"ulkum yukselmek, ileri gitmektir" lafina garezi olanlarin son icraati. ancak bu tarz olaylara sasmamak gerek, birileri var ki hayat gorusleri, inandiklari dogmalar ileri kelimesinin tam tersi yonunde hareket etmelerini mecbur kiliyor.
aslinda bu ve buna benzer binlerce olay, sadece ve sadece ulus-devletleri ufak parcalara ayirip daha kolay hukmetmeyi amaclayan gizli okult orgutlerin (devlet demiyorum bak, bildigin orgut) islerini hakkiyla yerine getirdigini gostermektedir. tabi biz burada bunlari dile getirince kimilerine gore komplosever olarak adlandirilabiliriz ama sahsen bu umrumda bile degil. komplosever kelimesi az bile kaliyor son zamanlarda yobazlarca ve liboslarca gordugumuz hakaretlerden sonra.
asil kaldirilmasi gereken sey bundan uzun zaman once kaldirilmisti, simdi sira hilafetin kaldirilmasi'ni iclerine sindiremeyen guruhlarin bu tarz cevaplar vermesine gelmis demek ki. bu savasin galibi anadolu topraklarinin da gelecegini belirleyecek; ya karanliga batacagiz ya da bilimin isigiyla akli basinda nesiller yetistirecegiz.
isci ya da memur ailesinin bir ferdiyseniz ve dershaneye bile zar zor gidebildiyseniz "her sey"
orta gelirin ustunde bir gelire sahip ebeveynleriniz varsa ve vakif universitesine gitme sansiniz varsa "olmasa da olur"
paraya nickname takarak yasayan bir ailenin cocuguysaniz "amaan sittiret haci ben zaten avrupa dusunuyorum" dur.
ulkemizdeki gelir dagilimi ucurumunu korkutucu boyutlara getiren, istihdam saglamaktan cok kendi adamlarindan olusan muteahhitlere komik ihalelerle bol bol universite yaptiran, bunlar da yetmiyormus gibi kalburustu liselerden farksiz, tek amaci kafasi basmayan zengin cocuklarina "okuma" imkani veren bir suru gereksiz vakif universitesine lisans veren ve egitime acanlar umarim yaptiklarini begeniyorlardir.
ne aci ki bu duruma mahal verenlerin cocuklari yurtdisinda okuyup donunce de bedelli askerlik yapiyorlar. yillarca stres icinde test cozup kendini dertten tasadan sigaraya ickiye veren gencler gibi uykusuz ve perisan halde oss puanlarini bekleyen milyonlarca gencin yasadiklarini ya bilmiyorlar ya da umursamiyorlar.
oss sonucunu beklemek aslinda bir yerde olmayacak hayallerin gerceklesecegini ummaktir. sanar ki yurdum genci, iyi bir universitede hatiri sayilir bir bolum bitirince anne-babasinin cektigi sikintilari cekmeyecek, hatta kazandigi para ile onlara bakacak, ileride esine ve cocuguna iyi bir hayat sunabilecek.
bilmezler ki bu gencler, ulkemde iyi bir diploma, hatta yabanci dil yetmez is bulmaya. oss sinavi sonuclari icin "olmasa da olur" ya da "amaan sittiret haci" diyenler haksizca onlarin onune gecer, haklarini gasp eder, ayni is yerinde daha fazla ucretle is bulurlar.
sicayim boyle dunya'nin ta ortalik yerine, mutlulugu ve huzuru oldukten sonra aramaya mecbur birakanlara da lanet olsun!
bir abinin sahip olabilecegi en iyi sey sohbet edebilecegi, geyik yapabilecegi, derdini anlatip teselli bulurken dert dinleyip akil verebilecegi bir kardesi olmasidir. hele ki bu kardes dunyalar guzeli ve abisini cok seven tatlilar tatlisi bi kiz ise bu durum dadindan yenmez bir hal alir.
her gecen gun daha da buyuyor, ogreniyor, ve bu gelisime tanik olmak bana inanilmaz bir gurur veriyor. yurtdisinda bulundugum zamanlarda beni en cok ozleyen hep sen oldun melegim, bunu bilmek oyle guzel ki. ben de bir abiden cok arkadas olabilmek icin elimden geleni yapiyorum, oyle ki beni ogut veren ve sacma salak yasaklar koyan bir abi olarak degil, her halti paylasabilecegin bir arkadas bil, benden cekinme ama cokca sev. baska da bir dilegim yok.
hayatimin belli bir donemine bilmeyerek de olsa damga vurmus sinema sanatcimiz, hatta bu kabus halen degisik araliklarla tekrarlaniyor olsa da ergenlik donemindeki kadar etkilemiyor artik.
