...
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı,
Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk,
Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza,
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları,
Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk,
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz,
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden
...
siemens nx ya da diğer adıyla unigraphics kullanan yazarlardır. programı iyi derecede bilen arkadaşların mesajlarını beklemekteyim, teknik bir kaç sorum olacak.
twitter'da yazan fuatavni benzeri bir hesap. retorik konuşmasının yanı sıra, her paylaşımında akp'ye çakmaktadır. kendisi eski akp'li olduğunu iddia etmektedir. bakalım neler yazacak.
izmir'de izban ve metro istasyonlarında kentkart dolumu için kullanılan makinelerdir. 15 ocak 2015 ten itibaren madeni para ile dolum yapılamayacakmış. sadece 5,10 ve 20 tl lik banknotlarla dolum yapılabilecekmiş. gece yarısı aziz kocaoğlu'nun kulağını çınlatmama neden olan hadisedir.
kaldırımsız sokaklar, yağmurda selden geçilemeyen yollar, bitmeyen trafik, dokuz eylül üniversitesi kampüsleri, kuş cinsi otomobiller, borbet jant, abarth egzoz ve pek tabii ki apaçilerdir. tınaztepe kampüsünden hiç söz etmiyorum bile, zira orası buca'da değil, neredeyse aydın'dadır.
günümüzde, özellikle kadın-erkek ilişkilerinde yoğunca baş gösteren ve insanların arasındaki saygı bağını eksilten durumdur. tarafların karşılıklı olarak yada bir tarafın diğerini hayvani şekilde sahiplenmesi içgüdüsünün ortaya çıkardığı olumsuzluktur. karşıdakinin geçmişinin araştırılıp, öğrenilmesi durumuyla baş göstermeye başlar. insanların birbirini oldukları gibi sev(e)meme halidir ve insan ruhunu içinden çıkılmaz bir saplantıya doğru götürür. karşıdaki bireyin de bir insan olduğu ve doğrularıyla ya da yanlışlarıyla benliğinin oluştuğunu kabullenmek ve her şeyiyle kendini ve karşıdakini sevmek gerekir. kimse kimsenin malı değildir. herkes birbirini olduğu gibi kabul etmek zorunda mıdır bilinmez, ancak bir insanı değiştirmeye çalışmak anlamsızdır.
dokuz eylül üniversitesi mühendislik fakültesinin kısaltılmış adıdır. son dönemde sınıf geçmek iyiden iyiye zorlaşmıştır. bologna sürecine uyum sağlamak amacıyla çan eğrisinin kaldırılması ve geçme notunun 70'e çıkartılacağı söylentileri vardır. debis not görme ekranının en altında çıkan kırmızı, anlamsız yazıdan çanın kaldırılabileceği gibi bir anlam çıkıyor sanırsam. bilgisi olan mesaj atarsa sevinirim.
her insanın içinde var olan şeytanın, sabahattin ali'nin güçlü kalemiyle anlatıldığı karakterdir. ömer hepimizden biridir aslında, insanın kendisine bile itiraf etmekte güçlük çektiği bazı çelişkileri ve kuruntuları dillendiren hayali karakterdir. içimizdeki şeytan'ı okuyan herkes, içsel çelişkilerinde yalnız olmadığını anayabilir. macide'ye olan aşkı, bedri ile olan ilişkisi ve kuruntuları, nihat' a olan ve adı tam olarak konulamayan nefreti gayet insanidir ve hepimizden bir şeyler vardır ömer'de.
Acı en üst sınırına ulaştığında alçakçasına zayıflamaya, yerini daha önce hiç tatmadığım cinsten başka bir duyguya bırakmaya başladı.
kendini olanca şiddetiyle hissettiren, diş ağrısına benzeyen zevkli bir duygu, birden başıma gelen bütün felaketlerin nedeninin bu olduğunu anladım, artık değişemeyeceğimi, bunu kendimin de istemediğini, başka bir adam olamayacağımı söylüyordu... Cümlesiyle açıklanabilir.
artık o kadar bunaltmıştır ki sözlük gitmek istersin ama gidemezsin hani. mecburiyetlerin vardır, bazen uykunu bile kaçırır bu mecburiyetlerin ama bir şey yapamazsın, gidemezsin. bu da öyle bir şey işte..
milan'ın fenerbahçeyi 4-0 gibi ezici bir skorla yendiği maçtan akılda kalan söz öbeğidir. spikerin döndürmeyin çocuklar aman vurdurmayın demesi de ironinin diğer tarafıdır. lan gece gece nerden aklıma geldiyse ya.
dokuz eylül üniversitesindeki mühendislik, mimarlık ve şehir planlama öğrencilerinin aylık periyotta çıkardığı bir dergidir. Güncele dair konular ve bilim-teknikle ilgili konuları toplumculuk ekseninde bu dergide okuyabilmek mümkündür.
Kesinlikle sosyalist bir parlamentodur. Türkiye siyasetine bakıldığında, akp'ye alternatif olarak gösterilen pek çok düzen partisinin aslında tüzüksel olarak akp' den farklı olmadığı aşikardır. Bu düzen partilerinden herhangi biri iktidara geldiğinde, ülkenin emperyalizmin güç odaklarına hizmete devam edeceğini anlamak, alternatif olarak gösterilen burjuva partilerinin parti programına göz atınca ortaya çıkmaktadır. Zira hiçbirinin abd, nato, bm, ab yada imf karşıtı bir söylemi yoktur. "ikinci cumhuriyetin" namusunu temizlemenin tek yolu sosyalist cumhuriyettir.
1 eylül 2012 pazar günü tkp, ödp ve halkevlerinin ortaklaşa düzenleyeceği mitingdir. Mitingin ana unsurları Suriye konusunda akp' nin abd yandaşlığı ve 4 + 4 + 4 eğitim sisteminin çarpıklığı olacaktır.
Tanım: otobüs yolculuğu sırasında uyurken yan koltukta duran çantada, zarfın içindeki paranın çaldırılmasıdır.
4 gün önce pamukkale turizm otobüsünde uyuyan kardeşimin başına gelen durumdur. Moral bozucudur, kimsenin başına gelmesindir.
Tanım: yalnız olan bireyin artık bu duruma alışması, hatta bu durumla bütünleşmesi ve halinden şikayet etmemesidir.
Günlük gazeteleri okuyarak, kitaplarla iç içe olarak, ders çalışarak, sözlüğe yazarak vs. zaman mümkün olduğu kadar "iyi" değerlendirilmeye çalışılmalıdır. Ve son olarak, yalnızlık güzeldir.
Televizyonlarda sürekli dönen reklamların, gazetelerdeki karikatürlerin bile bir anda format değiştirip ramazan ayını görsellerine taşıma durumudur. Gsm firmalarındaki ramazan kampanyaları reklamları, sadece 1 ay yayınlanacak olan dini programlar bu yavşaklığa örnektir.
Uzun yıllardır uğruna çok emek harcanan mücadeledir. Egemen sınıfın seçimle değişmeyeceğini bilen her sosyalistin, en yakınındakilerden başlayarak mücadele bayrağını yükseltmesi gereken olgudur. insanı metalaştıran vahşi kapitalizmi tarihin çöplüğüne atmanın yegane yoludur.
Gerçeği söylemekten daha fazla moral bozan olaydır. Güven kaybına sebep olur. Tatlı yalanlardansa acı gerçekleri tercih eden sevgili ne yapsa haklıdır. Madem gerçeğin moral bozacağını biliyorsun, o zaman daha doğru gerçekler yaşasaydın dedirtir insana.
yaşadığım şehir olan izmir'in, ülkemin en güzel memleketi olması ve bazı şehirlere göre daha fazla aklı başında insan bulundurması durumudur. Tatil bölgelerine olan yakınlığı saymıyorum bile ki bu yaz mevsimi için en büyük avantajlardan biridir. Daha ne diyeyim işte ''izmir candır''
bu sıcakta hiç çekilmeyen durumdur. Üstüne sınav takviminin henüz belli olmaması da bu çekilmezliği arttırmaktadır. yani gençler ne yapıyomuşuz? bütlere girmek zorunda kalmayacak kadar çok çalışıyomuşuz.