yolda yürürken uzaktan görülen bir tanıdıkla konuşmaya üşenildiğinden dolayı yolun karşı tarafına geçmek ya da yön değiştirmek, onunla konuşmamak için yapılabilecek her şeyi yapmak.
durduk yere acıkmak, canının neyi çektiğini düşünmek, hedefe kilitlenmek, önündeki birkaç saati ona ulaşmaya çalışarak geçirmek, yiyeceği bulmak, saldırmak, tıka basa doymak, " şuan beynim sindirime çalışıyo abi odaklanamam" demek , uykunun gelmesi vb. gibi gelişen hareketler silsilesi...
gece yapılan otobüs yolculuğunda telefondan kulaklıkla son seste müzik dinlerken bir anda kulaklığın çıkması. ardından sessizliğin yırtılması, uyuyanların uyanması, küfürler, bakışlar...
onu asla elde edemeyeceğimi en başından beri biliyodum sözlük. onunla arkadaş olmadan önce aşık oldum ona. içimde bir gram umut yoktu. sabrettim. zaman geçti. yaklaştım. bana sonsuz derecede güvendiği bir arkadaşlık mertebesine ulaştık. en yakın arkadaşı olmuştum artık. bana sevgililerini, ondan hoşlananları, hoşlandıklarını anlattı. hep dinledim. ona aşık olduğumu itiraf edemedim hiçbir zaman. çünkü, şaşırtıcı derecede talibi vardı. onlardan bıkmış gibiydi. bende onlardan biri olmak istemedim. hep onunla olmayı istedim. onunla olmak beni mutlu etmekle beraber acı da çektirdi. o bana hiçbir zaman sahip olamayacağım şeyi hatırlatıyordu. kendisini. şimdi ayrıldık. biliyorum sözlük. kopacağız, birbirimizi unutacağız. onu istiyorum. sadece onu...