hamit coşkun ile birlikte suriye'deki vahşeti tüm dünyaya duyurmak için bir hafta önce suriye'ye girmiş olan lakin 4 gündür hiç bir haber alınamayan adem özköse'nin facebook'da paylaştığı son iletisi: http://www.sosyalmedyahab...-suriyede-4-gundur-kayip/
dünyada bir çok güzel söz vardır. tam twit atmalık, facebook donatmalık. bir liseli ergenin facebook profiline bakmanız yeterli bu sözleri görmeniz için, ya da bir klavye mücahidinin... ama kimse bu sözlerden ciddi ciddi etkilenmez. çünkü fikir - eylem birlikteliği yoktur bu sözlerde. söyleyen kişiye yakışmaz çoğu zaman bu afili kelimeler. 0 ve 1'lerden oluşan bir sistemde asılı kalır.
işbu nedenle bu söz çok değerlidir. çünkü bunu 1 hafta önce yazan adamlar - adem özköse ve hamit coşkun- bu vahşeti tüm dünyaya duyurmak için eşlerini, analarını, çocuklarını bırakıp, kafir ve zalim esad'ın zulmü altında inim inim inleyen suriye halkına omuz vermeye oraya gittiler. bu adamlar bu sözlere inançlarını katmışlar. allah'ım sen bu güzel insanları biz sevenlerine bağışla.
inşallah bu gün hayırlı haberlerini alacağımız kardeşim. duaları kuşanalım bu gece!
not: abisi mustafa yahya coşkun hem hamit ile ilgili hem de adem abi ile ilgili en ufak bir gelişmede bizlere haber verecektir twitter üzerinden. abisini twitter'dan takip etmek için: @myahyacoskun
sanal aleme ilk defa bu kadar dokunabildiğim maç olmuştur. iki sene geçmiş üzerinden ama imhotep'i, bilal'i, kasimpasali'si... ulan bi da yapsak ne güzel olur.
oysa yeryüzündeki tüm milli kahramanların ölümlerinin ardından halk tarafından heykeli diktirilmiştir. sanırım bir tek adolf hitler, lenin gibi adamlar kendi heykellerini yaşadığı dönem diktirmişlerdir.
müslümanları en ufak şekilde ilgilendirmeyen durumdur.
be hey dürzüler biz sizin paşanızın içkisine mi taktık? bize ne lan içikisinden, özel hayatından. bizim taktığımız şey paşanızın bize zorla taktığı şeylerden ibaret.
lan olum mustafa değil mi halifeliği kaldıran?
arap harflerinden latin harflerine geçip sözüm ona türklük adına latinlerin alfabesini kullandıran mustafa değil mi?
inkılaplar adına kendi anlayışını halka dayatan, halka rağmen rejimi kuran mustafa değil mi?
şuan da var olan tüm simge haline gelmiş heykelleri yaşadığı dönem diktiren mustafa değil mi?
şimdi sktirin gidin biraz tarih çalışın embesil herifler.
bir silüete, bir halüsilasyona muhtaç olduğumuz zamanarda baş gösteren hüzündür.
Evdeki ölüm sessizliğini bozan tek şey bilgisayarda kendi halinde takılan farid farjad'ın kemanı ve yavru kedim reyiz'in tüm bu garabet havayı dağıtmak için çıkardığı miyav sesi.
`
Nerde o eski ramazanlar`? annemin lokma tatlısını komşulara yanak mıncırması karşılığında satmayı, pide kuyruğunda saçma sapan nedenlerden dolayı tartışan büyükleri seyrederken oluşan muzipçe gülümsememi, şehirlerin isimleri yavaş yavaş trt ekranından erirkenki küçük yüreğimde oluşan heyecanı, ezanı ilk duyup ev ahalisine duyurmak için balkonda bir asker disiplininde tuttuğum nöbetleri özledim.
reyiz'den yana problemim yok. çok iyi bi dinleyici ama muhabbet iki başlı olur derler büyüklerimiz. Her ne kadar çıkardığı seslerden "senin canın oyun oynamak mı istiyor" gibi kısa diyaloglar kursakta, bu diyalog bir bot'la chat yapan acemi ergen hissinden kurtaramıyor beni.
bu gün gidip annenizin, arkadaşlarınızın kıymetini bilin. ne bileyim bulaşıkları siz yıkayın, pide almaya siz çıkın, yemeği siz hazırlayın...
tüm bu söylediklerimi; hayatımda daha önce hiç görmediğim, evime ne zaman ve nasıl girdiğini hiç bilmediğim ama bu yazıyı kaleme dökmeye başladığım andan itibaren beni seyreden hüzün kovan kuşu olduğunu düşündüğüm kuş, kanatlarını çırparak onaylıyor.
küçükken bir balık çeşidi sanıyordum. sandığım balığın gerçek isminin orkinos olduğunu öğrendim. daha sonra deniz bilimcisi sanmaya başladım. yeni paralar çıkınca öğrendim ki o da değilmiş. *
insandaki süper güç fetişizminin küba ile ilişkilendirmesi ile ortaya çıkan söylem. süper güç olup olmaması cidden önemli mi? emperyalizme karşı verdiği mücadele şuanki gücünden bağımsız olarak ayakta alkışlanması gereken bir eylem değil midir?
halifeyi, vatanı kurtarmak için mücadeleye başlayıp şapka takan müslüman alimleri şehid edilmesiyle devam eden süreçte gözlemlenebilecek iki yüzlülüktür.
kişiden kişiye değişek sonuçları barındıran hata. misal hatayı ajdar yaparsa -ki üniversiteye giriş sınavlarında yapıp mühendislik fakültesini kazanmışı kendsi- full çekebilme ihtimali doğabilir. onun için aptallığın bir göstergesi değildir.
edepsizlik konusunda olabilir. tamam fethullah gülen'in görüşlerine katılmayabilirsin. ki benimde katılmadığım onlarca düşüncesi var. ama bu size hakaret etme özgürlüğü vermez. adam gibi eleştirirsin sloganlara sığınmadan. yani bi öğrenemedik eleştiri yapmayı.