pokerstars'ın odalarında online olarak düzenlenen çok eğlenceli bir lig. yaklaşık 3 aydır her haftasonu katılıyorum ve gerçekten çok eğlenceli vakit geçiriyorum. pazar akşamları no limit holdem türünde oynanan ve lig usulu yapılan turnuvanın ay sonunda ödülleri dağıtılıyor. gerçekten en iyi türk oyuncularla karşılaşabileceğiniz bir ortam. daha çok ekşi sözlük yazarlarından oluşan poker meraklılarını barındırsa da aslında ekşi sözlük organizasyonu değil. her poker meraklısı kayıt yaptırabiliyor.
görüp küçük dilimi yuttuğum hadise. bir sosyal ağda bu videoya rastladım. horoz inanılmaz bir delikanlılık öğneği göstererek adeta pitbullun ağzına burnuna şıçtı.
aslında tek bir oyundan oluşmaz. wsop denince akıllara sadece 10,000 dolar girişli main event gelmemelidir. onlarca farklı oyun türünde düzenlenen turnuvalar serisidir, pek çok poker disiplininde bileklik dağıtılırr.
10,000 dolar girişli olan limitsiz teksas holdem türünde yapılan main event turnuvası en göz önünde olanıdır tabii ki. katılanların yüzde 10'u para ödülü kazanır. final masasına kalmak demek milyoner olmak anlamına gelir. birincilik ise çok büyük bir prestij getirir. ancak uzun bir süredir profesyonel bir poker oyuncusu maint event'i kazanamamıştır. final masasına gelenler olmuştur ancak turnuvaya 8000-9000 kişi katıldığı için profesyonel oyuncular final masasına gelene kadar bir şekilde ballı götverenler tarafından elenirler. en son 2010 yılında micheal mizrachifinal masası görmüştü, onun önceki senesinde ise phil ivey'in final masası görmüşlüğü vardır. son main event şampiyonu jonathan duhamel'ın 8,944,310 dolar kazandığını düşünürsek turnuvanın ne denli büyük olduğunu görebiliriz.
teksas holdemin aksine her oyuncuya 4'er kağıt dağıtılır. yere de yine 5 kağıt açılır, buradaki amaç teksas holdemdeki gibi yerdeki kağıtlarla birlikte en iyi 5 li kombinasyonu yakalamaktır. ancak omaha'ın en kilit noktası burada başlıyor. elimizdeki 4 kağıdın 2'sini ve yerdeki 5 kağıdın 3'ünü kullanmak zorundayız. yani elimizde ilk dağıtıldığında 4 adet as varsa aslında eliniz sadece çift as gücündedir. ya da yere 5 adet aynı renk kağıt açılsa bile eğer sizde o renkten 2 tane yoksa renk yapmış olmazsınız. bildiğiniz üzere texas holdemde yerden 5 aynı renkte kağıt açıldığında otomatikman renk yapmış oluyorsunuz.
alışana kadar çok hata yapmak mümkün bu oyunda.
-bi dakka şevket senin daha fazla kazanman lazım, diyebilirsiniz bazı ellerde ama eliniz sandığınız kadar kuvvetli olmayabilir.
ayrıca bu içecekle birlikte yeni bir çığır açacağı belli olan uludağ narata da piyasaya çıkmış bulunmakta. reklamlarında zinedine zidane; "uludağ mandalinata söndür ateşini" diyecekmiş
severek içtiğimiz uludağ gazoz ve uludağ limonatan sonra yeni ürün olarak piyasaya çıkmış. bu kadar yaratıcı bir ismi olduğuna göre isim bulmak için bir komisyon falan kurmuş olmalılar. hatta 2 yıldır bu isim üzerinde çalışılıyormuş diye duydum.
Kilit karakterlerden Richart Alpert in başrolde olduğu bölümün çok iyi olacağı belliydi. Tarihi lost bölümünden sonra olaylar biraz daha aydınlanmış gibi görünüyor. Jacop adadaki fonksiyonunu örnek vererek açıkladı, tıpkı bir geriz zekalıya açıklar gibi.
Lost kendi adıma 4 yıllık bir serüven. Heyecanlandırdı, şaşırttı,üzdü, kızdırdı, bok gibi bölümleri de oldu, fantastik bölümleri de.
Yıllardır aradığım bir define gibi lost un sırrı. Ve bir kaç ay sonra bittiğinde ve o sırrı anladığımda bi çeşit boşluğa düşeceğim galiba.
--spoiler--
gündemdeki konulara eleştirel yönle bakmaya çalışıyorlar. siyatçilerin falan kuklaların olduğu programı hatırlıyorum hayal meyal. onlar kadar başarılı değiller lakin. koca kafalar, dale don dale yi söyleyen nihat doğan klibinden öteye geçebilmiş değiller.
futbolun tıpkı din gibi kitleleri yönetmekteki etkisi görülen ve bilinen birşey. italyada berlusconi nin yaptığı gibi futbola hükmederek ülkeye de hükmedebiliyorsunuz.
bu noktada değinmek istediğim konu ise şu. bir dine mensup bir kişi o din ve din adamlarının kendi paraları ile geçindiklerini biliyor ve bu durum onun tanrısına inacını sarsmıyor. aynı şekilde bir futbol seyircisi, büyüyen futbol sektörünün kaynağının kendisinin olduğunu biliyor, ama bu durum o kişinin futboldan aldığı zevki etkilemiyor
din insanların inanma isteğinden kazanır, futbol ise insanların futbol aşkından. futbol un dine kıyasla iyi yönü ise, size vaadlerle bulunmaz. maça bilet alırsınız ve o maçın 0-0 bitme ihtimalinin farkındasınızdır. karşılığını hemen verir yani. ve genellikle eğlenceli vakit geçirmenizi sağlar. din ise size gerçekleşmesi imkansız vaadler sunar, size umutlar satar. 33 yaşında çok yakışıklı biri olmayı, hurilerle dolu bir cenneti beklersiniz.
futbol masum mudur? elbet hayır. ancak benzin aldığınız enerji şirketi kadar dünyaya etki ediyor mudur bilinmez. kısaca futbol tutkunu biriyseniz ronaldonun kazandığı milyonları değil attığı golleri saymaya bakın.
bir kitaba başlarken heyecanlandığımı hiç hatırlamam. bu yönüyle bir ilk benim için. yine on üzerinden bin, bin üzerinden on bin puan veriyorum sana büyük usta
uhlevi bir ortam beklerken oraların da aynı şekilde taş toprak olduğunu farkederse pek ala mümkün böyle bişey. ama bu teoride öyle gerçekte ise oraya gidenler aşırı konsantre olarak gittiği için ve etrafında kendi gibi insanlar gördüğü için daha bir imana geliyorlar.
kitaplarında yarattığı hava ile beni annemin çocukken anlattığı masallara götürür. şu ana kadar yazdığı ve bundan sonra yazacağı her cümleyi okuma isteği uyandırıyor bende.