Ticari amaçlı dindar gözüküp insanları sömürerek parasını kazanmadığı takdirde gayet normaldir. Bütün dindarlar sefalet içinde yaşasın, dünyanın güzelliklerini kalanlar tatsın.
Bunu farketmemek imkansız. Şu başlığın altında toplanan şunca insandan bir tanesi de ne demek istiyor anlamadan, anlamaya çalışmadan vermiş veriştirmiş. Ağızlarıyla değil, kıçlarıyla başlarıyla konuşmuşlar. Hak savunuculuğunun yeri mi olur, durumu mu olur.
'Terörist' kelimesini madem bu kadar seviyorsunuz, neden var, niye bu insanlar en fazla bir kaç yıl yaşayacaklarını bilerek ailelerinden, eşlerinden, dostlarından ayrılıp, dünyanın en büyük ordularından biri olan tsk ya karşı silahla mücadele veriyorlar.
Tepkiyi oluşturan etkidir, sen bir adam öldürürsün, bir aileyi acıya boğarsın, o bir ailenin de çocukları olur, onlar da sana bilenir, seni öldürür, bu sefer senin ailen de acı ve savaş tohumları eker.
istediğimiz ne? Farklı şeyler mi istiyoruz? Şurdaki bir kaç ergen Türkiye halklarının gerçek isteklerini belirlemiyor. Umudu olan insanlar şu sözlüğün haline bakıp da umutsuzluğa düşmesin. Yüreği olan her memleket insanı savaşın bitmesini isteyecektir ve savaşı bitirecek savaş değil, barıştır.
Kanı kanla temizleyemezsin. Kandil yerle bir olsun, ardında milyonlarcası var ve sonsuza dek sürecek, bu savaşın galibi olmaz. Pkk silahlı mücadeleyle sona erdirilemez, siyasi, sosyal bir çok dalı olan çok yönlü bir oluşumdur.
Bu kadar insan kötü, canavarca hislerle böyle bir oluşuma hayatlarını adamazlar, böyle insanlar elbet vardır her iki taraftada ama gerçekten vicdan sahibi olanların yanında çok çok az.
peki herkes ortak bir çözüm istiyorsa neden hala silahlar susmuyor? Cevabı basit: anlamıyoruz, anlamaya çalışmıyoruz.
Bu nefret söylemlerinin ne yararı var, siz bu çözümde ısrar ediyorsanız, tüm bu olay karşısındaki tek sözyleyebildiğiniz kelime terörist ise ve hala insanlar ölüyorsa en büyük katil sizsiniz, en büyük namussuz sizsiniz.
Not: tekrar söyleyeyim, yazarların bir çoğunun buradaki yorumları genele dair hiç bir şey ifade etmiyor, nitekim sözlük heterojen bir ortam değil, temizleri ayıklanmış bir sepet çürük üzümden farksız.
Bizzat tanık olduğumuz durumdur.
En acısı da Katilin pkk ya da tc değil, savaş ve şiddet olduğunu görmenin öyle büyük tahsiller, araştırmalar gerektirmediği, bunu görmek için yalnızca bir vicdana sahip olmanın yetecek olduğu gerçeğine karşın bunca insanın bunu anlamamakta diretmesi.
Ne suç ne hastalıktır. Hormonsal olarak heteroseksüelden farklı bir yapıya sahip olmanın sonucudur. Ayrıca eşcinselleri aşağılayan yobazlar, neden suçu ( yobazlara göre) Allah da bulmazlar.
bir dindar olup atatürk ü tümüyle reddetmek de atatürk ü eleştirilmez olarak görüp eleştirenleri eleştirmek de mantık dışıdır. buna karşı çıkan birinin muhtemel dayanağı böyle yaparak onun bu kadar olumlu yanını hiçe saydığımız, ona manevi bir leke sürdüğümüz, esas amacımızın atatürk ü kötülemek olduğu iddaası vs dir. aynı bunlar bilinen şeyler.