sene 1984, kilolu bir bebek dogmus ananesi "ismini ben koyacagim, goksel olsun" demis. peki niye demis? cunku kendisi platonik bir goksel arsoy asigi, hem de renkli gozlu selvi boylu dedeme ragmen, dusundukce sartellerim atiyor hehehe... neyse derken adim goksel oldu sirf bu sanatcimiz yuzunden. ama gel gelelim uzun yillar goksel arsoy ve kendimden baska herhangi bir erkek goksel tanimadim.
ilkokulda uc ayri okul gezdigim icin ogretmen beni her sinifa tanistirdiginda "evet bu arkadasinizin adi goksel, tanisin bakalim cocuklar" dediginde arkadan bir firlama cikip burnunu karistirarak "eehehehe goksel kiz ismi ki ama bu erkek ehehehe" dedi.
ortaokul ve lise yillarim ise daha felaketti. bazen bir parti olurdu arkadasin evinde, kizlar da hep ailelerine telefon acip "biz goksel'lerde kalabilirmiyiz babacim, olur mu annecim" deyip izni kopartirlardi. tabi kimsenin aklina goksel'in erkek olabilecegi gelmiyor. hatta itiraf ediyorum, benim bile gelmiyor kahretsin. lise mezuniyetinde kiz arkadaslar ailelerine beni tanistirip "bak babacim bu da bizim siniftan goksel" dediklerinde o babalarin bana pis pis bakisini unutmak mumkun degil.
goksel arsoy laneti bu kadarla sinirli degil elbette. mesela arkadaslar sinemaya gidelim der, acarim telefonu yer ayirtirim:
- ben x filmine 6 kisilik yer ayirtmak istiyorum
- tabi kac seansi olsun?
- ogleden sonra uygun olur
- 4:00 seansinda bos yerimiz var, olur mu?
- tabi olur
- isim neydi?
- goksel
- peki goksel hanim film baslamadan yarim saat once biletlerinizi almaniz gerekiyor.
e yuh diyorum, bu kadarina da pes. hadi isim goksel, ulan telefondaki ses bildigin borazan gibi, gene mi hanim? lanet olsun izmit belsa plaza sinemasi.
universite zamaninda da goksel arsoy laneti pesimi birakmadi. istanbul'da universite kazaninca sik sik otobus yolculugu yapmam icap ederdi. tabi yer ayirtirken ilk zamanlar gene telefonda bayan olarak yazmislar ismimi soyleyince. artik annem ya da kiz kardesim icin mi yer ayirttigimi dusunduler bilemiyorum zira aksini dusunmek dahi sinirlerimi ziplatmaya yetiyor.
ayirtilan bileti kestirip koltuga gececegim ama o da ne? yan koltukta bir hatun, neyse onemsemeyip oturuyorum bu sefer de muavin yanima yaklasip "burasi bayan yani, yanlis numaraya mi oturdun birader" diyor. biletimi gosterince de "bayan adiyla yer ayirtmaya utanmiyor musun kardesim" seklinde bir toplumsal ahlak dersi verirken olaya karisan yasli bir amca "genclik iste ehehehe biz gencken neler yapardik neler" diye pis pis siritiyor. ikinci kez otobus icin yer ayirtirken ise su diyalog geciyor:
- istanbul'a bu aksam icin bilet ayirtacaktim
- harem mi otogar mi?
- harem lutfen.
- isim neydi?
- goksel
- erkek goksel mi?
- (ohaaaa) evet gecen sefer karisiklik olmustu erkek yani olsun bu sefer ehehehe
- tamam ben ayarladim merak etmeyin.
otobusun kalkmasina az bir vakit kala bileti kestirdim ki o da ne??? biletin isim kisminda aynen su yaziyor : (erkek goksel bey) sana da lanet olsun adi tur sirketi, nefret ediyorum..
ama en cok goksel arsoy'dan nefret ediyorum. tamam yakisiklisin, bir doneme damgasini vurmus onemli bir sanatcisin ama adin niye goksel;di be canim abim? huseyin olur, ahmet olur, mustafa olur, hadi bari gokhan olur ama niye goksel? neden gencligimin en guzel yillarini el birligiyle pic ettiniz? sevmiyorum seni, adasin olmaktan da igreniyorum. *
homa alone serilerinden tanidigimiz kevin adli cocuk karakteri canlandirmis olan Macaulay Culkin'nin oynadigi garip film. garip diyorum cunku filmin konusu neydi, anlatilmak istenen neydi ve film nasil sonuclandi hic bir fikrim yok.
spoiler cok lazim degil ama vereyim de bari bu filmi izlememin olumlu bir katkisi olsun..
--spoiler--
iki tane cift var, iki ciftin de cinsel sorunlari var terapiye falan gidiyorlar sonra terapist (ne alakaysa) baska bir ciftle seks yapin sen onunkini o seninkini hesabi oneri suruyor bunlarin da zaten canina minnet bu iki cift bulusuyorlar seks yapiyorlar ayni odada birbirlerinin sevgilileriyle ve sonra da sey oluyor, nooluyor bilemedim.
bu arada unutmadan, filmin adinin sex and breakfast olmasi bu iki ciftin de ayni restoranda kahvalti yapmasi sanirim. filmin tek mantikli tarafi da adi olmus gerci.
--spoiler--
alex'i gönderirlerse fenerbahçe'de oldukça başarılı olabileceğini düşündüğüm oyuncu. appiah da takıma katılırsa emre-appiah-mehmet üçlüsü gayet başarılı olur. daha yırtıcı, daha hızlı bir ortasahaya sahip olunur.
eğer alex gitmeyecekse, o vakit neden transfer edildiği soru işareti olarak kalır. ali bilgin, gökhan emreciksin gibi silinir gider... ama bu adam bildiğim kadarıyla 26 yaşında ve fenerbahçe'yi çekip çevirecek beceri ve tecrübe kendisinde mevcut.
insan ne ararsa onu bulur, üniversite mezunu bakire bir kız arıyorsa onu da bulur. yani imkansız, doğaüstü bir kızmış gibi betimlemenin anlamı yok.
herkes layık olduğunu düşündüğü insanla bir ilişki yaşamak ister tabi ki; bu kimilerine göre bakir/bakire insan modelidir kimilerine göre ise değildir.
benim fikrim ise bekareti ne olarak algıladığımız yönünde; yani yok bacak arasında değil beyindedir geyiğini de yapmayacağım. ama "ben bakire olduğum için böyle bir insan hakediyorum" demek de biraz mantıksız geliyor. aşık olunca insanın gözü bakire, sarışın, mini etekli, kültürlü, cahil falan görmüyor ne yazık ki. karşımdaki insan beni mutlu ve huzurlu hissettirebiliyorsa üç çocuklu dul bir kadınla da evlenebilirim daha önce hiç seks yapmamış bir erkek olsam dahi, zaten işin normali de budur. yani seksi istediğin, aşık olduğun insanla yapmaktır.
yoksa sırf daha önce hiç cinsel ilişkiye girmemiş diye aşktan, tutkudan bihaber bir insanla denemenin bir anlamı olmaz. öyle bir zaman gelir ki bakire olmasının dahi gözünüzde zerre önemi dahi kalmayabilir.
kısacası mutlu bir beraberliğin tek anahtarı üniversiteyi bakire bitirebilen kız ya da erkek değildir. sizi anlayan, önemseyen, bağlanan, sadık, sevdiğini deliler gibi hissettiren, adeta sizinle nefes alıp sizinle nefes veren bir eştir, sevgilidir. bütün bunlar olabiliyorsa bakire olmuş ne, olmamış ne...
anti-semitizm yalanının islam dünyası'na uyarlanmış hali. dinler; varoluş nedenlerini nedense hep nefret üzerine kurarlar ve nasıl her devletin yaşamak için (hayali de olsa) bir düşmana ihtiyacı varsa dinlerin de düşmana ihtiyacı vardır. yahudilikte bunun adı anti-semitizm olmuştur islam'da da küfrün tek millet olması. sanki herkesin derdi yahudi, hıristiyan ya da müslümanları yok etmek. ben henüz "tüm müslümanlar ölmeli, tek müslüman kalmayıncaya kadar hepsini öldürmeliyiz moruk" diyen bir ateiste rastlamadım. hadi diyelim hitler bunu demiş, israil'in ekmeğine yağ sürmüş, biri çıkıp bunu islam için derse reytingler tavana vurur, kafadan bir kaç ülkede şeriat ilan edilir kesin. su uyur düşman uyumaz tabi hehehe...
anti-semitizm genel olarak israil'in koruması altında, ülkenin güvenliği sağlamak ve yahudi gençleri radikalleştirebilmek için uydurulmuş bir fikir akımıdır. eğer sözlük buna destek veriyorsa işin doğrusu şuolmalıdır:
nüfusa oranla alkol tüketiminden bahsetsek dahi uganda başı çekemez, çektirmem ulan!
ki zaten uganda da öyle ufacık bir ülke değil, 2007 sayımına göre 31 milyona yakın nüfus var*, nerede finlandiya, nerede isveç demezler mi adama? yazıklar olsun ulan allah belanızı versin adi herifler!