sözlükte aklı başında insanların takılmayacağı gerçeğini kanıksamış ve bilinçaltından sözlüklerin bastırılmış cinselliği dışa vurmak açısından ideal mecralar olduğunu düşünen sözde trolümsü beyanı.
manipülasyona gelen saf insandır zira hdp, hadep ve türevlerinin geçmişte gerek kürt halkı için gerek halkların kardeşliği için tek bir şey yapmadığını hatta vaat bile vermediğini es geçmiştir fakat bu dönem iyi hazırlandılar ve rollerini güzel oynadılar. "demirtaş da güzel saz çalıyor şimdi ehi haydi oylar hdp'ye dilili"
tabii ki hepimiz kardeşlikten yanayız.
yaptıkları ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama yıllar evvelinden "pkk sorununun" çözümünü anlatan, pkk'nın en azgın döneminde olayın nabzını tutan cem ersever'in bir sözüdür.
pkk, dış mihraklar vs. bunları hepimiz az çok biliyoruz, kimimiz 40 yıldır çözülemeyen sorunu akp'nin üzerine atıp kişisel çıkarlar uğruna yine kolay yolu seçiyoruz, kimimiz ne kadar kürt varsa öldürelim hülooğ'culuk yapıyoruz. evet aynen böyle, istenilen de bu zaten, iç savaş çıksın, bi 50 sene daha geriye gidelim değil mi? böyle bitireceğiz her şeyi.
1- öncelikle her konuda ayrışan, bi fikir birliğine varamayan biz, bu konuda tek vücut ve kararlı olmalıyız. en kötü karar, kararsızlıktan iyiymiş, bi yol seçmeli ve birilerine güvenmeliyiz.
2- şiddetle hiçbir şey çözülmez, sivil halkı katlederek onlara istediklerini veririz, sabırlı olmalı, bi terslik gördüğümüzde veya hissettiğimizde yetkilileri bilgilendirmeliyiz.
3- iç denetim sistemi kurulmalı; bu daha çok dağa çıkmak istemeyen kürt halkını pkk tehditlerinden korumak için yapılmalı, bi devlet güvencesi hissettirilmeli o insanlara. aklı başında hiçkimse mevcut şartları ne olursa olsun bile bile telef olmak istemez, bu kadar cahil olabileceklerine inanmıyorum. okuma yazma oranının bu denli düşük olduğu yerlerde kimse hdp'ye %100 oy çıkacağına ve seçmenin tamamının oy kullanacağına inanmıyor değil mi?
4- planlı ve programlı, mit destekli, doğru hedeflere doğru hamleler yapılmalı.
bunlar kısa vadede yapılabilecekler.
şüphesiz ki bunun başlıca nedeni cehalet. açılım politikası geri tepmiş olabilir fakat denenmeliydi, iyi niyet gözlerine soka soka gösterilmeliydi. gerekli önlemler alındıktan sonra açılım kaldığı yerden devam etmeli, insanlar bilinçlenmeli, opsiyonlar iyice idrak edilene kadar gösterilmeli. en gerekli şey eğitim.
dünyanın herhangi bi yerinde, herhangi bi insanın, herhangi başka bi insanı, tanımadığı bi insanı hangi sebeple olursa olsun öldürmesini benim aklım almıyor.
sanki yalandan 3-5 muhabbet edip işleri bu safhaya getirince daha samimi oluyorsunuz. genciz, kanımız kaynıyor, tanrılar cima istiyor. şaka bi yana herkes bi şekilde sevişiyor, yöntemlere pek takılmamak gerek.
gel gelelim;
eli yüzü düzgün, uzun boylu (1.87), fuckbuddylik prensiplerini asla bozmayacak, fazlasını istemeyecek, aşık olmayacak, işinde gücünde, hayatının bu aşamasında uzun süreli ilişkilere kafa yoramayacak kadar düşünsel yoğunlukta ve gerek patolojik tehlikeler gerekse maddi zararlar düşüncesiyle escort tercihini kullanmayan 27 yaşında sağlıklı bi bireyim. kısmetlerimi arıyorum, hayırlı uğurlu olsun.
grafikleri eh işte olsa da kurgusu harikuladedir. bir, kalbini açan heykel sahnesi vardır ki akıllara durgunluk verir. clive barker'dan beklenen de budur.
özellikle church bölümünü ilk oynadığımda kendime ara ara limonata tedavisi uyguladım. o an hiç bitmesin istedim.
defalarca oynadığım, 10 yıldır oynamasam dahi bilgisayarımın bi köşesinde, öyle sessizce dursun istediğim oyundur.
ızılderililerin bahşettiği heaven sent hayatı elinin tersiyle geri çevirmesinden itibaren oldukça sıkıcı geçen hapishane maceralarının anlatıldığı henri charriere romanıdır. filmi de bir o kadar hayal kırıcıdır zira romanın en heyecanlı yeri, kızılderili maceraları, filmde klasik müzik eşliğinde, 10 dakikada, ayrıntıya girmeden anlatılmıştır.
45 derecelik açıyla baş aşağı eğilir ve hoşlanılan cinse mors alfabesiyle, belirli aralıklarla bakılarak hoşlantı dile getirilmek istenir, bütün bunlar olurken sağ el ile saç telleri belirli belirsiz kıvrılır, bahsi geçen saç öbeği de muhtemelen ense kısmına yakın bir yerdedir.
doğrusu -aptal erkeklerin zeki kadınlardan korkması- olacak genellemedir.
merak etmeyin dostlarım, kadın denilen yaşam formu duygusal bir yakınlık beslediğinde olabildiğince şirin, sevecen, küçük, şımarık bir yavru kediye dönüşecektir. aptallık yapmadığınız sürece sivri zekası bir tehdit oluşturmayacaktır. aksine zeki kadın candır hüloo.
ahmet ümit'in masal kitabı. kurgu adına çok başarısız, bütün hikayelerin daha doğrusu sonunu bir yere bağlayabildiklerinin sonu tahmin edilebiliyor. birkaçı da yarım kalıyor zaten. hikayenin gidişatından okkalı bi son, bi şaşırtmaca, bi ibnelik bekliyosun ama yok maalesef. ahmet ümit, kendini dünyanın merkezine koyan kezzibella kadınların ilgisini çekebilmek için kitabın ismini 'aşk köpekliktir' koymuş besbelli. bu pek muhterem, içerikten çok şekle önem veren hanımlar 'yha kızam baksana aaaşk, köpeklik kızım önemli ya isme bak' diyecek ve kitap elden ele yayılacak, bir çığ gibi büyüyecekti. bana göre 'ugg giyen kadın' başlığından farkı yok. okumayın, okutturmayın.
85 sırt bedenidir, b cup ise meme. 85 pehlivan gibi bi sırt anlamına gelir b cup ise küçük bi bedendir. "memelerim 90b taşıyamıyorum" yazanı gördüm sözlükte swh.
ama gelişme var;
10 yıldır (genelleme yapıyorum) türk kadınları ve erkekleri tarafından matah bir şey olarak görülürdü fakat bu sene her ne olduysa, biri çıkıp "mal mısınız amk" demiş olabilir, gerçeğin farkına varıldı, tebrik ediyorum. çoğu kadına sağ baş ve işaret parmağımla tek hamlede sütyenini bir halı dokuma işçisi edasıyla çözerken gerçeği bizzat kendim kulağına fısıldadığım oldu.
hoş bi davranış değil, kınıyorum. kenan'ın her sene böyle skandallarla karşımıza gelmesi akıllara şu soruyu getiriyor; kenan gay mi? memlekette gay bireylere karşı tutumu bilen kenan acaba hedef mi şaşırtıyor? sıradaki haber için magazin dergilerine
kaynak olabilecek nitelikte entryler girdim.
Kenan imirzalıoğlu'nun gay olduğu iddiası ortay atıldı.
nerde?
uludağ sözlük.
hımm.
komik olması için yazılmış komik olmayan zırvalar bütünü. uludağ sözlük'te sıkça rastladığımızdan. evet, anladın değil mi? komikliği tükenmiş de olabilir veyahut. evet 5 senedir aynı esprileri yapıyorsunuz, buna da aşinasın. trollümsü mizah da dahil edilebilir zira onun da modası geçti.
heh işte tüm bunalra verdiğim ironik tepki "mizah be"
arkadaşlar örnekler de vermişler aşağıda, sağ olsunlar.
biliyorum dostum, dil bilgisi kuralalrına dikkat etmiyor, "kpss'ye hazırlanıyorum yae" diye kandırdığın zihnini bişiyle çıkar umuduyla uludağ sözlük'te saçmalayarak harcıyorsun, babanın ödediği kurs aidatını zayi ediyorsun, para mühim değil zamanını harcıyorsun. hepsini boşver saçmalıyorsun, bu yüzden üzülüyorum haline.
bi haltlar karıştırıyordur, zengindir, samimiyetsizdir. bu oyun böyle mi oynanıyor? biri bir şey diyor ve biz ihtimalleri sıralıyoruz. hımm eğlenceli değilmiş.
muhtemelen terazi burcudur, estetik kaygılar hayatını karartır, mükemmelliyetçidir. herkesten çok kendini sever, güvenir. aynada gördüğü enerjisini yükseltir. başkalarının söylediğinden çok kendi gördüğüne inanır.
bu akım başında izmirli güzel kız düşürme amacıyla hunter arkadaşlarımızın bi tricki idi lakin embesiller de eşlik etmeye başlayınca nereden nereye geldik arkadaşlar? sosyal medya izmirli kız geyikleriyle kaynıyor ve ilginçtir bi kadının hafif meşrepliğini yaşadığı yerle bağdaştırabilen binlerce insan var. yok, hayır şaşırmıyorum tabii ki de.
çünkü kafamız çok karışık, ülke sorunnları bitmiyor, başka şeyler düşünmekten kitap okumaya vakit kalmıyor her şeyden önce kafa müsait değil vs. diyeceğimi sandınız değil mi? türkler kitap okumuyor mu yahu? buna kim karar veriyor? okuyan okuyor bence. ama bunu alışkanlık haline getirmek ebeveynlerin görevi. bi günah keçisi seçilecekse %10 ebeveynlerin hakkını teslim edelim. öğretmenler, arkadaşlar, yanlış tavsiyeler, yanlış seçimler bunlar osla olsa %40 yapar. geri kalan en büyük etken kişinin kendisi.
kim istemez monogamist bi ilişki? bu duyguların körelmesi kolay mı? her zaman başka kadınalr ilgi çekecek, beğenilecek. aynı şekilde adamlar da. ilginçtir, ülkemizde bunun önüne geçen etken olanaksızlıklardır. eşine duyduğun sevgi değil. bu aynı zamanda bi itirafımdır. evet bununla savaşıyorum, henüz evli değilim, kimseyi aldatmadım. aldatma korkusundan dolayı vites değiştiremiyorum. bununla savaşıyorum ama en azından.
çok eşlilik çözüm değil, göz daima elde olmayanı ister. nefsi köreltmek allah inancından geçer ki bu da ülkemizde şu sıralar çok revaçta değil değil mi popülist arkadaşlarım?
tayt giyen kızın asıl amacı rahat rahat takılmaktır. götüyle ego tatmin edecek kadar aptal değilse başka bir amacı da yoktur. varsa da allah ıslah etsindir.
harika bi genellemede daha karşınızdayız. "kocasını ve bebeğini bırakmak" ne demek her şeyden önce? bebek neyse de kocası yardıma muhtaç mı, sakat mı? o bebek, o kadın kadar o adamın da değil mi? bütün bu aşamaya gelene kadar geçirilen süreci biliyor muyuz? ama evet iğrenç kadındır. bi yanlış vardır ve şartları gözardı ederek bu yanlışa düşülmüşse kadın iğrençtir. kime göre yanlış? muhtemelen toplum değerleri. hımm çok doğru. bu kendi kendine kurallar koyan toplumun ne aşamada olduğunu hepimiz yakından biliyoruz.
tanımlara şöyle bi baktığımda fiziksel özelliklerin ön planda tutulduğunu görüyorum. caps yok, profile picture yok, ki bunlar bütün bu dış görünüş boşlamalarını kafadan silmek için yapılmıştı fakat garibim türk erkeği o aşamaya hala geçemedi. sadece şu platformu göz önünde bulundurarak yazıyorum ki en azından sözlük kadını sözüm ona kutsal bir amaç için değil de erkeklerin aksine içinden geçenleri sade üslubuyla, mütevazı bi şekilde dile getiriyor.
kötüyü dile getirmekle kötülemek ayrı şeydir. survivor hasan kötüyü dile getirerek farkındalığı arttırmak istemiştir. başarılı olamasa da. kötülemek ise kuvvetle muhtemel kendini övme projesinin başlangıç aşamasıdır.
badem bıyıklı ya da seyrak sakallı, anatomik yamuklu sözlük yazarlarının ancak sözlüklerde eleştirebileceği kadındır. zira konuşma cürretini bile gösteremezler. oldu ki tesadük konuşuldu, jr. white edasıyla kekeleyerek cevap vermek etkileyici olmayacaktır elbette.