yaz aylarının gelmesi, havaların iyiden iyiye ısınması sonucunda yine ve yeniden deniz kenarlarında karşılaşmamız kaçınılmaz olan kırolardır. bu kıroların vücut tiplerine göre şambrelin boyutu da değişir. irikıyım bir kıro ise kamyon tekerinin şambreli, biraz ayımsı ise kamyonet ve normal vücut yapısında olan kıro ise de araba şambreli olacaktır. hepsinin ortak noktası ise beyaz don giymeleridir. yazın ortaya çıkan bu tip kırolar genelde 8-10 kişi beraber gezerler, deniz kenarlarında oraya buraya koşmaları, insanların üstüne kum veya su sıçratmaları, yüksek sesle yada bağırarak o kaba saba dillerini konuşmalarıyla bilinirler. hayatlarında hiç o kadar suyu bir arada görmediklerinden kendilerinden geçerler. yüzüstü kuma yatıp bayanların etrafını sarmaları da ayrıca kıroların diğer bir belirgin özelliğidir. huzursuzluk yaratırlar, kavga çıkarabilirler. toplumsal düzeni bozmakta üstlerine yoktur.
en kötüsü ise sayılarının gün geçtikçe inanılmaz bir şekilde artmasıdır.
yaz aylarının gelmesi, havaların iyiden iyiye ısınması sonucunda yine ve yeniden deniz kenarlarında karşılaşmamız kaçınılmaz olan tiplerdir.. bu tiplerın vücut yapılarına göre şambrelin boyutu da değişir. irikıyım biri ise kamyon tekerinin şambreli, biraz ayımsı ise kamyonet ve normal vücut yapısında olan biri ise de araba şambreli olacaktır. hepsinin ortak noktası ise beyaz don giymeleridir. yazın ortaya çıkan bu tipler genelde 8-10 kişi beraber gezerler, deniz kenarlarında oraya buraya koşmaları, insanların üstüne kum veya su sıçratmaları, yüksek sesle yada bağırarak o kaba saba dillerini konuşmalarıyla bilinirler. hayatlarında hiç o kadar suyu bir arada görmediklerinden kendilerinden geçerler. yüzüstü kuma yatıp bayanların etrafını sarmaları da ayrıca bu tiplerin diğer bir belirgin özelliğidir. huzursuzluk yaratırlar, kavga çıkarabilirler. toplumsal düzeni bozmakta üstlerine yoktur.
en kötüsü ise sayılarının gün geçtikçe inanılmaz bir şekilde artmasıdır.
senaryosunu ve yönetmenliğini ji-yeong hong'un yaptığı bir kore filmi. film ilginç bir konuya sahip, evlilik yıldönümleri için kocasına hediye almaya galeriye giden yengemizi abinin biri pompalıyor, sonra yenge eve dönüp vicdan azabıyla boynuzu taktığı dayıya mevzuyu anlatıyor ve o akşam evlerine dayıya işinde yardım etmek için bir misafir gelir işte bu misafir yengeyi pompalayan amcadır, işler karışır, aşk ve pompa üçgeninde vasat bir film.
sürekli aklıma gelip bir türlü cevabını bulamadığım sorudur. senin bu topraklarda yaşamanı sağlayan bu yüce şahsiyeti neden sevmezler? ne yapmış ki atatürk kürtlere? utanır lan insan kendinden bu düşünceleri yüzünden. beyin fonksiyonları normal çalışan, bu ülkede doğup büyümüş, bu ülkenin ekmeğini suyunu içmiş, bu ülkede para kazanıp hayatını devam ettirmiş birinin atatürk'ü sevmemesi hainliktir vallahi billahi lan. solcu kürt çıkıyor "sevmiyorum hegelo löğelo ciwolo" diyor, islamcı kürt çıkıyor " sevmiyorum xam hedere hedörö" diyor, suratlarına tükürsen utanmaz bunlar.
her türkün bildiği bir gerçektir. ah kürtler olmasa türkiye ne kadar da cennet bir ülke olurdu, evet olurdu. hiç suç olmazdı demek yanlış olur, elbette suç olurdu ama çok ciddi bir oranda azalırdı. "ezilmiş halk ağlaklığı" yapmıyorlar mı? sen önce yıllardır testislerini öptüğün toprak ağalarına git eşit değiliz dersin sonra gelirsin. kaba organından 5 ünite kan alır ağaların. sana kim diyor 18 çocuk yap 4 karı al diye, önce malafatına hakim olacaksın sonra gelip eşitlik istiyorum diyeceksin. diyarbakır'dan istanbul'a izmir'e ankara'ya gasp yapsın diye çocuklarını kiralayanların etnik kökenleri belli be şeker kız candy. sonra eşitlik, düzen, ezilmiş halk tey tey tey tey başka numara yok zaten.
ortalama 7 yılda bir şampiyon olabilen bir takım olan beşiktaş'ın geçtiğimiz sezonu şampiyon bitirerek taraftarlarına bir mucize yaşatmasının ardından, mehmet topuz'u aldık diyerek o başarıya aç taraftarlarına ayrı bir mucize yaşatmıştı ama acı gerçek sonunda beklenildiği gibi ortaya çıktı. beşiktaş almıştı birşeyi* ama bu mehmet topuz olmamıştı. madem tam anlamıyla bu işi bitiremedin, neden çıkıp aldık, ettik, hayırlı olsun diye açıklamalarda bulunuyor yöneticiler anlamak mümkün değil diyeceğim ama söz konusu olan takım beşiktaş olunca gülüp geçiyorum sadece.
iddiaya giren bireyler arasından kendine çok güvenen, kaybetmeyeceğine, kendi söylediğinin doğruluğuna inanan, sabit fikirli, mal beyinli kişilerce defalarca iddia için ortaya götlerini koyması durumu. bu mal beyinli ısrarcı ben en iyisini bilirimci arkadaşlar kaybedince iddia'da öne sürdükleri büyük ödülü* vermezler.
cennette er kişiye verilecek hurilerin sayısı göz önünde bulundurulduğunda gayet güzel bir uygulama. ortaokul din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenimden duymuştum ilk kez bu olayı, şaşırmıştım o zaman, bir nevi cenneti özendirmek için "cinsel gücün artması" ve tabiki huriler* kullanılıyordu. üniversitede ev arkadaşım sınıf öğretmenliği bölümünde okuyordu ve din kültürü ile ilgili konularda çocuklara hep iyi şeylerden bahsetmelerinin gerektiğini söylüyordu mesela cehennem konuşulmaz ama cennet konuşulur diyordu, bu da o hesap ergenlikle beraber gençlere cenneti özendirmek için "popmalama gücü","huri sayısı", "hurilerin dillere destan güzelliği" kullanılıyordu. halen inanmak istemiyorum ama bir kaç farklı yerde bir kaç farklı kişiden de aynı şeyi duyunca inanmak zorunda kaldım.
üniversite yıllarımda, okul çapında abazanlığıyla nam salmış bir dallama tarafından dile getirilmiş bir söylemdi. böyle uzun uzun bir "of" çekerdi sonra " ah ulan atatürk ah sen olmasaydın şimdi çatır çatır yunanlılarla cinsel ilişkide bulunuyorduk " derdi. işte o gün tanrının yarattığı kulları takip etmediğine inandım. aklıma geldikçe gülerim.
trabzon şehri ve trabzon taraftarları dışında artık kabul görmeyen kanıdır. trabzonspor taraftarları kırılmasın, gücenmesin, trabzonlu taraftarlarda spor programlarını izlesin diye halen " 4 büyükler " tabiri spor adamları, programcıları arasında devam ediyor, yoksa 30 yaşıma geldim trabzon'un tırtlığından başka bir şey görmedim. dördüncü büyükmüş peh!
sözlükte "x partisinin söylemleri yaramazdır, tırttır" diyemezsiniz çünkü x partisinin görüşlerini savunan yazarlarla "polemik" oluşturabilirsiniz, sözlük lan burası ne polemiği? sen kendini ne zannediyorsun? nasıl polemik oluşturabilecek bir entry yazabilirsin tırto yazar?
sözlükte " x futbol takımı şöyle dandik takımdır, böyle kötüdür " diyemezsiniz çünkü burası sözlüktür, burada yazarlar arasında "polemik" oluşturamazsın ey yazar kişisi. yazarsan silinir hemen.
sözlükte " x cemaati mensubuna çay ısmarlamamalısın, cebinde 5 para kalmaz, seni sömürür " diyemezsiniz çünkü x cemaatinden yazarlar ile " polemik " oluşturabilirsiniz, çünkü burası sözlüktür," biz burada polemik çıkaranları sevmeyiz".
sözlükte kimse polemik çıkaramaz, adamın götünden kan alırlar kamil kan!!!
bugün otobüste 2 kürtün konuştukları,hareretle tartıştıkları ve her zamanki gibi çevreyi rahatsız ettikleri konu. lan sizin neyinize yarışma falan? mağaradan daha dün çıktınız. barzolar işte, hemen götleri kalktı vallahi.
doğruluğunu bilmediğim, aslında doğru olduğuna asla inanmadığım, ciddi ciddi iddia edildiğine şahit olduğum komik önermedir. işin ilginç tarafı, bunu bana söyleyen kişi bununla yetinmeyip, cübbe giymenin, namazı cemaatle kılmanın, sarık takmanın da ayrı ayrı katsayıları olduğunu ve bonus sevaplar kazandıracağını söylemişti. anında uzaklaştım o ortamdan tabiki gülerek.
güzel yurdumun bazı gençlerine göre deniz gezmiş, hüseyin inan ve yusuf aslan'ı anmakla sağlanabilecek olay. lan bütün türkiye analım o zaman da ülkemiz de çağ atlasın, kabuğunu atsın yoksa işimiz zor hafız. zaten başımıza ne geliyorsa bu 3 kişiyi anmamaktan geliyor, neden geri kalıyoruz çünkü anmıyoruz, neden kabuğumuzu atamıyoruz ey sözlük yazarları? anmıyorsunuz işte anmıyorsunuz! hadi örgütlenelim, önce bir anma zirvesi yapalım sözlük olarak, sözlüğümüz de çağ atlasın, kabuğu patlasın. sonra bir dernek kurarız hem legal de olur kimsecikler bir şey diyemez, sonra belkim bir uçak gemimiz bilem olur lan! nükleer santral kurarız, bor madenlerimiz sayesinde dünyanın süper gücü falan oluruz, obama bile anar bizim bu çağ atlayışımızı görünce.