"Neden bu kadar güvensizsin?" dedim. Sanki bunu sormamı bekliyormuş gibi, bir an bile düşünmeden başladı konuşmaya:
"Neden güveneyim ki, kime güveneyim ya da? Tehlikeli bir şey bu, zararlı bir şey. Türlü işler açar başına üstelik kimseyi de suçlayamazsın.
Kime güvendiysem mutsuz oldum ben, kandırıldım. Hep güvenilen kişi oldum ama hiç güvenecek kimsem olmadı. Hep aranılan kişi oldum ama hiç arama hakkım olmadı. Sonra baktım ki insanların isteklerine göre yaşayan, hayatı oyun hamuruna dönmüş, omurgasız biri olma yolunda emin adımlarla ilerler olmuşum.
Güven nedir biliyor musun?
Söyleyeyim:
Kırılgan bir ihtiyaçtır güven; insanın hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu diğer şeyler gibi kötü. istatistikten beslenen bir matematik açığıdır; hata yaptırır. Geciktirilmiş bir sadakatsizliktir; ihanetin yastığı, vicdansızlığın makyajıdır. Kukla ustasının elindeki iptir güven, oyunu oynatan görünmez bağdır; bağlanırsan oynatır da oynatır seni.
Ve biliyorsun dostum, oyunun sonunda kimse kuklaları alkışlamaz."
oruç tutmuyorum bu yıl. davulcunun geleceği saate kadar facebook veya bilumum sanal ortamda online takılıyorum. davul sesinin, çevreye bir güzel yayıldığından emin olunca hepsinde tek tek offline oluyorum.
birlikte olacağı kızda, güzellikten başka bir kriter aramaz. genellikle dışının güzel olmasına özen gösterse de, bunu pek başaramadığından* "içi güzel olsun yeter" der. omuzlarının arasında taşıdığı şeyin içinin boş olması pek önemli değildir onun için.
canı yandığında atıp tutar, "aşk beyinde değil, bacak arasındadır" diye. o kadar çok göt yalamaya meraklıdır ki beyninin bacak arası seviyesine indiğini fark etmez bile.
acizdir. öğrenci olanlarından bazıları, sırf bir mesleği* var diye, aşık olup olmadığından bile emin olmadığı biriyle yıllarca birlikte olup evlilik hayalleri kurabilecek bir acizliktedir.
"ben de sizin gibi neden korkuların geceleri bu kadar güçlü olduğunu düşünürüm. bunun üzerine 20 yıl düşündükten sonra korkuların karanlıktan doğmadığını anladım. korkular da "yıldızlar gibi" hep oradadırlar ama gün ışığı onları gizler..."
çok kasmayın derim. geceyle* alakası yok; yalnız bir anınızı kolluyor sadece.
goodbye blue sky şarkısının, "Did you ever wonder why we had to run for shelter when the promise of a brave new world unfurled beneath a clear blue sky?" kısmını tek nefeste söylediğine şahit olduktan sonra, insan olmadığı kanaatine vardım.
tavukların çabuk olgunlaşması için verilen ve insan bünyesinde uzun vadeli tüketimde kalıcı hasara sebep olan kimyasallardan dolayı, -sanılanın aksine- zararlı ettir.