psikolojik ya da biyolojik olarak ilk gecede yaşanması gerekenlere bir engeli olan erkeğin, bunu kimseyle paylaşmaması için ilk geceden gelinin gözünü korkutma ve tembihleme işlemidir. evlenene, evlendirilene kadar sesini çıkarmaz bu eşek. sana özrünü engelini ifşa et diyen yok, evlilik düşünmüyorum de çık, ne diye elin kızının hayatını mahvedersin ki. kan görmek meraklıları için bir yerini kesen mi istersiniz, başka bir şeyle bekaret bozucam diye yaralayanını mı istersiniz, beni aldatıyor mu diye düzenli olarak bekaret kontrolüne götürenini mi istersiniz, kız hamile kalınca etraf anlam veremese de katil olanını mı istersiniz, trajediler büyür gider işte böyle cehaletten.
kötü kokar her türlü diğer dışkılar gibi. ama bazı hayvan dışkıları kadar yararlı da değildir. mesela inek, dana, öküz dışkısından "tezek" "yapma" gibi isimler verilen yakacak elde edilmektedir, yahut inek ya da kuş dışkısından gübre yapılıp bitkiler beslenmektedir.
eşek hayvanınki ise bu işlere değil kızgın insan tepki cümlelerine malzeme olaraktan somut bir yararı gözlenmemiştir. olsa olsa ortalıkta kaldığında farketmeden ayağınızı basarsınız.
bodrum'da tatil yaptığı bilgisi ıskalandığı için koşa koşa bodrum'a gidilememiş, sokakları hatta tamamı bembeyaz evleri tek tek kollanamamış efsane. of of!
kaza yapan bir yakından edinilen bilgiye göre, emniyet kemeri takılı değil ise hava yastığı da açılmıyormuş. ve şikayet hakkınız da olmuyormuş. çok enteresan! *
aslında amatör olmalarına rağmen, ersin dışındaki oyuncular oldukça sempatik ve izlenesi. ersin in erdoğanların teyze oğlu olması, bir reklamda sempati kazanıp aynı formdan devam etmeye çalışması neticesinde salakça bir şişirme durumu olmuş. seyirciyi gösterinin bir parçası yapmak adına mıdır nedir, oyun esnasında doğaçlama süs verilen seyirci le dialoglar oldukça iğreti duruyor ve çalışılmış olduğu için göze batıyor. bu da her daim cool görüntüsü vermeye çabalayan yımaz erdoğanı komik gösteriyor.
ismini hatırlamadığım bir ilçenin mülki idare amiri, bu oyunun ismini müstehcen bulup izin vermek istemeyince almula merter'den yaran bir cevap gelmişti; "kendi makamının ismi daha müstehcen; kaymakam!" *