damperlikamyon
118 (çevresinde sevilen sayılan)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 3.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    modernizm

    32.
  1. Modernizm adı altında topluma aşılanan öğeler ile toplumsal ahlaki değerlerimizi tek tek kaybetmekteyiz. Vefa, vicdan, hatır, saygı, sevgi, sadakat, tahammül, hoşgörü gibi huzuru çağrıştıran ilkel ama evrensel olan kavramların yerini; vefasızlık, vicdansızlık, hatır bilmezlik, saygısızlık, sevgisizlik, sadakatsizlik, tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük, doyumsuzluk gibi kaosu çağrıştıran modern hissiyatsızlıklar almış durumda. Bu kaos doğurma potansiyeli yüksek olan modern hissiyatsızlıklar, kimileri tarafından özgürlüğün tanımı olarak ele alınarak, modern insanın kişisel özgürlüğünü ya da kişisel özgürlük anlayışını hissiz bir insana indirgiyor. Bu noktada, sosyal ilişkilerimizde huzuru ve hoşgörüyü arayışımız; akıl ve ruh sağlığı küflenmiş, sözde aydın ve sözde bilge insanların topluma kötü niyetli önderlik etme insafsızlığını kendilerinde bulmaları ile yavaş yavaş son bulmaktadır.

    Modern kültür, bence, bu hissiyatsızlıklardan kaynaklanan çatışmaların doğurduğu bir kaos kültürüdür. Umarım gelip geçicidir.
    0 ...
  2. radyo zift

    3.
  3. bir erkeğin en seksi olduğu an

    370.
  4. radyo zift

    2.
  5. an itibariyle yayında olan radyodur..
    0 ...
  6. nilüfer

    90.
  7. beyinlerin, kalplerin, dillerin, işaretlerin, mimiklerin aracısı olan bir şarkı.
    adı nilüfer,
    diğer adı gerçek,
    bir diğer adı aşk..

    söz: murathan mungan
    müzik: sunay özgür
    yorum: müslüm gürses

    nilüfer
    Zamanın eli değdi bize
    Çoktan değişti her şey
    Aynı değiliz ikimiz de
    Zaaflarına bir gece
    Hatalarına bir nilüfer
    Sevgisizliğine bir kalp verdim
    Artık geri ver
    Geri veremezsin aldıklarını

    Artık geri ver
    Geri verilmez hiçbir yanılgı
    Yokluğuma emanet et
    Sende benden kalanları
    Her şeyi al
    Bana beni geri ver
    Bir şansım olsun
    Başka yer, başka zaman
    Sensiz ömrüm olsun..
    1 ...
  8. oylama aliskanligi olmayan yazar ve seovi

    1.
  9. sözlüklerde oylama alışkanlığını edinememiş ya da sadece seri eksi oylama alışkanlığı edinmiş yazarlardır.

    şimdi bu başlığı benzer başlıklar mevcut iken neden böyle bir başlık açma gereği duydun diye soranlar olabilir.. hemen cevap vereyim, sözlükte dolaşırken öyle güzel entrylere denk geliyorum ki okuduktan sonra hemen yazarın karmasına, son oylanan entrylerine bakıyorum ama bu güzel entrylerinden eser yok.
    aynı şekilde çok kötü başlık ve entryler ile karşılaştığımda ise yine aynı işlemi yapıyorum ama karmasında ve son oylanan entrylerinde kötü entryleri ifade eden hiç bir unsur yok.. ee bu durum beni çok rahatsız ediyor.. cidden çok güzel yazarlarımız var, bir o kadar da kötü, kaka yazarlarımız var tabi, hatta bu grubun populasyonu biraz daha fazla, her neyse bu beni ilgilendirmez..

    bir de sadece eksi oy aliskanlığı olan yazar arkadaşlarımız var; bunlara ise hiç bir şey diyememekteyim. ama şöyle bir önerim var bu arkadaşlara :
    eksi oy vermeden kendinizi iyi hissetmiyor, gününüz berbat geçiyor ise benim entrylerim eksi oy verebileceğiniz birer numunedir, yeterki artı oyu hakeden yazar arkadaşlarıma haklarını verin.

    mesela sözlüğe giriş yaptın hemen yaz ordan damperlikamyon diye, bütün girdiğim entrylerimi sırayla eksile, haa şöyle ki bir zaman sonra eksi oylayacağın entry kalmadı; ee aynı entryi birden fazla da oylayamıyosun, bana hemen bir özel mesaj patlat, ben senin eksi oylaman için güzel, bilgi içerikli, hoş entryler girerim.. hmmm niye mi güzel ya da bilgi içerikli, çünkü biliyorum o tarz entryleri eksi oyladığınız zaman daha bir tatmin oluyorsunuz..

