Üzüldüğünde, sevindiğinde, ağlarken, titrerken, en sinirli anında en hasta halinle ilk koştuğun kimdi ? Kimi istedin en çok yanında? Uzun zamandır kendine itiraf edemediğin, işlerin senin istediğin gibi gitmese de kendinle konuşmadığın konunun gün yüzüne çıkacağını bile bile nasıl attın halının altına hepsini. Ne çok yaktı canını. Hala da yakıyor. Kendini kandırmaktan başka her şeyi söyledin, yaktın yıktın sevdin ama sevmek yetmiyor bak gördün mü? Güzel sevmek, olanı sevmek değil. Asıl olay kendini kandırmamak. Kendini bulduğunu sanarken kendini neye dönüştürdüğünü gördün mü şimdi. insan illa çok acı mı çekmeli kendi ile yüzleşmek için. illa yüreği yanmalı mı ? Varsın yansın. Gerçekler tokat gibi vururken yüzüme gün gelir ben de ikna ederim kendimi kendime. Olduysa vardır bir bildiği. Küsmüyorum, acıyı sonuna kadar yaşamayı kabul ediyorum. Daha güzelleri olması için olduğunu biliyorum. Hayat bana çok güzel bir ders veriyor, biliyorum.
Zaman; bize sunulmuş en kıymetli şey. Asla kontrolünde değil, daha fazlasını alamazsın, takas edemezsin, ne kadar kaldığını bile bilemezsin. Bu yüzden birine zamanını verirken iki kere düşün. Birinden zamanını isterkense, yüz kere düşün.
‘’Seni anlıyorum’’ demek büyük bir yalandır. Kocaman bir yalan. Kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz bu dünyada..
Var olan en sağlam zırh insan vücududur. içindekileri en iyi saklayan kasa odur. Koridorlarında birikenlerin kokusunu bile yaymaz dışarıya. Deliliğinin kokusunu, anormalliğinin kokusunu duyamazsın yanında gazete okuyan adamın, otobüs durağında.
Sadece gördüklerin vardır. Beş duyunun algıladığı kadar anlarsın aileni, sevgilini, çocuğunu. Dolayısıyla herhangi bir şeyi, birini anladığına, ama gerçekten anladığına emin olmak, sarıldığında arkasında ellerini kavuşturabilecek kadar o şeyi ya da kimseyi anlamak olağanüstü bir durumdur. Ve çok zaman isteyen söz konusu olağanüstü ilişki için olağanüstü bir insan olmak gerekir.
Düşünmek her şeyi düşünmek
Düşünmeye çalışmak ne büyük bir bela
Sen sussan içindeki konuşuyor, sonra yavaş yavaş küsüyorsun susturmaya çalışıyorsun içini
bağırmaya çalışıyor ama bir tek yaprak oynamıyor
Dağılıyorsun
Son evreye giriş gerçekleşiyor
Sustuklarını duymakla başlıyor her şey
Kaç kere dibi görür bir insan? Kaç defa indim işte dedikten sonra daha da dibi görür? Veya dip nedir neye göre değişir?
Boşver.
Kaybetmeyi göze alıyor musun?
Evet
Bravo önce kendin dimi önce kendini sev.
Kendine karşı gelerek savun bakalım sevdayı nereye kadar savunabileceksin.
dünyanın en güzel kokusu..
saçımı sevdiğinde hiçbir şey imkansız değil, şuan olsan da sevsen beni her şey geçicek desen.
