bugün
- sokak hayvanları uyutulacak65
- anın görüntüsü10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı8
- icardi190535
- psiko bal porsugu8
- galatasaray22
- bik bik için diktiğim etek13
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması12
- geldi yine deli11
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı8
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor11
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı16
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı10
- gecenin şarkısı9
- age of empires'in üstüne oyun var mı13
- rusların en iyi olduğu şeyler26
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi15
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı26
- ismail kartal13
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz12
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip17
- mert hakan yandaş10
- manyak olmaya karar verdim9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması14
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız12
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl14
- türk kızları neden gülümsemiyor8
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı10
- bir şarkı sözü der ki11
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- icardi1905'i silip atmak20
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması12
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider8
- ellerim bos gonlum hos9
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
papatya falının, papatya yaprakları ile orantılı olarak söylenen cümlesi.
(bkz: a la folie pas du tout)
insanların her zaman ikilemde kalmasını sagyalan ikili
Bu ikileme düşüldüğü an ikilemden çıkıldığı anlamına gelir. Sevmiyordur.
(bkz: papatya falı)
seviyor sevmiyor şeklinde devam edecek olaydir. doğaya zarardan başka bir halta yaramaz.
"tüh keske sevmiyor diyerek baslasaydim" dedirten, sirma gibi beyaz yapraklarini kopardiktan sonra kel gibi sapi elimizde kalan, güzelim papatyayi ziyan ettiren, abidik gubidik batil inanclardan birisidir...
sevginin sanki papatya yaprağında anlam ifade edebileceğini düşünen insanların yaptığı kendini avutma durumu.
seviyor sevmiyor deyince akla ilk papatya falı gelir.Bu fal neden hep önce seviyorla başlar diye sordurtan durum.
daha çok platonik aşıkların yaptığı papatya soykırımıdır.
bi de şüpheci aşıklar vardır. (bkz: veriyor vermiyor)
- sapını da sayarsak veriyor lan .. oronzbuuu !!
bi de şüpheci aşıklar vardır. (bkz: veriyor vermiyor)
- sapını da sayarsak veriyor lan .. oronzbuuu !!
he loves me
he loves me not *
he loves me not *
aşık olduğumuzda papatyadan medet umularak gerçekleştirilen fal.
gerçek hikaye ise;
PAPATYA VE KELEBEK
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini
hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.
Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,
kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.
Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,
rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya
başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış.
Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye.
Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya
görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını
bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş.
Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin
üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
"Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza
gelmek istedim.". Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve
"Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten."
Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,
nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.
Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten
hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.
Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını
seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı
güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok
sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.
Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret
edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan,
incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da
kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.
Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği
kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana
ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek
artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş
ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş.
Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa
benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis,
sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü
sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık
kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten.
Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark
ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Sevi seviyorum"
diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Bende..."
diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.
içinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim.
Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş.
Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin
acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş,
sonra da dökülmeye başlamış.
Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.
işte o günden beri, bunu bilen aşıklar,
sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
"Seviyor mu, sevmiyor mu?"...
gerçek hikaye ise;
PAPATYA VE KELEBEK
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini
hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.
Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,
kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.
Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,
rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya
başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış.
Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye.
Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya
görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını
bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş.
Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin
üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
"Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza
gelmek istedim.". Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve
"Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten."
Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,
nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.
Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten
hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.
Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını
seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı
güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok
sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.
Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret
edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan,
incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da
kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.
Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği
kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana
ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek
artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş
ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş.
Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa
benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis,
sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü
sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık
kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten.
Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark
ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Sevi seviyorum"
diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Bende..."
diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.
içinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim.
Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş.
Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin
acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş,
sonra da dökülmeye başlamış.
Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.
işte o günden beri, bunu bilen aşıklar,
sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
"Seviyor mu, sevmiyor mu?"...
duruma göre sapın da olaya dahil olacağı fal şeysi. *
genelde sevmiyor cikan fal.
atilla kaya albümü ve $arkısı.
