dikkat seytan donemeci
0 (düz adam)
yedinci nesil silik 1 takipçi 2.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    facebookun sahibi türk olsaydı

    22.
  1. ilişki durumunda "4 e kadar yolu var " yazardı.
    0 ...
  2. hicbiseyebosunaiclenmeyenadam

    1853.
  3. sevgiliye laf sokma sanatı

    1.
  4. sevgili kişisinin alanen hakkettiği durumlarda onu alt edebilmek için başvurulması gereken bir laf sokma sanatı'dır.

    örneklendirecek olursak :

    kedi sevmek isteyen kıza söylenir sevgilisi:

    + belin açılacak!!! sevme!!!

    - neden hayatım? sen hep böyle bir kız kedi sevse de açılan yerlerine baksam diye mi beklersin?

    + ...
    4 ...
  5. kankalıktaki inanılmaz mantık hatası

    1.
  6. iyilik ve kötülük, gece ve gündüz , şeytan ve melek gibi dişi ve de erkeği yarattı tanrı. bir paradigma için paradokslar örüyorduk.

    varoluşun getirdiği her türlü süreçte ilişkiler içerisine girmemiz gerekiyordu. önce; aile ilişkisi, akrabalık ilişkileri, arkadaşlıklar, dostluklar, cinsel ilişkiler derken çok tuhaf bir ilişki türünü keşfettik. ensestten bile daha tuhaf olan bu ilişkinin adı ; kankalık.

    nedir kankalık? genellikle üniversite de ortaya çıkan, arkadaşlık gibi görünen , karşı cinse iş atabilmek için ortam oluşturmaya yarayan bir tuzak stilidir.


    kankalar arası mantıksız diyaloglara örnekler :

    - lise de arkadaştık hani biz?
    + kızım o zaman küçüktük , artık üniversiteliyiz, sevişmemiz lazım, kanka olmalıyız? " diyemezler de , onun yerine :

    - kanka ya saçların çok güzel olmuş,
    + ayh, teşekkür ederim kanka, oğuzda öldü bitti yane.
    - kanka bu gece bizde parti vercez gelsene ya.
    + olur kanka, bizim kızlar gelcek di mi?
    - tüm grup bizde olcak kanka.
    + kanka tamam gece görüşürüss.

    selin : - aylin sarhoş olmuş,
    cihan : + berke çekilsene kızın başından.
    burak : - ben yatağa yatırırım onu.
    engin : + ahaha resimlerini çekiyim durun, eteği açılmış resmen.
    özge : - ayh, çok komik yhaaa, aylin kaşar mı ne ya ne bu halin kızaaaamm.
    4 ...
  7. sürekli anlaşılamamaktan yakınan insan

    1.
  8. seçimleriyle köreldiğinin bilincinde olamayan insandır, sürekli anlaşılamamaktan yakınan insan.
    hegel'in öğrencisi marx'a söylediği o efsane sözü bilmeyeniniz yoktur : "beni bir tek sen anladın, sen de yanlış anladın. " demişti. şimdi insanlar bu sözü, ayrılırken sevgililerine söylüyorlar.

    "senin ayrılırken söylediğin bu sözü, hegel, diyalektik mantığı kurarken söylemişti be salak." diyemezsin hiç kimseye. "farkı taklit etmek farklılık değildir " diye ezemezsin de hiç kimseyi ve seni taklit etmeye çalışanları fişleyemezsin de. kıskanıldığından dem vurma sahiden farklıysan ve eğer taklit etmelerini istemiyorsan çok fazla kendinden koyma ortaya. senin vermiş olduğun bir emek var ya da yeteneklerin. kendinden aşağıda gördüğün insanlara gösterme bilgeliğini çoğu zaman. yoksa seni tarumar ederler, senin yanında yer alıp, üzerinden prim yapacaklardır.

