Kaliteli bir ön libero almazsa şampiyonlar liginde çok ciddi sıkıntı yaşayacak olan takımım.
Transfer konusunda tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşamakta ve taraftarın bu konuda artık sabrı iyice taşıyor. Bu kadar çok para akarken transfer yapılmayacaksa ne zaman yapılacak? Hadi geçen sene para yoktu? Bu sene ne yok? Üç kuruşa beş köfte araya araya zaman kalmadı. iki tane değil üç tane kaliteli adam şart. Bu kadro derinliği ile sıkıntı yaşayacağımız gün gibi açık.
Ön libero yok. Elimizdekiler tsl şartlarında bile zorlanırken şampiyonlar liginde düşenemiyorum bile. Stoper şart. Serdar Aziz çok iyi olabilir ama pişmesi lazım. Sağ bekte Ali'nin alternatifi yok. Alınması lazım. Striker tarzı forvet bitirici forvet yok.
Bu transfer politikası ile devam ederse Bursada bu sene işler yolunda gitmeyebilir. Şampiyonluktan dolayı kimse ağzını açmıyor ama Bursa taraftarı futboldan çok iyi anlayan bir taraftar ve durumların farkında. Ertuğrul Hoca ve şampiyonluk faktörü nedeniyle şimdilik herkes susuyor. Yönetim inşallah ne yaptığının farkındadır. Yoksa onları da zor zamanlar bekleyebilir.
ikinci takımın ne peki? gibi müthiş bir soruyu anlamayan taraftardır. ikinci takım ne ya?
Stada yıllardır gidip maç izleyen biri olarak kale arkası dışındaki diğer tribünlerin galatasaraylı ya da beşiktaşlı olduğu saçmalığını ilk defa okudum. Sadece gülüyorum buna. Demek maratondaki tanıdıklar, açık kaledeki arkadaşlar bizi kandırıyo bursasporluyuz diye. Vay kolpacılar. Aslen beşiktaşlılarmış demek haa. Bu gerçek yıktı beni.
Atın atın da biraz daha inandırıcı olsun bir sonraki..
para birimi oldukça değersizdir. Ufak bir döviz bozdurup bir sürü makedon dinarı alabilirsiniz. iller arasındaki yollarda bağlantı noktalarına koydukları gişe sisteminden dolayı bazen oldukça kısa aralıklarla geçiş ücreti alıyorlar. Yine de eski eserleriyle bizden bir coğrafya. Geri kalmış ya da bırakılmış bir ülke.
adanın diğer büyük kentleri ile kıyaslanınca oldukça sıkıcı gelebilecek bir yer. merkezde yapılacak çok fazla birşey yok. ilerisindeki o kayalık bölge (giant causeway) aslında Türkiyede de örneği görülebilecek bir yer. Şehrin yerlileri ise bu monotonluktan, bu halden memnun. En azından Europea Hotelin bulunduğu caddedeki berberin(60larında bir amcaydı) bana aktardığı bu. Londraya geçicem buradan deyince "yolda düşsen dönüp bakmazlar. ne işin var o mikik yerde?" tepkisini vermişti. Gerçi bu kurduğu cümlelerin altında halkın geçmiş tecrübelerinin Londra temelli siyasi etkileride var mıdır bilmiyorum? Entellik yapmayım. Umrumda değil. Bu arada berber dokundurması sanırım dünyanın her yerinde var. Bir de çok ilginçtir Belfastta berberler sakal traşı yapmıyorlar. Sadece saç kesiyorlar. Adama o kadar ısrar etmeme ve üstüne para teklif etmeme rağmen sakal traşı yapmadı. Sadece bir yer var dedi. O da modern bir yer, yeni açıldı ve büyük ihtimalle kazıklanırsın dedi. Sadece saçı kestirip çıkmanın maliyeti orta halli bir türk berberinin aldığı ile aynı. Halkı yardımsever ve sıcakkanlı. Adanın karadenizinin bir kenti işte. Delikanlılar. Şehir yapılanma içinde. inşaatlar birçok yerde devam ediyor.
Genelde böyle sonradan arkadaşlara vs.. "hacı şöle yaptım böle yaptım" anlatmadığım için hangi caddeydi hangi yerin yanındaydı gibi şeylere dikkat etmem. O nedenle gezilebilecek yerler babında bir müze olduğunu hatırlıyorum ama hangi cadde vs.. hatırlamıyorum. irlandanın taş devrinden günümüze kadar neyi var neyi yok dökmüşler ve üç katlı modern bir bina yapmışlar. Gerçi iskoçlar neredeyse buldukları her kalenin yanına bunun gibi yer yapıyorlar ama bu iskoçların parayla olan ilişkisinden geliyor olabilir. Evet belfast daha bozulmamış bu konuda. Merkezinde London eye'ın kopyası var. Biraz ilerisinde sanırım şu meşhur tarihi üniversitesi(Queen's) var. Şehrin duvarları tam bir sanat eseri. Siyasi mesajlar vs.. Zaten şehri rehberle gezenleri de bu duvarların dibine götürüp anlatıyorlar da anlatıyorlar.. Kafa sallamak hoş birşey.. Şehirde ele avuca gelebilecek tek bir alışveriş merkezi var. Kalabalık burda zaten.
Yıllar geçmesine rağmen duvarın diğer tarafına geçelim dediğimde "geçmesek olur mu?" diyen yaşlı belfastlılar da var. Bunun bana komik geldiğini belirtmeliyim. Bunu söylediğimde bana da ayrılıkçı kürtler üzerinden örnekler verildi. Siyaseti sevmiyorum. Belfastın en meşhur özelliği şehri ikiye bölen o upuzun duvarı. Duvar şehirde bir sembol. Duvar sembol olsa da hala belli bir hava hissediliyor Belfastta.. Gerçi ben böyle siyasi bir havayı hissetmedim ama öyle söyleniyor. Sinn Fein'in ara sokağında Bobby Sands'in duvar fotosunu çekerken iki üç elemanın bana homurdanarak geçmesi ilginçti. Neyi yanlış yaptığım konusunda bir fikrim yoktu ama yaşıtlarımın Bobby'i sevmediği kesindi. Halkın hala küçük de olsa belli bir bölümü Dublinle birleşmek istiyor. Büyük çoğunluk ise Londradan taraf. Kızları güzel. Klasik pub kültürü hakim gece vakit geçirmek için.. Merkezde çok çok fazla hostel yok. En hijyen ve temiz olanlarından biri international youth hostel. Europea otelin yanında bir terminali var. Küçük sayılabilecek bir terminal. Havaalanına burdan ulaşım sağlanabilir tabii diğer şehirlere de.
Şehir taraftarlığı bağlamında eline su dökebilecek çok az taraftar kitlesi vardır. Var mıdır emin de değilim gerçi. Semt taraftarlığı demiyorum. Tüm taraftarı genelleyip; moronlar-cahiller-faşistler demek alenen cahilliktir. X yerin müdürü de doktoru da iş adamı da omuz omuza yapar. Kasmaz kendini. Doğduğu-doyduğu yerin takımıdır neticede. Bilinçlidir. Maç esnasında oturup çekirdek yemez. Tribün yapmayı çok iyi bilen bir taraftar kitlesidir. Birileriyle kıyaslanmak ya da birilerini taklit etmek gibi bir derdi yoktur. Takım çok başarılı olduğu için Bursasporlu olmamıştır. Bunun farkındadır. Takım kötü de gitse düşse de stadına gider. Stad full çeker. Kültürdür bu. Belli taraftar grubu(Texas) üzerinden tüm Bursa tribününü ve taraftarını genelleme yanlışlığına düşmeyin. Kapalı kale arkasına komple Texas denir ama çeşit çeşit irili ufaklı gruplar vardır. Yanlış yapılan şeylere yanlış der ve tavrını koyar kendi içinde. 2009-2010 sezonu son maçında (Bursaspor-Beşiktaş) Texas(ana damar) Beşiktaşa küfür etmeye başladığı sırada Texas'ın sol tarafı-eski tayfa ıslıklarla müdahale etmişti olaya ve tartışmalar yaşanmıştı. Sonuçta küfürlü tezahürat başlamadan bitti. 20-30 kişinin keyfi davranışlarını körü körüne savunacak taraftar kitlesi değildir. Dışarıdan öyle gözüktüğü gibi belli kitlenin dışında Beşiktaş nefreti yoktur. Beşiktaş kimsenin umrunda bile değildir.
abd'nin her gün vurduklarını es geçenlerin büyük büyük şoven tepkiler verecekleri açıklamadır.. müslümanım (hakkıyla diyene helal olsun) deyip diğer ülkelerdeki müslümanların ölümüne ucundan kıyısından karışmış bazı toplumların tepki vermesi çok üzer fena üzer insanı.. abd her gün vuruyor kabeyi.. müslümanı müslümanı vuruyor kırdırıyor.. dini önderler kucağında abd'nin.. edward said gibi taş atmaya bile gidemiyor bazıları.. sen aldıktan sonra canını din kardeşinin "sen kendi kabeni vurmuşsun" der, üzülürüm.. "kabeyi her gün sen ben vuruyoruz".. kutsala cidden sorgulayarak inanmakla; hazır alınmış, sorgulanmadan inanılmış bir inanç arasında fark varsa işte fark budur.. çıkın tehdit edin şimdi.. küfür edin abd'ye.. sonra gidin kucaktakilerine tapının abd'nin, diğer ülkelerdeki din kardeşlerinizin ölümünüzde payınız olsun, "hergün yıkın kabe'yi" sonra çıkın küfredin abd'ye..
anlamamakta ısrar edeceğim olay.. yahu arkadaş nedir insanların bu ekşi sözlük takıntısı? harika süper bir oluşum kabul.. yok efendim oradakiler 1. sınıf yazar yok diğerleri 2. sınıf yazar bilmem ne.. yok ekşi yalakalığı.. her sözlük oluşumunda kıstas ekşi sözlük.. eyvallah öncüdür.. bu bağlamda saygı sonsuz.. eyvallah ilklerin yerini birşey alamaz.. tamam.. yahu bu da senin sözlüğün.. bu sözlüğü ikinci sınıf olarak görüyorsan ve yalakalık yapıyorsan ekşi yazarlarına sen halihazırda kendine de ikinci sınıf adam etiketini yapıştırmışsın demektir.. karakterin yok kardeşim senin.. bir de merak ediyorum kim burdaki ekşi sözlük yazarları? millet bunları nerden tanıyor? tanıyınca ne oluyor.. ünlülerle yapılan konuşmalarda kameranın arkasından el sallayıp, cep telefonundan evini, sevgilisini arayan adam gibi birisi geliyor aklıma.. dışarda çöp toplayan adam daha ahlaklı.. yuh..
"guzeller çok var ama meyil birine olur" diyen, adam gibi sevenlerin özlemini anlatan, şair ceketli çocuktan dinlenmesi gereken ve sigara yaktıran parça.. hele bir de bunu karadenize bakarken dinleyince insan daha bir içten çeker nefesini.. ruh fazla gelir bedene.. öyle..
bilimsel araştırmalara göre sınava * yakın zamanda çalışanlar sınava uzun süreli çalışanlardan daha başarılı olduğundan sınava yakın it gibi çalışmak.. bol kahve, az uyku.. ancak bilimsel araştırma sonuçları der ki: "sınav sonrası düzenli çalışan adam zor unutur, diğer dombililer ise iki hafta sonra birçok kavramı unuturlar.."
terfi sırasında bulunan albay, general ve amirallerin bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması ve emeklilik işlemlerinin ele alındığı, disiplinsizlik ve ahlaki durumları nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayrılacak personelin durumlarının da değerlendirildiği, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ilgilendiren askeri stratejik konsept, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) program ve hedeflerinin ele alındığı toplantı.. bu sene 1-4 ağustos arası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda yapılan şura..
papyonlar da taksak uzaya da çıksak tüm millet bale de yapsa kuğu gölü de olsak batı'nın gözünde biz müslüman bir ülkeyiz.. kendi aramızda kutuplaşırız en fazla bu tartışmalarla.. hep bu tartışmalar açıldığı zaman ilber ortaylı'nın çok yerinde bir sözü aklıma gelir:
türkiye teoride laik bir ülkedir ama pratikte, günlük yaşamda havada kalır bu.. *
devletin laiklik ilkesi ile örtüşmeyen uygulamaları olsa da devleti bağlamayan tartışmadır.. devlet laiktir.. birey islam ya da herhangi başka bir dine mensup olabilir.. o bireye kalmıştır..
iran'daki müşterilerine başka bankalara transfer yapmaları yönünde mektuplar göndererek Amerikan Maliye Bakanlığı'nın başlattığı kampanya sonucu iran'ı boykot eden finans kuruluşlarına katılan banka.. .. abd her gün başka şekillerde iran'ı köşeye sıkıştırmaya devam ediyor..
Afganistan'a yardım görevi için giden 23 Koreliyi kaçırıp ikisini vuran, Kabil yönetimi ve Kore hükümeti'nin tutuklu Talibanları serbest bırakmadığı takdirde diğer rehineleri de öldüreceklerini açıklayan örgüt..
Arap ülkeleri ve iran islam Cumhuriyeti arasında çatışma yaratmaya çalışan devlet.. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü S. MacCormick'in 28 temmuzda yaptığı açıklama ile de iyice açığa kavuşan durum.. açıklama ise çok net..
"Bush hükümetinin bu konu üzerine odaklandığını, iran'ın güç odağı olmasının ve bölgenin iktidarın olmasının önlenmesi için bölgedeki Arap ülkelerinin desteklenmesinin planlandığını belirtti.
iran'ın bölgede istikrarsızlığın en büyük nedeni olduğunu iddia ederek, Arap ülkelerinin bu durumla mücadele için ABD ile işbirliğinde bulunacağını söyledi."
zaten şu günlerde savunma bakanı ve dış işleri bakanı körfez ülkeleri turunda olduğuna göre de bu açıklama doğrulanmış oluyor.. ne diyelim? güçlü devlet..
iran'a 250 adet son teknoloji ürünü uzun menzilli Sukhoi-30 savaş uçağı satacak olan, abd'nin körfez ülkelerine satacağı silahlara karşı dengeleme yapmaya çalışan ve daha önce de iran'a nükleer tesislerini korumasında kullanacağı gelişmiş hava savunma sistemleri satmış olan ülke.. abd'nin ortadoğu projesinde iran'ı zayıflatma ve tek bırakma çalışmalarına yaptığı ataklarla karşılık vermekte şu sıralar..
şu günlerde ortadoğu'ya abd ve rusya tarafından silah yığılıyor.. abd ortadoğu'daki müttefiklerini güçlendirirken rusya da boş durmuyor..
savunma bakanı Robert Gates ile ortadoğu turunda olan kişi.. "iran dünya için tehdittir" gibi cümlelerin sahibi.. kurtar bizi abd.. bugün ve önümüzdeki üç dört gün içerisinde Suudi Arabistan ve petrol üreticisi beş Körfez ülkesine 20 milyar dolar tutarında silah satacak olan, on yıllık süreçte israile 30 milyar dolarcık ayrıca mısıra da 13 milyar dolar askeri yardım yapacak olan devletin dış işleri bakanı..
ayrıca kendileri bugün itibariyle "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına" israil'in de dahil olmasını isteyen Arap ülkelerinin isteği doğrultusunda, bu ülkeye bu yönde dolaylı çağrı içeren bir bildiriye imza atarak ne kadar barıştan yana olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.. her yere demokrasi götüren fedai..
israil'in ısrarla üzerinde durduğu bir şelaledir.. israil ısrar ediyorsa vardır bir bildiği denilen yerdir.. * hatırladığım kadarıyla daha önce 2001 yılında 49 yıllığına kiralamak istemişlerdi ama o zaman yanaşılmamıştı bu olaya..
manda başının da aftan yararlanabileceği, 18 Nisan 2006 tarihinde hükümet tarafından genel affa dair kanun hükmünde kararname hazırlanmasını ama sonradan gelen itirazlar sonucu olayın kapatılmasından cesaret alan cümle..
ahmet türk söylemeden bırakın söylemeyi yapmaya çalışanlar oldu..
israil'in cumhurbaşkanı.. 26 temmuzda le figaro ile yaptığı roportajda türkiyedeki seçimlerde akp'nin kazanması ile ilgili sorulan soruya şöyle cevap vermiş kişi :
What do you think about the Islamists' victory in Turkey?
shimon peres: The big question is, who are these Muslims who won in Turkey? As far as I am concerned they are neo-economic Muslims. Tayyip Erdogan (Turkish prime minister) has promised that he will continue the policy that he was pursuing and that has resulted in excellent relations between Israel and Turkey, an open and advanced country.
imza atan bir kişi olarak muhtıra kısmına katılmadığım olaydır.. felsefi ve siyasi yazarlar gibi bir kategorilendirme hem uzaktan biraz komik hem de sandalye üstüne çıkmış halka bakan vatandaş tadında olmuş.. metnin içeriğine muhakkak buradaki çoğu yazar ucundan kenarından ya da tümüyle katılsa da başlığın alıcıya gönderdiği sinyal negatif.. dil-beyin.. muhtevası gayet net mesajlar verse de hemen üç-dört altımda bulunan bir insan * saygı duyduğum insanlara kaynarsa ben de ona karşı selam gönderme hakkımı incitmeden muhakkak kullanmak isterim.. isminin eklenmesini isteyen çoğu yazar açıkcası başlığın bu şekilde olduğunu görünce mutsuz olmuştur.. ben oldum.. onun dışında içeriğine katılıyorum.. ancak birisi pkk'yı siyasal düzlemde överken "aslan demokratlık" yapıp susmam da bekleniyorsa o iş yalan.. neticede içeriğine katıldığım ama başlığından soğudumdur..