derin insan
48 (uyuyan dev)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 1.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    immanuel kant

    54.
  1. nietzsche'nin budala olarak nitelendirdiği...
    1 ...
  2. nazım hikmet bu ülkeye bir beden büyüktür

    ?.
  3. nazım hikmet'i siyasi düşünceleriyle yaftalayan ve üstün şiir yazma yeteneğini örtbas etmeye çalışan cahil takımına söylenen sözdür.

    kimsin sen?
    neye faydan dokundu bu zamana kadar?
    elindeki değerleri bilmeden çarçur etmeye çalışmadı mı senin ataların?

    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    6 ...
  4. sözlük yazarlarının bugün öğrendikleri

    246.
  5. (bkz: ben bu kulaklara göre ağız değilim)
    uygulamada gördüm evet.
    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    0 ...
  6. vicdanın gereksizliği üzerine

    1.
  7. Vicdan olgusunun gereksizliğini yüzlere bir tokat gibi çarpma durumudur.
    Ah çoğunluk, sizler toplumun size giydirdiği yamalı eski püsküleri giymekten sadistçe bir zevk alırsınız!
    Vicdanmış! Ne tuhaf şey. Hangi vicdan?
    Hep başkalarının uydurduklarının üzerinden geçinirsiniz siz. Atalarınızın, dedelerinizin küçülmüş kıyafetlerini giyersiniz.
    Sizin o vicdan dediğiniz şey ancak karnınızda yanan topluma uyum sağlama ateşidir.
    "Ah ben bunu çalardım da vicdanım el vermez", "sana ağır konuşurum ama vicdan sahibi biriyim dua et.", "onu o vakitte sokakta bırakmaya vicdanım el vermedi".
    Yalanlarınızı görüyor musunuz? Ya sebep olduğunuz şeyleri?
    Mutlak iyinin var olduğu dünyaya böyle giremezsiniz gençler, üzgünüm. Laf olsun diye değil, gerçekten üzgünüm.
    Alın bu fikri, ve geliştirin! Zihinlerinizi sarsarak uyandırın gerekirse. Bunu yapmayacak olanlar içinse nietzsche'm ne güzel demiş: "ben bu kulaklara göre ağız değilim!"
    Uyuyanlara;

    Tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    1 ...
  8. feminizmin gereksizliği üzerine

    1.
  9. Feminizm denen sığlığın gerçek yüzünü açıklamaktır.
    Ah bu melunlar. Yine ortalığı karıştırıyorlar.
    insanlık özünü unutmuş. Hani neredeydi o kadını saçlarından sürükleyen ilk insan?
    Bayağı Fransızlar! Demokrasiymiş, halkların özgürlüğüymüş, kadın-erkek eşitliğiymiş!
    Hoş onu bile doğru düzgün açıklayamıyorlar ya! Kadın ve erkek hiçbir platformda eşit olamaz, olmamıştır. Sadece lütufen verilmiş komik hakları eşit olabilir! Bu böyle biline!
    Oysa bilmiyorlar ki o çok güvendiğiniz hak, adalet kavramı üzerine bastırılınca puf diye içine göçen fırından yeni çıkmış taze ekmektir!
    Size o kavramları öğretenler bile erkeklerdir! Hoş bunu sizi bir yerlere getiriyor gibi yapıp sizden cinsel doyum adına yararlanmak istiyorlardı o ayrı.
    Böyle bir erkek zekasına laf etmeyeceğim ama onlarla yolum ayrı!
    Ben ki bir şeylerin farkına varmış, cinselliği ayıplayan ya da sonuna kadar sömüren zihniyetin çok uzağında, bir tepede ruhlarınızın itiş kakışını izleyen yüce bir dimağım.
    Duyuyorum, kulağıma çalınıyor bazen.şebnem ferah diye bir şarkıcı kadının şarkı sözleri"içine girdiğin küçük kaygan deliği, yeni ve büyük bir dünya mı sandın?" hepsinin dilinde de bu var. Ya da bütün kızlar toplanıyorlar. Akılları sıra kendilerini erkeklerden mahrum edecekler! Doğurmayı da bir marifet sanarlar üstelik! Siz ki insanların ideal evrenden kopuşunu sağlayıp bununla övünürsünüz!
    Ben kendimi buldum, ya bulamayanlar?
    Parça tesirli bombasınız siz! Ağulu yılanlar!
    Halbuki hepsi giden zarın ardından üzülüyor, bilmiyorum sanki. sonra da "hayır tabi ki de, moderniz biz, yok zaten benimki esnektir." Şöyle böyle muhabbetlerine giriyorlar!
    Ah anatomi bilgisi hymen çeşitlerinden ibaret olan mayasından malzeme çalınmışlarım!
    Gönderildikten sonra amacından sapmış kutsal kitaplar gibisiniz!
    Ölümü hat ettiğinizde bile arkanızdan ağlayan bir derin insan var burada halbuki.

