der ve uzaklasir genc adam
754 (şahane)
üçüncü nesil yazar 12 takipçi 107.62 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    kabusa dönen yolculuklar belgeseli

    3.
  1. 14 mayıs 1950 genel seçimleri

    6.
  2. her entrysi nicki ile uyumlu olan yazarlar

    5.
  3. fanteziler ve korkuk

    1.
  4. pantalon ve ayrıntılar ile hatırladığımız metin fidan 'ın öykü kitabı. yer yer leman 'da da bu öyküler yayınlanır..
    0 ...
  5. der ve uzaklasir genc adam

    325.
  6. - bey mey diye hitap etmek zorunda kaldığın patronun kaka yaptığına, yahu şuna kaka yerine b.k desen ölür müsün?, şahitlik ettiğin tuvallette falan, başka neresi olacaksa artık, * vakit geçirmek ve vesair nedenlerden ötürü oyalanırken neyin.. tasa doldurulan, kaba et sesini bastırmayı da içinde barındıran su sesi bu şahitliğin temel argümanıdır.. karşılaşıp, o raddede bile bey mey diye hitap etmek zorunda kalmak… ulen amk. daha beyi meyi mi kalmış. adam tek ya da birden fazla kalemle kakasını yapmış. e yapacak helbet hamile gezecek hali yok ya.. hadi hep beraber söyliyelim, bi güzel tere yağından kıl çeker gibi s.çmış. (def-i hacet sonrası yüzdeki ifade) * muhtemeldir ki kuş gibi olmuş.. etiketler ortadan kalmış. özellikle sol eline ki taharet eli olarak çevre köylerde nam salmıştır, daha fazla sıvı sabun almış. ben s.çtım normalde çişimi yaptığımda elime bi’ su çalarım yeter ama kakamı, hadi işçi parçası hep beraber söyliyelim, b.kumu yaptım o yüzden sıvı sabuna abanıyorum ne olur anla beni proletarya demeye getirmiş. ama nedir? zaman ve mekan gözetmeksizin sen, ben yine de, hep mep, bey mey demek zorundayız di mi?. teallam yaa. bence bu haksızlık lan!.

    - toplu taşıma aracında, şoföre ücretini senin aracılığınla iletmek isteyenin avucuna zor bela bıraktığı bozuk parayı ki ona da bi’ başkası iletmesi için vermiş de olabilir, direkman şoföre veyahut şoföre senden de yakın olana ulaştırmak isterken düşürmek… kendi paran olsa önemli değil der, düşen miktar kadar cebinden çıkarır, bu sefer biraz daha dikkat ederek ödemeyi yapar, üstünde fazla da durmazsın (gördüğünüz gibi hiçte fazla durmuyorum) * lakin iş başkasının parasını (hiçte rızan olmadan sırf toplum içinde edindiğimiz geçici görevleri yerine getirmeyi şiar belleyip, örnekse; ‘bi şişli uzatır mısınız?’a “uzatmıyorum amk. al yer de veriyorum siktir git kendin uzat” deme cesaretini gösteremediğimizden) iletmeye geldiğinde işin rengi ufaktan ufaktan değişiyor gibime geliyo aga. bu ahval ve şeraitte imdada yetişen olasılar ise, buna tanıklık eden şoförün “önemli değil tamam”ı ya da düşen meblağın bulunması, burda da üçüncü bi’ kişinin düşen parayı yerde araması inşaallah ben bulurum hissiyatı devreye girer, hiç olmadı parasını düşürdüğün kişinin düşen miktarı yenileyerek, belki araya düşen miktar kadar bi’ şaka da sıkıştırarak uzatmasıdır gibi olasılardır değil mi pek saygıdeğer okuyucu efendilerim benim. konuyu bağlamada ki hattızatında bağlayamama da ki kelime seçimlerine gel. *

