buğday tenli insanlar allahın süper kıyak geçtiği insanlardır. ne beyaz tenliler gibi solgun, ölü, cansız bir görüntüleri vardır ne de esmerler gibi koyu, sağlıksız gözükürler. beyazlar gibi pastel renkler bana gitmez yada esmerler gibi siyahın yakışmaması tarzı sorunları yoktur. ne renk giyinsede giyinsin her zaman o rengi en güzel buğday tenliler taşır. sabah kalktıklarında uykusuz gözükme yada gece geç saatlerde yorun gösterme durumu yoktur. sadece bir lipsitck ve rimelle makyaj yapabilen kızların çoğunluğunu bunlar oluşturur. zira buday ten ne yağlı, ne kurudur. tam kıvamında sivilcesiz, siyah noktasız, kaygan ve pürüzsüzdür. kılsız dediğimiz kişiler bu gruptan çıkar. kışın biraz açılır yazınsa güzel bronzlaşılırsa altın gibi parlar. kızıl saç, siyah saç, sarı saç hepsini kabul eder, kendine yakıştırır bu ten rengi. jessica alba bile bir röportajında en çok nerenizi seviyorsunuz sorusuna 'ten rengimi, çünkü her renk saçı ve kıyafeti taşıyabiliyorum' demişti.
bu ten renginin en güzeline sahip insanlardan biri de nina dobrevdir.
buğday ten alır çünkü beyaz ten esmerleşemez, esmer ten beyazlaşamaz ama buğday ten kışın beyaza yakın yazın da esmere yakın olur. kendimden biliyorum.
https://www.instagram.com/ateistecevap/ arkadaşlar ateist olanlar ya da kafası karışanlar bu sayfaya sorularını sorabilir. ön yargısız bir şekilde. sayfa tüm soruları sorabilirsiniz diyor.
https://www.instagram.com/ateistecevap/ arkadaşlar ateist olanlar ya da kafası karışanlar bu sayfaya sorularını sorabilir. ön yargısız bir şekilde. sayfa tüm soruları sorabilirsiniz diyor.
biyolojik olarak erkek olmayan kişidir. bülent'in da asla kadın olmadığı ve olamayacağı gibi. erkeğin dna'sına kadar her şeyi kadından farklı. xy ve xx olayını bilmeyen yoktur.
cinsiyet değiştirme ameliyatı yoktur. yapılan operasyonlar tamamen estetik amaçlı karşı cinse benzetme operasyonlarıdır.
erkek cinsiyet organları penis, testis, prostat ve epididim fetus döneminde oluşur. sonrasında oluşması mümkün değildir.
kendisine yapılan sadece kol derisinden alınan ve penise benzetilen ancak hiçbir fonksiyonu olmayan bir deri parçasının takılmasıdır.
hani testis, prostat, epididim, penis nerede ?
bu tür kişiler cinsellikten zevk alamaz, orgazm olup boşalamaz ve doğal bir biçimde çocuk sahibi olamazlar.
biraz ayrıntıya girdim ama cinsiyet değiştirme ameliyatları diye bir şey yoktur. yapılan sadece karşı cinse benzetme işlemidir. bir de dışarıdan eksojen androjen replasmanı yapılır ki hormonal denge bozulup vücut ve yüz kıllansın ve maskülen bir görünüm oluşsun diye.
işinin hakkını veren oyuncu.
oyunculuk konusunda sürekli kendisini geliştirmeye çalışan torpille bir yerlere gelmiş oyuncu değildir. çalışma şartları ağırdır yine de işini severek yaptığı belli.
yeteneği konusunda ahkam kesecek değilim. bu işlerden çok anlamam. sizin için ne ifade eder bilmem ama yeteneği otoriteler tarafından tescillenmiştir. (bkz: altın portakal)
bıcır bıcırdır. çok sevimlidir, çok neşelidir. hayat enerjinizi katlar, mutluluk yayar.
bu diziyi tv de görüp 2 bölüm falan izlemiştim . sonra araya bayramdır darbedir falan girdi ve dizi yayınlanmadı . işte o zamanlar öğrendim ki dizi kore uyarlamasıymış . bende seviyor sevmiyor yayınlanmazken orijinalini izledim (bkz: she was pretty) . gerçekten o kadar güzel bir diziydi ki izlemeyenlere tavsiye ederim . yiğit deniz aşkı güzel işleniyordu . siwon'umuz mükemmel dizide . yani tunamız (kore versiyonunda ki tuna bizim tunadan 10 kat daha iyi desem ) . irem deniz dostluğu gerçekten aşk denilen bir ikilemden bile güzelce çıkabilmişti . orijinaline bakınca bizim seviyor sevmiyor üzgünüm ki vasat bir uyarlama olmuş.
güzeldir; şirindir; tipik üniversitede aşık olunacak, birkaç ay vakit geçirilecek (o sizinle vakit geçiriyor, siz sevgiliyiz falan sanıyorsunuz) ve ayrılık halinde unutulmayacak kızdır. erkek kankası yoktur çünkü hepsi yavaştan yavşar. tanımayan ve tanımak isteyenler instagramdan asılmaya çalışır, gece vakti fotoğraflarını beğenip yakınlaşmaya gayret ederler. bunun gönlünde başkası vardır, yüz vermez falan. öyle bir kız tipi var, güzel yani. şirin de aynı zamanda. durduk yerde çılgınlıklar yapıp kendine hayran bırakacak, kızdığınızda kedi gibi bakıp kendini affettirecek, başkası ile evlenseniz de aklınızda kalacak bi kız.
amma velakin, iyi bir oyuncu değil bu arkadaşımız. figüran olur, otobüste yolculuk eden başrol oyuncusunun arkasında güzel görünür, hemşire rolü oynar, hastanın odasına girip gördüğü davetsiz misafire "sizin ne işiniz var burada?" der. reklamlarda gofret yer 30 saniye, şaşkın bir suratı olduğu için %70 indirim dersin, şaşırır. gerçi %10 desen de şaşırır. hatta ve hatta indirim yok desen bile şaşırır. oyunculuğunun gücü bu kadardır yani. oynayabildiği tek bir his ile teklifler alıyor lakin. beni de bu şaşırtıyor. muhtemelen üniversiteli bir kızı oynadığı -aaa çok şaşırtıcı- bir dizi vardı, bir çocuk buna aşık oluyordu. beni böyle sev miydi, bir teselli ver miydi adı emin değilim. orada saf üniversiteli kızı oynamıştı, muhtemelen izleyici bu kızın saflığını gördü, o dizide bağrına bastı. saftır bizim kız, koruyalım kollayalım dedi. öyle tutturdu gidiyor.