    Herkese tatlı ve de ahlaksız rüyalar.
    0 ...
  10. gündelik zevkler

    ?.
  11. sefil dimağları tatmin eden zevklerdir.
    toplumun onlara dayattığı süslü tablolara bakıp iç geçirmektir.
    bir de yorumlarsınız ya böyle hayatın güzelliklerini!
    of. sıktınız artık!
    gidiniz.

    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    1 ...
  12. davet edinilen tikky grubunda intihara meyillenmek

    3.
  13. (bkz: edilinen)
    (bkz: edinmek)
    dil hakkında bilgi yoksunu yazar eylemi.
    bir de bana troll derler. peh.
    1 ...
  14. ırkların gereksizliği

    1.
  15. ırkların sebep olduğu karmaşa ve yok edici güç göze alınınca akla gelen düşüncelerdir.

    aitlik duygusunu pekiştirip, bir yerde kök salma amacı taşıyan ve kendi başına var olamayacak kadar zayıf yaradılışlı insanlar!
    yok edin isimlere olan muhtaçlığınızı!
    bir kez olsun kendi başınıza var olmayı ve ayakta kalmayı denemediniz ki hiç.
    en ufak çelmede düşersiniz o çok güvendiğiniz, övündüğünüz ırklarınız olmasa.
    oysa o ırklar ki sizin soyunuzun kırılmasına sebep oluyor.
    padişahların, kralların içinizdeki milliyetçilik gazını ateşlediği türler sizi.
    doğal seçilimle yok olmaya mahkumsunuz.

    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    2 ...
  16. otomatik insan

    ?.
  17. kendiliğinden işlediğini iddia edip toplum tarafından kontrol edilen aciz insandır.
    pili bittiğinde çöpe atılandır.
    değeri bir ağacın yaprağını hafifçe kımıldatan rüzgar kadar bile değildir.
    söylenileni yapan ve aslında bu davranışı otomatikleştirendir.

    uyuyanlara; tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    1 ...
  18. evlilik kurumunun gereksizliği üzerine

    1.
  19. evlilik denen saçmalığın foyasının açığa çıkarılmasıdır.
    seversiniz, aşık olursunuz, devlet denetiminde seks istersiniz evlenirsiniz değil mi?
    evet tabi.
    tüm ömrünüzü tek bir insana adayacağınıza dair söz verirsiniz.
    düşürün o plastik maskeleri suratınızdan.
    toplum gözünde "bakın size uygun bir iş yaptım. beni de alın aranıza." demek için oynanan bir oyundur bu.
    bu kadar yapmacık rollerin olduğu bir tiyatro daha görmedim hayatımda.

    -ona sonsuza kadar sadık kalmayı istiyor musun?
    +hayır!

    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    4 ...
  20. ahlaki değerler diyenin ağzının üstüne vurmak

    1.
  21. sert olun demecinden yola çıkılarak öğretmeyi destekleyen insan davranışıdır.
    sizin yok oluşunuza giden merdiveni güllerle döşeyip güzel gösteren ahlaki değerlerden başkası değildir.
    muhtaçsınız muhtaç!
    toplumun yarattığı üç beş aptalca masala muhtaçsınız.
    nüfus cüzdanınıza bir din hanesi yazdırmaya ve böylece güvende dolaşmaya muhtaçsınız. yok etmeyi denemediniz ki hiç.
    bir deneseydiniz eğer bu savaşların hiçbiri olmayacaktı.
    saçmalıklarla dolu tarihiniz!
    o tarihle beraber gömülün siz!

    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    düzenleme :imla.
    4 ...
  22. sert olun

    1.
  23. bir nietzsche öğüdü.
    anlayabilen dimağlara.
    3 ...
  24. günah çıkaran zavallılar üzerine

    1.
  25. günah çıkarmayı kendince erdem sayan tüm dinlerin mensuplarına binaen yazılmış düşüncelerdir.

    sadece hristiyanlar günah çıkarıyor dersiniz değil mi?
    ah benim aklını kuyumcuda bozdurmuşlarım.
    filmlerde izleyince gülersiniz değil mi?
    sonra'da gider adıyaman'da sırf herifin biri muhammedin soyundan geliyor diye tövbe alırsınız ondan!
    e ne farkınız kaldı tiksindiğiniz ezik jesus christ'çıdan.
    aynı fabrikanın farklı renklerde dokunmuş pespaye kumaşlarısınız hepiniz!
    zihninizi arındırın öyle gelin.

    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    2 ...
  26. kadınların gereksizliği üzerine

    1.
  27. Kadın türünün, insanlık tarihinde açtığı derin yaralardır.
    Ah onlar ki insanı düşünmekten, faaliyete geçmekten alıkoyarlar.
    Hani ahlak savunucusu bir insan olsam diyeceğim ki "neslin devamlılığı için bile çekilmezsiniz hainler!"
    Kant'ın bunlarla ilgili tavrına da bayılırım hoş. Nietzsche desen, ah o zaten her tür gizli ve hain arzularını açığa çıkarmıştır bunların.
    Fütursuzca arzularlar, bencilce isterler.
    Sahip oluncaysa işin rengi değişir, tadı kaçar.
    Şanslıyım ki tanrısal vasıfları içinde barındırabilen ancak bir o kadar da mütevazı bir derin insanım ben!
    Yoksa hunharca cezalandırırdım bunları!
    Ama hayır, ben böyle bir tanrı değilim. Siz iyileşene kadar size doğru tarif etmekten geri durmayacağım.
    Bir gün yine çimenlere oturmuş "tarihin yaşam için yararı ve yararsızlığı üzerine"kitabını okuyordum. Bir yandan da "ah Nietzsche, yaşasaydın da biraz daha yazsaydın." Diye içten içe hayıflanıyordum.
    Yanıma, siz insanların tiki tabir ettiği kızlar yanaştı. Pis parfüm kokuları genzimi yakıyordu.suratlarında bir ton makyaj, hepsi palyaço gibiydi. Biri her tarafından selülit fırlayan bacaklarını açmıştı (evren, sana sığınırım.) bir tanesi ise türbanlıydı ancak ne okuduğumu görmek için eğildiğinde o melun tangasını görmüştüm. Benim için ahlaksızlık adına her şey mübahtı evet, ama kadınlardan tiksiniyordum azizim.
    Türbanlı olanı "aa şu pos bıyıklı herifin adı neydi, onu okuyor bu! Öff, alacakaranlık dururken yane! Cahil işte!" dedi. Diğerleri de melun kahkahaları ile tasdik ettiler. Tiksiniyordum bu cehaletten! Bu ne sığlıktı. selülitli olanı kitabı elimden çekip almaya çalıştı. Elini kitaba atmasıyla çevik bacaklarımın eline tekme atması bir oldu. Kadın eline dokununca derin düşüncelerim onlar gibi sığlaşabilirdi çünkü. "Ayy!" diye ciyak bir çığlık attı. Saatine çarpmıştı tekmem ve sanırım camı çatlamıştı. "rolex'ti bu seni lanet!"gibi Amerikanvari bir tepki verdi bana. Ben de "keşke kafanızdaki camlar da çatlasa ve içeriye bilgi alabilseniz."Dedim. Ve sessizce uzaklaştım oradan. Ben uzaklaşırken yandaşları hala kızı teselli ediyordu. "kızım alışveriş merkezi şurası yani, alırız hemen bir tane swatch, ucuzundan. Eve gidene kadar idare eder üzülme yani."Diyorlardı. Yarattıklarına acıyan bir tanrı edasında acıklı bir bakış attım onlara, doğru yolu bulamayacak olsalar bile hallerine üzülüyordum. Yürüdüm ve o uyuyan kalabalığın önünden ağır adımlarla geçip gittim.

