sekizinci sezonun ilk beş bölümünün scriptinin bir hata ile sızdırılmıştır efendim, an itibari ile nette dolaşmaktadır. ben bakmadım, bakılmasını da tavsiye etmem. buraya spoiler girecek olanı da seri eksileyeceğimi şimdiden belirteyim. (bkz: Capaldi'yi yedirmeyiz)
bunun dışında, az önce yayınlanan trailer'ı nefis gözükmektedir. surat yapısından mı bilmem, peter capaldi'nin bakışları korkutmaktadır. ama peter candır, ciğerdir. iyi bir doktor çıkaracağına şüphe yok.
rize, çayeli'nden bazı kelimeler:
kaybana: kötü kimse.
cazi: kötü kız.
eskemi: iskemle.
harçi: fasulye.
koleti: bir çeşit gözleme.
gomukler: kaburga kemikleri.
-opo: küçülktme eki. örn; uşakopo, kizopo, birazopo.
minci: sütten ve yoğurttan yapılan peynir, çökelek.
ameliyat olan babam için bir ünite 0 rh (-) kana ihtiyaç var. kendisi şuan erdem hastanesi çakmak şubesinde yatmakta. verebilecek olanlar bana mesaj atabilirler.
kendisi öyle bir fandır ki, gazetelerde şurda burda doctor who mektupları yayınlanmıştır çocukluğunda. rolü aldığına manyak bir şekilde sevinen, gözleri fır fır dönen, çok iyi bir doktor sergileyeceğine yürekten inandığım şahıs. canlı yayında açıklanırken onun olduğunu gördüğümde nasıl sevinmiştim, nitekim david tennant da bildiğimiz üzere yine doctor who hayranıydı ve çok güzel iş çıkardı. sanırım işe yürek koyunca böyle oluyor.
kendisi david tennant zamanında fires of pompeiibölümünde rol almıştır. ilginçtir ki, aynı bölümde daha sonradan matt smith ile oynayacak olan karen gillan da vardır.
ağustos ayının sonlarında sekizinci sezonun yayına gireceği efsane. (bkz: peter capaldi) ve (bkz: jenna coleman) ile çekimler devam ediyor. aynı zamanda, bu sezonda (bkz: da vinci's demons) dizisinden (bkz: tom riley) de konuk olacak kendisine.
içerisinde oldukça bilgi dolu yazılar bulunduran, eğlenceli ve her öğretmenin ya da öğretmen adayının mutlaka göz atması gereken bir eğitim teknolojisi haber, bilgi portalı. yeni bir oluşum.
her gün bir yerine haklı olarak bok attığımız eğitim sistemine güzel bir şeyler eklemek bizim de elimizde.
girişte kimlik sorup telefonu çantadan çıkarttırıp cihaza sokan, yetmeyip bir de fakülte girişlerinde kimlik sorup sizi öyle içeri alan üniversitedir. fakültenin diğer girişleri kapalı olur bu sırada. fakat ne hikmetse, bu aranan insanların hiçbirinden çıkmaz bu bıçak ve satırlar. aranmayanlardan çıkarlar.
ev yapmanın artık daha hızlandığı ve basitleştiği, fakat bizim muhtemelen bu mod üzerinde daha fazla vakit geçirmemize * neden olacak oyun. allahsız ea.
amatör muamelesi görmesini anlayamadığım boyadır. sanat özgürlüktür, isteyen istediği materyal ile çalışabilir. sen yağlı boya diye tutturursan, ille de sınav puanı diye direten eğitim sisteminden farkın ne? hem akriliğe amatör diyen sulu boyaya ne der kim bilir, ama bakınız sulu boya çalışmalarına; http://nicolasjolly.deviantart.com/gallery/43493201
her neyse, amatör yorumlarını görünce coştum. akrilik boyaya gelecek olursak, kendisi inanılmaz çabuk kuruyan boyadır. eğer sınırlı renk paletiniz varsa siz rengi bulana kadar çoktan kurumuş olur. o yüzden acele etmek gereklidir, ya da ara renklerden bolca edinilmelidir. çabuk kuruduğu için de çoğu zaman renkleri tuvalde kaynaştıramazsınız. su bazlı olması avantaj sağlar, sulu boya gibi inceltebilirsiniz. akrilik boya, yağlı boyadan daha masrafsızdır, kokmaz ve sulu boya tekniklerini üzerinde çalışabilirsiniz.
aynı zamanda, renkleri yağlı boyaya göre daha soluk kalır. capcanlı renk severler için negatif bir özellik olsa da benim gibi çiğ renklerden hoşlanmayanlar için biçilmiş kaftandır, çoğu zaman ekstra nötrleştirmeye gerek bile kalmaz.
akrilik boya candır, canandır. amatör hiç değildir, hiçbir boya amatör değildir. materyal, sanatçının elinde şekillenir.
übermensch bir jefferson airplane şarkısı. white rabbit kadar ünlü olmasa da, nazarımda onunla eşdeğerdir. ılık rüzgarlı gecelerin yakarış şarkısıdır.
'There's a high flyin' bird, flying way up in the sky,
And I wonder if she looks down, as she goes on by?
Well, she's flying so freely in the sky.
Lord, look at me here,
I'm rooted like a tree here,
Got those sit-down,
can't cry Oh Lord, gonna die blues.
Now the sun it comes up and lights up the day,
And when he gets tired, Lord, he goes on down his way,
To the east and to the west,
He meets God every day.
Lord, look at me here,
I'm rooted like a tree here,
Got those sit-down, can't cry
Oh Lord, gonna die blues.
Now I had a woman
Lord, she lived down by the mine,
She ain't never seen the sun,
Oh Lord, never stopped crying.
Then one day my woman up and died,
Lord, she up and died now.
Oh Lord, she up and died now.
She wanted to die,
And the only way to fly is die, die, die.
There's a high flyin' bird, flying way up in the sky,
And I wonder if she looks down as she goes on by?
Well, she's flying so freely in the sky.
Lord, look at me here,
I'm rooted like a tree here,
Got those sit-down, can't cry,
Oh, Lord, gonna die blues.'