Çok özledim seni dünyanın en güzel annesi.
bir insanın sözleri ne kadar acıtabilir canımızı? Ne kadar derine inebilir ? Eğer yeteri kadar seversek kalbimizi paramparça etmeye yeterlidir. Yeteri kadar izin verilmişse eğer bizi öldürmeye bile meyillidir o sözler. Sevmek şimdi gökyüzünün en aydınlık yeri midir yoksa Seher vakti çöken o karanlık mı ? Duruma göre değişiklik gösteren bu renklerin sizi kandırmasına izin verdiyseniz geçmiş olsun bir sigara içelim hadi
Bazen bir şarkının sözünde kayboluyorum bazen güneşe gülümserken buluyorum kendimi bazen düşüncelerle uykuya dalıyorum bazense hiçbir şey düşünmüyorum
Bu kadar güzellik varken hayat bu kadar hızlı akarken sadece bir an durup bunu paylaşma gereği duyuyorum keşke dedirtmiyor ama iyiki de olmuyor bazen
Öyle işte.
Çok şey söylemek istiyorum ama hiçbirini anlatamıyorum, anlasilmamaktan korkuyorum, hirsima yenik düşüp pişman olmaktan korkuyorum bildiğim tek bir şey var hiçbir acı sonsuza kadar surmezmis sonuna kadar hissedildiğinde yerini yenilere birakirmis ve hiçbir şey sonsuza dek surmezmis, bittiği anda onunla birlikte olan her şey anlamını yitirirmis
kulağımdaki müzik önce bedenime giriyor daha sonra derine iniyor ben geceyi seyredalmışken o kendiliğinden ruhuma iniyor ve bir bütün oluyoruz.
aklıma biri ve ya birileri gelmiyor. iki kişiyiz o anda ben ve yine ben. yaşadıklarım,hissettiklerim birer birer karşımda konuşuyor. soğuk hava yüzüme her çarptığında damarlarımda hissediyorum müziği ,akan kanımda,tenimde
daha sonra göz göze geliyoruz,anlatıyorda anlatıyor susmak bilmeyen bir ses var içimde ,bağırıyor bazen gülüyor bazen ağlıyor
müzik bitiyor ve tüm büyü bozuluyor burnumun üşüdüğünü hissetmem ile kendime geliyorum
Öğrettiklerinden çok alıp götürdükleri götürdükten sonra getiremedikleri.
Kabul, zaman göreli bir kavram. Kimilerine göre sevdiklerinin yanında su gibi akar, yalnızken çekilmezdir. Kimilerine göre (ben de dahil) yalnızken daha bir anlamlı sevdiklerinin yanında sadece birer sayı.
5 yıl onceki sana ne söylemek istersin ve ya 5 yıl sonra nerede görüyorsun kendini bunlar çeşitli yerlerde karşımıza çıkması muhtemel sorular. Önemli olan şu an. Şu an nerdesin, kendine ne söylemek istersin.
Zamanın öğrettiği tek bir şey var;
Geçmişi değiştiremezsin gelecek ise tam olarak şu anda.
bir şeyler yazmak istedi canım.
Aslında bu yorgunlugum çoğunlukta bedenen ama ruhen de çok yorgunum dostlar..
Uyuyamayınca okumaya başladım birkaç yazar keşfettim, eskilere indim tekrar tekrar okudum nerelerde ne demek istediklerini düşündüm. Her okuduğumda farklı bir anlamla süsledim.
Bazı insanlarla konuşmak veya onları okumak onlar gibi düşleyebilmek, düşünebilmek ne tuhaf aynı zamanda ne güzel şey.
Yazın dostlar mutluyken veya değilken içinizden geldiği gibi....
belkide bir yerlerde birilerinin en sevdiği kitabı olmuşsunuzdur.
Kızan,karışan,sinirlendiren. Koruyan,sarılan,özlenen;mânâsı yokluğunda daha iyi anlaşılan kişi. Birçok dilde benzerlik gösteren kelime, ba çocuk sesinden türetilmiştir.
Saçma sapan bir düzensizliğin düzeniyle yaşıyorum dengemi bozan bir şey olduğunda vücudum 'kendine gel' sinyali verip hemen uzaklaşıyor oradan
Saatler aylar geçiyor insanlar geliyor gidiyor .
