taner öngür'ün 1993'te yaptığı ilk solo albüme adını veren şarkı. trt'de yayımlanan cafe casablanca dizisinin jeneriğinde de kullanılmıştır.
dünyanın tepesi himalayalar
yamaçlarında kalmamış bir tek ağaç
kışın biriken kar suları
baharda bengal deltasına saldırıyor
kardeş bengaldeş sular altında
bengaldeş sular altında
dünyanın ciğeri yanmış, soluk alamıyor
altımızda arabalar, biz gaza basıyoruz
donmuş, bozulmamış bir kıta antarktika
göz koymuşuz madenlerine paylaşamıyoruz
bin dokuz yüz doksan dokuz
belki bir pazar sabahı
amsterdam sular altında, amazonlar yanıyor
afrika açlık grevinde, insanlar sürünüyor
kimsesiz çocuklar güney amerika'da
öldürülüyor, öldürüyorlar
zararlı haşereler gibi, sokak köpekleri gibi
her gün daha fazla insan dünyada
her gün daha fazla kirlenme etrafımızda
her gün daha hızlı dünkünden
her gün daha az zamanımız kalıyor
anlat bunları herkese
mümkünse anlaşılır bir şekilde
gezegenimiz ellerimizde
yaşatabilirsek, kurtarabilirsek eğer
düşün bir an geleceğini
düşün bir an çocuklarını
düşün bir an şu yaşadığın dünyayı
çünkü başka hiçbir şansın yok
başka hiçbir şansımız kalmadı artık.
beni böyle istediğine emin misin
her zaman yeni yeni fikirlerin
istediğin anda beni yönetemezsin
ben buyum bunu böyle kabul etmelisin
bana baktığında beni görmüyorsan
bence hemen buradan çekip gitmelisin
içimde sade bir karakter taşıyorsam
başka insanlar için süslü olamam
dürüst bir sessen konuş benimle
bir gün belki duyarlar bu gürültüde
bir karar ver ve uygula
adım atmadan yürüyemezsin
aklın başındayken dokun bana
sana güvenmeden ait olamam.
1934'te ilk projesi üzerinde çalışmış, senaryo/oyunculuktan çok teknik ayrıntılarla, kurgu, seslendirme ve görsellikle ilgilenmiştir. 1938'de yaptığı "Prelude a l'apres-midi-d'une faune" Mussolini hükümetince yasaklanmıştır. Dünyanın ilgisini "Roma Citta Aperta" filmiyle çeken Rossellini, daha sonra ünlü Hollywood yıldızı Ingrid Bergman'la yaşadığı aşkla herkesi şaşırtmıştır. Vittorio de Sica, Pasolini gibi birçok yönetmenin dostu, Fransız yeni dalga akımının övdüğü isimlerden birisi, yeni gerçekliğin babası Roberto Rossellini, Karl Marx üzerine bir biyografi çalışmasının eşiğindeyken hayatını kaybetmiştir.