    Herkese tatlı, ahlaksız rüyalar.

    düzenleme:imla
    copy paste ayarı vermeye çalışan dimağlar için düzenleme: word'de yazıp belgeyi buraya geçirince böyle oluyor. iyi sözlükler.
    1 ...
  28. psikolog

    56.
  29. kıyamet masalları üzerine

    1.
  30. kıyamet kavramı üzerine uydurulan masallara getirilen eleştiridir.
    türkü, ingilizi, afrikalısı, papua yeni ginelisi derken kıyamete inanan ve ondan korkan o kadar insan var ki.
    ve hatta filmler çekerler korkuları üzerine. kitaplar yazarlar.
    üzgünüm insan, senin beyninin olması gereken yerde kıyamet kopmuş. ve gelecek bir mesihin bile yok.
    bence kendine üzül.

    herkese tatlı ahlaksız rüyalar.

    düzenleme:imla
    1 ...
  31. kutsallaştırılmış her şeyi yakmak

    1.
  32. zihin temizliği için birebirdir.
    kafalarda kutsal olan her imaj da zihin ormanındaki bir ağacı ateşe vermek suretiyle yakılmalıdır.
    yakılmalıdır ki küllerden parlak ışıklar saçan bir anka kuşu doğsun.

    herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    1 ...
  33. inançların gereksizliği üzerine

    ?.
  34. inançların insanları yıpratan ve sömüren bir olgu olduğunun açıklamasıdır.
    ah, bayılırsınız değil mi sorumluluğunuzu başka şeylere yüklemeye?
    siz ki kubrick'in yerden yere vurduğu otomatik ve çürük portakallarsınız.
    biriniz çıkar ateizmi savunur biriniz deizmi, biriniz "baba,oğul ve kutsal ruh"u, biriniz "elhamdüllillah müslümanım"ı.
    bir dine ya da bir kişiye inanmanızın tek sebebi güven eksikliğiniz.
    boşluğunuzu onunla dolduruyorsunuz.
    ne yaptığınızı bile farketmeden sadece yapmış olmak için yapıyorsunuz.
    ve aynaya baktığınızda kendinizi mutlu hissediyorsunuz öyle mi?
    defolun!

    hepinize tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    1 ...
  35. toplum üzerine

    ?.
  36. Toplum denen illet korku ütopyasının insanı kıskaca almasının portresidir.
    Toplum; şeytandır.
    Sizin adınıza düşünen, sizi kukla gibi yöneten bir şeytan.
    Siz sefiller beyninizi ona satarsınız kullanmak yerine.
    O da size neon ışıklarıyla aydınlatılmış, otomatik hayatlar verir.
    Ona sırtınızı yaslarsınız. Emzirir sizi. Büyütür.
    Ama olgunlaşmanızı engeller. Olgunlaşan her birey ona bir tehdittir çünkü.
    Sizin hep dizinin dibinde kalmanızı ister.
    Sizi masallarıyla uyutur, ütopyalarıyla korkutur.
    Sizi bir savaşçı gibi programlar.
    Kendisine zarar verecek bir hain çıkarsa onu yok edene kadar saldırasınız diye.
    Ruhlarınız ve beyninizle egemenliğini kurmuştur artık. Geçmiş olsun.
    Ölmekten korkarsınız bir de.
    Halbuki ölseniz bu uyuşmuş bedenlerinizi onun elinden kurtarmak sizin yegane şansınız olurdu.
    Yok olmak; mükafatınız olurdu.
    Boşuna cehennemler yaratmayın şimdi.
    En büyük ateşin içindesiniz. Geçmiş olsun.

