''siz türkler nasıl diyor'' bir yabancının türk atasözü kullanmadan önce başladığı ritüeldir. asla direk atasözünü söyleyen göremezsiniz, önce bunu koyucak oraya.
Tanım: birbirinden farklı bir sürü içkinin içilirken olmazsa olmazlarıdır.
rakı içerken genelde masada anıra anıra gülüşmeler olmaz, istisnalar hariç. Masada en az bir adet meze kültürünü bilmeyen ve karnı aç olduğu için haydari acılı ezme allah ne verdiyse süpüren dallama olur. rakı içilirken önce vatan kurtarılır, eski aşklar anılır, fevri hareketlerle gece biter. viskiye geldiğimizde, genelde her masada en az bir adet bulunan dallama (ki rakının yanındaki mezeleri yemek gibi yiyen kardeşimiz olur muhtemelen bu) viski kadehini eline aldığında kendini monte kristo kontu ilan eder, tavırlar değişir, sanki evde hiç taşşaklarını karıştırmıyormuş gibi bi hava içerisine girer. genelde kutsal davranılan ve senelerce fıçıda bekletilen bu güzel içki kola, meyve suyu vesaire derken mundar edilir. işin içine şarap girdiğinde halk arasında çokça bahseliden şu söz yeterli olur sanırım; şarabı restaurantta içersen mösyö, şömine başında içersen romantik, dışarıda içersen ayyaş, sıcakta içersen göt olursun. biraya değinmeye gerek duymuyorum, iç, işe geğir.
yapılmaması gerekendir. korkularınızın üzerine falan gitmeyin her zaman, zira yapacağımız gider kendisinin hoşuna gitmeyebilir.
8. nesilim ve moderatör olmaya çalışıyorum, yavşaklıktan daha iyi bir fikir bulamadım.
"seninle aynı fikirde değilim ancak senin fikrini özgürce söyleme hakkını ölümüne savunurum" - voltaire
bu ülke özgürlükçü olmak zorundadır, ha bana göre sosyalist, sana göre liberal politikada, lakin özgür.