    - sevdiceğimize kaka yapmasını falan yakıştıramıyoruz da anne babamıza çok mu yakıştırıyoruz? kakasını yapmaması gerek diye düşündüğümüz kişi ile sevişmişliğimiz ya da sevişme potansiyelimizin mi olması gerekiyor? hasılı etin ete değmesi mi gerekiyor? * ben bunlara inanmıyorum. bana ‘ben bunlara inanıyorum’ dedirtemezsiniz. ben çatır çatır, patır patır kakamı yapıyorum bu da berrin onun da benden aşşa kalır yanı yok di mi berrin diyecek ve berrin tarafında da g.tüyle (mümkünse üç kısa zort) tasdik edilecek insanlara ihtiyacımız var diye düşünüyorum. yahu bunu saklamanın, yapmıyomuş gibi davranmanın bir başkasının (çiçekler) yapmasını yakıştıramayanların neyin peşinde olduklarını çok merak ediyorum açıkcası. g.t deliği diye bi’ şey var, bu salt anal seks yapılsın diye hizmet veren bi’ delik değil abicim. sitemin tırtlığına bak * belli ki asli bi görevi var. bırakında yapsın. (yapmasın diyen mi var sadece ben görmiim diyenler, hele hele adam olmuşlarda, beniminen muhataplar.) bi’ şey daha var hani.. bi’ açıdan kaka yapmasını yakıştıramama da koku ön planda ya, buna çare aynı evde yaşamıyosanız pek bi’ sıkıntı olacağını zannetmiyorum nassolmasa umumi wc’ler bize yalan söylemek için görevlerinin başındalar, aynı evdeyseniz de tıpki umumi wc’lerdeki gibi iki ayrı ‘tulavetle’ sorun çözülebilir gibi aga. hatta nasıl ki aman çocuklar s.kiştiğimizden haberleri olmasın diye ebeveyn banyosu varsa, duygu ve düşünceyi dile getirme biçimine bak amk. * aman birbirimizin kakasına kokusuna maruz kalmayalım diye de, bi’ kat alttaki dirsekte buluşacak iki başka gider borusu olan kaka yapma yeri ile de sorun çözülebilir. bu arada çiş yapmakta beis görülmüyo ya ona da canım sıkılıyo. çiş yapmak daha mı kabul edilebilir bi’ şi ki!? ayıp ayıp. çiş yapmasını da yakıştırmayalım. harbi olalım. regl konusuna da hiç girmiyorum. bilahare artık. *
    1 ...
  7. der ve uzaklasir genc adam

    324.
  8. - yanında içecekle pekala iyi gidecek olan bi’ siparişin ardından “içecek olarak ne alırdınız?” diye soran garsona, hiç bi’ şey içesin olmamasına rağmen, nazarında, o an için gereksiz yere “parası çıkışmayan adam” olarak değerlendirilmek düşüncesi ağır bastığında, kola, ayran demekten geri durup bi’ su dememizin altında “zaten her halükarda suya ihtiyaç duyucam ama kola öyle diil ki, hem aldığım suyu bulunduğum süre içerinde içmesen de yanımda götürebilirim, kim ne diyebilir aga, şimdi kutu kola alsam zaten içesim yok bi kaç fırt çekçem içemicem, eee sonra.. ziyan olmasın diye onunla mı çıkıcam dışarı, ayran da hakeza öyle, belirtmek isterim” düşüncesi yatıyor gibime geliyor. hatta; amma ve lakin abicim paket siparişte sorun yok, babalar gibi “almıyorum ulan al-mı-yo-rum, alsam söylerim s.kitoşlar, niye unutayım alacağım içeceği ha niye, ama bi ‘bi’ ketçap mayonez olsun mu abi’ demek, ekseri, hak getire di mi şark kurnazları sizi” iç sesime eş zamanlı “yok sağol” derken “kuru kuru pek zanmıyorum helbet daha önceden alınmış litrelik ya da ne bilim fazladan bi kutu kola, ayranı zaten vardır” yaklaşımını, ‘karşıt iç ses’ olarak ilgili kişide uyandırmak da var gibime geliyor.