    farklısın ve bunun farkındasın, o halde benzerlerini bulmaya çalışacaksın. farklı olmanın tadını yaşatmazlar sana. ya dışlanırsın ya da kullanılırsın. çünkü sen herkesi anlayabilen fakat anlaşılamayansın. senin kişiliğin, senin bilgeliğin, senin erdemin, senin içinde kopan fırtınalar var.
    sen ayırt edensin. ince düşünebildiğin için farklısın belki kim bilir? sen elma'nın neden yeşil olduğunu düşürsün, birisi gelip onu hunharca yer o sırada. elma nın içindeki kurttan farksızdır işte.
    kurt neden elmanın içinde olduğunu düşünür mü hiç? o halde elma'yı neden yediğinin bilincinde olan insanlar bulmalısın. anlaşılamamaktan yakınmak yerine , anlaşılabilir olmayı seçenlerden olursan yine mutsuz olacaksın. sadece, seçici olmalısın.

    sorun şu ki ; elmanın yalnızca içinde değil dışında da yer alabilmeli insan.
    3 ...
  9. sevgilisinin her isteğine boyun eğen insan

    1.
  10. en çok canını acıtan insan mıdır sevgilin? yoksa seni yerlere göklere sığdıramayan, en zor anında yanında olan ve hep mutlu olman için emek veren kişi mi? bu yol ayrımında sevgilinin hangisi olduğuna karar veriyorsun; "ayh, hayır, en çok kıran ve de en çok mutlu eden " diyorsan, bu ilişkide sorun var, kardeşim.

    seni tutsak eden, kısıtlayan, engelleyen , sana acı veren kişiyi seviyorsan sorunlusundur. çünkü, dünyaya sadece bir kere geldin, başka bir sen olmayacak ve bir daha yaşamayacaksın. acı çekmek zorunda değilsin ki? kimsenin boyunduruğuna girmek zorunda değilsin ki. sevgilin ingiltere değil sen de hindistan değilsin ki. sömürge olma, beynini besle! sen bir ahmak değilsin ki?. ve hiç kimse kaybedilmiş toprak da değil.

    kendinden bu kadar çok ödün vermeni isteyen kişi seni gerçekten sevmiyordur. sadece sevilmek istiyordur, hükmetmek istiyordur, yönetmek istiyordur. sevgilinin her isteğine boyun eğersen senden şüphe duyarım. kimse bu kadar fedakarlığı hakketmez çünkü. sadece "iyiliğin için" diyerek kandıracaktır seni, sen kendi hayatını düşünemiyor musun? kendi kararların? isteklerin? her şey içinde ukde mi kalsın? ya geleceğin?

    hayır, hayır, seni, sen olduğun için sevecek ya da vazgeçip gidecektir ve kolay vazgeçiyorsa söylediğim gibi sevmemiş sadece sevilmek istemiştir.
    3 ...
  11. geçmişi unutmaya çabalamak

    1.
  12. her yağmur damlasını bir meleğin indirdiğini söylediler bana da. "mucizeyi izle" diyordu sanki evren. çocuktum ve imrendim; melekleri ben de görebilmeliydim. çocuktum ve sihirli güçlerim var sanıyordum, her çocuk gibi. sanki bir kaç çırpınışta ben de uçabilecektim. her yağmur sonrası, ufka bakıp " bu gökkuşağını kim çiziyor? " diye düşündüm ben de.

    mevsimler geçiyordu, her mevsimin son perdesinde bir şey oluyordu; kötü bir şey. ağlıyorduk.
    daha kötü bir şey vardı fakat : hatırlıyorduk. sevinçlerimizden çok hüzünlerimizi hatırlıyorduk.
    "yaşam bu çocuk, acısıyla tatlısıyla yaşayacaksın, güçlü olacaksın ki yıkılmayacaksın."
    dedi herkes. söyleyenlere baktığımda, sadece "yıkılmak ne ki? " diyebildim.

