Rap dünyasına hızlı bir giriş yapan ghetto tufinin yankı uyandıran parçası.Tabi OMG sadece bir parça değil,yakında vitrinlerde göreceğimiz kreasyonuyla da yeni bir marka.
Selanik'te doğmuş ve ilk tahsilini Serez'de yapmıştır.Orta tahsil için Galatasaray,Edirne ve Kuleli Askeri idadilerinde okumuştur.Harbiye mektebine girmiş olsa bile 2. sınıfa kadar okuyabilmiştir.daha sonra Paris'e giderek Hukuk ve Güzel sanatlar öğrenimine başlamış fakat burayı da bitirememiştir.istanbul'a dönüp Hariciye gümrüğünde çalışmıştır.Sürgün olarak gönderildiği Selanik'ten hareket ordusuna gönüllü yazılarak tekrar istanbul'a dönmüştür.Muhtelif dergilerde yazılar yazıp ateşli nutuklar söylemiş daha sonra ise gazetecilik hayatına atılmıştır.
Yusuf Ziya,1895'te istanbul'da doğmuş,Beylerbeyi,Abdullah ağa mektebinde,"Alyans israilit"de ve Vefa idadisinde okumuştur.Umumi harp yıllarında Darülfünun'da açılan bir imtihana girerek muallimlik ehliyeti almış,izmir sultanisinde edebiyat muallimliği,Galatasaray Lisesinde muallim vekilliği yapmıştır.istanbulun muhtelif yabancı okullarında yine edebiyat okutmuştur.Bu arada başta -Akbaba- mizah mecmuası olmak üzere Orhan Seyfi Orhon ile muhtelif mecmualar neşretmiştir.Sular idaresi meclis-i idare üyesi iken 1946'da milletvekili seçilmiştir.11 Mart 1967'de ölmüştür.
Milli edebiyat cereyanı devrinde ince ve duygulu şiirleriyle tanınmış bir şairdir.istanbul-Çengelköy'de doğmuştur.Babası Miralay Emin Bey,annesi Nimet Hanım'dır.ilk şiirlerini aruz vezniyle söylemiştir.
Genç kalemler mecmuasında başmuharrirlik yaptıgı yıllardan başlayarak gerek yeni lisan iddiasında,gerek Türk dili ve edebiyatı üzerinde değerli çalışmaları ve hizmetleri olan Ali Canip,edebiyatın daha çok fikir ve ilim cephesinde çalışmış bir muharrirdir.
XV. yüzyıl tezkireleri:
Ali Şir Nevai - Mecâlisü'n-Nefâyis
XVI. yüzyıl tezkireleri:
Sehi Bey - Heşt Behişt
Latifi - Tezkiretü'ş Şuara
Ahdi - Gülşen-i Şuara
Aşık Çelebi - Meşairüşşuara
Kınalızade Hasan Çelebi - Tezkiretü'ş şuara
Beyani - Tezkiretü'ş şuara
Gülhane Hatt-ı Hümayunu bizzat kaleme alarak bütün Türkiye halkına can,mal ve namus emniyeti vermek yolunda,milletler arası kıymet ve şöhret kazanmış bir kanun meydana getiren Mustafa Reşid Paşa garb kültürünün diplamat ediplerinden biridir.
Umumi bir duraklama ve gerileme hayatı içinde bulunan imparatorluğun bu asrında da Tasavvuf Edebiyatı sahasında eski şaheserler verilmez olmuştur.Daha çok halk kütlelerine seslenen bazı tarikat şeyhlerinin çok tanınmış eserleri bile bu asırda ancak eski bilgi ve akideleri tekrarlayan,pooüler birer hamle durumundadır.istanbul'da,Bursa,izmir vb. tarikat çevrelerinde Yunus'tan beri devam edip gelen ilahi an'anesinin bir takım şeyh-şairleri yetişmekle beraber,asrın daha büyük şöhretleri Diyarbakır gibi,Erzurum gibi,Anadolu'nun,tarikatlere bütün varlıklarıyla bağlı iman kütlelerinin bulunduğu yerlerde yetişmiştir.
Servet-i Fünun'un nesir,hikaye ve roman yazarları,umumiyetle,Türk edebiyatından önce Fransız edebiyatını tanıyarak yetişmişlerdir.Yetişmelerinde Tanzimat şiirinin kuvvetli rehberliği ve divan şairlerinin ihmal olunmaz hatıraları vardır.