Literatürde fırtınalar dönemi olarak da bilinen bu dönem 13-21 yaş grubunu kapsamaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise ergenlik dönemi 25 yaşa kadar uzayabilmektedir.
Ergenlik dönemi kişinin çocukluktan yetişkinliğe geçişe uyum süreci olarak tanımlanabilir. Bu dönemde ergen cinsel kimliğine uyum sağlama ve kimlik oluşturma çabası içinde pek çok hayat deneyimini bir arada yaşadığı için çok değişken bir ruh haline sahiptir.Tüm dünya ülkelerinde intihar ergenler arasında ilk üç ölüm nedeni arasında anılmaktadır. Bu da sorun çözme konusunda deneyimsiz olmalarıyla ilişkilendirilebilir.
Karşı cinse duyulan ilgi, arkadaşların önem kazanması ve aileyle ayrışma dönemin en temel konularıdır.Ülkemizde YGS ve LGS'nin bu döneme denk gelmesi ise talihsizliktir.
Hayatında tekrarlayan yanlışları olduğunu bildiği halde bu yanlışlıkları yapmaya devam eden kişinin kendisiyle ilgili kurduğu tespit cümlesidir. Bu cümle de zaman içinde diğer yanlışlar gibi tekrarlanır hale gelebilir.
Analitik düşünme becerisine sahip insanların yeterli sayıda olmaması. Her konunun cinsiyet, yaş vb. tek yönlü değerlendirildiği bir ülkede bilimin gelişme olasılığı bile yoktur.
Kız:yanan sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül olur.
Erkek:kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş olur.
ikisi de el altındadır. Yatay düzlemde ikisi de nefes alıp verme sürecini bozar.
Tanımda da belirtildiği gibi eski dönemlerde, ilkelliğin getirdiği bir uygulamadır. Medeniyetin etkin olması beklenen bu dönemde hala aynı uygulamayı uygun bulanlar, beyinleri eski dönemin ilkel insanlarından bile geride kalanlardır. Nitekim çağlar boyu insanlar gelişime ve değişime açık olmuşlarken, bugün hala ilkelliği savunabilen beyinler herşeye kapalı olduklarını ve ilkel kalmaya mahkum olduklarını açıkca sergilemektedirler.
Toplumsal ve dramatik bir sorunun böyle bir sonuçla ilişkilendirilmesi yazık denecek bir durumdur. Merak edenlere bir bilgi, fahişelerin büyük çoğunluğu çocuk yaşta erkekler tarafından taciz edilen kadınlardan oluşur. Bu tacizler ne yazıkki yakınları tarafından yapılmıştır. Kadınların orospuluğuyla ilgilenen erkek yazarlar hemcinslerinin şerefsizliğiyle bu kadar ilgilenseler bir tane orospu bulamazlardı.
özellikle kızların karşısında olduklarında gözlemlenebilen bir durumdur. Burada söz konusu olan kız ne kadar yavşaksa erkek de o oranda yavşak hale gelir. Dolayısıyla tencere-kapak ikilemi gerçekleşir.
Sadece erkek açısından değil kız için de üzücü bir durumdur. Bir erkeğin hoşlanılan kıza karşı mahcubiyeti kızı üzmenin yanında zor durumda bırakır. Hiçbir sözün erkeği teselli etmeyeceğini bildiği için konu üzerinde durmaz. Kız için makul olan erkeğin kavgaya hiç karışmamış olmasıdır.
Erkeklerin kızlar hakkında olumsuz değerlendirmeler yaparken girdikleri yanılsamadır. Nitekim açılan başlıklarda kızlarla ilgili olumsuz pek çok durum irdelenirken bu konudan yakınan erkeklerin kendilerinin birer melek olduğunu varsaydıkları görülmektedir.
Hayatın en acı verdiği anlardan biri. Cezaevine girme nedeni paylaşılabilecek bir mevzu olduğunda belki daha az olumsuz etkisi olur. Ancak haksız yere ve usulsüz gözaltı durumu varsa 466 sayılı kanun kapsamında hak aranması gerekir.
Hayatı ve kendini gerçek anlamda yaşayabilmek için oldukça elverişlidir.Sonraki yıllarda bedensel ruhsal ve sosyal yönden kısıtlılıklar olacağı bilinciyle özellikle önündeki ilk 6 yılı çok iyi değerlendirmek için ivedi harekete geçilmesi gerekir.
Ülkeler için farklı durumlar sözkonusu olsa da; eşcinsel yönelimi olan kişilerde çocukluk yaşantısının ve anne babaya olan duyguların yeri büyüktür. Bazen de anne baba tutumundan bağımsız olarak sosyal koşullar ve çevre kişiyi bu yönde tercih yapmaya yöneltmektedir.Örneğin zihninde olumsuz anne figürü olan erkek bir kadınla yakın ilişki kurmakta zorlandığı için hem cinslerine ilgi ve yakınlık gösterebilir, onların yanında kendini daha güvende hissedebilir. Ya da tam tersi olumsuz baba figürü olan bir erkek diğer erkekleri sex esnasında kontrole alarak babaya olan duygularını bu yönde yaşıyor olabilir. Kompleks durumlar olduğu bilinciyle tek yönlü değerlendirilmemesi gereken durumlardır.
Falcı: Bir sevdiğin var senin,
Kadın: Ha, evet...O, yanındaki kızdan ayrılıp bana gelecek mi?
Falcı: Ama bu çocuğun yanında başka bir kadın var,
Kadın: Nasıl bildin yaa, ee gelecek mi?
Doğal olun, kendinize güvenin, kendinize saygınız olsun.
Hayatınızı sürdürmek için bir erkeğin şart olmadığına inanın.
ilişkilerinizde asla bağımlı hale gelmeyin.
Tek başına yapabileceğiniz bir şeyler her zaman olsun.
Bir şey yaşarken tek bir sonuca odaklı değil her olası sonuca rağmen istiyorsanız yaşayın.
Hayatınızda olanlar için kimseyi sorumlu tutmayın.
Hayatınızın kontrolü sadece sizin elinizde olsun.