    çokça güzel vakitler geçirdim, arkadaşlarım oldu benim de ve sevgililerim. elbette çok sevdim hepsini ben de aldatıldım, kandırıldım ve çokça kan gördüm. çokça hata yaptım ama hiç yaralamadım çoğunuz gibi. herkes iyi olduğunu savunurken de ; "onca kötü insan nerede saklanıyor?" demek istedim.

    şuursuzuz, kardeşlerim , hataları yaparken, insanları kırarken, kaybederken, yaralanırken hiç düşünmüyoruz. her şeyi bir yarışa çeviren insan zihniyeti'nin eseri bu da.onlar düzen bu dedi, bizler hep yara aldık ve yara açtık.
    ahlaksızlığı aşılayıp, ahlaksızlaştığımızda ifşa ettiler bizi. sevmeyi aşılayıp, sevdiğimizde de rezil ettiler bizi. güçlü ol yıkılma derken neyi kastettiler? peki güçlü olduğumuzda neden yüzsüz ve pişkin dediler?

    geçmişi unutma çabası mı? unutmayacağım, çabalamayacağım. söylediğiniz gibi, acısıyla tatlısıyla, yaptığım tüm hataları bağrıma basarak, öykünerek, ders alarak ya da devam ettirerek yanlışlılarımı, işte aynen bu şekilde yaşayacağım.

    insan oldum çünkü, aslında çoktan mimlenmedik mi?
    annemizin karnında kan emerken sevimliydikte şimdi nasıl herkes birilerini kötüleyip duruyor, herkes bir şeylerden nefret ediyor? insanlara ne olmuş böyle...

    ileriye bakın kardeşlerim, sadece önünüze, kimseden ders almadan belki de. kendi çizgilerinizi kendiniz çizin, yazgınızı kendiniz yazın bazen ki yıkılmayın. unutmaya çalışmak, hatırlamaktan başka hiçbir şey değil. sıyrılın artık sadece ruhsunuz siz.
    7 ...
  13. sevgiliyi tanıyamamak

    7.
  14. insanların zaaflarını, kusurlarını ve hatalarını gizlemekten zevk alması yüzünden her ilişkide olabilecek bir yabancılaşma durumu.

    bazen seneler geçse de tanıyamazsınız ve bu sizin sorununuz değil. güven mi? boşverin çok fazla güveniyorsunuz.sevgi mi? çok fazla seviyorsunuz ama hiç göstermiyorsunuz, belki de sevgilinizi hatalara siz gark ediyorsunuz? bazen bunu başınızdan savmak için yapıyorsunuz.

    insan... tuhaf bir varlık, kendi egolarıyla başedemezken karşısındaki insanın tüm egolarından arınmış olmasını ister. aslında herkes, düşüncede tasarladığı o varlığı severken, gördüğü her bedene onu giydirmekten vazgeçse, kimse bu kadar hayal kırıklığına da uğramaz.

    sonuç mu? sevgilinizi tanımıyorsunuz evet. o sizin istediğiniz kişi gibi görünmeye çalışıyor, sizde onun istediği kişi olmaya çalışıyorsunuz. iki kişiden birisi oyundan sıkılınca da sorun çıkıyor.
    olay bundan ibaret.
    4 ...
  15. zeki insanların ortak özellikleri

    273.
  16. (bkz: anksiyete bozukluğu)

    beyinlerinin yapacak oldukları her türlü eylem öncesi 50.000 çeşit sorun çıkarması ve akıl karışıklığı, mükemmelliyetçi oldukları içinde sürekli kendilerinde eksiklik bulup davranamamaları. insanların ne kadar boş olduklarını bildikleri için gerizekalı gibi davranıp onları sevindirme istekleri. bu tür insanlar, aksi takdirde kimse ile anlaşamazlar. açık oldukları hallerde uzaylı muamalesi görürler.ve beyinlerini dizginlemeyi öğrenemezlerse normal hayata adapte olamazlar.
    7 ...
  17. © 2025 uludağ sözlük