ilkokulda kullanılmış kokulu silgi tozlarını biriktirip buzdolabının en güzide köşesine koymak ve bunlardan devasa bir silgi üretilebileceğinin hayalini kurmak...
Monna rosa, siyah güller,ak güller;
gülce'nin gülleri ve beyaz yatak.
kanadı kırık kuş merhamet ister;
ah,senin yüzünden kana batacak,
monna rosa, siyah güller,ak güller!
Ulur aya karşı kirli çakallar,
bakar ürkek ürkek tavşanlar dağa.
monna rosa, bugün bende bir hal var,
yağmur iğri iğri düşer toprağa,
ulur aya karşı kirli çakallar.
Açma pencereni, perdeleri çek:
monna rosa, seni görmemeliyim.
bir bakışın ölmem için yetecek;
anla monna rosa,ben öteliyim...
açma pencereni, perdeleri çek.
Zaman çabuk çabuk geçiyor monna;
saat on ikidir, söndü lambalar.
uyu da turnalar gelsin rüyana,
bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar;
zaman çabuk çabuk geçiyor monna.
Zeytin ağacının karanlığıdır
elindeki elma ile başlayan...
bir yakut yüzükte aydınlanan sır,
sıcak ve minnacik yüzündeki kan,
zeytin ağacının karanlığıdır.
Ellerin, ellerin ve parmaklarin
bir nar çiçegini eziyor gibi...
ellerinden belli olur bir kadın.
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin. ellerin ve parmakların.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar,
ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
işıksız ruhumu sallar da durur,
zambaklar en ıssız yerlerde açar.
Akşamları gelir incir kuşları,
konarlar bahçemin incirlerine;
kiminin rengi ak,kiminin sarı.
ah,beni vursalar bir kuş yerine!
akşamları gelir incir kuşları...
Ki ben, monna rosa, bulurum seni
incir kuşlarının bakışlarında.
hayatla doldurur bu boş yelkeni
o masum bakışlar... su kenarında
ki ben, monna rosa, bulurum seni.
Kırgın kırgın bakma yüzüme rosa:
henüz dinlemedin benden türküler.
benim aşkım uymaz öyle her saza,
en güzel şarkıyı bir kurşun söyler...
kırgın kırgın bakma yüzüme rosa.
Artık inan bana muhacir kızı,
dinle ve kabul et itirafımı.
bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
alev alev sardı her tarafımı,
artık inan bana muhacir kızı.
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak,
meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
bir gün gözlerimin ta içine bak:
anlarsın ölüler niçin yaşarmış,
yağmurlardan sonra büyürmüş başak.
Altın bilezikler, o korkulu ten,
cevap versin bu kanlı kuş tüyüne;
bir tüy ki, can verir bir gülümsesen,
bir tüy ki, kapalı geceye, güne;
altın bilezikler o korkulu ten!
nokianın kullanıcılarından gelen bazı şikayetler üzerine yaklaşık olarak 46 milyon cep telefonu bataryasını değiştirme kararı almasıdır.bu bataryalar japon bir şirket tarafından üretilmiştir.*
BL-5C bataryaların kullanıldığı Nokia ürünlerinin listesine
(bkz: eşkiya)
uğur yücel ve şener şen arasındaki inanılmaz etkileyici sahne.(uğur yücel'in vurulduğu, ölmek üzere olduğu an)
u.y:ayaklarımda bir sıcaklık var, yukarı doğru çıkıyor ne bu?sen çok vuruldun bilirsin eşkiya,ben ölecek miyim?
ş.ş:korkma sadece toprağa gideceksin, sonra toprak olacaksın, sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeksin, oradan özüne ulaşacaksın. çiçeğin özüne bir arı konacak. Belki o arı ben olacağım...
(bkz: Avni) mahlasıyla edebiyatımızda nam salmış olan fatih sultan mehmet'in bir gazelinde de geçer bu sözcük:
osmanlıcası:
Ukde-i zünnarına her kimse kim dil bağlamaz,
Ehl-i iman olmaz ol aşıklarınun güm-rahıdur.
(bkz: türkiye türkçesi):
Zünnarının düğümüne gönül bağlamayan kim olursa olsun
Ehl-i iman değildir, o aşıkların yolundan çıkmıştır
(bkz: the flintstones) yani çakmaktaş ailesi.ancak o yıllarda henüz ilkokul birinci sınıfta oluşum ve okumayı tam olarak sökememiş olduğumdan alt yazıları takip edememiş filmin yarısında salondana ayrılmak zorunda kalmıştık.*
ağlama edebiyatı da denilebilir.duygusallığın,romantikliğin hat safhaya ulaşmasıdır.tanzimatın 2.kuşağı ile servet-i fünun arasında ortaya çıkan ara nesil mensuplarının en belirgin özelliğidir.
divan edebiyatında sık kullanalan aruz kalıblarından birisidir.15li kalıplardandır.
(-.--/-.--/-.--/-.-)
not:açık heceler (.) , kapalı heceler (-) ile gösterilmektedir.
başlık sadece harf ve sayılardan oluştuğu için uzun harfler gösterilememiştir.ancak yukarıdaki not uzun harfleri anlayabilmek için yeterli olacaktır.