milli eğitim bakanlığından alınmasıyla öğretmenleri gözyaşlarına boğan kişi. halbuki ne güzel itibar kazandırıyordu. edebi bir yönü de vardı; benzetme sanatını kullanarak ilginç cümleler kuruyordu. bi keresinde öğretmenleri güvercinlere benzetmişti mesela. yazık oldu yazık.
yüzüklerin efendisindeki görkemi ve ciddiyeti arayanların izlediğinde hayal kırıklığına uğrayacakları film. ancak görselliği hatırına izlenebilir, bugüne kadar izlediğim en iyi üç boyutlu filmdi diyebilirim.
dağ çizersin bi kere, bu tarz resimlerin olmazsa olmazı içinde balıklar yüzen dere ile birlikte. ev çizilir bir tane de bacası tüten, evin yanında da evden daha büyük görünen kargacık burgacık çocuk.
her otobüste mutlaka en az bir tane olmasından dolayı devlet tarafından atandıkları fikrini uyandıran fakat misyonları tam olarak kestirilememiş teyzelerdir.
gereksizliğinden emin olduğun bir şeyi silerken bile sana "acaba silmesem mi?" dedirten, sonu genellikle "bunu yapmak istediğinden gerçekten emin misin?" tarzında biten iletilerdir.
hadi sayıca fazlasınız, silahınız olmayaydı ya da sayıca az olup silahınız olaydı, ya da hem sayıca az olup hem silahsız..ya da dur tam tersi...ama arınç da haklı adam silahı olan teröristle karşılaşıyor, kafa karıştıran bi durum.