Erdoğan gibi düşük faiz takıntısı yoktur, mehmet şimşek gibi krizin faturasını alt-orta tabakaya da yüklemez, chpli ekonomistler gibi kamulaştırma-halka beleş bir şeyler dağıtma fetişleri de yoktur. En çok bu adamın ekonomi bakanı olamamış olmasına üzülüyorum.
2020 sonrasındaki saçma sapan politikalar yüzünden türkiye'nin artık ihtiyaç duyduğu resesyonu alt ve orta sınıfı haşat ederek gerçekleştirecektir. yaptıkları yapacakları yanında hiçtir, asıl acı reçeteyi uygulamak için yerel seçim sonrasını beklemektedir.
bilge yılmaz gibi bir şansımız da vardı (seçim alınsaydı muhtemelen ekonomi iyi partiye verilecek ve bilge yılmaz bakan olacaktı), yazık oldu.
ümmetçiler, sol liboşlar, afgan kaçak işçilerle komünist devrim geleceğini zanneden enternasyonalist sol tayfa, alman vakıflarından geçinenler...
özetle deccaliyet ittifakıdır.
Masadan kalkmasını büyük bir coşku ve heyecanla karşılayan, oyunu da iyi partiye atan birisi olarak masaya geri dönme kararını da doğru buluyorum.
masadan kalkmadan hemen önce ekrem ve mansur'la cb adaylığı için görüşmeler gerçekleştirdiği bilinen bir şey, bunu birçok gazeteci de doğruluyor. hatta ekrem-mansur baya baya yeşil ışık da yakıyorlar ama iş ciddiye binince korkup çekiliyorlar mı, başka şeyler mi oluyor bilinmez sonrasında aday olmaktan vazgeçiyorlar.
kendimizi kandırmayalım, %20 kemik oyu olan+ysp destekli chp adayına karşı ekrem-mansur dışında bir iyi parti adayıyla 2. tura kesinlikle kalınılamazdı. bu isimler kendisini satınca akşener dönmek zorunda kalıyor, bence kendisi açısından en doğrusunu da yapıyor.
eğer dönmeyip kendi adayıyla/kendi adaylığıyla seçime girseydi oktroller tarafından iğdiş edilecek, yenilginin tüm sorumluluğu ona atılacaktı. fakat doğru olanı yaptı, herkes tüm suçlunun kılıçdaroğlu ve aveneleri olduğunu gördü. artık ahlaki üstünlük de tamamen akşener'de, hür ve müstakil bir iyi parti'yi gerçekten yaratmak istiyorsa yaratmalı, bundan sonra chpcilik oynarsa bu sefer bu yalnızca kendi suçu olur.