ardından "nasıl olsa her takımla hem içerde hem dışarda oynayacağız, avantaj mavantaj yok" sözlerini bol bol duymaya başladığımız agustosdan mayısa kadar olan futbol takvimi.
bizim zamanımızda niyeyse bordo rengi seçmiş, bu yüzden inönü parkında palyaço kılıklı öğrencilerin sık görüldüğü, her alanda 1 numara olduğu savunulmasına rağmen sosyal ve sportif alanda başarısı bulunmayan lise.
maç seyretmek için heyecanlanıp sabırsızlandığım, ancak çekirdekçi taraftarın çekirdeğini de oraya taşıması düşüncesiyle heyecanımın kursağımda kalmak üzere olduğu, kayseri nin türkiyemiz e armağanı stad.
taksiye binerseniz şoförün şu lafına şaşırmayın:
ni yannı gidiyok - nereye...
biri size şunu derse merak etmeyin beddua ya da küfür etmiyor:
gadalarını aldığım - anlamının ne demek olduğunu ben de bilmiyorum ama uzun bir araştırmadan sonra gada diye telaffuz edilen kelimenin günah anlamı taşıdığını öğrendim.
ankara büyükşehir belediyesinin macaristan la patates karşılığı takas ettiği iddia edilen, kışın beytepe yokuşunu çıkarken kimsenin körüğün arka kısmında kalmak istemediği otobüslerin markası.
seyrettiğim bir yarışmada en büyük rakibi olan vatandaşını yenmeyi garantiledikten sonra kalan haklarında, nazire yaparcasına, sırasıyla 4.95, 4.96, 4.97, 4.98 gibi yükseklikleri tek seferde atlayarak kendine ait olan rekoru art arda kıran, ayrıca en az süre içerisinde en fazla rekor kırarak da başka bir rekor kırdığını düşündüğüm güzeller güzeli olimpiyat ve dünya sırıkla atlama şampiyonu.
3 büyükler diye adlandırılan takımların mehmet topuz ile birlikte ısrarla istediği, isteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara lafını yüzsüzlükle karıştırdığı, çıplak gözle seyredildiğinde daha hızlı olduğu görülen kayserisporlu golcü.