    entryme şöyle bir deyim ile son vermek istiyorum;
    yiğidi öldür hakkını yeme..

    ama biraz yukarıda da belirttiğim üzere, entrylerim bu yazar arkadaşlarıma eksi oylamaları için birer güzide numunedir; beni öldürüp, hakkımı yiyebilirsiniz..

    ama sözlüğümüzde öyle yiğit yazarlarımız var ki, lütfen onların haklarına tecavüz etmeyin.. mesela çok güzel bir entry okudun herhangi bir yiğit yazarımızdan, egonu acayip derecede tahrik etti bu yiğit yazarın hoş entrysi.. ne mi yapacaksın? daha önceden bilgisayarının monitörüne kenara bir yere yapıştırdığın kağıda bakacaksın hemen, o kağıda da şöyle yazalım.. damperlikamyon : numune yazar diye belirt yanına da, hatta parantez içinde de yaz seri eksi oylama yapabileceğim legal bir yöntem diye, neden mi legal? çünkü ben kabul ediyorum bu durumu, yeterki hakeden yiğit yazarlarımızın haklarını yeme..

    yine bu sadece seri eksi oylama yapan yazar arkadaşlarıma bir öneri daha geliyor;

    empati.. evet yanlış duymadın dostum empati.. şöyle ki; kendini seri eksi oy verdiğin yazar arkadaşımızın yerine koy, zevkle sözlüğe giriyorsun, hoş düşüncelerini, yaşadığın güzel-kötü olayları, bilgilerini, kısacası bir çok şeyini paylaşıyorsun bütün uuserlar ile.. karşılığında ise ne bekliyorsun para mı? olabilir ama zall reklamlardan kırdığı paraları biz yazarlar ile paylaşacak biri değil. hatta para isteyen de yok, yapılan bazı güzel zirveleri finanse etsin yeter, hatta bir bira bile kafi.. her neyse zall da böyle biri işte, ona daha sonra değineceğim.. seçeneklerde pek bir şey kalmadı. ne bekliyorsun, sadece bir oy ama seri eksi oy beklemiyorsun, artı oy ya da sadece eksi oy bekliyorsun.. ama dikkat et seri eksi oy değil..

    bu empati olayını çözemedim ben diyecek olursan da başka bir şekilde anlatayım; bu empatiyi biraz mekanikleştirelim mesela.. nasıl mı olacak? hemen anlatıyorum:
    ilk önce bana özel mesaj atacaksın: empati ya da sadece emp. yazman yeterli, bu emp. den emperyalizm gibi bir sonuç çıkarıp bura da ucuz siyaset patlatacak yazar arkadaşlarımızdan da değilim bu arada. her neyse ben hemen empati ile ilgili bazı problemlerin olduğunu anlayacağım ve hemen işe koyulacağım, başlayacağım girdiğin entryleri sıradan seri eksi oylamaya, güzel, hoş, kötü, bütün entrylerini eksi oylayacağım hatta hiç birisini okumadan.. sonra sen bir sonraki gün hevesle sözlüğe gireceksin, bir kaç güzel tespit yapmışsın onları aktaracaksın biz diğer uuserlara.. ama öncesinde bir karmama bakayım diyeceksin. o da nesi; vay canınaaaa, olamaz.. seri eksi oy veren ibneee diyeceksin iç sesin ile.. işte o zaman anlayacaksın ki senin yaptığın tam bir terbiyesizlikmiş, seri eksi oylama hiç de iyi bir şey değilmiş..

    işte sana bir çok yöntem dostum, seç birisini yapalım, becerelim şu işi, ve bundan sonra da ortak problemlerimiz için uğraşalım..
    3 ...
  10. radyo zift

    1.
  11. an itibariyle deneme yayını ile sizlerin beğenisine sunulan radyo..
    http://www.radyozift.tr.gg
    0 ...
  12. yalnızlık