öncelikle şunu açıklığa kavuşturmak lazım, malum aşk hayalde başlar. hayalimizdeki insan için yeryüzünde bir kalıp bulur, daha sonra bu aşkla o varlığı birleştirir ve yüce bir varlık yaratırız zihnimizde. ne zaman ki bu varlığın ayakları yere basar, ete kemiğe bürünmüş bir halde karşımızda durur; o zaman, o muhteşem aşktan da eser kalmadığını fark ederiz. böyle de olması gerekir. hiç bir beden dünya üzerindeki, o hayali, o aşkı taşıyacak güçte değildir.
ne var ki bu ete kemiğe bürünmüş varlıkla karşılaşmayan benlik bu aşkı hep canlı tutar içinde. en ufak bir kusuru mümkün göremez, en ufak bir lekeye tahammül edemez. çünkü lekelenen onun idealidir, onun hayalidir, aşık olduğu beden değil. insanlar ın savunduğu atatürk değil; hayallerindeki ideal, ütopik lider, kahramandır.
burada aşkı hayalinde yaşatan elbette asla suçlu değildir, fakat bu aşkı bedenle birleştirme çabasına girmeden de asla gerçekleri yaşamayacaktır, istese de asla gerçekten yana olamayacaktır.
atatürk iyi bir liderdi, türkiye ye modern bir yaşamın önünü açan kişiydi. ama günahları da vardı. bunları söylemek bu kadar zor olmamalı.
elbette saçmadır. Fakat yorum yazanlar Haklı yorumlarını, aynı duyarlılıklarını keşke Kürtlerle ilgili açılan aynı tarz başlıkta da gösterselerdi. Ayrıca kastedilen üst kimlik değil bir etnik kimlik olarak Türklerdir.
Esasında türk devlet geleneğindeki 'tali' unsurların birleşmesini engelleyip, mümkün oldukça birbirleriyle çatıştırmak politikasının ürünü bir cümledir. Aleviler dindar kürtlere dindar olmamalarından ötürü , Kürtler ise Alevilere dindarlıklarından dolayı kötülenmişlerdir. Ve netcede hem müslüman hem laik bünye her iki unsuru hem dışlamış, hem de tek kurtuluş yolu olarak kendi ideolojisini sunmuştur.
(bkz: Alevilerin kemalist olması)
(bkz: Koruculuk)
Elbette genel için geçerli değildir bu durum, nitekim her iki unsurdan da aslını korumayı başarabilmiş nice bilinçli insan vardır. Ve ayrıca aynı anda her iki unsura da mensup bir o kadar insan da vardır.
Kaymakamlık stajı sırasında tanık olduğu bir olay onu öylesine etkilemiştir ki kürtle ve kürtçe ile hayatının bu oldukça geç döneminde tanışmış olmasına karşın onda derin bir etki ve merak uyandırmıştır.
ismail Beşikçi kendi zamanında hiç kimsenin söyleyemediklerini inatla söyleme cesaretini göstermiş, duruşmadaki savunmalarını bile suç unsuru olarak gösteren bir devlet tarafından hayatının 17 yılı elinden alınmıştır. Tek suçu bugün ceza almadan rahatça söyleyebildiklerimizi, çok çok erken söyleyebilmiş olmasıdır.
israil gibi katil bir devlete karşı Türkiye'nin halihazırda alabileceği en cesur tavırdır. Fakat yaptırımların ağırlığı, her ne kadar haklı da olsa, Türkiye' yi zamanla bunları yumuşatmaya ve en sonunda ilişkileri eski rayına oturtmaya itecektir.
Hem Amerika nın en sadık müttefiklerinden biri olup hem de amerikanın bir başka en sadık müttefik ine düşman olmak mümkün mü? Bu israil meselesi değil, esasında Amerika meselesidir, bu yüzdendir ki nihai sonuç bellidir.
Öğretmenler gibi, işçiler gibi, memurlar gibi bu ülkenin insanına hizmet eden emekçilerindendir doktorlar da. Son zamanlarda itibarlarına yönelik saldırılara maruz kalsalar da hep böyle kalmaya devam edeceklerdir. Para babalarını, insan emeğini sömüren keneleri bir yana bırakıp da yalnızca hak ettiklerini isteyen doktorlara paragöz demek de bilmem ne kadar insaflıca.
