bugün

belfast

adanın diğer büyük kentleri ile kıyaslanınca oldukça sıkıcı gelebilecek bir yer. merkezde yapılacak çok fazla birşey yok. ilerisindeki o kayalık bölge (giant causeway) aslında Türkiyede de örneği görülebilecek bir yer. Şehrin yerlileri ise bu monotonluktan, bu halden memnun. En azından Europea Hotelin bulunduğu caddedeki berberin(60larında bir amcaydı) bana aktardığı bu. Londraya geçicem buradan deyince "yolda düşsen dönüp bakmazlar. ne işin var o mikik yerde?" tepkisini vermişti. Gerçi bu kurduğu cümlelerin altında halkın geçmiş tecrübelerinin Londra temelli siyasi etkileride var mıdır bilmiyorum? Entellik yapmayım. Umrumda değil. Bu arada berber dokundurması sanırım dünyanın her yerinde var. Bir de çok ilginçtir Belfastta berberler sakal traşı yapmıyorlar. Sadece saç kesiyorlar. Adama o kadar ısrar etmeme ve üstüne para teklif etmeme rağmen sakal traşı yapmadı. Sadece bir yer var dedi. O da modern bir yer, yeni açıldı ve büyük ihtimalle kazıklanırsın dedi. Sadece saçı kestirip çıkmanın maliyeti orta halli bir türk berberinin aldığı ile aynı. Halkı yardımsever ve sıcakkanlı. Adanın karadenizinin bir kenti işte. Delikanlılar. Şehir yapılanma içinde. inşaatlar birçok yerde devam ediyor.

Genelde böyle sonradan arkadaşlara vs.. "hacı şöle yaptım böle yaptım" anlatmadığım için hangi caddeydi hangi yerin yanındaydı gibi şeylere dikkat etmem. O nedenle gezilebilecek yerler babında bir müze olduğunu hatırlıyorum ama hangi cadde vs.. hatırlamıyorum. irlandanın taş devrinden günümüze kadar neyi var neyi yok dökmüşler ve üç katlı modern bir bina yapmışlar. Gerçi iskoçlar neredeyse buldukları her kalenin yanına bunun gibi yer yapıyorlar ama bu iskoçların parayla olan ilişkisinden geliyor olabilir. Evet belfast daha bozulmamış bu konuda. Merkezinde London eye'ın kopyası var. Biraz ilerisinde sanırım şu meşhur tarihi üniversitesi(Queen's) var. Şehrin duvarları tam bir sanat eseri. Siyasi mesajlar vs.. Zaten şehri rehberle gezenleri de bu duvarların dibine götürüp anlatıyorlar da anlatıyorlar.. Kafa sallamak hoş birşey.. Şehirde ele avuca gelebilecek tek bir alışveriş merkezi var. Kalabalık burda zaten.

Yıllar geçmesine rağmen duvarın diğer tarafına geçelim dediğimde "geçmesek olur mu?" diyen yaşlı belfastlılar da var. Bunun bana komik geldiğini belirtmeliyim. Bunu söylediğimde bana da ayrılıkçı kürtler üzerinden örnekler verildi. Siyaseti sevmiyorum. Belfastın en meşhur özelliği şehri ikiye bölen o upuzun duvarı. Duvar şehirde bir sembol. Duvar sembol olsa da hala belli bir hava hissediliyor Belfastta.. Gerçi ben böyle siyasi bir havayı hissetmedim ama öyle söyleniyor. Sinn Fein'in ara sokağında Bobby Sands'in duvar fotosunu çekerken iki üç elemanın bana homurdanarak geçmesi ilginçti. Neyi yanlış yaptığım konusunda bir fikrim yoktu ama yaşıtlarımın Bobby'i sevmediği kesindi. Halkın hala küçük de olsa belli bir bölümü Dublinle birleşmek istiyor. Büyük çoğunluk ise Londradan taraf. Kızları güzel. Klasik pub kültürü hakim gece vakit geçirmek için.. Merkezde çok çok fazla hostel yok. En hijyen ve temiz olanlarından biri international youth hostel. Europea otelin yanında bir terminali var. Küçük sayılabilecek bir terminal. Havaalanına burdan ulaşım sağlanabilir tabii diğer şehirlere de.

Boğucu ve sıkıcı bir yer. Güzel insanlar.