    699.
  13. martılardan size arkadaşlık etmelerini istemektir,
    dalgalardan size özel bir ses çıkarmalarını istemektir,
    bulutlardan size özgü bir biçim alarak gözkyüzüne 'umut' yazmalarını istemektir,
    aynı bulutlardan sağanak bir yağmur istemektir,
    yağmur damlalarından kötü düşüncelerinizi arındırmasını istemektir,
    ıslanan vücudunuzdan kuruyup yenilenmesini istemektir,
    çöpü karıştıran bir kedi ile akşam yemeğini sizinle paylaşmasını istemektir,
    gece olduğunda oradan geçen bir sokak köpeğinden sizi korumasını istemektir,
    sokak köpeğinin nezaretinde geçen gecede huzur istemektir,
    gecenin sabahında başka bir kediden kahvaltısını sizinle paylaşmasını istemektir,
    yavaş yavaş doğan güneşten sizi ısıtmasını istemektir,
    günün ilk ışıkları ile ısınan teninizin başka bir tenle tutkulu temas etmesini istemektir,
    aynı tenin size bir ömür boyu eşlik etmesini istemektir,
    bu istek geri çevrildiğinde ise; yine, yeniden, tekrardan,
    martılardan size arkadaşlık etmelerini istemektir,
    dalgalardan size özel bir ses çıkarmalarını.
    bulutlardan size özgü bir biçim.......
    aynı bulutlardan sağanak......
    yağmur damlalarından.....
    ıslanan vücuduzdan....
    çöpü karıştıran...
    gece..

    --spoiler--
    yalnızlık mutlu olmayı istemektir.. ama olamamaktır..
    --spoiler--

    yalnız geçirilen bir diğer günün ardından gelen edit 1 :

    yalnız olmayan bir kişi açısından yalnız insan ise;
    yalnız insan aslında insan değildir, acınılasıdır, yazıktır,
    yalnız insanın yalnız olmasının sebebi kendisidir,
    yalnız insan aslında hayvandır, yalan söyleyendir,
    yalnız insan küstahtır, aldatandır, saçma sapan işlerin peşinden koşandır,
    yalnız insan kaytarandır, bencildir, benmerkezcidir,
    yalnız insan dokunduğu, izlediği, dinlediği her şeyi kirletendir,
    yalnız insan iyi bir evlat değildir, iyi bir abi değildir,
    yalnız insan kötü dua alandır, sevgisinden nefretinden emin olmayandır,
    yalnız insan pişman olandır, vurandır, kırandır, sıçandır,
    yalnız insanın hayatındaki her şey önemsizdir, basittir,
    yalnız insan güzel anları bozandır, parçalayandır, kırandır,
    yalnız insan sevdiği bir insanı hayatından göz göre göre çıkarandır,
    yalnız insan affedilmeyendir, hiç bir şey yazamayandır,
    yalnız insan cesareti olmayandır, korkaktır, haketmeyendir,
    yalnız insan uyuşturucu bağımlısıdır,
    yalnız insan hoşgeldin denilmeyen,
    hep hoşçakal denilendir..
    2 ...
  14. imkaniniz olsa ilk dirilteceginiz insan

    1.
  15. damperlikamyon

    4.
  16. yıllardır bu şarkı ne zaman playlist'ime girecek diye bekliyordum, coook zaman önce babam ile uzun bir yola giderken, babam çevirip çevirip çalardı bu şarkıyı; anlamıyordum ben de o zaman tabi;
    şimdi diyebildiğim tek şey şu:
    babacım seni çok seviyorum, varmış bir bildiğin..

    öyleyse akın'dan gelsin;

    rebeka

    gidelim gel hadi senle bu gece
    rebekanın yerine
    götürelim rakı fazlasıyla
    gel canım yakışır sana

    kafanı bozma öyle her aşka
    götürelim yakışır sana
    canını sıkma kafana takma
    vur kadehe (dibine) yakışır sana

    gel misafir ol haydi bu gece
    oturalım seninle
    gel de yine vuralım kadehleri
    içelim delicesine
    hiç sızlanmam gidene ben canım
    boşvermişim herşeye
    güzelim sen sevişirsin benimle
    rebekanın yerine...
    2 ...
  17. klozete isedikten sonra sari lekeler birakan ayi

    2.
  18. 'ya işini insan gibi oturarak gör, ya da çık dışarı işini hayvan gibi gör' şeklinde tuvalete tam kafa hizasına yapıştıracağımız bir kağıt parçası ile evcilleştirilebilen ayıdır kendisi.

    edit:denedim işe yarıyor, kimisi yazıyı okuduğunu hiç söylemiyor, ama ben klozetin orta kapağının ilk önce kaldırılmasının sonra o sırada gözgöze gelinen bu kağıt parçasının verdiği kısa süreli etki ile; 3-4 saniye sonra da kapatılmasının sesini içerden duyuyor oluyorum..
    2 ...
  19. keske beni utandirsan

    1.
  20. kendinden emin gibi görünen ama kendinden ve de söylediklerinden emin olmayan kişi yakarışıdır.
    0 ...
  21. iio

    11.
  22. rebel adında bir parçaları vardır ki sözleri çok sancılıdır.

