sinop'un güzelliklerinden bihaber olan yazarların hakkında "gerzekliktir" demesi komiktir. tabi herkes ben gibi bakabilse hala lale devrinde yaşıyor olurduk.
ali lidar'ın bu şiiri yazarken sofasında oturmuş elinde kağıt kalemle sigarasını tüttürürken geçmişine ve olası geleceğine saydırdığını hayal edenlerin yanıldığı bir gerçektir. kendisi havuzlu bir villada, mahrem yerlerini röbdoşambr ile perdeleyen şarapçı bir yazardır.
evet söylediğim herşey de yalandır! ali lidar çok tatlıdır. 40 kuruşa düşen portakal aromalı bir çikolata gibi.
Günün ilk ışıklarıyla uyanmanın bilim adamlarına göre "gereksiz" kapitalistlere göreyse "önemli" olmasını düşünen Melih asıl düşünmesi gereken konuya odaklanmak istemiyordu. O gece yine uyumamıştı ve perdenin arasından ona göz kırpan güneşle arası pekte iyi değildi. Uzandığı elektrik santralinden hallice koltuğundan yavaşça doğruldu. Koltuğun elektriklenmesini çözmek için kumaşı değiştirebilirdi elbette ama arada çarpılmak ona yaşadığını hissettiriyordu.