içimden.
    senin yakınma adı altında ne dedikodular yaptığını biliyoruz. yapmayacaksın.
    kimsenin kimseye söz vermediği zamanlardayız. ama ben kendime verdiğim sözleri tutacak kadar güçlü olacağım.
    e şimdi bu kahramanlığa, bi çay demlenir. değil mi günlük?
    3 ...
  8. acemilik ve kaybetmek

    ?.
  9. öylece bakakalıyorum.
    kaybettim, kaybediyorum. aptallığımı iyi niyetimle gizlemeye çalışıyorum. beceriksizliğimi ise sevimliliğimle.
    eveeeet, benim her hayalimi kötü bir olaya bağladığım iç dünyama hoş geldiniz.
    hayatta ustalaştığım tek konu yok. her şey yarım yamalak. en kötüsü de, sevgi dolu insan olarak bilinip de "ustaca sevmek nedir?" sorusunu kafamda tanımlayamamam. sevgi, hep acemiliği getirmez mi?
    bana yardım etmek zorundasınız, bu konuda da saklayacağım şeyler var, bunları neyin arkasına saklayabilirim. mesela birdenbire çok konuşmaya başlamamı, kendimi hep yetersiz görmemi, sevdiğim her kimse onu dünyadaki herkesten saklayabileceğimi sanıp gülünç duruma düşmemi.
    bakın, herkes hayatında en azından bir kere "kendimi rezil ettim" hissiyle günü sonlandırmıştır. ve teselli olacaksa söyleyeyim, birçoğunda siz kendinizi rezil etmediniz, güvendiğiniz kişi her kimse, sizin yanınızda durmayarak sizi rezil etti. rahat uyuyun.
    herkesin her şeyi bildiği ve her türlü başarıyı elde ettiği yerde, gözlerini kocaman açarak onları dinleyenler. sizi hep kendimden biliyorum.
    kursağınızdan öpüyorum.
    4 ...
  10. hiçbirimiz iyi insanlar değiliz

    ?.
  11. bir sınava girmiştim.
    erken gitmiş olacağım ki, gözetmenler ve ben varım sınıfta sadece. gözüm kapıda, geleni geçeni izliyorum. böyle dalıp gitmişken, boylu poslu bir adam girdi içeriye. gayri ihtiyari ona doğru baktım. benim ona hayranlıkla baktığımı görür görmez yüzünün bir kısmını kapattı. dikkatsizliğimden dolayı ne yapmaya çalıştığını anlayamayıp önüme döndüm.
    sınav sonunda yanımdan geçtiğinde anladım. yüzünün sol tarafı yanmıştı. kim bilir bu zamana dek, ne insanlarla tanışmış, ne bakışlarla karşılaşmıştı ki, başını eğip yüzünü kapatmak onun için bir refleks haline gelmişti.
    işte böyle adiyiz arkadaşlar. hiçbirimiz iyi insanlar değiliz.
    8 ...
  12. © 2025 uludağ sözlük