Tam birden çıktım viraneden derken oturup kalıyorum olduğum yerde
Herkesten nefret ederken birden her şeyi sevesim geliyor var olmayan bir döngünün icindeyim ve çıkamıyorum
birden neşe saçarken birden denizin dibine nasıl batarsın?
hangisiyiz neşeli olduğumuz an mı yoksa acılar içinde kıvrandığımız an mı? Benliğinden bir kez dahi olsa çıkmadan yaşayabilen var mı? hiç mi keşke olmadın şu hayatta ?
ne istiyoruz hayattan insanlardan en önemlisi de kendimizden ? cevabını bildiğin sorular sorma derler ya cevabını bildiği halde yine de neden sorgular insan ?
tamam kabul herkes bir kere düşüyor o kuyuya ,bir kere batıyor denizin dibine,bir kere görüyor karanlığı ya sonrası
tebrikler kocaman bir umursamazsın artık, hiçbir şey yıkamaz seni,öldürmedi ama güçlendirdi di mi?
kocaman bir yalan. Kandırma kendini en çokta etrafındakileri geçmez ama alışırsın zamanla yok olur sanırsın ama alışırsın güçlenmezsin ama alışırsın sadece ALIŞIRSIN.
Şimdi ne yapacaksın peki ?
kendini bulduğun her an otur ve dinle onu seni sen yapan bu yoldu işte. Yalnızlıktan şikayet ettin ya defalarca o yalnızlık seni sana getirdi işte geç oldu ama güç olmadı
şu sıralar hiç kimse dikkatimi çekmiyor daha doğrusu ben dikkat etmeye çalışmıyorum ama bir erkek gömlek giyip güzel koktuğu zaman inanılmaz çekici gelir bana kim ne derse desin önce dış görünümünden etkilenirsin baktın tanıdıkça keşfedilmeye değer biri o zaman geçmiş olsun yak bir sigara
Ezel severlere benden bir alıntı o zaman
'bilemem kardeş meyveyi soymadan içinden ne çıkacak bilemem'
Bir insanın uzuvları sizi ne kadar mutlu edebilir
ne kadar önemlidir
ne kadar anlamlıdır hayatınızda,size nasıl hissettirir? Aklınızı meşgul etmesi için yeterince severseniz parmak uçları bile yeterlidir.
Çoğu insan bu yazdıklarımı anlamayabilir, yalnızca aşk'ı tatmış olanlar kendilerini şanslı sayabilir.
hiçbir şey hissetmiyorum cidden hiçbir şey.
duygusuzlaştım mı yoksa benim mi bu duygusuz?
koşmusum
düşmüşüm
kalkmışım çok yorgunum
ama her şeye rağmen yoldayım
eğer eve yaralarla dönülmüyorsa yola hiç çıkılmamış demektir zaten.
ne diyorsun eve dönebilecek miyim sence ?
Sürekli modu düşük insanlar beni deli ediyor.
Her güne öyle güzel uyanıyorum ki kimsenin moralimi bozmasına izin vermiyorum
He şimdi hiç aşk acısıda mi cekmiyorsun hiç mi derdin yok diyenler olabilir. Ölümün olduğu şu dünyada aileniz ve sevdikleriniz sağlıklıysa gerisi boş geliyor sanırım büyümeye başladım ufak tefek şeylere üzülmeyerek
Aşk acısı da çekin birini çok sevin ama sizi üzen sizi kıran hiçbir şeyi hayatınızda tutmayın çünkü dünyaya bir kere geliyoruz
Ne olduğunu anlayamadığım bir zamanın içinde varoluşumun anlamanı anlamak istiyorum, yazarında dediği gibi zamansız gelmenin stresi içindeyim.
Sıfır ego...
Sıfır beklenti...
Yani senin anlayacağın sıfıra sıfır elde var sıfır...
Eskiden insanları okurdum çok sıkıcı gelmeye başlayınca kitapları okumaya başladım...
Sonra
Yağmur yağdı
Yan yattı
çamura battı
Yani demem o ki, güftesini yazdığın şarkıların melodileri anlamların da saklı
Boşuna arama...