    - evveliyatında kendisine yönelik edilen beylik lafların dışında nokta laflar duyduğunda önemsemeyip, kendisi açısından ayrı bi’ yere sahip “ünlü” birinden edilen o nokta lafa anlamca en yakın lafı başka bi konuya istinaden duyduğunda hak veren tipte kişiler kendilerine ait bi’ düşünceyi bina ederken bile popülist referans peşinde koştuklarının açık bi’ delili değil de nedir lan! sakin ol şampiyon.

    - çay kaşığı ile tatlı kaşığı arası ayarında bi’ kaşığa yer yer ihtiyaç duyduğumuz anlarımız vardır deyu düşünüyorum. örnekse; ağzına kadar içine nevaleyi boca ettiğin, dudak payı bırakmadığın bazı kupalarda, oluyo bazen, ayrıca kupa var kupa var, içimlik nevalemize çay kaşığı ile müdahelede, ya çay kaşığımız kupada boğulma tehlikesi geçiriyo ki bu da tatlı kaşığının alternatif olması için yeterli bi’ neden ya da sırf s.ktiriboktan bi’ karıştırma için parmacıklarımızın uçları neredeyse ikinci dereceden haşlanıyo. (anaa yazıık) çay kaşığı boğulmasını yaşamamak içün bari tatlı kaşığı ile derde derman arayayım dediğimizde falan ise o kaşık kupada çok afedersin erekte olmuş bi’ s.k gibi ya da kupanın bitiminden itibaren sankit bi’ yelken direği varmış gibi görünüyo. (benzetmelere bak) arkadaş! ben bu ahval ve şeraitte içeceğimi neyin içerken, ‘ne lan öyle karıştırma sırasında ancukta oynayan s.k görünümlü şeyi mi içecem’ diyorum. ilaveten, inanır mısın, yetmezmiş gibi bi’ içimlik içişim olan bu içişim de o biçim olumsuz etkineliyo ki beni asıl yıpratan da bu değil mi zaten. ehe ehe. velhasılıkelam veyahut efenime söyliim; burdan kaşık dünyasına yön verenlere, şekil verenlere izninle seslenmek istiyorum: (kaşığı eğip bükenler siz değil lan!) “ağalar bu bahsini ettiğim türden bi’ kaşık türü sürün piyasaya 96 parça almayan şereften yoksun oğlu yoksundur lan.” hamiş: belki de böyle bi’ kaşık çeşidi vardır da haberim yoktur. muhtemeldir diyor, bu hayati öneme sahip konuyu kapatıyorum.

    - uyanık olduğu iddiasını sık sık güncelleyen, bulunduğu ortamı bi’ cümle belleyip o cümlenin öznesi olduğuna her daim vurgu yapan, muhatap olduğu her kızın aklını aldığı zannını ki zan bile değil baaa kalırsa, sesli olarak dillendirmeyi meziyet olarak adlandıran, sulu zırtlak şakalar yapmayı şaklabanlık kelimesinin anlamının dışına çıkarak esprili kişiliğine borçlu olduğunu düşünen, ipe sapa gelmez ne idüğü belirsiz kendince aykırı ve sivri çıkışların kendisini ayrıcalıklı kılacağını marjinallikle karıştıran, üzerinde fazla durulmadığı bariz olan laflarla, çatısını oturtamadığı yine kendince enteresan anılarla kendisini dinlenilebilir/çekilebilir kılacağını zanneden adam, seni tanımlamaya ne kelime dağarcığım ne de mevcut kelimeler(im)den kurduğum cümlelerim yeter. ufaktan deniim dedim ama. belirtenzi.. aha aha.