1.Adını Yollara Yazdım
2.Alıram
3.Falcı
4.Kim bilir
5.Komşu Kızı
6.Liselim
7.Sen Delimisin - Bir Yara
8.Seviyor Sevmiyor
9.Yağmur
10.Yıllar Utansın
1.Adını Yollara Yazdım
2.Alıram
3.Falcı
4.Kim bilir
5.Komşu Kızı
6.Liselim
7.Sen Delimisin - Bir Yara
8.Seviyor Sevmiyor
9.Yağmur
10.Yıllar Utansın
demet sağıroğlunun şarkısına konu olmus cumle.
Papatya Falları
Dün seni aradım Kalamış'ta
Sokak sokak
Ne kadar cadde varsa bizi tanıyan
Sordum, yoktun
Güneşin batışını seyrettim burundan
inanmazsan git Bekir Amca'ya sor
O da seni sordu
Yine papatya verdi elime
Her zamanki gibi başladım
Seviyor....Sevmiyor....
Sapını da sayarsam
Seviyor çıkıyor
Nerdesin ah nerde
Bunu kimse bilmiyor
Bu ne biçim yalnızlık
Bana çok zor geliyor
Ah şu papatya falları
Çaresiz yüreğim buna mı kaldı
Ah şu papatya falları
Başka bahara kaldı
La lo la lo la lo lay, seviyor....
La lo la lo la lo lay, sevmiyor....
Unuttum diye yalan söyledim
Bugün gibi aklımda vapurda simit alışın
işte o simidin susamları gibi
Havaya savruldu ezildi binlerce anılar
Şimdi anılarımı tekrar topluyorum
Unutabilir miyim acaba seni
Düşüncelerimi boğaza bıraksam
Ve boğsam aklımı
Ümidimi de kestim
Zaten yalan söylüyor papatya falları
Papatya Falları
Dün seni aradım Kalamış'ta
Sokak sokak
Ne kadar cadde varsa bizi tanıyan
Sordum, yoktun
Güneşin batışını seyrettim burundan
inanmazsan git Bekir Amca'ya sor
O da seni sordu
Yine papatya verdi elime
Her zamanki gibi başladım
Seviyor....Sevmiyor....
Sapını da sayarsam
Seviyor çıkıyor
Nerdesin ah nerde
Bunu kimse bilmiyor
Bu ne biçim yalnızlık
Bana çok zor geliyor
Ah şu papatya falları
Çaresiz yüreğim buna mı kaldı
Ah şu papatya falları
Başka bahara kaldı
La lo la lo la lo lay, seviyor....
La lo la lo la lo lay, sevmiyor....
Unuttum diye yalan söyledim
Bugün gibi aklımda vapurda simit alışın
işte o simidin susamları gibi
Havaya savruldu ezildi binlerce anılar
Şimdi anılarımı tekrar topluyorum
Unutabilir miyim acaba seni
Düşüncelerimi boğaza bıraksam
Ve boğsam aklımı
Ümidimi de kestim
Zaten yalan söylüyor papatya falları
kendisinden ve seveninden emin olmayanların genelde papatyalara yaptığı işkence...
çift rakamın uğurlu geldiğine inanmakla iliglidir.
fasulyeleri de saydım, depresyon hırkamın ilmeklerini de. hiçbiri çift sayı çıkmadı. hayat çok uğursuz lan.
fasulyeleri de saydım, depresyon hırkamın ilmeklerini de. hiçbiri çift sayı çıkmadı. hayat çok uğursuz lan.
kızların aşık olduğunda yaptığı, tam sevmiyor çıkacakken çift yaprak kopararak seviyor'a döndürebilen yani her türlü seviyor çıkan fal tarzı.
erkekler için olanı (bkz: verecek mi vermeyecek mi)
erkekler için olanı (bkz: verecek mi vermeyecek mi)
Tek ihtiyacım neydi biliyor musun? Bir papatya yaprağı daha. . Edip Cansever
(bkz: papatya falı)
sevmediği gibi çatır çutur sikişiyor da. Sen hala papatya yol aq kezosu.
papatya falını getirdi aklıma. Yazı tura atardım önce hangisinden başlıyacağım diye. Tam bir rus ruleti bir nevi.
(bkz: her aşık biraz çocuktur)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar