8 mart 1922 doğumlu, 30 kasım 2015 (maalesef) aramızdan ayrılış tarihiyle, gönlümüzde ve akıllarımızda çok önemli bir yer atmış, manga/anime kültüründe inanılmaz bir etki bırakan, çok nadide insanlardan biridir.
osaka şehrinde doğmuş, asıl adı, shigeru mura olan sanatçı, ilkokulu tamamladıktan sonra, gazete dağıtarak hayatını devam ettirmeye çalışmıştır. 1943 yılında katılmak zorunda kaldığı 2. dünya savaşı ve papua yeni gine de düşen bir bomba sonucu sol kolunu kaybetmiştir. ve o günden sonra çizimlerine sağ eliyle devam etmek zorundadır.
japonya’ya dönüşünün ardından da, musashino sanat okulu’na kaydolmuştur ama maalesef mezun olamamıştır. çünkü aile işini devralmak zorundadır. ama azmin elinden bir şey kurtulamadığı gibi, çizimlerine devam eder ve 1957 yılında ilk eseri rocketman mangasını yayınlamıştır.
daha sonraları, akuma-kun ve gegege no kitarou adlı eserlerini yayınlarken, bu eserlerinin de anime adaptasyonları çekilmiştir. aynı zamanda, souin gyokusai seyo! adında savaş deneyimlerini anlattığı etkileyici bir mangası daha vardır. aslında, kaleme aldığı o kadar çok eser var ki…
1991 yılında da, japon hükümeti tarafından verilen, en önemli ödüllerden biri olarak sayılan, shiju-hosho * verilmiştir.
2010 yılında da, bunkakorosha ** ödülüne layık görülmüştür. ve daha birçok ödül kazanmıştır.
iki çocuğu ve nunoe mura adında, yazar bir eşi vardır ama eşi 54 yaşındayken hayatını kaybetmiştir.
bu büyük şahsiyet, dün hayatını maalesef kaybetmiştir. aramızdan ayrılışının ardından, kendisinin biraz daha tanınması ve saygıyla, sevgiyle anılması adına bu tanıtımı dil döndüğünce, el yazdıkça aktarmak istedim. umarım, daha çok sevilir, daha çok anılır…
kendisini, saygıyla ve sevgiyle anıyoruz.
sürç-i lisan ettiysem affola.
notlar:
tanıtımda adı geçen bazı bilgiler için, tanıtımları da ihmal etmek istemedim. bu bilgiler için de, tanıtımları yapılmıştır.
bunkakorosha - japon hükümeti kültür liyakat nişanı
akademi, sanat, bilim ve çeşitli alanlarda japonya’ya, japon kültürüne katkısı olan kişileri onurlandırmak adına, her yıl verilen bir ödüldür. yaratıcı fikirleri desteklemek ve adlarını bir adım daha ön plana çıkartmak adına verilmektedir.
1999 yılında, rekor bir sayıyla 576 kişiye verilmiştir.
toplumsal değişimler ve düzenleri hakkında çeşitli sorunları ve işlevleri nasıl ele almak gerektiği üzerine tartışmalar meydana gelmiştir. bir çok yol oluşur ama bunlardan bir tanesi, toplumu organik bir yapıya yani insan bedeni gibi bir organizmaya benzetmişlerdir.
insan bedenindeki organların birbirleriyle olan ilişkilerinin, toplum düzenine benzetilmesi ve organlar arasındaki ilişkileri anlamanın, bedene olan katkısı nasılsa, toplum organlarının da topluma olan katkısı anlamaya ve değerlendirilmeye çalışılır.
dolayısıyla, organizmalar üzerinde yaşanan evrim, toplum üzerinde de yaşanacaktır ve buna ilerleme adı verilmiştir.
(bkz: jean baudrillard) tarafından ortaya atılmış bir ifadedir. bu kavram ile, (bkz: post-modern) bakış açısının, asıl noktayı kaçırdığını ima etmiştir. buna göre, mutlak gerçeklik yoktur, sadece imgeler vardır. gerçekliği, saf/çıplak olarak göremeyiz.
bu durumu da, hiper-gerçeklik olarak ifade etmiştir.
dolayısıyla, baudrillard'a göre, olguların kendisini es geçip, nasıl ifade edildikleri önemlidir. zaten, sanal sosyal ortamların yaygınlaşmasıyla birlikte, gerçeklik bilimle değil, imgeler, semboller üzerinden temsil edilmektedir.
bu da şu sonuca çıkmaktadır. artık, post-modern dünyada gerçekliğin yerini alan imgeler, imge olmaktan çıkmıştır ve gerçekliğin kendisi olmuştur.
(bkz: karl popper)'ın ifade ettiği bu kavramla, bilimsel bilginin sınırları olduğunu ve mutlak bilgi ifadesinin de yanlış olduğunu özetlemeye çalışmıştır.
yanlışlama kavramı sayesinde, olguların sonsuz olduğunu bilmemize rağmen ve bilmediğimiz asıl önemli noktayı, teorilerin açıklama kapasitelerinin yetersiz kalabileceğini açıklamıştır.
sınırlı gözlem ve deneylerle yapılan açıklamalar/araştırmaların ışığında sunulan bilgiler, mutlak olamazlar.
x kişinin ortaya çıkması, mevcut bilgiyi yanlışlayabilir.
dolayısıyla, yanlışlama kavramı büyük öneme sahiptir.
(bkz: auguste comte)'un 1830-1842 arasında yayınlanan eseridir.
"pozitif felsefe dersleri" adlı kitabında, çok şey anlatır. ama kısaca üç durumdan bahsetmektedir.
insan bilgisinin/düşüncelerinin üç ayrı aşamadan geçeceğini ve evrimleştiğinden bahseder. sonunda, olması gereken duruma yani; pozitif aşamaya geçecektir.
bu aşamalar:
1-) teolojik aşama: bu aşamada insan her şeyi doğa üstü olaylarla açıklar. her şey, yüce bir varlıktan ibarettir.
2-) metafizik aşama: bu aşamadaysa, her şeyi olmasa da, fiziksel olguları ve olayları soyut bir ifadeye bürünerek açıklar. teolojik ifadeden farkı, bakış açısıdır. bütünlükten öteye, biraz daha kısır bir noktaya indirger.
3-) pozitif aşama: son aşamadır. bu aşamada, artık soyutsallıktan öteye gidilir ve bütün olgu ve olaylar, evrensel yasalarla, bilimsel yöntemlerle ifade edilmeye çalışılır.
dikkat ettiği bir noktada, bu aşamaların aynı anda, aynı zamanda olmayabileceğidir. farklı mekan ve zaman kavramı geçerli olabilmektedir.
dolayısıyla, (bkz: comte) metafiziği reddetmektedir ve tüm bilimler için sadece, pozitivist yöntemi ele almaktadır. zaten, kurucusudur.
pocky günü! peki ya aramızda, pocky game nedir, bilen var mı? yada pocky nedir?
öyleyse, önce pocky nedir onu anlatalım.
(bkz: pocky): özellikle japonya'da çok fazla tüketilen ve osaka'da yer edinmiş, (osaka'yı çok ama çok severim) ezaki glico (ezaki guriko kabushiki-gaisha) şirketi tarafından üretilen çikolatalı bir çubuk krakerdir.
adını ise, çıkardığı sesten dolayı, pocky yani pokki/pokkin olarak vermişlerdir ( (bkz: yansıma) mevzusu... yansıma nedir bilmeyen?) ve avrupa-amerika gibi yerlerde, mikado adıyla bilinmektedir.
peki ya, türkiye de? türkiye de, ülker tarafından, biskrem bistik adıyla piyasaya sürülmüştür. eminim, daha önce yemişsinizdir. en azından, bir deneyin. pocky ni bulamayabilirsiniz, ama en azından merakanızı dindirirsiniz.
bunun yanı sıra, ezaki glico şirketinin en çok bilinen ürünü, pocky'dir. bunun yanında, pretz, karujaga, ıce no mi gibi türlü türlü güzel abur cuburları da vardır fakat pocky için özel bir gün bile düzenlenmiştir. ayrıcalıklıdır...
japonya da 11 kasım tarihi geldiğinde, pocky & pretz day olarak kutlanılır. 11 kasım olmasının sebebi de, 11.11 den dolayıdır. yani, ürünün kendisine benzemesinden kaynaklanır. malum, çubuk kraker. hatta, japonya da 11 kasım günü ezaki glico şirketi tarafından yarışmalar bile düzenlenmektedir.
peki, pocky nedir az çok öğrendiğimize göre, oyunu nasıl oynanıyor?
pocky game: bir grup kişi toplanır ve aralarında 2 kişi seçilir. bu iki kişi, bir tane pocky nin ucundan ısırarak yemeye başlarlar, yaklaşırlar, yaklaşırlar ve...
ilk kim pes ederse, oyunu o kaybeder. oldukça basit ve eğlenceli bir oyun! ama bu oyunu oynamakta, biraz cesaret ister. işte, sıkıntı burada.
gerilim, heyecan, şehvet, hırs ve bir çok duyguyu harmanlayan, aynı zamanda lezzetli başka kaç tane oyun var.
öyleyse, oynayamak isteyenleri, bi adım öne alalım!
nakayama masaaki (police station: rashoumon , kakazu no nagomi) tarafından ele alınan seri, 2004 - 2005 yıllarında champion red (shin mazinger zero, kagaku na yatsura, rescue me! franken fran…) dergisinde yayın hayatına başlamıştır. korku ve seinen (yetişkinlere yönelik) türüyle dikkat çekmektedir.
3 ciltten oluşan serinin, fuan no tane + (plus) adı altında devam serisi de mevcuttur.
bunun dışında, temmuz 2013 de yayınlanan, live-action filmi vardır. anna ishibashi (akai ıto, (bkz: toki wo kakeru shoujo)…) ve kenta suga (asu no hikari o tsukame, space battleship yamato, (bkz: kamen rider)…) gibi isimler, filmde yer almıştır.
serinin konusuysa aslında, mit gibi birçok dayanağı vardır. şehir efsaneleri, batıl inançlar, hayaletler gibi birçok doğaüstü olayı konu alan bir seridir. ve serinin sayfa sayıları, bazen çok kısa olabiliyor –ki bir sayısı 2–3 sayfadan oluşabilmektedir.
yatağınızın altındaki canavarlardan ya da dolabında saklanan öcüler gibi, karanlıkta saklanan ne olabilir? gibi korku ifadelerinden ötesine dayanan bir mizacı vardır. bazı korku hikâyeleri, alışılmışın çok dışında olabiliyor.
eksik yanlarıysa, karakterler ve bazen çizimler olabilir. eğer bu ve benzeri durumları göz ardı edersek, başlamak için iyi bir mangadır. şans verilmesi taraftarıyım. eğer, okuma fikriniz oluştuysa, şimdiden keyifli okumalar.
17 eylül günü, japonya'da ''keiro no hi / yaşlılara saygı günü''dür.
japonya nüfusunun %24'ü, 65 yaş üstündedir. ama onlara yaşlı demek doğru mu acaba?
en güzel örneklerden bir tanesi, 83 yaşında olan shigeo sakurai dir. 53 yaşındayken (sigarayı bıraktıktan sonra, kilo almaya başladığı için diyet amacıyla...) maratona başlamıştır. o zamandan beri toplamda yaklaşık 80000 kilometre koşmuş ve yaklaşık 42000 kilometreyse maraton yarışmasında koşmuş ve toplamda 201 kez katılmıştır. 10 sene önceyse kalp pili taktırmış ama maratonu bırakmamış -ki ''kalp pilini de taktığıma göre, yine rahatça koşmaya devam edebilirim" diye bir konuşması vardır.
yaşlılara saygı günü fotoğraf yarışmasından görüntüler
bir çok çalışma da kendilerini göstermişlerdir. (bkz: tokyo ghoul) adlı seride kapanış şarkılarıyla büyük ilgi toplamışlardır. diğer çalışmalarından bir kaçı; old city ward, kikyuu, nimrod ve benim en sevdiklerimden biri olan, dance, dance, dance. bunun yanı sıra, cityscapes ve another morning albümlerini de bir şekilde edinmenizi tavsiye ederim.
mangatr adında, geniş çaplı bir manga okuma sitesi üzerinde çalışmalar 1 yıl önce başlanmış ve kasım ayında 1. yılını dolduracak olan site... görsellik açısından yani grafik ve çeşitli konularda düzenlemeler hâlâ devam ediyor. lakin, geri kalan bir çok şey tamamlanmış gibi duruyor.
site, türkçe içerikli bütün mangalara rahatça ulaşabildiğimiz bir platform niteliği taşıyor... yalnız yüklenen mangaların, yöneticilerin yada görevlilerin değil de, üyelere bırakılmış olmasıdır. çevrimiçi okuma sistemi olmayan bir çok çeviri grubu, bu sistemi kullanarak " (bkz: bato. to)" gibi yerlerde daha fazla çaba harcayacaklarına, türkçe olan sistemde rahatça mangalarını yükleyebileceklerdir.
sistemin özelliklerine değinecek olursak eğer;
okuma seçenekleri : sayfadan sayfaya ve (bkz: webtoon) tarzında seçeneklerle kullanıcının zevkine bırakılmıştır.
türlere göre mangaları dizebiliyorsunuz. etiket sistemiyle, türler, mangalara dağıtılıyor ve sıralanabiliyor. böylece istediğimiz türe ait mangaları daha kolay bulabiliyoruz.
manga tanıtımı özelliğiyle de, insanlar okumak istediği manga(lar) hakkında bir ön bilgilendirme edinebiliyor. açıklama kısmı olmadan yada sınırlı açıklamalarla pata küte mangaya girmekten iyidir.
güzel özelliklerden biri de takip sisteminin olması. üyeler istedikleri mangaları takibe alabiliyorlar. siteye girdiklerinde eğer yeni bölümler eklenmişse, sağ üst kenarda yer alan kullanıcı panelinde ki takip sistemi özelliğiyle de, hoş bir eklenti oluşturulmuş.
çeviri grupları kendi çalışmalarını yayınlayabilir. ve isimlerini, cisimlerini her şeylerini kendi ayarlayabilir. en basit örnek; (bkz: bato.to) 'da nasıl davranıyorsanız... reklam vesayre cabası.
fakat burada soru işareti oluşmasın, aynı mangaya ait birden fazla çeviri grubu da olsa eklenebiliyor ve bölümlerin yanında çeviri gruplarının isimleri yazıyor.
server konusunda herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağı görülüyor -ki bir çok siteye kıyasla, herhangi bir reklam ibaresi görünmediğinden, rahatlıkla yüklemeler yapılabilir.
her tıklamada sayfalarca karşımıza çıkan reklam sayfaları, rahatsız edici linkler ve dahası olmadan sade, rahat, ve yormayan sistem çalışmaları hala devam etmektedir. en iyi sonuca yaklaşma çabası devam ederken, umarım her şey yolunda gider ve manga/anime dünyasına ufakta olsa bir katkısı olabilir.
ve çok daha fazlası için siteyi ziyaret edebilirsiniz, eğer nereden türkçe manga okuyabilirim diye düşünüyorsanız.
japonya'nın en popüler şarabı olan beaujolais nouveau'dan yüzlerce litre,12 günlük spa tecrübesinde kullanılıyor. son dört senedir japon şarap severler, çok sevdikleri içkilerini hakone kowakien yunessun'da içme ve içinde yıkanma fırsatına sahip oldular. kırmızı havuza, içki şişesi biçimindeki kaynaklardan sürekli şarap takviyesi yapılıyor. bu sırada bir şarap garsonu, isteyenlerin içkilerini tazelemek üzere elinde bardaklarla bekliyor. şarap havuzunun yanı sıra spa merkezinde ayrıca bir sake spası, yeşil çay spası ve kahve spası var. buralarda da müşteriler, bahsedilen içeceklerin içinde banyo yapabiliyor.
japonca yeterlik sınavı (noryoku shiken) başvuru tarihi 24-28 eylül tarihleri arasındadır. japonca yeterlik sınavı hakkında ayrıntılı bilgi için türk- japon vakfı ve japonya ankara büyükelçiliği’nin resmi web sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
japonca’yı ana dili olarak kullanmayanlara yönelik, japonca yeterliklerini ölçme ve değerlendirme amaçlı düzenlenmektedir.
*uygulama
1984 yılından bu yana japon vakfı (japan foundation) ve japonya eğitim değişimleri ve hizmetleri (japan educational exchanges and services) ortak çalışmaktadır. yurt dışında japon vakfı, sınavın uygulanması konusunda çeşitli kuruluşlarla işbirliği yapmaktadır. japonya’da ise, 2009 yılında dünyada 54 ülke ya da bölgede, yaklaşık 770,000 kişi sınava girmiştir.
japonca yeterlik sınavı resmi sitesi : http://www.jlpt.jp/ japanese-language proficiency test
katılacak arkadaşlara başarılar. ayrıca, sınav için n5 seviyesine katılsanızda büyük bir adım sayılır o yüzden temel bilgileri dahi biliyorsanız katılın derim.
manga/anime serilerinde geçen mekanların, bölgelerin aslında mangaka (yazar) tarafından önceden ziyaret edilmesi, uygun yerlerin fotoğraflarının çekilerek daha sonra serilere kazandırılması konusunda çalışmalar yapılmaktadır. birazdan örnekle açıklayacağımız hyouka serisinde de göreceğimiz gibi, seride geçen bir çok yer aslında var olan yerlerdir. uydurma/farazi değildir.
yayınlandıktan sonra bu yerlerin bir çok açıdan kazanım sağlıyor. turistik ziyaretler normal oranları aşarak, hem yerli hem yurt dışı kaynaklı bir çok ziyaretçinin akınına uğramaktadır. özellikle, manga/anime kültürünün içinde olanlar "seichi junrei" denilen bir olayı gerçekleştirmektedir.
görüldüğü üzere bölge sakinleri de bunu fırsat bilerek ekonomik kazanç için çeşitli yolları kullanıp reklamlarla birlikte iyi kazançlar sağlamış, olmasa bile en azından bölgeye renk gelmiş.
bu sefer ki durağımız ano hi mita hana no namae wo bokutachi wa mada shiranai adlı nam-ı değer kısaca ano hana serisinin geçtiği yerler olan, chichibu şehrinden, görüntülerdir.
gizli üssün modeli olarak söylenen bu görüntü anime de sıkça karşımıza çıkmıştır.
bu sefer çok fazla ayrıntıya ve fotoğrafa başvurmadım çünkü seriyi tam olarak izlemiş değilim. ilk baştada dediğim gibi sadece 1. fotoğrafın hatrına paylaşıyorum ve kışın inanılmaz güzel olan ogimachi bildiğim kadarıyla 250 yıllık bir geçmişe sahiptir. ortasından nehrin geçmesi şehre ayrı bir hava katıyor. gidip görmek istediğim doğa kasabalarından biridir. hatta çalışmasa dahi eski dönemlere ait su değirmenlerini görebilirsiniz, tabi benim gibi tarihi yerleri seviyorsanız. özellikle fotoğraf çekimleri için ideal bir çok yer var.
kısaca böyle, eğer seriyi bitirirsem -ki durdurdum- daha detaylı bir tanıtım yaparım.
sapporo kar festivali, her sene şubat ayının 1 haftası boyunca kutlanmaktadır. dünyanın hemen her yerinden yaklaşık 2 milyon insanın akın ettiği japonya’nın en ünlü festivallerinden biridir.
festivalin ilk yılları 1950’lere kadar dayanmaktadır. ve festivalin ilk çıkışı liseli bir genç grubunun odori koen'de yaptıkları heykellerin inşaasıyla başlamıştır.
odori koen'de yapılan bu festivalde, aklınıza gelebilecek birçok şeyin kardan yapılmış bir şekline denk gelebilirsiniz. önemli yapıtlardan tutun da kişilere kadar bin bir türlü heykelin bulunduğu bir etkinliktir ve yaklaşık 250-300 civarı heykel yapılmaktadır. özellikle geceleri aydınlatılan heykeller olağanüstü bir şölene dönüşmektedir.