Yeyüzünde ki muazzam ahenk? Çok hoş. Evren de Kaç tane yeryüzüne sahip oldunuz da mükemmeliğine karar verebiliyorsunuz merak unsuru olarak nah burada duruyor.
Ayrıca gelelim bu ahenge bu ahenk yaratılmış olduğunu varsayalım. Yine mükemmel bir düzen yok. Zira evren insan varlığını insan üstü olmaya itmediği sürece kendisine zararlı olmaya devam edecektir. gezegen o kadar mükemmeldide biz yok ettikçe neden yenisi anında var olmuyorda bu kadar narin davranıyor. Madem bu kadar dindarsınız arkadaşım neden bu güzelliklerin yok olmaması için dua dışında çabanız yok. Sokakta yatan insanlara dua etmekten öteye gidemiyorsunuz. Oysa sizin yuvanız burası.
Ha eğer öteki taraf götleri kurtarıyorsa bu gezegeni sıçtır ediyorsanız bu sizin insanlık onurunuz ve dininize yakışır mı nan.
Evrim teorisi denmiş!. Siz hala uyuyun bugün hastalanıp doktora koştuğunuzda, ölüyorum doktor diyerekten, sizi bu teori sayesinde üretilmiş ilaçlar kurtarıyor. Yine bu dindar insanların sistemi tarafındanda daha kolay yöntemler piyasaya sürülmüyor ve ölüyorsunuz. Ne kadar hoş *.
Madem bu kadar saçma ve ruhani insanlarsınız sizene hımını bilimden. Uzak durun korkularınızı yüce ruhunuzla yok etmeye çalışın! Madem bu kadar saçma bize bilimsel kanıt sunun. Ahenklerden güzelliklerden bahsetmeyin.
Kuş görürsünüz, bak allahın işine neler yaratıyor. Ulan ne kadar iyisini gördünde buna karar veriyorsun. Ne zaman ki geçerli bir kanıt sunabilirsiniz o zaman konuşursunuz. Haddinize değil!
Yas tutmaya kalkarsak bu durumda hiç bir şey yapamaz duruma geliriz. Zira inatla devam eden savaşta her gün şehit haberi geliyor. E ya çok umursamıyacağız ya da mantıklı çözümler üreteceğiz.
Genelde sporclar için soğutucularda bulunur. Eczanelerden temin edilip kullananları vardır. içe çekildiğinde uyuşma istemsiz hareketlerde bulunulabilir. Biraz doz aşılırsa kulak çınlaması ve sesleri yarım duyarsınız. Ot çekmektense tavsiye olunur. Etkisi kısa sürelidir 20 saniye kadar hayattan koparsınız.
Nazım Alpman'ın bu internethaberde ki yazısıdır. Saldırıya uğrayan karakola giden başbakandan bahsedilmektedir.
--spoiler--
Başbakan Tayyip Erdoğanın Hakkari dağlarındaki pozu Türkiye siyasetinin de fotoğrafı niteliğinde Genelkurmay Başkanı ilker Başbuğ ile birlikte Gediktepedeki siperin içinde dizlerinin üzerine çökmüş, ileriye doğru hüzünle bakan Erdoğan, bu ülkede yaşayan herkesin aklındaki soruyu bakışlarıyla dile getirir gibiydi:
-Nereye gidiyoruz?
Anadolu Ajansından Kayhan Özerin fotoğrafı tarihe atılan imza özelliğine sahip Başbakanı çökmüş bir ülkeyi bu fotoğraftan daha güzel hiçbir şey özetleyemezdi.
ÖLÜMÜN ARiTMETiĞi
Hakkâri dağlarında hayatlarını kaybeden gencecik insanlar üzerinden siyaset yapmak en hafif tanımla ayıptır!
Ama Türkiyede bu büyük bir pervasızlıkla yapılabiliyor. Ölüm acısı onlara vız geliyor.
Seslerini daha güçlü çıkartmak için böylesi felaket anlarını adeta dört gözle bekliyorlar. Şehitlerimiz, diye gürleyip ölenlerin yüzüne bakmadan çekip gidecekler.
Ama hayat öyle değil işte…
Hakkâri Dağlarında hayatını kaybeden Uzman Çavuş Ömer Kara’nın annesi Elmas Kara, oğlunun bayraklı tabutuna sarılıp arka arkaya üç soru soruyor:
-Oğlum sen neden öldün?
-Sen neyin bedelisin?
-Bunu bana söyleyin komutanım!
Ömer ve onunla birlikte dağlarda kalan hayatların sahibi olan 10 silah arkadaşı neyin bedelini ödüyorlar?
Türkiye zembereği boşalmış saat gibi bir görünüm arzediyor. Bir tarafta daha “çok öldürelim, daha çok ölelim diyenlerin naraları var, diğer tarafta ise biz de öldüreceğiz ve öleceğiz diyenlerin gururlu(!) demeçleri…
Erbil’de AFPye demeç veren PKK sözcüsü Ahmet Denis eğer operasyonlar durmazsa” diyor:
-Savaşı tüm Türkiyeye yayarız!
Birde ölen PKK militanı sayısı konusunda Türk Genelkurmayı ile ceset tokuşturması yapıyor:
-TSK’nın 130 PKK savaşçısını öldürdüğü doğru… Ama söylendiği gibi bunlar Mart ayından itibaren değil 2009 Nisanından bu yana verdiğimiz kayıplardır.
Yani üç ayda değil, on üç ayda 130 kayıp verdik, diyor.
Sonuç değişiyor mu?
130 Kürt genci artık toprağın altında değil mi?
PKK iLE GÖRÜŞMEK
PKK’yi yok sayarak, olayı asayiş sorununa indirgemek gelinen noktalardan koca bir duvar oluştu. Nazlı Ilıcak bu sabah Haber Türk televizyonunda aynen şöyle dedi:
-PKK ile de görüşülebilir, hatta görüşülmelidir!
Milli istihbarat Teşkilatı (MiT) eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş 41 yıllık meslek kıdemi dikkate alarak söylediklerini iyi okumak gerekiyor. Taraftan Neşe Düzele diyor ki:
-PKK Kürt Sorununun ikinci ayağıdır. Çözüm için PKK silah bırakmasıyla mümkün olur. Bunun için Abdullah Öcalan ve Kandil dahil herkesle görüşülebilir!
Hiç kimse Cevat Öneşin Türkiye düşmanı olduğunu söyleyemez her halde
Aklıselim için çaba harcıyor diye yorumlanabilir
Siyasette yeni bir çıkış yoluna ihtiyaç var.
Buna en çok Erdoğan’ın ihtiyacı olabilir. Çünkü siperdeki fotoğrafın verdiği mesaj hiç de iç açıcı değil:
-Başbakanı çökmüş ülke!
--spoiler--
Marşımızı oraya buraya sokuştumanın bir anlamı yok. Sokakta yürüyerek yanında telefondan dinlediği müziği herkese dinleten apaçilerden bir fark göremiyorum bu şekilde düşünenleri. Ayrıca Honduras'ı tanımayan kadar Türkiye'yi tanımayan insanlar var ve kimsenin marşı kmsenin cukunde olmadığı kadar bizim marşımızda aynı muameleyi görecekti.
Bir dönem anayasal düzenlemelerle bazı sorunlar çözülebilirdi. Gencecik insanlar ölmezdi kar görmemiş. Ama kimin umrunda 3-5 genç. Savaşa tüm kararlılıkla devam dendi. Alın size savaş hımını.