    Herkese tatlı ve ahlaksız rüyalar.
    0 ...
  37. psikologlar üzerine

    ?.
  38. Psikologların asıl amaçlarının detaylıca ortaya konmasıdır.
    Psikologlar!
    Siz ki gencinden yaşlısına tüm dimağları uyutmaya çalışan toplum zararlısının yılmayan, sefil neferlerisiniz!
    Yerinizi bilmezsiniz.
    Nasıl mı? Ah evet efenim, hepsini birer birer açıklayacağım. istirham ederim sabırsızlanmayınız.
    Filozoflarla psikiyatrlar arasından kalmış bir güruhsunuz siz. Vasıfsız bir araf.
    Her iki tarafı da kıskanırsınız ama iki taraf da almaz sizi aralarına. Düşünceleriniz sandığınız ezberlere ehemmiyet vermezler!
    içten içe yaralanırsınız, çökersiniz. Hırsınızı da uyuyan sevgili yarinizden alırsınız. Halktan.
    Sizin layık olduğunuz yer liseli talebelerin aşk acılarını dinlediğiniz o tuhaf kişisel gelişim zırvalarıyla dolu kitaplığınızın bulunduğu dar odadır.
    Mezarınız da orası olmalıdır.
    Elinizde bir psikanaliz kalmış, sömürün beyler sömürebildiğiniz kadar!
    Hepinize tatlı ve ahlaksız rüyalar.

    düzenleme :imla
    0 ...
  39. ahlaksız sözlük yazarları

    0.
  40. ahlak kavramını yok sayan yazarlardır.
    (bkz: derin insan)
    0 ...
  41. önemli olan zamanla bırakmamaktır

    ?.
  42. kadınlar hakkında

    1.
  43. Kadın türünün, insanlık tarihinde açtığı derin yaralardır.
    Ah onlar ki insanı düşünmekten, faaliyete geçmekten alıkoyarlar.
    Hani ahlak savunucusu bir insan olsam diyeceğim ki neslin devamlılığı için bile çekilmezsiniz hainler!
    Kant'ın bunlarla ilgili tavrına da bayılırım hoş. Nietzsche desen, ah o zaten her tür gizli ve hain arzularını açığa çıkarmıştır bunların.
    Fütursuzca arzularlar, bencilce isterler.
    Sahip oluncaysa işin rengi değişir, tadı kaçar.
    Şanslıyım ki tanrısal vasıfları içinde barındırabilen ancak bir o kadar da mütevazı bir derin insanım ben!
    Yoksa hunharca cezalandırırdım bunları!
    Ama hayır, ben böyle bir tanrı değilim. Siz iyileşene kadar size doğru yolu tebliğ etmekten geri durmayacağım.
    Bir gün yine çimenlere oturmuş "tarihin yaşam için yararı ve yararsızlığı üzerine" kitabını okuyordum. Bir yandan da "ah Nietzsche, yaşasaydın da biraz daha yazsaydın."Diye içten içe hayıflanıyordum.
    Yanıma, siz insanların tiki tabir ettiği kızlar yanaştı. Pis parfüm kokuları genzimi yakıyordu. suratlarında bir ton makyaj, hepsi palyaço gibiydi. Biri her tarafından selülit fırlayan bacaklarını açmıştı (evren, sana sığınırım.) bir tanesi ise türbanlıydı ancak ne okuduğumu görmek için eğildiğinde o melun tangasını görmüştüm. Benim için ahlaksızlık adına her şey mübahtı evet, ama kadınlardan tiksiniyordum azizim.
    Türbanlı olanı "aa şu pos bıyıklı herifin adı neydi, onu okuyor bu! Öff, alacakaranlık dururken yani! Cahil işte!" dedi. Diğerleri de melun kahkahaları ile tasdik ettiler. Tiksiniyordum bu cehaletten! Bu ne sığlıktı! selülitli olanı kitabı elimden çekip almaya çalıştı. Elini kitaba atmasıyla çevik bacaklarımın eline tekme atması bir oldu. Kadın eline dokununca derin düşüncelerim onlar gibi sığlaşabilirdi çünkü. "Ayy!" diye ciyak bir çığlık attı. Saatine çarpmıştı tekmem ve sanırım camı çatlamıştı. "rolex'ti bu seni lanet!" gibi Amerikanvari bir tepki verdi bana. Ben de "keşke kafanızdaki camlar da çatlasa ve içeriye bilgi alabilseniz." Dedim. Ve sessizce uzaklaştım oradan. Ben uzaklaşırken yandaşları hala kızı teselli ediyordu. "kızım alışveriş merkezi şurası yani, alırız hemen bir tane swatch, ucuzundan. Eve gidene kadar idare eder üzülme yani." Diyorlardı. Yarattıklarına acıyan bir tanrı edasında acıklı bir bakış attım onlara, doğru yolu bulamayacak olsalar bile hallerine üzülüyordum. Yürüdüm ve o uyuyan kalabalığın önünden ağır adımlarla geçip gittim.

    Herkese tatlı, ahlaksız rüyalar...

    düzeltme:imla hatası
    0 ...
  44. takip edilesi bloglar

    17.
  45. in treatment

    2.
  46. şimdilik 2 sezonu yayınlanmış, 3. sezonu yolda olan dizi.
    oyuncu performansları çok iyi.
    155 kişi de oylamış olsa imdb puanı 8.9.
    1 ...
  47. aristoteles

    49.
  48. kökü hala kazınamamış olan, tüm semavi dinlerin bakış açısını yansıtan skolastik düşüncenin önderlerinden.
    bence hiç doğmamalıydı.
    varlığı hata olan insanlardandır.
    ayrıca mesele yunanistan'ın serin dağlarına çıkıp refah ortamı içinde felsefe yapmak değil savaş ortamında, ateşin en kızgın yerinde felsefe yapmaktır.
    0 ...
  49. hobbes

    1.
  50. stanley kubrick

    67.
  51. jack nicholson'ın; hakkında "mükemmeliyetçi olmak mükemmel olmak anlamına gelmez." dediği yönetmen.
    ahlak kavramını bitirici darbeler vuran detaylarıyla takdirimi toplamıştır.
    cinsellik çağrıştıran objeleri rahatlıkla kullanabilmesiyle tabuları yıkma yolunda her bir filmi başına bir taş döşemiştir o yola.
    1 ...
  52. faust

    52.
  53. mutfakta, yuvasında bir fare vardı.
    yalnızca yağ ve tereyağıyla geçinirdi.
    doktor luter gibi bir göbeği vardı.
    aşçı kadın ona zehir verdi.
    o zaman dünyası zindan oldu.
    sanki içinde aşk vardı.

    fare deliğe girer çıkardı.
    ve bütün tabakları yalardı.
    böylece yemeğe doyardı.
    buna öfkelenmek yararsızdı.
    kaç kez korkudan sıçramıştı.
    biçare hayvan artık bundan usanmıştı.
    sanki içinde aşk vardı.

    korkudan gündüzün ortasında mutfağa girerdi.
    bir gün, sonunda içine ateş düştü.
    müthiş feryatları bastı.
    zehir veren kadın bu hale gülüyordu.
    fare delikten son ıslığını çaldı.
    sanki içinde aşk vardı.

    ..............

    bu güzel şiiri barındıran goethe eseri.

    düzenleme:imla
    2 ...
  54. alkyanemsi

    1.
  55. yunan mitolojisinde deniz kuşu.
    0 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük