geçen gün dolmuşa bindim. benden sonra bir kadın bindi. kadın ahırdan çıkmış öküz gibi kokuyor. sanırım sigara içtikten sonra koku gitsin diye parfüm sıkmış. ama daha berbat kokuyordu. herkes rahatsız olmuştu. bunu tüm pencerelerin açılmasından anladım.
neyse ağaçlık bir yerden geçiyoruz. arabanın tekeri patladı. fırsat bu fırsat... kokudan herkes dışarı çıktı. birkaç kişi şoföre yardım ederken bir çocuk 'anneeee yılaan' diye bağırdı.
herkes o tarafa baktı. kocaman bir yolan yolcuların üstüne doğru yaklaşıyor. tam yaklaşmışken ,sanırım kadının kokusundan kokladı, yılan tırsıp kaçtı. kimse kadının kötü kokuyor diye bozuntuya vermedi.
o gün öğrendim. öküzler yılanların baş düşmanıymış.
öğrencilerin özgürlük haklarını kısıtlayan müdür tipi. sırf egosunu tatmin etmek için öğrenciler üzerinde kötü emelleri vardır.
müdürün egosunu tatmin etmesi, mezun öğrenciler tarafından gözlükleri kırılıncaya kadar dövülünce sona erer.
kanal d' de oynayan tv programı. gereksiz tv programları listesinde ikinci sırayı alıyor (birincisi izdivaç programları). norveçli insanların televizyona 'aptal kutusu' demelerini haklı çıkaran program.
evlerine sık sık misafir gelenlerin daha çok karşılaştıkları sinir bozucu durum. öğretmenimin telefonumu almasından daha korkunç olaydır.
(bilgisayarımı geri almak ve bu başlığı açabilmem için bir oda dolusu misafir çocuğunu ebeveynlerine rağmen alt etmem gerekti)
alınan yenilgiden sonra gülümseyerek 'artık önümüzdeki maçlara şerefimizle çıkıp oynayacağız' diyen teknik direktör. milli takımdan ayrılması gereken tek kişi.