bugün

son zamanlarda konuşulan gereksiz konu. içinde geçen "türküm, doğruyum..." ve "varlığım türk varlığına armağan olsun" sözleri bölücüleri rahatsız ettiğinden gündeme getirilmiştir.
bu bizim birliğimizin yemini. bundan rahatsız olanlar birliğimizi bölmek isteyen bölücülerden başkaları değildir. madem ki o kadar rahatsız oluyorlar şanlı bayrakta bizim birliğimizin en büyük nişanı o zaman defolup bu şanlı bayrağın gölgesinden de çıksınlar.
yakında bayrağımızında kaldırılması konusu gelirse hiç şaşılmasın.türk milletini yavaş yavaş uyutup elindeki değerleri yavaş yavaş kaldırıyorlar. (bkz: dikkat)
demokratikleşme yalanına bulanmış işgal senaryolarının, bir başka uzantısı olabilecek tutumdur.

* karınız ayrımcılık yapıyor beyefendi.
- ne? nasıl yani?
* sadece size veriyor. halbuki demokrasi, halklar, özgürlük, insan hakları, cart curt dolan, tırızıt anladınız değilmi. herkesle paylaşmanız lazım.
- o zaman ben ne olacağım?
* merak etmeyin yakında dötünüzü de cemiyete kazandırırız.
- ohh içim rahatladı.
türk eğitim sisteminde ki en büyük sorun.
her köyümüzde okul var, her okulda bilgisayar, her okulda kütüphane var ya, tek sorunumuz 'andımız'

birazcık çözüm üretelim artık, sorun değil. bu ülkede 800 bin öğretmene 14 milyon öğrenci düşüyor. okullarda bırakın bilgisayarı kalorifer yok kalorifer. kütüphaneden vazgeçtim toplasanız 50 tane kitap bulamazsınız okulların çoğunda. sadece doğu'da değil, istanbul'da bazı okullarda çocuklar hala 3 kişilik sıralarda oturuyor.
bunlar sadece ilk akla gelenler. turk eğitim sisteminin en büyük sorunu olan dershane sisteminiyse hiç saymıyorum bile.

ama biz bunların hepsini bir kenara bırakalım ve diyelim ki 'andımız kaldırılsın, kürt çocukları niye her gün 'ne mutlu türküm diyene' diyor.' diyelim. sonrada çözüm isteyelim.

bravo size, bravo...
vatanı bölmeye çalışan şer odaklarının türk gençliğinin tunç siperini görüp, geri çekilirken yaptıkları uzun vadeli planın son aşaması. buna göre andımız kaldırılıp küçük çocukların zihinlerini ele geçirekler. on yıl sonra bu çocuklar genç olduğu zaman, rejimi devirecekler. ferhan şensoyunda dediği gibi darbenin tam sırası değilmidir a dostlar. türkkk milletti ne zaman uyanacaksın derin uykundan.
*
gerçekleşmesi halinde türk ve yabancı basında "türban" konusu kadar tartışılmayacak olan mevzu. ne yazık ki inanç kelimesi kimilerine sadece tanrı'yı ve dini konuları anımsatıyor.
19 mayıs günü can dündar ın sunduğu "neden ?" adlı programda gençlerden birinin yeni milli eğitim bakanı nimet çubukcu ya sorduğu konudur. lakin bi anlamda da haklıdır ufacıcık daha 1. sınıfa giden okumayı yazmayı sökmemiş çocuk bunu ilk ay ezberler ve neden ezberlediğini neden söylediğini bilmez sadece söyler. abileri ablaları da onun gibi yetiştiğinden abileri ablalarıda neden okuduklarını bilmezler, körü körüne yetişen nesilleri oluştururlar milli duygulardan arınmış, atatürk e saygıyı yitirmiş bir genç nesil. zaten onların istediği de bu değil mi ? tamı tamına kör bir nesil yahut köle bir nesil nasıl derseniz.
Ey milletim,
Ben, Mustafa Kemal'im...
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,
Kurusun damağım, dilim.
Özür dilerim...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Özgürlük hâlâ,
En yüce değer
Değilse eğer...
Prangalı kalsın diyorsanız, köleler...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh, dünyada barışın.
Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Özlediyseniz fesi, peçeyi.
Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
Hâlâ medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten.
Şifa buluyorsanız,
Muskadan, üfürükçüden...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın
Kadınımız, kızımız;
Budur bizim alın yazımız...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Fazla geldiyse size, Hürriyet, Cumhuriyet...
Özlemini çekiyorsanız,
Saltanatın, sultanın...
Hâlâ önemini anlayamadıysanız,
Millet olmanın...
Kul olun, ümmet kalın,
Fetvasını bekleyin, Şeyhülislamın...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
RAHAT BIRAKIN BENi... "
belli ki daha 'türk lirası'farkedilememiş sıra ona da gelir eli kulağındadır bu zihniyet oldukça ve bunu destekleyen hiç değilse karşı çıkamayan vekil,bakan adı verilen sözde temsilcilerimiz olan ama aslında bu belli olan vatan hainliği düşüncelerini yavaşça ortaya koymaya çalışan anca küçük düşünebilen pislklerin temzsilcileri haline gelmiş olan beyinsizler oldukça.
bir takım kemalistlerin direk olarak yıkın heykellerimi ilahisine sebep olan başlık. ayrıca olması gereken duru. artık kimsenin takmadığı, kürtcülerin eline koz veren bu köhnemiş and, artık kaldırılmalıdır.
baştan sona yeniden inşa edilmesi gereken bir eğitim sistemimiz mevcut iken bu konuyu tartışmak zaman kaybıdır.
küçüklükten beri ezberletilen, defalarca kez okutulan bir metindeki hiçbir talimatı*, sonunda and içip içip yerine getirmemek ne kadar doğruysa, o kadar doğru olan eylem.
ilköğretim okullarında sabah akşam bir anlamda içilen bir şey olan andımız; artık çocukluktan çıkıp olgunlaşma aşamasına geçmek isteyen toplumumuzda haliyle bir tartışma yaratmıştır. oysa ant içmek yerine çocuklarımız her gün süt içmelidir. kesinlikle daha yararlıdır.

