Bu durumun hormonal ve normal olduğunu düşünüyorum. Bizler nasıl elimizde olmadan karşı cinse ilgi duyuyorsak bu durumun onlar içinde öyle. Kızamayız ve yargılayamayız. Bırakın insanların yaşam biçimlerini eleştirmeyi. Kimseyi kırmayın, üzmeyin, aşağılamayın. Saygı duyun ve saygı görün. Zaten zor olan şartları insanlara daha da zorlaştırmayın. Belki dünya o zaman daha güzel bir yer olabilir.
Anı yaşamak ve çok düşünmemektir. insan düşündükçe sorguluyor. Sorguladıkca içindeki o koca boşluğun farkına varıyor. Bu boşluktan kurtulmak da kolay olmuyor tabii. Belki de en iyisi sorgulamayı ve anlam aramayı bırakmaktır.
"Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli
Belini sarmayalı
Gözünün içinde durmayalı
Aklının aydınlığına sorular sormayalı
Dokunmayalı sıcaklığına karnının
Yüz yıldır bekler beni
Bir şehirde bir kadın
Aynı daldaydık aynı daldaydık
Aynı daldan düşüp ayrıldık
Aramızda yüz yıllık zaman
Yol yüz yıllık
Yüz yıldır alacakaranlıkta
Koşuyorum ardından."
Bir canavar gibi peşimi bırakmayan beni sürekli strese sokan sınav. Sistemin içinde yer bulmak için verdiğimiz saçma bir yarış. insanı eğitimden, öğrenmekten hatta yaşamdan bile soğutuyor. En güzel yaşlarımızı böyle geçirmemiz ne acı verici.
Girecek olduğum sınavdır. Aralık ayında olmamıza rağmen düzenli çalışmaya başlamadığım ve sürekli aklımı kurcalayan, hiçbir şeyden zevk alamama sebep olan, bir an önce gelip geçmesini istediğim lanet sınav.