    - beni görmediğine kanaat getirdiğim (yakınlık derecesi önemli değil) ama benim, o an onun, nerde ne yaptığını bildiğim bi’ arkadaşımın, benimle öylesine plansız bi’ zamanda görüşür mi acep merakımı gidermek maksadıyla, beni bu meraklar öldürdü, aslında böyle bi’ merakımda yokta yazıda atıp tutmak güzel olabiliyor, bu söylediğimde de samimi değilim açıkçası, her neyse devam ediyorum, o an cepten ulaşıp nerde neler yaptığını sorar, alakasız bi’ yerde olduğunu bi’ g.tverene yakışır ve de sakin bi’ şekilde dile getirir ise şayet, yalana dili alışkın olduğu sonucu çıkar burdan ki bizim de buna şerbetimiz vardır icabında, gram tereddüt etmeden “lan çük kimi s.kiyon sen, şu anda şu civarda cirit atmıyor musun aga sen, ulan var ya gözlerime mi inanayım sana mı ha, seni küçük yalancı!?” diye çıkışır, onu cebin başında zor durumda bırakarak.. tabanvay halde ise bir anda durmasını sadistçe bi’ zevkle izleyerek, arkadaşları zor durumda bırakmanın tadı başkadır, bu tatta ise samimiliğimin esamisi bile okunmaz, olur mu öyle şey canım, dedim ya.. yazıya bu.. atıyom, yoksa arkadaşlar candır vesairedir falan… ne diyodum lan ha onu cebin başında zor durumda bırakarak, bundan sonraki ilişkinin hakimi pozisyonunda ilerlemeyi planlar, buna rağmen yapacaksa da açıklamasına izin verir, beni ikna edip edememesine göre de s.ktiri çekip çekmeyeceğime karar veririm kardeşim… ooo yooo.

    - misal hem çişin var hem de açsın, girdin bi’ lokantaya öncelikli olarak selam verir, tuhaf bakışlar nezaretinde direk wc’ye yönelir, sonra mı siparişini verirsin yoksa selamla birlikte siparişini de verir bi’ yere de oturmadan direk wc’ye mi yönelirsin yoksa “önce yerimi belli edeyim” diyerekten siparişi verir bi’ yere kurulur bi’ müddet takılır sonra mı wc’ye yönelirsin yoksa önce bi’ yere kurulur siparişi verir, siparişin gelmesini de bekler, tıkınır, sonra mı wc’ye yönelirsin yoksa önce bi’ yere kurulur siparişi verir, siparişin gelmesini de bekler, tıkınmayı da aradan çıkarır, hesabı da öder, sonrasında mı wc’ye yönelirsin yoksa bu bahsi geçenlerin neredeyse hepsini hayata geçirir, dışarı çıkar, bi’ kaç adım yol alır “hassiktir çişimi yapacaktım lan!” diye gerisin geri lokantaya döner öyle mi işersin yoksa “çok geç.. dışarıdayım artık” diyerek çişini yapacak başka bi’ yer mi ararsın? naparsın ha naparsın!? yalnız bu söylediklerim, asortik bi’ yer içün zanmıyorum, azcı esnaf lokantasında iseniz geçerlidir gibime geliyo. ha unutmadan bi’ de manyaksanız ki ben manyağım. aha aha.
    0 ...
  9. koy bir porno film de izleyelim diyen sevgili

    3.
  10. ahmet hakan coşkun

    594.
  11. bugünkü yazısında bülent ersoy'la ilgili olarak, "güller kafaya kondurulmamış, kafa güllere kondurulmuş resmen" diyerek, inci ve muadili mecralarda ziyadesiyle sirküle edilen şablon, kalıp yaklaşımlara hakimliğini belli ettiğini gördüğümüz yazar..

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23364099.asp

    bahsini ettiğim şablon, kalıp yaklaşımlarda nolaki, var ben hatırlayamamak onları, diyenler için bir iki örnekse şunlar..