işin tektipçi, militarist hatta ırkçı yönleri için ise harika bir yazı var: http://www.izmirizmir.net...lari/yazi.php?yazi_no=945
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
yeni milli eğitim bakanı, andımızın kaldırılması şeklindeki bir soruya, tartışırız şeklinde cevap vermiştir. kaldıralım ya da haaşa dokunamayız dememiştir. evet en güzel ve milli eğitim bakanına yakışan cevap budur. tartışırız. hiçbirşeyi olduğu gibi kabul etmeyiz, üzerinde düşünürüz sorgularız sonra karar veririz...
yine bir rahatsızlık halinde olan beylerin hanımların ortaya attığı konu. bizler çocukken bunları okuduk diye, her sabah hepbir ağızdan çığıra çığıra söyledik diye hiçbir şeyimiz eksilmedi, ırkçı olmadık, aman efendim and içmeyeni öldürmedik. aksine geçmişe ait hoş bir anı olarak kaldı, pek rastlamasakta ilkokulun önünden bir sabah vakti geçerken duyduğumuzda tüylerimizi diken diken etti. *
kaldırılsada kaldırılmasada çocukların pek de skinde olmayacak olay. her sabah türküm doğruyum çalışkanım ilkem küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak diyerek okula girip kendinden küçük öğrenciyi döven , öğretmenlerine küfreden öğrencilerin oluşturduğu bir nesil yetiştiği için bırakın kaldırsınlar bizi de siklemesin, milli eğitim bakanlığınıda. bi getirisi götürüsü yok ki ?
andımız anlımızdaki aktır. faşizmle alakalandırmak halt etmektir.
ilkokulda türkçe okuma yazmayı öğrenmesini beklediğimiz köylü çocuğunun ilk gün dumuru. nezi almanyasında yada sovyetlerde yada ABD de yoktu. biz bize benzeriz.
ulu önderimize ve yüce milletimize ettiğimiz yeminin birilerine batmasıdır. ne tapma vardır, ne putlaştırma. milletin önderine verdiği sözdür sadece bu ant. göte batmasının sebebi de bellidir. hazımsızlıktır. daha neler batacak götünüze bir bilseniz. inegöl e giderken mezitlerin başında soda fabrikası var. oraya gidebilir bu rahatsız olanlar. isteyen boş şişelerin üstüne de oturabilir tabi.
çıkartılmasında bir problem olmayan hededir. 1, 2 ve 3. sınıflar söyler sadece. bahçeden bir uğultu yükselir hatta. bu açıdan çıkartılmasında bir problem yok. ama;

ne gerek var ki ?
birisi bana bir faydasını söylesin ben de kaldırılmasın diyeyim. siz aksini ispatlayana kadar "andımız" tektip militer eğitim anlayışının sembolü olarak kalacktır. konuyu türk kelimesinin farklı etnik unsurları kapsamaması gibi farklı iddialara çekmeye gerek yok. ben bir türk olarak türklüğe ne fayda sağladığını soruyorum size.
eğitim sisteminde küçük faşistler yaratmak için kullanılan ve her sabah emir komuta sistemi ile el kadar sabilere tekrar ettirilen bu hamasi ve sürekli tekrarlanmaktan tüm anlamını yitirmiş şiirin kalkması için geç bile kalınmıştır.
yazıklar olsun dedirtecek hadise....
bir bir elel geçiyorsunuz kaleleri ama cuhmuriyet düşmez be ahali...
olmamış ve olamayacak hadise.

her eğitim sistemi kendi ülkesine vatandaş yetiştirdiğini bilmeyen gerizekalıların hayalünü kurduğu olay.
amerikan filmlerini fazla izleyince tabi böyle oluyor. madem bir halt bilmiyorsun oku! eğitim sistemi hakkında bilgin olsun.