çevresel etki değerlendirmesi (çed) sürecinde uyulacak idari ve teknik usül ve esasları düzenleyen (madde 1) yönetmelik.
sonuncusu 03.10.2013 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
çed'e tabi olan 3. köprü yönetmeliğe eklenen"29.05.2013 tarihinden önce faaliyetine başlanan otoyolları ve büyük projeler dahil değildir" cümlesiyle çed kapsamından çıkarılmıştır.
esasen çed yönetmeliği sadece bu nedenle değiştirilmiştir. çünkü en önemli değişiklik budur.
sadece bu madde eklense kıçı kırık 3-5 eleştiri gelecekti belki ama o kadar tahammülsüzler ki eleştiriye sırf bu yüzden yönetmelik değiştirildi, aslında değiştirilmedi, değiştirilmiş görünmesi için lüzumsuz birkaç şey eklendi, lüzümsuz birkaç rakam değiştirildi.
hindistan'da, 2000 yılında Madhya Pradesh eyaletinin güneydoğusundaki yönetim birimlerinin birleştirilmesiyle oluşturulan Chhattisgarh eyaletinin milattan önceki adı.
kalküta'nın 120 km güneyinde bulunan kasaba. toprakları verimsiz, hayvanları çelimsiz olduğu için kasaba halkının tek geçim kaynağı kalküta'daki inşaatlarda amelelik yapmaktır.
diğer tüm budist okullarından farklı olarak, yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu oluşan ruhani aydınlanmayı anlamak için putlar, tapınaklar, camiler, kutsal yazılar ve hazır dular gibi dış yardımlardan kaçınılması gerektiğini söyleyen öğreti.
efsaneye göre; milattan önce 2300 yılında tahıl ambarında denetçi olarak çalışırken 92 yaşında ve tek çocuğu olan comedo comedi comesum'un doğumundan hemen sonra istifa edip, çocuğunu, karısı cohaero cohero cohesi'yi, çok sevdiği deposunu, ve köpeği caput capitis'i terkederek kendisini yaşam ve ölümün ardındaki gerçeği kendi verdiği isimle custodiae custodie' yi (bildiğimiz tanrı ki tanrı c.c deki cc buradan gelmektedir) bulmaya adayan cedo cessi cessum boşluk kavramını olumlu şekilde anlaşılır hale getirmek için curtracus, consummo, colloco, caterva, carpo, certo, calco, cedo, clamo, comitto, confero, contraho ve corroboro'yu dolaştıktan sonra buralardaki boşluğun olumlu bir şekilde anlamlı hale gelemeyeciğini keşfetmesi üzerine cubo'ya yerleşti.
cubo'da ilk olarak ızdırap ve yenidoğum döngüsü üzerine çalışmalar yapan cedo cessi cessum, Tüm olguların, bir karşılıklı bağımlılık ilişkisi içinde, neden ve etkiler ağından ortaya çıktığını ortaya attı.
böylece bamboo grain structure öğretisinin; insanın hayatı boyunca, sadece tüm deneyimlerini içeren varoluş etmenleri (crux crucis)anlamsız değil; aynı zamanda kendin olma ifadesi (cubitum ire)de anlamsızdır. Böylece tüm varlıkların anlamsız olduğu (cometissa comitissa) görüşü evrensel bir boyuta ulaşır fikri comiterler tarafından merak edilmeye başlandı ve ortaya bamboo grain structure öğretisinin ilk öğretilerinden olan carnutum carnotum yani açgözlülük, kin, cehalet, kendini beğenmişlik, tatminsizlik, doyumsuzluk, memnuniyetsizlik gibi ruha acı veren kirlerden kurtularak benliği özgürleştirme ortaya çıkmıştır. ancak carnutum carnotum'a giden yolda;
bu acıların insan psikolojisinin temeli olduğunun farkına varma anlamına gelen cassava,
ruhu zehirleyen bu acıların gerçek nedenlerini arama anlamına gelen cedilla,
ruhu bu acılardan arındırma anlamına gelen crapula
ve kirden arınan ruhu özgürleştirme anlamına gelen cunabula
aşamalarından geçilmesi gerekmektedir. bamboo grain structure'a göre bu kurtuluş ya da özgürleştirmeyi başarabilen kişiler copiae copieadını alır.
ulaşılan bilgelik yani copiae copielik tüm canlıların geçmiş ve gelecekteki karmalarının bilinmesini ve böylece bencillikten, gaflet, dalalet, hatta hıyanetten kurtularak canlılara daha iyi yardımda bulunulmasını sağlar.
Rosaceae familyasının Prunoideae alt familyasından meyveleri yenebilen bir ağaç türü.
milattan sonra dilin gelişmeye başlaması ve insanoğlunun "tasarruf" ve "boyut küçültme" isteklerinin gelişimi sonucu önceleri kelimelerin ilk hafrleri alınarak kısaltılmış daha sonra ise içindeki "ünlü" merakından dolayı bu harflerin aralarına birer ünlü yerleştirilerek bedem adını almış ve dilin yozlaşması karşısında tutunamayarak bademe evrilmiştir.
sebebi, kişilerin kendi yüceliklerini oluşturup dayatma çabası olan olgu.
yazılan ilk entry her ne kadar iyi niyetle yazılmış gibi görünse de;
"elimizdeki tek birlik kaynağımız türklüktür" diyerek ayrıştırıcılık yaparak baltayı taşa vurmuştur.
yazar iyi niyetli olabilir de bu söz söylenecek söz değil.
bu ülkede kendini türk olarak tanımlamayan kürt, rum, arap vs. pek çok unsur var.
herhangi bir ırk, herhangi bir din, herhangi bir siyasi olgu altında birleşmekten söz edilemez günümüz dünyasında.
bu ülke topraklarında da türklük, müslümanlık, sosyalizm vs. adı altında birleşmek mümkün değildir.
eğer bir birleşmeden bahsedilecekse, bunun ama-sız, şartsız,katıksız
insanlık
olması gerekir.
bizler "insan" çatısı adı altında birleşmeyi denemedikçe de dünyanın her yerinde var olan ama ülkemizde son 10 yıldır bilinçli bir şekilde yapılan ayrışmaları seyretmeye belki de taraf olmaya devam edeceğiz.
ne türklük ne ermenilik ne kürtlük ne araplık ne latinlik ne avrupalılık ne de diğerleri
hiçbirisi bir yüceliği temsil etmez.
ister evrim teorisine inanan bir ateist olun ister yaratılışa inanan bir semavi din mensubu
hangisini savunursanız savunun
hangisine inanırsanız inanın
ırktan bahsedemezsiniz.
ne yaratılışçıların savunduğu ilk insanın yani adem'in bir ırkı vardı
ne de ilk evrilen insanların
birini allah yaratmıştı ırksızdı, insanlık ondan türedi
diğerleri bir başka canlıdan evrilmişti, ırksızdı, insanlık onlardan türedi
hiç kimse çıkıp ilk insan veya insanların bir ırkı vardı diyemez
20 bin yıl geriye giden insanlık tarihinde ırk tarihi 5 bin yıldan geriye gitmez.
o yüzden sahip olduğumuz ilk değere yani temel değere yani insanlığa sahip çıkacağız.
zaten insanlık çatısı altında birleşemiyorsan hiçbir çatı altında birleşemezsin.
kusura bakmayın da
ne türk olduğunuz için başkasına üstünlüğünüz var,
ne kürt olduğunuz için bir başkasına üstünlüğünüz var,
ne arap olduğunuz için bir başkasına üstünlüğünüz var,
ne rum olduğunuz için bir başkasına üstünlüğünü var,
hepiniz insansınız temelde.
o yüzden ırk çatısı altında birleşilemez.
hedef bir başkasının özgürlük alanına müdahale olmayacak şekilde sınırsız bir özgürlüğe sahip insanlık olmalı.
bunun dışındaki tüm hedefler birleşmeye değil ayrışmaya götürür.
yaptığı bir konuşmada " biz bop eşbaşkanıyız" dedikten 2 ay sonra "benim bop eşbaşkanı olduğumu iddia eden şerefsizdir" diyerek kendi kendisinden şikayetçi olmuş ve türk parası ile 100 bin tl tazminat ödemeye mahkum edilmiş siyasetçi.
binmeye çalıştığı atın kendini sırtından atması üzerine "atlar hisli hayvanlardır, 2 dakikada beni sırtından atın bir bildiği vardır elbet, ata binemeyen ben vatandaşlarımın sırtına hiç binemem" diyerek istifasını vermiş patagonya eski başbakanı.