bugün

ahmet ümitin doğan yayınlarından çıkan kitabı.Aşk imkansızı ümit etmektir. Ahmet Ümit, Aşk Köpekliktir de bu derin gerçeği anlatıyor. Kitaptaki öykülerde aşk bir kavramlar galerisi olarak yer alıyor. On ayrı öyküde, aşkın on ayrı yüzü sergileniyor. Aşk, kimi zaman kanlı bir cinayet için kafi delil oluyor, kimi zaman bir mucize, kimi zaman çözümsüz bir problem, kimi zaman bir ütopya, çoğu zaman da köpeklik. Aşk anlatırken gerçeklerden yola çıkıyor yazarımız. Abartısız, basit, yalın ama insanı sarsan gerçeklerden. Aşkın büyüleyici güzelliğnin yanında insan benliğini yok sayan çirkinliğini de dile getiriyor. insanı rüyalara sürükleyen heyecanı kadar, ruhumuzu karanlık labirentlerde koşturan kör coşkusunu da gözler önüne seriyor. Aşkın ne olduğunu tarife kalkmıyor yazar, bu duyguyu okurla tartışıyor.
(bkz: amores perros)
en başarılı türk polisiye yazarlarından biri olan ahmet ümit'in 2004 yılında piyasaya çıkan kitabı.doğan kitap tarafından basılan bu eser 11 ytl'ye satılmaktadır.
aşka teslim olmuşsundur, sahibin odur artık, gidilmeyecek yerde git dese gidersin, gelinmeyecek yere gel dese gelirsin, arada önüne eğlencelik bişeyler atar heyecanla oynarsın, sonra alır onu önünden atar uzağa, koşarsın peşinden yakalar yine oynarsın, sonra alır onu tekrar elinden vermez. diyemezsin bişey, sahibindir çünkü. aşını verir, evini verir, eğlenceni verir, ses çıkaramazsın. sahibin nereye giderse oraya gitmek zorundasındır, sahiptir sana çünkü. bazen boynunda tasma çeker seni, bazen özgürce tıpış tıpış gelirsin arkasından...

sürer gider bu böyle taa ki sahibin ölene kadar, aşk ölene kadar..ölünce oturur ağlarsın yanıbaşında sahibinin, yine de bırakmazsın onu, belki kabullenemediğinden, belki de aklın ermediğinden; bir daha canlanmayacağına, canlanıp seni eğlendiremeyeceğine, önüne istediğin şeyleri atmayacağına, artık öldüğüne ve seni sahipsiz koyduğuna aklın ermez..belki de gidecek yerin yoktur ondan bırakmazsın onu oracıkta..ceset çürüyüp kokmaya başladığında anlarsın ki bu sahiplikten çıkmış, sana işkence olmaya başlıyor beklemek, işte o zamandır ki ayrılık vakti gelmiştir. yeni bir sahip bulman gerektiğini anlarsın..sahip aslında hiç değişmez, sonuçta sana verdiği aş, eğlence aynıdır nerdeyse. sahibin bedeni, yüzü değişir ama senin beklentilerin hep aynı doğrultudadır; biraz aş, biraz uğraş, biraz eğlence...

işte bu yüzden aşk köpekliktir, köpek gibi sevmektir...

aşk da senindir, sahiplik de, köpeklik de senin..kendi kendimizin köpeği olmaya zorlar bu lanet şey, allah belasını versin...
yok lan yok vermesin, vazgeçtim, onsuz naparız ki, gidecek yerimiz yok..*
bu teoriye katılmamakla birlikte bir zamanlar alfa romeo'nun da reklam sloganı olmuş bir sözle bağlamak istiyorum;
aşk, bile bile tutsaklıktır.
(bkz: sadakatinin kopegi)
ahmet ümit'in aşk köpekliktir adlı kitabının aynı adı tasıyan son öyküsü.

--spoiler--
işte böyle rafo.. anlat dedin, anlattım. bu gece artık son demiştim kendime. Artık o bara gitmeyeceğim. olmadı rafo, yine geldim. nasıl ki bir köpek, onu terkeden sahibini bırakmaz, kokusunu aldığı her yerde peşinden koşan durur, ben de öyle oldum işte rafo. stefan beni istemediği halde, bir başka kadın için beni terkedip gittiği halde ben onu bırakamıyorum, sahibini arayan bir köpek gibi hala peşinden koşturup duruyorum..

nesrin onu unutacaksın demişti, ben de öyle demiştim, olmadı. peki sen ne diyorsun rafo ? sen bilirsin bu işleri, ne dersin, bir gün sahiden unutabilecek miyim onu ?
--spoiler--
(bkz: ahmet umit)

edit:bunu niye eksiledin *
içinde güzel hikayeler bulunan kitap.
bence, aşk tek taraflıysa köpekliktir. işte o zaman sahibini arayan bir köpek gibi olursunuz.
beklenileni vermeyendir.sözler kuru kalmıştır,bir kaç hikaye dışında yalındır ondan sizi diğer kitaplarının aksine o kadar bağlamaz.
okuduktan sonra en yakın lisenin kütüphanesine bağışladığım kitap olmuştur. ahmet ümit'in tamamen bilimsel sebeplerle yazdığına emin olduğum, çogitici bi kitap.
ahmet ümitin konsept hikaye kitabıdır. adından mesajlarına, öykü örgülerine kadar harikadır.
köpek gibi aşık oldum derler ya hani ona binaen yapılan tespittir.gerçi bir çok kişi tarafından kafa kafaya verip,beyin fırtınası oluşturularak tartışılmıştır bu konu;"aşk köpeklik midir,değilmidir" diye.göreceli cevaplar alınacağı için uzun tartışmalara yol açmış ama bir sonuca varılamamıştır.okullarda güzel bir münazara konusu olarak yer alabilecek başlıktır.
itin olayım'ın edebicesi.
köpeğin başı okşanır arada bir hiç olmazsa. ama bir gideni hala seviyorsanız ondan bile yoksun kalırsınız.

aşk köpeklikten de daha berbat bir şey demek ki. aynı anda iki kişide başlayan duygu bir anda sizi yarı yolda bırakıyorsa, geriye kalanın yaşadığı duygunun adı aşk olmuş köpeklik olmuş n'olur ki?

esas olan sonuca bakın. bu duygu gelip sizin ta hayatınıza en derinden koymuş mu? koymuş. geçirilmiş ola. siz hala aşkın tanımını düşüne durun.
rüyada görülen kişiye aşık olmak olayına farklı acımsı bir boyut getiren kitaptır.
iNSANIN EN BÜYÜK ERDEMiNE VE EN YARATICI RUH HALiNE YAPILABiLECEK EN BÜYÜK HAKARET.
ölene kadar köpeğiz öyle ise.

aşk acıtır, insanda zaten acının müptelasıdır.
+ seni seviyorum aşkım.
- hav hav..! hırr hav hav..!
--spoiler--
Aşkın bütün halleri... Tutkunun aklımızı ele geçirmesi. Kötülüğün en güzel biçimi... Rezil olmaktan duyduğumuz haz... Kırılan umutlarımızın lezzetli kederi... Çiğnenen onurumuzun getirdiği kibir. Vicdan tutulması, bencilliğin son kertesi, yanılsamanın en derin anı... imkânsız olanın çekiciliği... Yani gönüllü kölelik... Yani insanoğlunun en masum hali... Yani bildiğiniz delilik... Yani en yalansız aşk öyküleri...

"Düşümü gerçekleştirdiğimden de emin değilim. Böyle bir düşüm var mıydı, yok muydu, ondan bile emin değilim. Kafam çok karışık. Daha da kötüsü, eskiden Stefan'ı düşündüğümde güzel, iyi, masumiyetle ilgili duygular uyanırdı içimde. Coşkuyla, heyecanla, umutla dolardım. Şimdi büyük bir öfke var. Bazen insanlıktan çıktığımı hissediyorum. Düşündüklerim beni korkutuyor. Gel gör ki düşünmeden de edemiyorum. Olmuyor, beceremiyorum. Bir de oturmuş aşkın saçma olduğunu anlatıyorum. Ben de en az aşk kadar saçmayım. Diyeceksiniz ki seni, aşk saçma biri haline getirdi. Doğru ama ben de direnemedim. Asıl tutarsızlık bende. insan aptalca, anlamsız bulduğu bir tutkunun peşinden gider mi? Bak gidiyorum işte. Hâlâ onu arıyorum... Kafam karışık, canım yana yana gecenin bir yarısında bu bara geliyorum, ondan birini bulabilir miyim diye..." *
--spoiler--
aşkla öptüğünüz bir kadın hayat kadınıdır ya da ellerine aşık olup evlendiğiniz adamın ellerinden olur ölümünüz. belki de siz başkasının aşkı ile yanıp tutuşurken sizin için gizliden gizliye yanıp tutuşan biri gelir mahfeder hayatınızı. hiç bir büyük aşkın sonu güzel bitmez masallar hariç tabi. hiç bir zaman hayallerdeki gibi güzel olmaz aşk. yanındayken çekip gidesin gelir, gidince özlersin. yüreğinin tam ortasına gelir oturuverir biri, ağır gelir taşıyamazsın. gitsin istersin. gidince kocaman bir boşluk olur, dolduramazsın. ya peşinden koşup köpeği olursun ya da peşinden koşturup insanlıktan çıkar vicdansız olursun... ortası yoktur aşkta... seversen de acır canın sevmezsende...

tanım: sevgiliyi terkettirecek kadar psikoloji bozan kitaptır. okunması kesinlikle tavsiye edilmez.
ahmet ümiti sevmeyen kişinin(ben) bile sevdiği kitabıdır.
ve evet aşk köpekliktir.
--spoiler--
zaman, insanla oynamayı seven hem zalim hem de merhametli bir tanrıdır.
--spoiler--
ahmet ümit'in ne yazık ki okumaya başladığım ilk kitabı. nefret geldi gerçekten. ne bitirmeyi düşünüyorum ne de başka bir kitabını daha okumayı. yıllardır sürekli röportajları yapılan agatha christie'yi dilinden düşürmeyen yazar bu muymuş yani.
edit: sırf bunu yazmak için editledim öfkem dinmiyor pera palas'ta agatha christie'nin odasında röportaj vermişti bide. *
yunus emre felsefeinin aksini iddia eden aşktan canı yanmış insan jargonu.

Yunus öldü diye sela verirler
Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez.