"devlet bize bakmiir" şeklinde yakarışlarla güneydoğu muaf,
kalkınmada öncelikli il derken doğu da muaf,
bürokrasi ili ankara, sömürü pardon bugday ambarı konya'da yasanan kıtlık ile bir muaf daha,
turizm battı batacak yatacak yerimiz yok diyen akdeniz de batak karesi dördüncü değil ama muaf karesinde sonuncu,
ege desen gavurluktan mütevellit muaf,
karenizliyiz biz işimizi biliriz deyip devlet garantili yatırımdan muaf,
trakya, iş yok güç yok deyip muaf
kaldık istanbul liderliğinde marmaraya...
e zenginler vergi verir mi? milletvekili akraba arkadaş dost derken ...
sözün özü ne yunus emre kadar basit ne mevlana kadar yüreğimiz okyanus;
ayakkabı kutusu, yardım kutusu, bahşiş kutusu derken cebimizden çıkanları toplasanız zaten borç kalmaz.
bu tür adamlar ile beşiktaş kadrosunu doldurup iflas etmesini sağlayan tüpçüden sonra fikret orman'ın da aynı tarz transferlere gerek duyması, yönetimin basiretsizliğini göstermektedir.
mağdur edebiyatının malı götürdüğü dönemde bu role bürünmesi çok doğal olan şarkıcı. dikkat edin sanatçı yazmadım, şarkıcı yazdım!
demir attım yalnızlıktan bu yana epey çalkantılı dönemler yaşadı. 2000lere geldiğimizde albüm başarısı sen allahın bir lütfusun(!!) dedikten sonra kelime anlamını yanlış anlayıp şarkı yarışmalarında boy göstermeye başladı. nihayetinde karşısına cıkan beyaz altınlı prens aslında altın rezervi yerine kara para çantacısı cıktıgında ise hayatı melodrama dönüştü. aldıgı hediyeler midesine oturdu.