doğum günü kutlu olası kadın. mumları söndüren dilekleri de gerçek olası inşallah..
böyle sürprizli bir şeyler var bunda, istiyorum hep mutlu olsun, kalbi gibi ömrü olsun..
özletendir..
sonra çıkıyor yine bir yerlerden her gün konuşuyormuşuz gibi başlıyoruz..
anlıyorum demesi bile sıcacık yapıyor insanın içini,
son zamanlarda pek hüzün sohbeti yapamıyoruz da, çemkirmelerle geçiyor konuşmalarımız..
pek iyi pek tatlıdır bu kız be..
türk sinemasının en güzel meyvelerinden biridir ah mujgan ah. sadri alışık'ın pek şahane oyunculuğu ve her biri ayrı güzellikteki replikleriyle leziz bir film.*
--spoiler--
o müjgan en büyük matemlere layık.
ama sen,ama sen daha ne istiyorsun benden!
-------
''zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler.''
--spoiler--
komedinin devam filmi.. sırf ceza yememek için giden bir kesimin olduğu ve bu kesimin neye evet-hayır dediklerini bile bilmediklerini düşündüğüm referandumdur ayrıca. bari soruyu da koysaydınız da gariplerim okusaydı orda..
ne kadar gereksiz bir referandum olduğunu söylemeye gerek bile olmayan referandumdur. bir çeşit göz boyamasıdır. artık bir kere söylendi dönemeyiz,yapılacak oylamasıdır. zaten bu zor günün önemini ayrıca piç eden referandumdur.
başbakan erdoğan'ın yaptığı konuşmada, saat 20.00'de bir terör zirvesi yapılcağı öğrenilmiştir. yalnız söz ettiğim konuşmada erdoğan'ın ilk vurguladığı sözlü ve yazılı basının olaylar karşısındaki duruşudur.olayların gidişatı hakkında topluma sağlayacağı güven, millet olgusuna bahşedeceği birlik beraberlik duygularından tutunda kuracağı tüm başbakan cümlelerinin en önüne yerleşen bu basına bir nevi gözdağı cümleleri yine şahsımda üzüntü yaratmıştır.yapın bakalım terör zirvelerini kaçıncı terör zirvesi bu! tezkereye de ayrıyetten dikkat çekti erdoğan, tezkere çerçevesinde alınacak adımlar olacak zirvede. herşey bir yana başımız saolsun tekrar.
son zamanlarda izlediğim en sıcak, en şirin reklam olur kendileri. okan**öyle güzel gel benimle yaşa, evimin kadını ol mesajı çakıyor ki,kazık kadar kadınlara, yeni yetme kızlar gibi, 'ayy inanmıyorum çok şeker'nidaları attırıyor.hoş söz konusu o ev olduktan sonra ali eren'le bile yaşanır orası ayrı.***
hiç unutulmayan acı bir türkiye lekesidir güldünya ve onun gibi daha niceleri.. törelere sövdürür onun hayat hikayesi, hayata sövdürür! evlerinizde, sıcacık yataklarınızda başınızı yastığa koyduğunuz zaman gözünüzü kapatıp aklınıza getirin onları, çektikleri acıları düşünün ve ne olur bir şeyler yapmak için siz de uğraşın o zavallı kadınlar için.umutları hiç sönmesin onların güldünya gibi..
robin'in kıllarından müstarip olduğu bir anda söylediği, bizi dumurlara sürükleyen söz öbeği. hadi diyelim türk kadınlarına pis göndermesi yapıyorsunuz sayın senaristler, e peki belki de dünyadaki en az lezbiyen ortalamaya sahip türk toplumundan başka bir millet bulamadınız mı laf sokacak, ha sorarım size? ultra salak bir replik olmasıyla beraber zaten o sahnede robin'in şuursuzluğunu izlediğimiz için belki de durumun absürtlüğüne uygun olsun diye de konmuş olabilir diye düşünmeden edemiyor insan. ayrıca hakketen kıl* da küçük ama mide bulandırıyor sözünü akla getiriyor bu durum.******
çektiğiniz tüm acıları size hatırlattığı, günde onlarca defa dinleyip anıra anıra ağladığınız zamanlara geri götürdüğü için bünyenizin artık kabul etmediği, duyduğunuz yerde kalbinizin anlık duruşuna neden olan şarkı.. aslı öyle bir şarkı yapmıştır ki on sene şarkı yapmasa baştacıdır..bu mudur, budur!
biran önce askerden dönmelerini dört gözle beklediğim, çoğu grubun aksine hem iyi müzik yapıp, hem de sakatlıklara el sürmekten çekinmeyen duruşları nedeniyle takdir ettiğim nefis grup..
sözlüğe girişimi bana ilk haber veren, ne zaman bir sorunum olsa tüm kibarlığıyla cevap veren, sabırlı, iyi kalpli nazik insan. cinsiyet bilmediğim için ve aynı zamanda insani vasıflardan çokça pay edinmiş olduğu için insan diyebiliyorum sadece.*
annen baban var mıdır diye sorularak zaten zavallı çiçeğe piç misin değil misin muamelesi yapılmıştır, bunun daha uç herhangi bir alternatifi olamaz şahsımca.*
kürt sorunu yerine kullanılması pek de doğru olmayan kavramdır. zaten sorun olan, kürtlerin dillerini ve köklerini bu topraklardan ayırmak istemeleri değil mi? o zaman, önce sen kendi diline sahip çıkmazsan başkalarına nasıl bahane bulacaksın. bu nedenle fransızcadan devşirme bir sözcük yerine* eğer öz türkçe bir kimlik belirgeci kullanılırsa bu hassas konu için daha naif ve doğru olur kanısındayım.
türk sinemasının gelmiş geçmiş en yakışıklı aktörlerinden biridir ve aynı zamanda o dönem içinde en güzel giyinen erkeklerde bir numarayı çeker bu adam.***
makina'da iyiki konuşturulmayan, diğer sanatçılardan ayrıldığı gösterilen ve bu yüzden sayın bayulgen'e teşekkür etmemi sağlayan güzel kadın. o yalnız şarkılarını söylesin, kendini anlatmak zorunda kalmasın ve bu sayede hem bizi hem de kendini mutlu etsin.*
sevdiğiniz bir insanı kırdıktan sonra, hatanızı anlayıp özür dilemek isterken size boşver diyerek karşılık vermesi. boşver boşver boşver, beyninizde yankılanır günlerce.. o kadar kırıldım ki artık bir önemi yok, önemsemiyorumdur türkçesi, ki insan ilişkilerinin en çıkmaz bölümüdür o mertebe,geçmiş olsundur artık; boşver kimse yaralanmasın sakinleş yine...
etkileyici olduğu kadar rahatsız edici unsurları da bünyesinde barındıran bir chan wook park filmi. kötü davranışlar terbiye edilmeli mesajını resmen kafaya çaka çaka anlatan güzel bir film. nasıl bir intikam aşkıdır o, a benim çekik gözlü woojin'im..*
yılmaz odabaşı'nın müthiş bir şiiridir:
beni yalnızlığımla vurdular o gece vakti
kalbimi suyla yudular o gece vakti
öldüğümü bile söylemediler
-a. erhan-
ben şu kısa boylu hayatta,
uzun boylu kederlerle acırım.
yorar beni şu telaş, şu karmaşa.
bir sığınak aranırken şu uğultuda,
bir aşk gelir, bir yara.
bir yara
bir yara daha!
eski bir aşk,
yeni bir ayrılıktır her zaman.
bunu kuşlar sorar, yıldızlar da anlatır.
kimse bilmez be canım,
bir yara bir ömrü nasıl kanatır!
ben seni hep ayrılıkla anmışım,
titreyen ellerimle günlerin buğusuna adını
hep adını yazmışım.
bir aşk gelmiş bir yara.
bir yara;bir yara daha!
eski bir aşk,
yeni bir ayrılıktır her zaman.
bunu kuşlar sorar, yıldızlar da anlatır;
kimse bilmez be canım
bir yara bir ömrü nasıl kanatır
------------------------------------------
sahi, bir yara bir ömrü nasıl kanatır?
r.louis stevenson tarafından yaratılmış harika klasik. dr jekyll içtiği iksiriyle mr hyde olur. insanların içinde beraber yaşayan iyi ve kötüye yaptığı göndermelerle insanlık gerçeğini burnumuza sokan nefis hikaye. müzikali de yapılmıştır. unutulmadan geçilmemesi gereken bir bkz için; (bkz: fight club)
çoğu insana göre postmodern sinemanın ilk örneği olan, jean jacques beinex'in ilk uzun metraj çalışmasıdır.*daniel odier'in romanından uyarlanmıştır. avrupa'da bu filmin ciddi hayranları vardır.
çingeneler zamanında çaldığı sahneye çok yakışan, sezen'in en güzel şarkılarından biridir. kalbinize oturur bu şarkı, ağlamak istersiniz ağlatmaz, bu hesap bitsin der ama size laf anlatamaz..
''ben başka yastıktayım,sen ele kuşak çözdün..''
''bahtiyar ol gözüm yok, rabbim verir sabrını! bu hesap böyle bitsin, helal ettim hakkımı!'' demiş aksu ve okay, bunun üzerine daha başka ne denilebilir ki?