    -kadının memesi yok memenin kadını var.
    -kadının popusu yok poponun kadını var.
    -adamın yarrağı yok yarrağın adamı var..
    1 ...
  12. aşık olmak

    1397.
  13. (bkz: love and death)

    Aşık olmak acı çekmektir. Acı çekmemek, için kişi aşık olmamalıdır. Ama, kişi sonra aşık olmamaktan dolayı acı çeker. Bu yüzden, aşık olmak acı çekmek, aşık olmamak acı çekmek, acı çekmek acı çekmektir. Mutlu olmak aşık olmaktır, mutlu olmak o zaman, acı çekmektir, ama acı çekmek kişiyi mutsuz eder, bu yüzden, mutsuz olmak için kişi aşık olmalı, ya da acı çekmeyi sevmeli, ya da çok fazla mutluluktan dolayı acı çekmelidir. Umarım bunu yazıyorsundur. * *

    (bkz: Woody Allen)
    (bkz: diane keaton)
    2 ...
  14. yazarların işten kovulma hikayeleri

    2.
  15. isminde rakam bulunan filmler

    19.
  16. 3 idiots deyu bi' film var okey de başlık altındaki idiotları sayamadım. * yerlerde sürünen, çıtası gayet düşük olan merakımı da bu başlık sayesinde gidermiş oldum. artık rahat bi' uyku çekebilirim zaar. sağol uludağsözlük teşkürler. kaçarca. haha.
    1 ...
  17. isminde rakam bulunan filmler

    1.
  18. rakam ile sayı arasındaki farkı biliyor muyuz gibi gereksiz bi' merak içinde açtığım bu başlığın tanımı ne olsun,
    filmin adının içinde neyin rakam bulunan filmler olsun mu? eveeet elbette ki bu olsun. hahaha. zeka böyle bi' şi işte pek muhterem okur. *

    örnekse;
    (bkz: se7en)
    (bkz: 8 mile)
    (bkz: district 9)
    1 ...
  19. der ve uzaklasir genc adam

    323.
  20. - yüreğinin götürdüğü yere yarın git...
    "susanna tomorrow"

    - borcu olan bi arkadaşımın elim dar bu aralar
    demesinin ardından lafı mı olur nihayetinde
    aramızda bi hukuk var borçlar hukuku demişliğim var.

    - esasen söylediklerine gram mana yükleyemediğin
    bi’ muhatabın karşısında sırf anlatma, kendisini
    ifade etme, paylaşma gayretkeşliğinin yüzü suyu
    hürmetine, ortada bi’ emek var aga, mimiklere
    yalancı mukabele ifadesini yerleştirmek suretiyle
    anlarmış gibi görünüp “ne diyon la maldan adam”
    repliğini, hakeza ve benzeri replikleri, hasır
    altı etmek edimini, muhatapla aradaki hukuk,
    bulunulan yer ve yakınlık derecesini de göz önünde
    bulundurarak sabır taşının çatlamasına değin
    ertelemek, gayet tabi ki tabii gibi gelii bana.
    seni bilemen.

    - dostum olması gereken düşmanımın düşmanı da
    düşmanımsa; bu iki düşmanımın, düşmanım olmayan
    düşmanları da, double dostumdur aga. *

    - konuşma akçesi olarak değeri olmayan ki bunu
    da belirleyen, bahsi edilen şeyin altını dolduran,
    referans olarak alınan argümanların dar bi’
    çevrece biliniyor olması başı çeker gibime geliyor,
    lakin yazıya oyun, teknik, çeşni, zenginlik,
    akıcılık katan bi’ şi, en ufak bi’ çağrışımla
    google’dan neyin elimin altına gelebilecekse şayet,
    bu şeyi, neyse artık o, tam randımanlı havsalada
    tutuzlamamak bu gün ve her gün kendim içün
    yaptıklarım arasında yer alıyor desem evet desem
    bana inanır mısınız yoksa bu raddeden sonra beni
    görmezden gelmek için havsalam almıyor söylediklerini
    demekle mi yetinirsiniz? inan cevabınızla, sorumla
    ilgilendiğiniz kadar ilgiliyim. saygılar!. hahaha.