    Ride the bike like if it's on clear water
    Leave speed behind
    Fill it with adrenaline
    Medals made of gold not silver
    Challenge the races that others can't win
    Audit me, however you may want
    I own a slang that you'll never pronounce
    Wild-child like you wouldn't know
    Young reckless offspring
    That's out of control

    Blasting me up
    Up... up... I go
    Rebel, Am I?!
    Who... me? Oh no...

    To be among the bonafide trail blazers
    Gotta jump in, no wetting your feet
    Lead in ferocious spaces
    Cowards can sleep, while you swallow your feast
    Audit me, however you may want
    I own a slang that you'll never pronounce
    Wild-child like you wouldn't know
    Young reckless offspring
    That's out of control

    Blasting me up
    Up... up... I go
    Rebel, Am I? !
    Who... me? Oh no...

    That's how a rebel speaks
    While all the others tweak
    That's how a rebel walks
    While all the others talk
    Ride the bike like if it's on clear water
    Leave speed behind
    Fill it with adrenaline
    Medals made of gold not silver
    Challenge the races that
    Others can't win

    Blasting me up
    Up... up... I go
    Rebel, Am I? !
    Who... me? Oh no...

    Am I a rebel,am I a rebel...
    0 ...
  23. bursa

    312.
  24. güzel, yaşanılası bir şehirdir bu şehir.

    çocukluğumun en güzel 6 yılında beni de içinde barındıran, bu nedenle bende farklı anıları olan şehirdir bu şehir..

    ankara-bursa
    bursa-ankara
    1 ...
  25. mintaxla canım mintaxla

    6.
  26. mintaxla canım mintaxla ben de yıkarım mintaxla şeklinde devam eden reklam sloganı.
    hımmm nasıl becerdin?
    mintaxla canım mintaxla.. mintaxla canım mintaxla..
    3 ...
  27. gugli gugli gugli

    1.
  28. --spoiler--
    the fall'un küçük karakteri alexandria'nın olumsuz ya da kötü durumlarda iken o olumsuz ya da kötü durumdan kurtulacağına inanarak dile getirdiği kelimelerdir:
    gugli.. gugli.. gugli.. go away..
    --spoiler--
    0 ...
  29. il volto di mae west

    1.
  30. bir salvador dali eseridir.
    gerçek sinemacı takımından david fincher ve spike jonze'nin finanse ettiği; yönetmeni tarsem singh olan the fall'un ve de afişinin esin kaynağıdır bu eser.

    kesinlikle izlenmesi gereken bir filmdir..
    kesinlikle yaşanması gereken bir andır..

    il volto di mae west;
    http://www.worldgallery.c...-West,-1934-35-83808.html

    the fall afiş;
    http://correctopinion.wor...08/03/29/the-fall-poster/
    3 ...
  31. saribela

    1.
  32. #4523862 bayan bir yazar olduğu halde böyle bir entry girdiği için kendisinin cesaretini hayret ile karşılamaktayım, kutluyorum.
    ayrıca burdan kendisi adına; entry'sinden de anladığım bir takım şeyler üzerine bir dilekte bulanacağım; bakir olmayan bir eş adayı diliyorum bu saygıdeğer yazarımıza, sanırım onun için bol sevişmişi, işi bileni-bol pratik yapmışı makbul..
    0 ...
  33. iyi sabahlar sözlük ben yatıyorum

    8.
  34. h2so4

    8.
  35. (#4523743)
    her zaman demişimdir, sorgulayan insan çok acılı ve sancılı yaşar bu hayatı, fakat ardındakilere aynı acı ve sancıyı çekmemeleri için ya da sadece bu acı ve sancıları kusmak için ortaya güzel kayda değer bir ürün verir..
    bu ürün olmuş dostum, paylaşımlarının devamının daha hoş anlarından esinlenerek gurur ile yazdığın gurur ile okuduğum paylaşımlar olması dileğiyle..
    şans, umut, huzur seninle olsun..
    *
    0 ...
  36. three extremes

    5.
  37. an itibari ile tükettiğim three extremes filmdir kendisi..
    irdelediğimde ilk insan ırkının doğasında bulunan fakat evrimsel süreçte keşfettiği bazı insani duygular-hisler sonucu en derinlere bastırdığı-bu bastırma sonucu unuttuğu bu vahşi duyguların binlerce; belkide milyonlarca yıl sonra uzakdoğulu yönetmenler tarafından dışa; yani beyaz perdeye vurumudur bu 3 sıradışı film.

    hala daha o vahşi duyguları en derinlerde saklamaktayız-saklamalıyızda sonsuza dek, fakat bu evrimsel süreçte bastırılmış-bastırılmak zorunda bırakılmış (bu zaman toplum kavramının oluşmaya başladığı döneme denk geliyordur tahminimce) bu vahşi duyguları gerek psikolojileri bozulmuş-bozulmak zorunda bırakılmış (burda yine toplum kavramı devreye giriyor fikrimce) gerekse yaşadığı doğa üstü olay ve anlar olan bazı insanlar günümüzde de bu vahşi duyguları aynı ölçüde ya da filtreli bir boyutta daha açık yüzeylerde barındırıyor.

    bu da gösteriyor ki insanlık vahşi kelimesinden türeyen vahşet kavramını canlı tutmaya devam edecek.. hatta canlı bir de örnek verelim tam olsun;

    bu insanlar içimizde var; her gazetenin 3. sayfasında bu insanların baş rol aldığı bu vahşet; bu insanlar yine bu insanlar tarafından parsellenen bu 3.sayfada hala soylarını devam ettirmekteler..
    1 ...
  38. günün sözü

    979.
  39. ben bir insanım, kalbim kırılırsa ağlarım..
    ben bir insanım, sonuçta var bir kavga ekmeğimde..
    ben bir insanım, birbirinize kıymayın sakın..
    kalbim kırılmışsa ağlarım..
    3 ...
  40. başlıkları alt alta okumak

    12264.
  41. gunaydin yazar

    2.
  42. başlıkları alt alta okumak

    12262.
  43. welcome to the cruel world

    1.
  44. müthiş bir ben harper parçası.

    Welcome to the cruel world
    Hope you find your way
    Welcome to the cruel world
    Hope you find your way
    Its a cruel world
    Try to enjoy your stay

    Yes it is a cruel world
    When youre tryin to get by
    Its a cruel world
    When youve seen the look in their eye
    Makes life hard living
    But Im so scared to die

    Welcome to the cruel world
    Welcome
    Welcome

    Dont know how
    Weve lasted here so long
    There must be more good than bad
    Or wed already be gone
    And if you get up to heaven
    Before I do
    Im gonna tell ya
    Its gonna be cruel there too

    You cant hide from this cruel world
    Cause there is no place to run
    You cant hide from the cruel world
    There just is no place to run
    Its been cruel from the beginning
    It will be cruel when were done

    So when Im gone
    I will gladly say goodbye
    When I am gone
    I will gladly say goodbye
    And if you want to feel me
    Put your hands up to the sky

    Welcome to the cruel world
    Welcome
    Welcome
    Hope you find your way
    Try to enjoy your stay
    2 ...
  45. meredith

    43.
  46. ağıtları, marşları müzikten sayan; müzikten anlamayan yazarımsı, bozuk ideolojik klavye..
    daha da doğrusu ideoloji yumağının içinde kaybolmuş, savları ile dünyayı-kendini-herşeyi daha da karmaşıklaştırmış kişi..

    çoktandır ortalıklarda gözükmemesini ergenlik döneminde taktığı; dünyayı tek bir olgu olarak görmesini sağlayan bozuk gözlüklerini çıkarıp; dünyaya bir de yalın bakıp 'hadi lan gerçekten mi' sorusunu kendisine sormuş olmasına bağlamak istiyorum.

    kendisine anlamasa da welcome to the cruel world isimli şarkıyı armağan etmek istiyorum.
    ergenlik döneminde taktığı bozuk kulaklıkları da çıkarırsa beni-dünyayı-müziği-sanatı daha da iyi anlayacağını düşündüğüm kişidir kendisi. *
    2 ...
  47. dogrunun kistasi

    2.
  48. doğruların çoğu yanlışlar yapıldıktan sonra yanlış olduğunun farkedilmesi ile oluşur, ve doğrular yanlışların yanlış olduğunun doğrulanması sonucu ortaya çıkar.

    mesela yere tükürmek yanlış bir davranıştır ama daha önce yere kimse tükürmeseydi bunun yanlış bir davranış olduğu doğrulanamamış olacaktı, sadece mantık yürüterek doğru veya yanlış olduğuna yaklaşabilirdik.. yere tükürmenin yanlış bir davranış olduğunu yerdeki o iğrenç görüntüsünü gördükten sonra karar verebildik. yani sonuç olarak yanlış yapılmadan doğruya ulaşamayız. (tükürme eylemi sadece bir örnektir, takılı kalınmaması rica olunur, yere tükürme eylemi yerine her hangi bir X örneği de koyulabilir)

    birde yanlışlar yapıldıktan sonra yanlış olduğunun farkedilmesi ile oluşan doğrular değil de; direk yanlışlardan oluşan doğrular vardır. ama aslında bu doğrular gerçek doğru değildir. bir çok örneğini görebiliriz;

    bir çok insanın direk yanlışlardan oluşan doğruları vardır.
    mesela; bir çok insan arkadaşının ya da tanıdığı birinin güzel bir şeyler yapabileceğine ve güzel bir şeyler yapabilecek yetenekte olduğuna inanmaz.

    örnek;
    kendi yazdığım kısa bir hikayeyi bir arkadaşıma kendi yazdığımı söyleyerek okuttum, ehh işte idare eder diyerek burun kıvırdı.
    4 yıl sonra aynı kısa hikayeyi aynı arkadaşıma franz kafka'nın bir hikayesi diyerek tekrar okuttum. 'ooo harika franz kafka süper bir yazar zaten, ondan beklenilir bir hikaye bu' dedi.
    (franz kafka'da takılı kalınmaması rica olunur. yerine her hangi Z adlı bir yazar da koyulabilir)

    bu örnekten çıkan sonuç; bu arkadaşımın kafasında kendine göre direk yanlışlardan oluşmuş bir doğrusu var.
    yanlışı: benim tanıdığım biri asla güzel bir hikaye yazamaz.
    doğrusu: tanımadığım Z adlı bir yazar güzel bir hikaye yazabilir.
    doğrusunun yanlış olduğunun ispatı: o kısa hikaye bana aittir.

    (kısa hikaye olayı yaşadığım bir olaydır, ama burda sadece örnek olarak kullanılmıştır, takılı kalınmaması rica olunur. yerine her hangi bir Y örneği koyulabilir)
    3 ...
  49. uludag sozluk un boktan basliklari

    2.
  50. (bkz: neyin var sorusuna alternatif cevaplar)

    bu başlığı açan arkadaşa emekleri için teşekkür ediyorum.
    girilen entryler başlığın kalitesini açık ve net ortaya koyuyor.

    hatta şöyle desem daha bir güzel olur; başlığı sol frame'e aktaran arkadaşın yaratıcılığına 7, bu başlığa entry giren arkadaşların dünyaya gelmesinde ve de sözlükte yazar olmalarında emeği geçenlere ise kocaman bir deliği olan 0 veriyorum. *
    5 ...
  51. uludag sozluk un boktan basliklari

    1.
  52. öncelikle ben de formül ile bir başlık açayım dedim; sonrasında sadece başlık açmakla kalmayayım bir de burdan insanları kategorize etme meraklılarına bir kaç şey aktarayım dedim.. ayrıca başlıkta bir genellemenin de mevcut olduğunun farkındayım, yapabilecek bir şey yok ; formül aksine izin vermiyor.

    tanım: an itibariyle baktığınızda; (an itibariyle dediğime bakmayın hep böyle) sanki belli bir formül üzerinden tek tek verilenleri yerine koyup; verilmeyeni bulmak isteyen klavyecilerin (yazar değil) sol frame e yansıttıkları acılası başlıklardır.
    büyük bir heves ile sözlüğe girildiğinde hevesin içine eden başlıklardır.
    bir çok yazarın aylardır tek bir entry girmemesine sebep olan başlıklardır.
    bir çok yazara 'zaten çivisi çıkmış; koy gitsin' dedirten başlıklardır.

    (bkz: x'i y yapan z)
    (bkz: x'e y diyen z)
    (bkz: x ile y olan z)

    demek ki neymiş moderasyon? seçici olmak lazımmış..
    klavyeciler sol frame'i renklendirsin, yazarlar yazsın ama yazdıkları sol frame'in boktanlığı içinde kaybolsun.. ee tabi umrunuzda mı; reklamlardan gelsin paracıklar..
    2 ...
  53. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük