"aman lafi edilir, sozu gecer, $unu da izlemi$ bunu da okumu$ gibi yapayim"ciliktan mulhem samimiyet-olcer gereksinimi doguran sentetik entelektuelizm.
"saynfeld guzel dizi ama bence dirim tiyitir da iyi grup ayrica en sevdigim jokey halis karata$" cumlesinin sahibi, bu konuda yuksek lisans sahibidir. ha bi' de ben onun ta gotune koyim.
analoji $oyle olsun: toplama bilgisayar gibi insandir.
$u kisimda prim yapsin: ikisi de ucuzdur.
$urada co$sun, cilgin atsin: ikisi de piyasada coktur.
aksesuar niyetine kulturel donanim diye ba$liklanabilecek bir durum soz konusu. birkac operet izlemi$, birkac piyanist ismi ezber etmi$, birkac yonetmen/yazar/senarist/lider lakonigi hafizaya almi$, ki$isel rating'ini arttirabilecegi birkac hususta donatilmi$; kulyutmaz, dolma yemez toplama insanimizin ba$at ozellikleri profilden bunlarmi$ gibi gorunuyor. yeni tani$ilinmi$ insanlarin da oldugu alternatif arkada$ ortami algoritmasinda konu$anin sozunu bir yerden kesip, kanatip, mevzilenebilecegi bir mecra arayi$indaki bu insan icin psikolojik bir tahlil yapmak gerekirse: ozguveninin nerede konumlanacagi o'nun arzusuna gore belirlenen, ha$met babaoglu retorigini, hincal uluc terakumunu vakfetmi$ligi a$ikar, ahmet cakaresk karizmasiyla "aslinda ben de mao'nun firma yonetimindeki duru$a kaynaklik edecek sozleri oldugunun farkindayim ama durun, bence kendisi yonetimi suresince olmu$ 70 milyon insandan sorumlu da degildir" gibi walter benjamin ironisine yakla$an izahlarda bulunabilen, en kisasi, her $eyden biraz bilen ancak hicbir $eyi tam olarak bilemeyen insan.
sosyal ili$kilerindeki ba$arisizligi karikaturist kararsizligina benzeyen "acaba ne cizsem, ne yazsam"li bircok acaba'dan kaynaklidir.
$oyle: dost, arkada$, sevgili, ebeveyn farketmez.. hayatindan insan cikarmak.
-bitmeli'nin, bitti'le$mesi-
ko$ulsuz, gayri-iradi/iradi ya da hangi sebebe lehimlenerek yapildiginin pek bir ehemmiyeti kalmiyor artik. donu$umsuzlugu, dibacesi neticesine belirtec olan ili$kilerin epriyen baglarini kesmek ile ilintili. bitirmen, noktayi vurgunun kopegi olacak $ekilde, $aryoyla ta$$ak gecerek koymak gerekiyor bazen; yazilma amaci da bu olsa gerek..
o insani artik cevrende, hukmettigin hacmin gecerli oldugu ortam icinde istemiyor olmanin etkisi seni buna tetikleyen.. fi$tekleyici faktorun kestirilememesi de, ce$itli ayrilik nedenlerinin buzzwordu olsun. birakalim tatavayi da;
cesur insan i$i her $eyden evvel. her $ey'in ayri yazildigi cumlelere saygi duymakla baglantisi var, ben cozdum. her $ey'in icinde o'nun olmamasi gerektigini du$unuyorsun ve bitiriyorsun. tek kesik, tek yara, tek filistin askisi.. lirizm degil! noktali virgulleyelim;
hassasla$ilan an'lara daha bir dikkat ediyorsun. [artik yoksun!]
salya sumuk his parcaciklari.. [degget, gelirsen soros'sun!]
bugun sen, yarin ba$kasi.. [okuma burayi. kufrediyorum!]
kaba oldugu kadar da alafortanfonik bir dil olan almanca'nin weltschmerz ile birlikte en guzel sozcuklerinden biri: kalp agrisi.
garam nam a$k acisi'yla diki$ yerine katgut siki$mi$tir: bu, zefre diye bilinen, o semantik acidan $ahane ama muhteviyat acisindan deli-divane tasavvufi kavram di$inda hicbir ba$ka dilde tercumesi, ba$ka sozcukle ifadesi olmayan bir agri e$igine tekabul eder.
yea, hahah, bu abiden bahsedince gulesim geliyor. sky turk'te cengelli igne diye bir programda o agdali diliyle bir $eyler anlatiyor, yildirim mayruk'a olan sadakatinden bahsedip uzun uzun "gay" olmasi ile ilgili ele$tirelere nasıl da modern yanıtlar verdiğini filan soyluyor. gaysen, gay'sindir.. kalkip, "zeki muren'den sonra bunu kabul eden tek turk benim" dersen orada kizarim sana. orada gaylik değil, ibnelik ararim.
"yatakodasi tercihleri ne zamandir muassir marjinalite seviyesini yukseltiyor barbaros'um?" diye sorarim. boyle cumleler kurabiliyorum aman diyim. uzerim seni terzi yamagi. yapma.
tercumesi elbette avi pardo'ya ait bir john fante kitabi.. hatta fante'nin ilk kitabi olma ozelligini ta$iyor. i$sizliginden, aylakligindan, nietzsche hayranligindan dem vuruyor, okuyun beni, diyor.
henry miller ve anais nin arasindaki ili$kiyi sikertmeye cali$an henry'nin karisi june'un oykusu aslinda bu. uc ki$i arasindaki ilginc ve erotik didi$meler.. kesinlikle izlenmesi gereken bir philip kaufman hediyesi.
badem gozluler cennetine hangimiz daha evvel gideriz bilmem.. birbirimize hasret gidecegimiz malumdur. sadece cok degil, ayni zamanda tok da ya$ayanlardan bir buyuk ses.
the divine comedy'nin, sesi dunyalara bedel solisti, her $eyi. yann tiersen, tom jones, robbie williams gibi isimlerle de cali$malari olmu$ oscar wilde hayrani bunye..
cok guzel sozler yazar, cok da guzel soyler. e haydi onerelim o halde birkac bir $ey:
regeneration ismindeki enfes otesi albumden, hakikaten harika bir the divine comedy guzelligi be sevgili okuyucu.. yani bu neil hannon denen irlanda'li oyle naif sozler yazip, bir de oyle naif bir ifade ve stil ile sunuyor ki o sozleri, e alki$, e temenna be saygideger okurum.
odul kazandigi gun olup gitmi$tir.. o'ndan kalanlar: sari fular, mahsun beni taksim e gotur, pamuk, enjektor, kolonya. bir de kendi kendini yiyen bir sigara; kulu uzayip gitmi$ uzun baki$larinda..
yorulmanin otesinde bir durumdur mecalin kalmamasi.. cunku yorgunlugunun dinlenmek gibi bir devasi var; uyumak, uzanmak $oyle, hissetmemek..
mecal stokun tukendiyse, bir ba$langic icin, bir yeni bir uyani$ icin artik gucun yoksa; bileklerindeki kesikleri uzattigin radyo anonslari duyuyorsan odanin ortasinda sevi$en bitimsiz bo$luga bakarak, sac tellerini topluyorsan her gun yastigindan ve ayakparmaklarin eksilip cogaliyorsa artik, bir $eyler bitmi$tir.. eksik bir agit oylee dudaklarinda; o da bitik.
$arkilarin anlami kalmadi ve fotograflarindaki sonbaharlardan ba$ka da bir $ey yok yuzumde gezen.. korkuyorum! korkularim gece aya cuklerini gosteriyorlar.. daha birkac dakika once timsah derili iktidar kayi$i ile dovuyordum bendeki seni, suruyup buklelerinden tozlarini yutturuyordum bu evrenin: $imdi hatirladigim kadarsin. bende benimseyemeyecegim bir ben kaldı, sen de tum gercekler kadar yalansin.
hikayelere sofistike finaller duruldu.. kirmizi ba$likli kiz, dipsiz bir ormanda azgin bir kurt tarafindan duzuldu. peter 'sikerim boyle a$kin izdirabini!' diyerek heidi'yi terk etti. jerry'nin olumunden sonra kendini alkole verdi tom.. istanbul sessiz.., cesedi karaya vurdu nemo'nun. kucuk prens buyudu bir du$un: mecal filan kalmadi!
agzimda bir kent kalintisi.. agzimda dunyanin en iri $eyi: adin!: anmiyorum artık onu..
senden bana kalan, kukuletalarini giyip de kirpigine takilan $ap$al yagmur damlalari.. senden bana kalan, acilmasi yasaklanmi$ bir eski $emsiye..
bir anlik goruntu.. anlik kesirlerle ifade edilen.
cok uc noktali cumlelerin yazılmasina onayak olacak kadar derin anlamlar ihtiva eden ama coklukla kiymeti es gecilip manasinin fiyakasi bozulan.. bir enstantane.. senden kalan..
deklan$ore degen parmagin yakaladigi.. $oyle;
foto 1- burada oyle guzel gulumsemi$sin ki obturator bile $uurunu yitirmi$.. ku$u kapan kedinin gozlerindeki donukluk, kanatmi$ sanki ucurtmasina jilet takan cocugun avuclarini. bilemiyorum; oyle bir an olmu$ ki ihtiyar bir adam takilmi$ objektifin merkezine: agliyor gibi susan gozleri oyle korunmasiz yakalanmi$lar. bliyorum biliyorum.. zaten sen gulumsersen $u koca ay erir de dunyaya akar..
foto 2- $u duvara degen el bana mi ait? duvar bana temas ediyor gibi de, orada yokmu$um ben sanki. ruhum kacirilmi$ gibi.
$u italik dudaklar? gereksiz uzayan saclarim? sana bakmayi$im? tamam, gulduren anlik goruntuler'den biri olmu$um burada ben. pantolonumdaki kusmuk lekesi bak o geceden kalan, hatirlatmayayim! hahaha hani senin.. neyse utandirmayayim.
foto 3- bitti demi$ gibisin. yara gibi gülümsüyorsun. gozlerin iki el ate$ ediyor. puantiyeli sirt cantasi olan cocuk var ya hani $u yanindan gecen; o olmak isterdim biliyor musun.. onun gibi teget gecmek isterdim. icini bo$alttigimiz hayattan olumle fidye alma oyunu oynamak: mecali kalmamak diye bir oyun; $$ duyuyor musun?
foto 4- o yaz. babanin raki masasinda devrili$i. annenin mezeleri yerden toplayi$i. karde$inin ba$ka bir odada uyuyor olu$u. bu anda her $ey var, bir sen yoksun. sanirim o yuzden ben de yokum, gecelim.
reha erdem'in son filmi hayat var'da oynayacak kucuk bir kiz.. oncesinde, yine erdem'in be$ vakit'inde oynami$ti. tv dizilerine de girdi gibi hatirliyorum bu kiz, emin degilim ama yine de.
cello'yu, piyano'yu kanirtan adam.. the poet albumunu edinin derim. ayrica quiet storms romances for flute and harp albumunde october poem diye bir parca vardir ki, hangi ruh halindeysen sal kendini, ele gecirsin ve sonra o ruh halinin tam ziddina soksun seni. sokar biliyorum.
benfika anne cunku. murat ozari gibi yapmayin kendinizi.
arkada$ her mac sonrasi ne lan bu? ciddi soyluyorum ki cok az zekaniz olabilir. ciddiyim bak, en az sizin kadar ciddiyim lan.