    - izlediğim bant yayında ki canlı yayın saati ile
    izlediğim saatin, saniyeler bi' kenara, örtüşmesi..
    ateistler hadi bunu da açıklayın?! haha.

    - parası olan kimi insanların türlü absürt
    harcamalarından yola çıkarak paralarını
    değerlendiremeklerini düşünen, ulan bende onlardaki
    kadar para olacak var ya’lı cümleler ile de
    düşüncelerini sesle somutlaştıran kimi insanların,
    ekseri elbette ki faaakir insanların çenelerini
    türlü absürt yaklaşımlarla bu para meselesine
    yormaları, uzanamadıkları ciğere mundar demeleri
    falan, bu yazıyı yazan da dahil olmak üzere hemen
    hemen herkeşlerin sohbetlerinin ana konusu olmasa
    da yan dal olarak işledikleri bi’ mevzu
    olduğunu takdir edersiniz kabul etmek yerinde
    olacaktır dii mi aga?

    - mevcut muhabbetlerinin tamamı istemsizce
    de olsa am göt meme muhabbetine kaymış
    orta yaş üzeri adamlar için “zihinsel ergenli”
    dendiğini biliyor muydunuz?

    - üç çocuk okutuyorum diyerekten selpak satma kisvesi
    altında aman dilenen bi’ teyzenin lehine bi’
    davranışta bulunmadığımda takındığı o yüz ifadesini
    baz alarak “ben de okuyan o üç çocuktan biriyim”
    dememek içün kendimi zor tuttuğumu ama buraya
    yazmakta da hiçte bi´ beis görmediğimi, vicdan
    muhasebesine neyin de yüz vermediğimi
    bilmenizi isterim ağalar.

    - dostluk düşmanlıkla dostluk maçı yapsa kaybetse.
    düşmanlık kazanımdan feragat edip dostluk kazandı
    açıklaması yapsa kaybetse dostluk kazansa olma mı?

    - öyle pek aman aman beraber sosyalleşmediği bi’
    arkadaşını, neredeyse kırık yılda bir diyelim,
    ziyadesiyle beraber sosyalleştiği arkadaşlarıyla,
    neredeyse kırk dakikada bir diyelim, bi’ yerde,
    o yer neresi olsun, facebookta, twitterda yer bildirimi
    yapmada göt kaldırabiletesi yüksekçe bi’ yer olsun,
    bulunulan yerde kendini elit hissetme .mcıklığına
    gark olunabilecek bi’ yer olsun, neyin gördüğünde
    aa sen de buradasın ha kolpa sevindiriklenmelerine
    paralel o arkadaşıyla aynı hissiyatlar eşliğinde
    kucaklaşılması hadisesine her tanıklık ettiğimde
    gördüğüm manzaranın bende bıraktığı tahribat,
    bu seremoniyi yazmakla atlatabilecek gibi değil la.

    - hikayebuya! ellerinden çivilendiği söylenen ölü
    dirilten hz. isa simyacı midas gibi eşek kulaklı
    olaydı ilaveten 2 çivi daha kullanılırdı *

    - burun karıştırmayla burun kaşımayı burunla
    eğleşenin aleyhine olacak şekilde muzipçe
    karıştıranın “kaşındığını” söyleyen adam,
    burun karıştırmasını, hapşırmamak içün alt dudağı
    ısırmak gibi düşün, bastırmak, ötelemek için,
    burun kaşımak, kabasını almak çokta bilinmeyen
    bi’ şey değil hani.

    - urfa'da yağmur duasına çıktılar da biz mi gitmedik...
    "impara'thor"
    1 ...
  21. about me

    9.
  22. hz musa

    27.
  23. şu ahir zamanda hz musa herhangi bi' türk takımının teknik patronluğunu yapacak olsa şayet camiayı her daim ikiye bölerdi gibime gelii. haha.
    1 ...
  24. ateistlerin en temel özellikleri

    74.
  25. özet geçiyorum;
    inananların tanrının varlığını bildiğini zannetmeleri gibi
    tanrının olmadığını bildiğini zannetmeleridir aga.
    ortak payda eminlik.
    (bkz: agnostisizm)
    0 ...
  26. yok deve

    6.
  27. rüyamda hep uçtuğumu görüyorum (penguen)
    uçmak bi yana kendimi saçlı görüyorum (kelaynak)
    cetvelle doğuyomuşum abi bende hehe (yok deve)

    haha..
    0 ...
  28. matruşka

    57.
  29. bu bebek elime geçende teatral kuru kafa tutuşu eşliğinde oyun içinde oyun yada işin içinde iş var repliklerini söyliciimden eminim lan!
    0 ...
  30. geometri bilmeyen giremez

    21.
  31. geometri bilenlerin bilmeyen arkadaşlarını içeri almaları olasılığını hesaba katarak akademinin wc'sine de bu yazıyı not düşmüşler diyolla.
    0 ...
  32. sol anahtarı

    21.
  33. sol anahtarını okuyorum..

    vol1;
    1) ece ayhan'ın e'si
    2) behice boran'ın b'si
    3) aziz nesin'in a'sı
    4) can yücel'in c'si
    5) deniz gezmiş'in d'si

    vol2;
    1) c. karaca'nın c'si
    2) e. akbayram'ın e'si
    3) a. kaya'nın a'sı
    4) d. köroğlu'nun d'si
    5) b. topaloğlu'nun b'si

    haha..
    0 ...
  34. çengel bulmaca

    9.
  35. kalmak isteyene git demek

    2.
  36. esasen

    Git...Git...Gitme dur ne olursun
    Gitme kal yalan söyledim

    (bkz: sezen aksu)
    3 ...
  37. der ve uzaklasir genc adam

    322.
  38. - “benim ne işim var burada” diyen bi’
    tip olmamama rağmen, olduğum yer, her
    nereyse artık, o yerde, günümün çoğunluğu
    geçmeye başladıysa ve bu durum efenime
    söyliim kronik bi’ hal almaya yüz tutar
    gibi olsuysa ve de üstüne üstelik, yetmezmiş
    gibi, kendini içinde rahat hissetmediğin
    kılık kıyafetle nefes alıp vermek gibi
    s.kri boktan bi’ edimle yüz yüze kaldıysam,
    bu ahval ve şeraitin doğal sonucu olarak,
    dışarıdan bakılanda, sıradan bakış atanlar
    için, normal bi’ yüz ifadesi gözlemlense
    de “kendime yabancılaşmanın Allah”ını kendi
    içinde yaşamam gayet doğal gibi geliyor bana.

    - eller cepte, ipimle kuşağım s.kimle taşağım
    bi’ hayat yaşarken, (oh mis valla) elleri
    cepten çıkarmış (zorunda kalmış) ve memeli
    takımı primatlar gibi yandan sarkıtmışsan,
    (saatlerce hem de )o elleri nereye koyacağını
    bilememe hadisesini pekala yaşarsın aga.
    (bilen bilir) hatta yaşadığın gibi bedende
    buna refleks olarak tepkisini; ellerin titremesi,
    hissizleşmesi vb. elleri kontrol altına alamama,
    onları yöneteme gibi (oldu olacak yabancı el
    sendromu de bari) semptomlarla ortaya koymakta
    gecikmez gibi geliyor bana. yoksa kaşığı
    tutmada ne var, tutmuşluğumuzda var çok şükür.
    (hakeza eş zamanlı çatal bıçak kullanımı)

    - bu güne değin, bireysel hareket edip yapılan
    işi bir başkası ile beraber ortak çalışma
    yürütmeden tek tabanca halletmiş ve de bundan
    tatmin sağladığı için de, (zevki başkadır,
    tanrıyı oynamak olarak da düşünebiliriz)
    kendinde güveni eksiksiz muhafaza etmişken,
    artıkın aksine, açık ofis gibi genişçe bi’
    alanda, neredeyse sürüsosyal hareket etmek
    zorunda kalındığında ve de bu farkındalık,
    asıl ellerin içinde olması gereken yer olan
    cepte mevcutlarsa, mevcut durumdan kendini
    sıyırıp, sürüye karışman, e az buçuk mizahi
    bakış açın ve de psikolojik tahlil yetin de
    gelişmişse, zor gibi geliyor bana. (önce teşhis)

    - sosyalleşmeyi severken, sosyalleşme eylemi,
    kendi inisiyatifin dışında da, türlü nedenlerden
    ötürü, yapılmak zorundaysa, en önemlisi de,
    sosyalleştim bitti, şimdi kendime vakit ayırmaya,
    kendimi dinlemeye sıra geldi dediğinde, dediğin ile
    kalıyorsan (triplere bak) ve bu ihtiyaca cevap
    bulacak zamanı kendinde yaratamıyorsan; (el işi
    işte her istediğini yapamıyorsun geyiği) vücutta
    gerilme ki ekseri heyecanla karıştırılır, hele ki,
    karşı cinsle laflıyosan falan kesin heyecanlandığın
    düşünülür, (bkz: dar bakış açısı) yüzde düşme,
    ağızda kuruluk ya da kısaca komple mala bağlama
    (doktor kesildim iyi mi, hastayı şöyle alalım)
    “araz”ları kişide görülebilir gibi geliyor bana.

    - hüküm bildiren, hesap soran tonlamalı cümle
    içerikli diyaloglara maruz kaldığında, göğsünde
    o tonlamaları yumuşatıp gerisin geri ziyadesiyle
    gönderme dil beceresine sahip bi’ bireyken,
    (istisnalar kaideyi bozmaz, bazı bazı duvara
    elbette ki toslanabilir) bulunulan ortam gereği
    düşüncelerinin % 30’unu muhatap kulaklara
    ulaştırdığında, oluşan “e ama kesmedi ki,
    yok abicim benim daha edecek bi araba lafım var amk”
    düşüncesini, kafadan ötelemeye çalışırken,
    o ana geri dönmek, hiç bişi olmamış gibi
    kaldığın yerden devam etmek zor gibi geliyor bana.
    0 ...
  39. game of thrones

    707.
  40. sibel kekilli.. shae.. skinny..
    peter dinklage.. tyrion lannister.. midget..

    bunlar anahtar kelimeler.

    anlamlı bi' cümle neyin kurmaya çalışırsak şayet
    sibel kekilli her kuşu s.kti bi' kuzgun kaldı aga. *

    aman fısıltılar tanrısının kulağına gitmesin de..
    3 ...
  41. nil karaibrahimgil

    490.
  42. bi' söyleşisinden.. "yanlarında ilginç olmak zorunda olmadığım arkadaşlarım var."
    2 ...
  43. acayip hikayeler

    138.
  44. levent üzümcü'nün oynadığı "öldür beni" bölümü, cem yılmaz'ın 46 dergisi için verdiği bi' kaç pozu hatırlattı bana. cem'e deli demişler lan! ha tabi galip tekin'in kim bilir hangi zamanda yayınlanmış bi' çizgi öyküsü. o ayrı. *
    1 ...
  45. sözlük yazarlarının tumblr sayfaları

    133.
  46. sözlükçülerin blog adresleri

    657.
  47. kare bulmaca

    6.
  48. smoke fetish

    7.
  49. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük