islam'ı derini ile anlayamayan, müslüman olduğunu sanan kadınlardır.
küçük bir araştırma yaptım. sizce türban takmayıp namaz kılan kaç kişi var türkiye'de? zor bir soru değil mi? oran ver peki. veremezsin yüzde 1'lerde sürünüyor değerli müslümanlar. bakın işte demek ki türban takan daha samimi burdan bile anlıyoruz. türban takmadan müslüman olurum, namaz kılmadan da olurum, oruç tutmadan da. ha bak o zaman ben de derim ki:
(bkz: türban yok namaz yok oruç yok ne var ulan) gerisini yazmaya terbiyem açıkçası müsaade etmiyor ama siz anladınız. efendim insanın kalbi temiz olsun da bilmem kulla allah arasına kimse giremezmiş de bilmem sana ne ben cehenneme gidecekmişim de!
bakın değerli müslümanlar bunlar zavallı insanların sapıkça kelimeleridir. allah buyuruyor ki bana samimi inanmayan ve emirlerimi yerine getirmeyen cennete gidemez. bakın istatistikte bazı kavamlar var şimdi onları söylemeyeceğim, ama durum şu; bazı şeylerin olması için bazı şeyler gereklidir. bir kadının namaz kılabilmesi için, o olgunluğa gelebilmesi için öncelikle türban takması şarttır.
ee bizimkiler ne yapıyor. sabaktan akşama kadar magazin, iki gün oruç, biraz ağlayarak dua ohh cennet. vallahi mismiş ya. ben enayiyim o zaman o kadar ibadet ediyorum.
sonuç şudur ki: ben türban takmadan bir kadının cennete gitme ihtmalini yüzde 1 olarak görüyorum. haa müslüman olduğunu iddia edenler arasında ha. sonra uyanıklık yapmayın, anladınız değil mi? neyse. allah doğru yoldan özellikle kadınlarımızı ayırmasın.
kıyametin yaklaştığının alametlerinden biridir.
bugün binlerce müslüman cihad ilan edip, kafirlerle savaşmasına rağmen, diğerlerinin sıcak yataklarında oturup, olan biteni izlemesi durumu. vah vah, öyle kolay mı müslümanlık yahu ne güzelmiş.
türkiye de dahil olmak üzere bugün kafirler müslümanlara kurtların aç leşe saldırdıkları gibi saldırıyorlar, diğer müslümanlar ise seyrediyor. peygamber bu günleri bildirmiştir. peki neden kimse çıkıp kafirlerle savaşmıyor? işte peygamber şöyle cevap veriyor:
"Dünyayı sevip, ölümü kerih görmektir", evet işte aciz müslümanların durumu.
zaman gazetesi yazarı ali ünal'ın son iki gündür yorum sayfasında yer verdiği değerli yazıların adı.
--spoiler--
Texas, Houston Rice Üniversitesi'nden Karşılaştırmalı Dinler hocası Jill Carroll'un ingilizce aslı Light Yayınları, Türkçe tercümesi Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na bağlı Ufuk Kitaplar arasında çıkan A Dialogue of Civilizations: Gülen's Islamic Ideals and Humanistic Discourse (Medeniyetler Diyaloğu: Gülen'in islâmî Öğretisi ve Hümanist Söylem) adlı eseri oldu. Bu eseri ve önemini ele almaya geçmeden önce Fethullah Gülen ile ilgili yapılan değerlendirme ve mukayeselerden ikisi üzerinde kısaca durmakta fayda mülâhaza ediyorum.
--spoiler--
hocaefendimize gönül verenlerin kaçırmaması gerekir. ilk iki yazı için:
söz konusu malum amaçlı grubun karakterlerini ortaya bir güzel çıkarmasına vesile olan, iğrenç, kabul edilemez bir olaydır.
--spoiler--
istanbul Aydın Üniversitesi'nde Türkiye Komünist Partisi üyesi bir grubun sözlü ve fiilî saldırısına uğrayan Nagihan Yılmaz, başı açık arkadaşlarının kendisini kurtardıktan sonra teselli ettiğini söyledi.
--spoiler--
--spoiler--
Özgürlük karşıtlarının 'üniversitelere başörtülü öğrencilerin alınmaması' yönünde başlattığı saldırgan eylemler devam ediyor. Özellikle Komünist Partili bazı gençlerin organize ettiği eylemlerde başörtülü öğrenciler, hakaret ve tacizlere maruz kalıyor.
Bu olaylardan biri istanbul Aydın Üniversitesi'nde yaşandı. Üniversite içinde hiç tanımadığı insanların tacizine uğrayan 20 yaşındaki Nagihan Yılmaz'a yapılanlar, 1957 yılında Amerika'da zenci olduğu için üniversiteye alınmayan Elizabeth Eckford'un yaşadıklarını hatırlattı.
Eckford da Yılmaz gibi okuluna girmeye çalışırken beyaz öğrencilerin tacizine uğramış ve yaşadıkları nedeniyle siyahî öğrencilerin mücadelesine sembol olmuştu. "Bana hakaret edenler, okulun öğrencileri değildi." diyen Yılmaz, yaşadıklarından sonra saatlerce ağlamış. Talihsiz öğrenciyi grubun elinden başı açık arkadaşları kurtarmış.
--spoiler--
yeterli olgunluğa erişememiş, düşünce özgürlüğü, farklılılardan, saygıdan nasibini alamamış, her şeyin kendi at gözlüğünden görünen gibi olduğunu sanan yazarların; sözlükte kurallara uymasına rağmen kendi öz düşüncelerini güzel bir şekilde anlatmaya çalışan yazara duyduğu kin sonucu giriştiği bir eylemdir.
ben bu sözlükte birçok kişinin seks ile, siyaset, din ile ilgili yazılarını saçma sapan buluyorum. hatta çoğu çocukça ama kimseye sözlükten atılsın da demiyorum. öyle anlaşılıyor ki bazıları bu seviyeye hala gelememiş. nickaltıma yazılanlardan, bana gelen hakaret içerikli mesajlardan bunu anlıyorum.
şimdi ben bu değerlerden nasibini alamamış kişiyi eğitecek değilim ama isteğim de şudur ki: bu yazarların saçma sapan isteklerine moderatörler alet olmasın ya da diğer yazarlar destek vermesin. böylece daha demokratik ve olgun bir sözlük oluruz.
kesinlikle müslüman değildir. ya da müslüman olduğunu sanan zavallı biridir. zira; şahıs davranışlarında, kararlarında dinin kesinlikle etkililirliğini ekarte etmiştir. böyle de bir müslüman olamayacağına göre hiçbir samimi müslümanın tamlaması değildir. haşa.
kadının şeytani işlere araç olma potansiyelinden mütevellit yüce yaratıcının türbanı emri buyurma sebeplerine inildiğinde farkedilen bir muazzam gerçek, saf ve temiz.
--spoiler--
Giyindiği halde giyinmemiş görüntüsünde olan kadınlar, tesettürsüz sayılırlar Allah yanında!..
--spoiler--
bu açık uyarıdan sonra; ben türbanlı değilim ama namuslu bir insanım diyebilen ruh bedbahtları da umarım kulak verir bu kelimelere. . "Lâ ikrahe fiddin" buyuruyor Rabb'imiz. Doğru ile eğri artık açıklanmıştır. insanlar kendi iradeleriyle yapmalılar tercihlerini. (Bakara Sûresi 256). ama biz de üzerimize düşen görevi yapmalıyız yoksa biz de sorumlu oluruz.
dünyada işlenen suçların çoğu türbansız kadınlar yüzünden oluyor. şehvet yenilgileriyle donanmış çaresiz ruhlar, sizi gibi hep daha az düşmeye sevinen kaybetmeye nişanlı zavallılar sizi.
cinselliği öne çıkarmayacak bollukta bir giyim içinde olan kadın kendini daha güvende hisseder, yabancı bakışların taciz ve tecessüsünden daha emin şekilde korunabilir. Böylece hem emrine uygun giyindiği Allah'ın rızasını, hem de inanmış kulların şaibesiz hürmetini kazanmış olur.
ah ah bir de şu kalbim temiz diyen biçare türbansız kadınlarımız akıllansa. umut yok ama vazgeçmek de yok. bizim işimiz bu, varlık amacımız.
islam'ın emridir. gerekirse zorla olmalıdır. hafif dövülebilir. caizdir. eğitimmiş? gel bakalım kim daha iyi eğitim aldı? hayatında kaç kitap okudun da her şeye ki hoşuna gitmeyen eğitim diyorsun. yazık.
bugünlerde ulemanın üzerinde tartıştığı bi konu.
bildiğiniz üzere bir programa bir imam bağlanıp: "laik devletin askeri şehit olmaz " demişti. gerçi: " ulan madem öyle neden o laik devletten para alıp, onun karşılığında görev yapıyorsun" denilebilir.
üzerinde tartışma yapılması sakıncalı olabilir ama yapılıyor işte. bakalım değerli ulema ne karar verecek.
bazı az bilgili ve gönül saflığındaki müslümanların pkk denilen dinsiz-imansız oluşumu destekleme tandanslarına sürükleyebilecek tehlikeli bir durum.
kürt toplumunun büyük bir kısmı dinine önem veren bir özelliğe sahiptir. bu durumu iyi kullanmak isteyen pkk ise özellikle köylerden başlamak üzere imamlar üzerine büyük baskılar kuruyor. kendilerini dinin savunucuları gibi göstererek maddi ve manevi destek bulma çabasındadırlar.
tarihte türkiye cumhuriyeti'ni bölmek için güzel dinimizi alet eden bir çok bölücü terör örgütü olmuştur ve bunlara son yıllarda pkk da eklenmiştir.
inanılmaz bir takiye uğraşındalar ve bunun meyvelerini de toplamaya başladılar.
bu konuda din büyüklerinin çıkıp şöyle bir açıklama yapmaları gerekmektedir:
" bugün türkiye'de her kürt istediği seviyeye haketmişse gelebilmektedir. nitekim içişleri bakanı da bu dönemden önce kürt değil miydi?
pkk dinsiz-imansız bir oluşumdur. çapulcu takımıdır. kukladır. her samimi müslüman bunlara değil destek, elinden geldiğince karşı çıkmalı, savaşmalıdır. onları lanetlemelidir. dualarına almamalıdır."
bu açık çağrı gereklidir. çünkü gerçekten büyük bir atak halindeler ve şu anda en büyük kozlarından biri de dindir. tabii ki din ile alakaları yoktur. ama millet bu konuda cahil olduğu için istenmeyen sonuçlar doğuyor.
hem sanal alem sözlüklerinde hem de gazete, kitap felan fıstık yazarlarında, bilgi verme ya da samimi olarak inandığı şeyi yazma dışında, dikkat çekileyim de ne olura olsun mantığındaki insanların bulunduğu ruh durumu söz önüne alınarak yapılmış gerçekçi bir tespit.
imanın tadını alamamış, yeterince olgunluğa erişememiş bu dangalaklar hakkında yüce kitap kuran şöyle buyurur:
"Zannetme ki, yaptıklarından ötürü sevinip şımaran, yapmadıkları işlerden dolayı da övülmek isteyen kimseler -evet, sanma ki onlar- azaptan yakayı kurtaracaklar! Onlara hem de can yakıcı bir azap vardır." (Âl-i imran, 3/188)
bu kalp ve gönül hastalığına tutulmuş biçare kişilere önem verilmemeli, onları hiç yoklarmış gibi allah'a havale etmeliyiz.
tabi dikkatli olmalıyız. gerçekten samimi olarak düşüncelerini yazan yazarların, dinsiz yazarlar tarafından bilinçli olarak bu yazarlar kategorisine koyulmaları onları üzüyor. bu konudaki seçicilik samimi müslümanlarda vardır, bu yüzden fazla uzatmayacağım. siz kimin ne olduğunu biliyorsunuz.
herkese nasip olmayacak, rüyaların en güzelidir, mükemmel bir olaydır.
hadis: Rüyasında beni gören, gerçekten beni görmüştür. Çünkü şeytan hiçbir şekilde benim suretime giremez.
--spoiler--
Rüyada Efendimiz'i görmek gamdan sonra feraha, bir sıkıntının akabindeki rahatlığa, nimetlerin artmasına, tevbenin kabulüne işarettir.
--spoiler--
--spoiler--
Efendimiz'in rüyada hüzünlü ve münkesir görülmesi ümmete bir uyarıdır. Böylesi rüyalar bizi kendimizi tekrar gözden geçirmeye yönlendirmeli.
--spoiler--
--spoiler--
Bazı tepkiler demokratik tartışma adabının dışına çıkarak hakaret ve hezeyan boyutlarına taşınmış ve toplumda korku yayma yarışına dönüşmüştür.
--spoiler--
--spoiler--
Çok yönlü bir istismar aracı olarak kullanılan başörtüsü sorununun, bugün de maalesef bir gerilim dinamiği olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu konuda gösterilen bazı tepkilerin içeriği ve üslubu, bu sorunun kangren haline gelmesinin nedenlerini ve bu durumun sorumlulurını bir kere daha gözler önüne sermiştir. Bazı tepkiler demokratik tartışma adabının dışına çıkarak hakaret ve hezeyan boyutlarına taşınmış ve toplumda korku yayma yarışına dönüşmüştür. Böyle bir zeminde sürdürülen tartışmalarda akla, insafa ve hukuka sığmayan saldırılarda bulunulmuştur. Bunlardan bir kısmı, sahiplerinin ruh sağlığı bakımından ciddi endişeleri davet edecek şekilde tezahür etmiştir.
--spoiler--
her zamanki gibi komik duruma düşmelerine neden olan iddialardır.
dinsiz, imansız olduğundan emin olduğunuz köşe yazarları, babası sayesinde öğretim görevlisi olmuş çakma proflar ve sözde çağdaşların son günlerdeki bu dindarlık taslama tandanslarına karşılık, çevremde vuku bulan bu talihsiz olaylara eğlence çekme dışında, onları rezil duruma düşürme gibi görevden de kaçınmıyorum.
adam almış eline sözlüğü nur suresinin ilgili ayetini çeviriyor. "aha bak başörtüsü islam'da yoktur" diyor ve bunu köşesine yazmaktan da çekinmiyor. din cahili, neo ebu cehiller ise tvlere çıkıp "bakın işte örtünme yoktur, işte çevirisi" diyorlar. ulan dinsizler siz kim oluyorsunuz da hayatınızda bir kere olsun bile samimi bir gönül ile okumadığınız o allah'ın kelamı hakkında haddinize düşmeyen yorumlar yapıyorsunuz? çocuk mu kandırıyorsunuz? vallahi nazarımda komik duruma düşmekten başka bir etki bırakmıyorsunuz bendenizde.
her müslüman da bu çakma dogmatik putperestlere aldırmadan, islam'ın buyurduğu şekilde örtünmeye devam etmelidir, doğru olan da budur.
ses dalgaları kullanılarak kalbin 3 boyutlu görüntüsünü verebilir, teşhislerde önemlidir. kalp kaslarını, duvar kalınlıklarını, kapakların durumunu, boşlukların hacmini verir.
